Hazırlayan: Hasan Uğur EPİRDEN
Evimizde, bahçemizde beslediklerimiz ile sokaklarda, barınaklarda kaderleriyle baş başa bıraktığımız kedi ve köpek dostlarımızın yaşam hakları için yıllarca didinip duranlardan biriyim...
Yaşam hakları denilince onların beslenme koşulları hemen hemen ilk sırayı alır...
Özellikle sokaktaki dostlarımızın ne zor koşullar altında hayata tutunmaya çalıştıklarını hepimiz çok iyi biliyoruz...
Onları beslemeye çalışırken, arada mama sektöründe üretim yapan ve pazarlayan, gözlerini rant, yüreklerini hırs bürümüş bazı vicdan fukarası kişiler çeşitli entrikalarla hayvan dostlarını yanıltarak sağladıkları kirli para kadar sonu maalesef ölüme kadar varan gıda cambazlıkları ülkemizde giderek çoğalmış ve müzminleşmiş durumdadır...
Önceki yazımda Kedi ve köpek mamalarında oynanan oyunları uzunca bir süre araştırmış, sizlerle de paylaşmıştım...
http://www.turkiyehaberajansi.com/haberdetay/68118/B%C3%96YLE-HAYVANSEVERL%C4%B0K-OLMAZ-
Şu günlerde 940 bin ziyaretçi tarafından okunan yazım sonrası bana gösterilen güven ve teveccüh bu konuda kendimi daha da duyarlı ve sorumlu hissettirdi...
Bu kez de, özellikle köpek mamalarında, başta belediyeler olmak üzere toplu satın alma yapan kuruluşları mercek altına aldım ve gördüm ki, üç kuruş daha az satın alım yapma düşüncesiyle, araştırmadan, bilerek / bilmeyerek aldıkları kalitesiz, bozuk, hileli ürünlerle dostlarımızı sadece beslenme değil, ölümcül sağlık problemleriyle de baş başa bırakanlar ile bu kuruluşların bilgi ve ucuzculuk zafiyetten istifade eden, maddi çıkarlarını her şeyin üzerinde tutan vicdansız satıcı ve pazarlamacılar tahminlerin epey üzerinde? ...
Kedilerin ne denli seçici olduklarını yıllarca onlarla beraber yaşayan, evimde ve sitemde 35 civarı geniş bir aileye sahip bir duyarlı vatandaş olarak çok iyi biliyorum...
Geçen yıl, tanınmış bir market zincirinden, gene sözüm ona aldığım ucuz paket sosisi önlerine koyduğumda koklayıp, dokunmamaları sonrası şüphelenmiş, ilgili yerlere şikâyet etmiş, yapılan tahliller sonucu sosis diye vatandaşa sunulanın içeriği sosisten başka her şeye benzediği ortaya çıkmış, mamulleri toplatılmış, epey de bir ceza uygulanmıştı...
Ancak köpekler için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim...
Köpekler önlerine hemen hemen ne konulsa yemektedirler... (İstisnalar tabii ki mutlaka vardır ?...) Bu da yukarıda bahsettiğim aykırılıklara davetiye çıkarmakta, bahsettiğim satıcı ile alıcıların ekmeklerine yağ sürmektedir...
İşte bu yazımda, tüm bu kepazeliğin önüne geçmek için, bu işin uzmanlarından, olması ve uyulması zaruri hale getirilmesi gereken, gıdayı oluşturan ham maddelerin kriterlerini ortaya koymak için uzunca bir süredir yapmış olduğum çalışmalarıma gönül rahatlığıyla noktayı koyarken yukarıda sözünü ettiğim, tarifini yaptığım insan ve kurum müsveddelerinin de huzurlarını bozup, uykularını kaçıracağımı biliyorum...
Aşağıda düzgün ve kaliteli bir mama alınması için gereken içerik standartlarını paylaşıyorum...
Belediyeler maalesef, köpekler mamayı yediği sürece alınan malda analiz dahi yaptırmıyor...
Barınaktaki hayvanlar ise açlıktan ne bulursa yiyor...
Olması gereken şartları yaptığım uzun soluklu araştırmalar sonunda aşağıdaki maddelerde topladım...
1) Mal sevkiyatı gerçekleştikten sonra, belediye hekimi, gelen malın en az 5 yerinden numune alarak ve kompozit numune hazırlayarak, analize göndermelidir... Analiz masrafları tedarikçi firmaya yansıtılmalıdır...
Bu analizlerde mutlaka bakılması gereken değerler;
a) Protein, Yağ, Selüloz, Kül, Nem : (standart kontrol) Fakat sadece bu değerlere göre mal alımı yapmak bilgisizlik ve aymazlıktır! ...
b) Amino Asit analizi : (Proteinlerin yapı taşları olan amino asit değerlerine bakılmadıktan sonra, proteinlerin faydası ölçülemez...)
Bu nedenle başlıca aminoasitlerin analizi yapılmalıdır... (Arginin, Metiyonin, Metiyonin + Sistin, Lysine, Treonin...)
Amino Asit değerlerine bakılmaz ise: Proteinler her türlü düşük kalitede bitkisel hammaddelerden elde edilebilir...
c) Yağ Asitleri analizi : (Kullanılan yağın faydasını görmenin tek yoludur...)
