İstanbul'da Yargı Muhabirlerine yönelik Avrupa Birliği’nden uzmanların katılımlarıyla çalıştay düzenleniyor. Adalet Bakanlığı tarafından yürütülen “Kitlesel Medya ve Yargı Arasındaki İlişkilerin Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle Ankara’da ve İstanbul’da 3 grup halinde düzenlenen Yargı Muhabirliği Çalıştaylarında, Türkiye'de medya ile adalet kurumları arasındaki ilişkiyi kurumsal hale getirerek toplumun adalet sistemine olan güveninin güçlendirilmesi hedefleniyor. “Kitlesel Medya ve Yargı Arasındaki İlişkilerin Güçlendirilmesi” amacıyla İstanbul'da 7 Eylül'de başlayan “Yargı Muhabirliği” çalıştayı 14 Eylül’de tamamlanacak.
Her bir grupta 20 basın mensubunun yer aldığı Proje ile Türk yargı sisteminin medya ile olan ilişkilerinin güçlendirilmesi ve sistematik hale getirilmesi, toplumun bilgi alma hakkı çerçevesinde medyaya hızlı ve güvenilir bilgi akışını sağlanması hedefleniyor.İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde düzenlenen çalıştayda, yargı organları tarafından yürütülen dava ve soruşturmalarda toplumun bilgi alma hakkı, kamuoyuna hızlı ve güvenilir bilgi akışı sağlama, medya mensuplarının yargısal faaliyetlerle haber yapma yöntemleri gibi konular ele alındı.Çalıştayın İstanbul Adliyesi'nde gerçekleşecek 2. gününde ise Basın Sözcüsü ve İstanbul Adliyesi başsavcı vekili Ateş Hasan SÖZEN yargı muhabirlerini ağırlayacak. Muhabirlerin bilgilendirilmesinin ardından Medya iletişim bürosu ziyaret edilecek ve adliye gezilecek. Adliyelerde Basın Sözcülüğü KurumsallaşıyorÇalıştayın açılışında konuşan Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Başkan Yardımcısı Tahir Hırslı, ‘Kitlesel medya ve yargı arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi’ projesi kapsamında bir araya gelindiğini söyledi. 2013 yılında başlayan projenin 2015’in Ekim ayında sona ereceğini belirten Hırslı, bu süre zarfında bir çok faaliyetinin olduğunu kaydetti. Hırslı, “Projemizin en önemli ayaklarından biri yaklaşık 225 yargı mensubunun eğitimini vermekti. Bu faaliyeti başarıyla bitirdik. Önümüzde başka çalışmalarımız olacak. Bunlardan biri 100 basın mensubuna yine bu konuda eğitim vermektir. Ekim ayında yapacağımız uluslararası bir sempozyumla bu projeyi bitireceğiz.” dedi. Tahir Hırslı konuşmasında, "Adaletin yerine getirilebilmesi için görünür olması gerekmektedir. Bu nedenle duruşmalar herkese açıktır; fakat vatandaşlar, mahkemeleri sık sık ziyaret etmez ve yargı ile ilgili düşünce genellikle medyanın sunduğu haberler ile şekillenmektedir. Doğru bilgi sağlayabilmek adına yargı ve medya arasındaki iletişimin şeffaf ve açık olması önemlidir. Bu nedenle gazeteciler ile hakim ve savcılar arasında -Kitlesel Medya ve Yargı Arasındaki İlişkilerin Güçlendirilmesi Projesi- ile doğru bilgi sağlanması için tarafların karşılıklı olarak menfaatlerine ve çalışma yöntemlerine ilişkin yeni bir anlayışın etkin olması amaçlanmıştır." sözlerine yer verdi.İstanbul Adliyesinden Hakim Okan ALBAYRAK ta Türkiye’deki adliyelerde Medya İletişim Bürolarının açıldığını belirterek, basın mensuplarının bu sayede doğru ve güvenilir bilgiye ulaşacağını söyledi.Yargı-medya ilişkilerinin yeni sistemle çok daha güçleneceğine dikkat çeken Hakim Okan ALBAYRAK, "basın sözcülüğü sistemi ile yürütülen dava ve soruşturmalarda toplumun bilgi alma hakkı, kamuoyuna hızlı ve güvenilir bilgi akışı sağlama, medya mensuplarının bilgiye güvenli erişimi daha sağlıklı olarak gerçekleşecek." diye konuştu.
