Başbakan Erdoğan'ın "Vizyon Belgesi" açıklamasında söylediği, "IMF ile anlaşma yaptık. ihtiyaç duyulursa, 5 milyar dolar kredi vereceğiz" açıklaması KOBİLERİ isyan ettirdi.
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç, "Esnaf ve KOBİ'ler zor durumda, can çekişiyor. Esnaf ve KOBİ'lere verilen kredi sözü yerine getirilemiyor. IMF'ye kredi verebiliriz deniliyor." dedi
Hükümeti KOBİ'lere verdiği sözü tutmaya çağıran KOBİDER Genel Başkanı Nurettin Özgenç, "Türkiye'nin Uluslararası Para Fonu'na (IMF) 23.5 milyarlık borcun olduğu bir dönemde KOBİ'lere "Cansuyu" adı altında kredi verilirken günümüzde IMF'ye borcun sıfırlandığı hatta Türkiye'nin Fon'a 5 milyar dolar borç verilebileceği açıklanan bir dönemde esnaf ve KOBİ'lere kredi verilmemesini manidar karşılıyoruz." şeklinde açıklama yaptı.
Esnaf ve KOBİ'lere verilen söz yerine getirilmeli
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç açıklamasında, Türkiye’de KOBİ tanımına giren kayıtlı 3,5 milyona yakın işletmenin olduğuna dikkat çekerek, "Bunların çoğu mikro ve küçük işletmelerden oluşuyor. Ancak KOBİ’lerin kredilerden aldığı payın oranı geçmiş yıllara göre artış gösterse de hak etiği düzeye çıkamamıştır.
Ekonomilerin başarısı, sadece büyük firmanın varlığı ile ölçülmemeli. Ülke ekonomisinin omurgasını oluşturan KOBİ'ler de hatırlanmalı. Keza KOBİ'ler hükümetin sunduğu destek ve teşviklerden yeterince yararlanamıyor, mali destek ve teşvikler genellikle büyük yatırımlara yönlendiriliyor.
Oysa rekabetçi ekonomilerde diğerlerini, birbirinden ayıran esas unsurun KOBİ’ler olduğu gerçeğinden ötürü KOBİ’lerin daha fazla güç kazanması sağlanmalı. Ekonominin kalbi KOBİ’lerde attığına ve ekonominin omurgasını KOBİ’ler teşkil ettiğine göre destekler bu doğrultuda artırılmalı." cümlelerine yer verdi.
IMF değil reel ekonomi desteklenmeli
Piyasaların canlanması, ekonomideki sıkıntıların aşılması için tüketim yerine üretimin desteklenmesi gerektiğine de dikkat çeken Özgenç; "Üretimin artması ülkenin menfaatine olacağı için esnaf ve KOBİ'ler daha fazla desteklenmeli. KOBİ'lerin maruz kaldıkları en önemli problemlerin başında finansman sıkıntısının geldiği açık. KOBİ'lerimiz ve girişimcilerimiz, ekonomik kalkınma için gereken finansmana artık çok daha cazip şartlarla ulaşabilmeli.
Bazı KOBİ'lerimiz çok iyi projeleri olmasına rağmen, elverişli finansman imkânlarına ulaşamadıkları için projelerini hayata geçiremiyor. Gerekli büyüklüğe ulaşamayan, teknoloji yatırımları yapamayan KOBİ'lerimiz, ekonomiye daha fazla katkı verme imkânından mahrum kalabiliyor.
Dolayısıyla Biz KOBİDER olarak KOBİ'lere yönelik 2008 yılı sonlarına doğru başlatılan sıfır faizli can suyu kredisi desteği uygulamasının devam etmesini bekliyoruz. Zira 100 bin KOBİ için 2011 yılı Nisan ayında açıklanacağı duyurulan 3-4 milyarlık liralık destek kredisinin şuana kadar uygulamaya geçirilmemesini anlamış değiliz. Kaldı ki; 2009 ve 2010 yıllarında 100 bin KOBİ'ye 25 ve 30 bin liralık bir destek paketi açıklandığını, bu desteklerin piyasalara olumlu yansıması olduğu ekonomik çevrelerin malumudur. " ifadelerine yer verdi.