Kullanılan Yağın hayvansal kökenli mi yoksa bitkisel mi olduğunu anlamak ve Omega-6, Omega-3 değerlerini kontrol için yapılması gerekli bir analizdir... Bu gün Omega-6 ve Omega-3 yağ asitlerinin canlılar için önemi tartışılamaz... ( Linoleik Asit (C18:2 n-6), Linolenik Asit (C18:3 n-3), DHA (C22:6 n-3) + EPA (C20:5 n-3) )
Yağ Asitleri değerlerine bakılmaz ise, düşük kalite ve içerikte her türlü bitkisel veya hayvansal yağ kullanılabilir...
d) Kalite analizleri : (Kullanılan hayvansal kökenli hammaddeler, istenilen aminoasit ve yağ asitleri değerlerde olabilir, fakat bozuk veya enfekte et ve yan ürünleri kullanılmamalıdır...)
Bu durumu kontrol etmek için mutlaka kalite analizleri yapılmalıdır... (Serbest Yağ Asitleri, Peroksit, Salmonella, Enterobacter, Küf...)
Kalite analizleri yapılmadığı takdirde, piyasadan çok cüzi fiyatlara alınabilecek bozuk veya enfekte hayvansal yan ürünler, yağlar mamanın içerisinde kullanılabilir...
(Mutlaka bu ihalelerde kontrol edilmesi gereken en önemli konudur... Bozuk ve asitliği yüksek yağlar ile yapılan ve barınaklara servis edilen bu mamaları yiyen hayvanlar mutlaka mide ağrısı ve yanması yaşayacaktır...)
Tüm analizlerin yapılması oldukça külfetlidir... Bu nedenle bir problem görülmediği sürece yukarıda belirtilen ve aşağıdaki tabloda “ * “ ile işaretlenen analizlerin yapılması yeterlidir...
Fakat şartnamede, Belediye, yukarıdaki analizler kesin olmak kaydı ile diğer tüm analizleri isteğine bağlı olarak yaptırabilmeli ve tüm analiz ücretlerini tedarikçi firmaya yansıtmalıdır...
Belediye personeli, kendi numune almalı ve kendisi TÜBİTAK’a göndermelidir... (Firmadan Analiz yaptırmasını istememelidir !...)
Yağ Asitleri ve Amino asit Profilleri tespitinde Türkiye'de en iyi, doğru ve tarafsız sonuçlar “TÜBİTAK”’tan alınabilmektedir...Yukarıdaki analizlerin toplam bedeli yaklaşık 1.500-2.000 TL civarındadır...
ARAŞTIRMALARIM SONUCUNDE EDİNDİĞİM BİLGİLERE GÖRE, YETİŞKİN KÖPEK MAMASI ALIMI İÇİN TEKNİK ŞARTNAMELER AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HAZIRLANMALIDIR; ve “ * ” İLE BELİRTİLEN ANALİZLER MUTLAKA YAPILMALIDIR.
Kuru Köpek Maması – Satınalma Özellikleri
Paketleme ; Paketleme gıdaya uygun, birinci sınıf malzemede (kullanılmamış), hasarsız ve yağ sızıntısı olmayacak şekilde mühürlenmiş olmalıdır.
Fiziksel ; Mama maksimum %3 toz içermelidir ve 300-500g/L hacim ağırlığına sahip olmalıdır. Böcek, yabancı madde ve küf içermemelidir.
Duyusal ; Mamanın hoş bir aroması olmalı, kimyasal ve küflü kokular içermemelidir.
Neden mi bu analizleri şart görüyorum;
1 – Amino asitler –Amino asit değerleri FEDIAF 2014’ün belirlediği minimum besinsel değerleri karşılamalıdır. Ancak ekstra konulacak lysine iyi iskelet kas statüsünü korumak için yardımcı olabilir.
2 – Yağ asitleri – Yağ asitleri sinir sistemini koruma ve iltihaplanmayı azaltmanın yanı sıra iyi bir cilt bütünlüğü için de gereklidir.
3 – Yağ Kalitesi – Yağ oksidasyonu beyin, kalp ve ciğer gibi vücuttaki hassas dokulara saldıran serbest radikallerin üremesine neden olur. Bu radikaller oksidasyonun önemli göstergeleridir.
4 – Protein Kalitesi – Protein bozulması vücudun hassas dokularına saldıran biyojenik aminler gibi zararlı maddeler üretir. .
5 – Mikrobial kalite – Bakteri, küf ve maya gibi mikroplar fazla miktarlarda tüketildiklerinde zehirleyici olabilirler, ayrıca az miktarda uzun bir süre boyunca tüketilmeleri de ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.
6 – Atık Maddeler – Bazı atık maddeler zehirleyici olabilir (örneğin ağır metaller), bazıları da sakıncalı olabilir. Bunların değerleri Avrupa Birliği Komisyonu( 2002/32/EC yönetmeliğinde) belirtilmiş maksimum değerlerin altında olmalıdır.
7 – Vitaminler – Yağda çözünebilen vitamin değerleri FEDIAF 2014’ün belirlediği minimum besinsel değerlerin üstündedir. Bu vitaminlerin fazla miktarda olması bağışıklık sistemi ve metabolizmada olumlu etki yaratır. Suda çözünen vitaminler FEDIAF 2014’ün belirlediği minimum besinsel değerleri karşılamalıdır.
8 – Mineraller – Mineral değerleri FEDIAF 2014’ ün belirlediği minimum besinsel değerleri karşılamalıdır ve ayrıca kusursuz bir metabolizma ve kemik yapısı sağlamak için dengeli kalsiyum: fosfor miktarına sahip olmalıdır.
Başta belediyeler olmak üzere, gerçek hayvan severlerin bu kriterlere çok dikkat etmeleri gerekmektedir...
Evlerimizde beslediğimiz canlarımız kadar sokaklarda, barınaklarda yaşam mücadelesi verenler konusunda insani görevlerimizi tam olarak yapmamız dileklerimle, siz tüm hayvan dostlarını sevgi ve saygıyla kucaklıyorum...