KOBİ'lere 4 milyar liralık müjde verilmişti
Dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı tarafından 11 Kasım 2010 tarihinde KOBİ'lere yönelik 2011 yılı için 3-4 milyarlık bir rakama tekabül edecek yeni bir 100 bin KOBİ'lik kredi faiz desteği paketi hazırlandığını ve 2011'in Nisan ayında bu paketin kamuoyuna açıklanacağının duyurulduğunu da hatırlatan Özgenç; "Bu açıklamaya istinaden KOBİ'ler KOSGEB'in veri tabanına kayıt yapabilmek için gece gündüz demeden uğraş verdiler. Ancak aradan 4 yıla yakın bir geçmesine rağmen bu hususta her hangi bir gelişmenin olmadığı görülüyor. Bu durum KOBİ'leri hayal kırıklığına uğratıp,ümitsizliğe sevk etmektedir.
Zira, KOSGEB çıkışlı kredi faiz desteği sunulmasının da piyasalarda hareketlilik sağladığı bir gerçek. Bu gerçekten hareket ile piyasa hareketlerinin olabilmesi için kredi desteklerinin kesintisiz sürmesi lazım." dedi.
IMF'ye 5 milyar dolar verilebiliyorken KOBİ'lere bol vaat olmamalı
Türkiye'nin Uluslararası Para Fonu'na (IMF) 23.5 milyarlık borcun olduğu bir dönemde KOBİ'lere "Cansuyu" adı altında kredi verildiğine dikkat çeken Özgenç, günümüzde IMF'ye borcun sıfırlandığının anlatılmasına, hatta Türkiye'nin Fon'a 5 milyar dolar borç verilebileceği açıklanmasına karşın, esnaf ve KOBİ'lere kredi verilmemesini manidar karşıladıklarının altını çizdi.
Esnaf ve KOBİ'lerin zor durumda olduğunu belirten Özgenç şunları söyledi:
"IMF'den borç alan bir Türkiye borç verebilir hale gelmişse bundan KOBİ'ler olarak gurur duyarız. Lakin her zaman ve her yerde ekonominin omurgasını oluşturduğu söylenen KOBİ'lere de verilen sözlerin yerine getirilmesinin gerekli olduğuna inanıyoruz.
Türkiye son yıllarda başarılı bir ekonomik performans yakalamış durumda. Ülkemiz ekonomisi büyüyor ve bu büyüme yeni potansiyel fırsatlarla devam edeceğine inanıyoruz. Dalayışıyla bunun sürekli ve sağlıklı olması için KOBİ’lere her geçen gün daha fazla yatırım yapılması gerekiyor. Ekonomi politikalarının makro ekonomiye ve özellikle yabancı sermayeye olumlu olarak yansıdığını ancak aynı büyümenin reel sektörün gerçek temsilcileri olan KOBİ’lere aynı şekilde yansıdığını söylemek zor. Bu bağlamda tavandaki olumlu gelişme tabana da yansımalı.
Esnaf ve KOBİ'ler zor durumda
Sokağın ticari nabzını ölçmek için esnaf ve KOBİ'lerin ödenemeyen çek ve senetlerine bakılmalı. Esnaf finans kuruluşlarından, esnaf kefalet kuruluşlarından çektiği krediyle vergi borcunu, banka borcunu kapatıyor. Aynı şeklide dükkan kirası elektrik su telefon borçlarını borçlanarak ödüyor. Tabir yerin ise borcu borçla kapatıyor. Dolayısıyla esnaf ödemelerde zorluk çekiyor, bu olumsuzluğa biran önce çözüm bulunmalı.
Türkiye’nin 2023 hedefi olarak belirlediği dünyanın en iyi 10 ekonomisi arasına girme hedeflerine KOBİ’ler sayesinde girebileceğini düşünüyoruz. Türkiye 2023 yılında dünyanın en iyi 10 ekonomisinden biri olacaksa, yıllık 500 milyar dolar ihracat yapacaksa bunu nitelikli KOBİ’ler sayesinde başaracak olduğuna inanıyoruz."