Çalıştaya katılan Avrupa Birliği (AB) uzmanları Almanya - Düseldorf Mahkeme Basın Sözcüsü Hakim Brigitte KOPPENHÖFER, Gazeteci Wolfram LUMPE, Hollanda'da Arnhem İstinaf Mahkemesi'nde Basın Sözcülüğü görevini yürüten Mia ROESSİNGH ve İletişim Bürosu Başkanı İlse WESTENENK'de ülkelerindeki sistemi anlatarak Türkiye'de de benzer bir yapının oluşması için çalışmaların sürdürüldüğünü ifade ettiler. Avrupa Birliği standartlarındaki habercilik örneklerini anlatan AB uzmanları, daha sonra basın mensuplarının sorularını ülkelerindeki örneklerle kıyaslamak suretiyle cevapladı.“Kitlesel Medya ve Yargı Arasındaki İlişkilerin Güçlendirilmesi” Projesi Ekim ayında yapılacak uluslararası bir sempozyumla tamamlanacak.BASIN SÖZCÜLERİ KİM OLACAK?
Projeye göre iki basın sözcüsü belirlenecek. Basın sözcülerinden biri hakim diğeri ise savcılar arasından seçilecek.Savcılar, mahkemelerde taraf durumunda olduğundan, mahkemelerin görev alanına giren konularda açıklama yapmasının uygun olmayacağı şeklinde bir görüş var. O nedenle mahkemeler adına görülmekte olan herhangi bir dava adına açıklama yapmak gerektiğinde ya da yanlış bir haberin düzeltilmesi gerektiğinde hakimler açıklama yapacak.Soruşturmalar kapsamında savcıların görev alanına giren konu olduğu zaman ise savcılar açıklama yapacak.Basın, uygulama yürürlüğe girdikten sonra da duruşmaları izleyebilecek. Kamu güvenliği ya da yaş küçüklüğü gibi nedenlerle basına kapatılan duruşmalar, yine basına kapalı yapılacak.Soruşturma sürecinde, içeriği etkilemeyen birtakım bilgilerin verilmesi gerektiğinde ise "Basın Sözcüsü" bilgilendirecek.
Her bir grupta 20 basın mensubunun yer aldığı Proje ile Türk yargı sisteminin medya ile olan ilişkilerinin güçlendirilmesi ve sistematik hale getirilmesi, toplumun bilgi alma hakkı çerçevesinde medyaya hızlı ve güvenilir bilgi akışını sağlanması hedefleniyor.İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde düzenlenen çalıştayda, yargı organları tarafından yürütülen dava ve soruşturmalarda toplumun bilgi alma hakkı, kamuoyuna hızlı ve güvenilir bilgi akışı sağlama, medya mensuplarının yargısal faaliyetlerle haber yapma yöntemleri gibi konular ele alındı.Çalıştayın İstanbul Adliyesi'nde gerçekleşecek 2. gününde ise Basın Sözcüsü ve İstanbul Adliyesi başsavcı vekili Ateş Hasan SÖZEN yargı muhabirlerini ağırlayacak. Muhabirlerin bilgilendirilmesinin ardından Medya iletişim bürosu ziyaret edilecek ve adliye gezilecek. Adliyelerde Basın Sözcülüğü KurumsallaşıyorÇalıştayın açılışında konuşan Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Başkan Yardımcısı Tahir Hırslı, ‘Kitlesel medya ve yargı arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi’ projesi kapsamında bir araya gelindiğini söyledi. 2013 yılında başlayan projenin 2015’in Ekim ayında sona ereceğini belirten Hırslı, bu süre zarfında bir çok faaliyetinin olduğunu kaydetti. Hırslı, “Projemizin en önemli ayaklarından biri yaklaşık 225 yargı mensubunun eğitimini vermekti. Bu faaliyeti başarıyla bitirdik. Önümüzde başka çalışmalarımız olacak. Bunlardan biri 100 basın mensubuna yine bu konuda eğitim vermektir. Ekim ayında yapacağımız uluslararası bir sempozyumla bu projeyi bitireceğiz.” dedi. Tahir Hırslı konuşmasında, "Adaletin yerine getirilebilmesi için görünür olması gerekmektedir. Bu nedenle duruşmalar herkese açıktır; fakat vatandaşlar, mahkemeleri sık sık ziyaret etmez ve yargı ile ilgili düşünce genellikle medyanın sunduğu haberler ile şekillenmektedir. Doğru bilgi sağlayabilmek adına yargı ve medya arasındaki iletişimin şeffaf ve açık olması önemlidir. Bu nedenle gazeteciler ile hakim ve savcılar arasında -Kitlesel Medya ve Yargı Arasındaki İlişkilerin Güçlendirilmesi Projesi- ile doğru bilgi sağlanması için tarafların karşılıklı olarak menfaatlerine ve çalışma yöntemlerine ilişkin yeni bir anlayışın etkin olması amaçlanmıştır." sözlerine yer verdi.İstanbul Adliyesinden Hakim Okan ALBAYRAK ta Türkiye’deki adliyelerde Medya İletişim Bürolarının açıldığını belirterek, basın mensuplarının bu sayede doğru ve güvenilir bilgiye ulaşacağını söyledi.Yargı-medya ilişkilerinin yeni sistemle çok daha güçleneceğine dikkat çeken Hakim Okan ALBAYRAK, "basın sözcülüğü sistemi ile yürütülen dava ve soruşturmalarda toplumun bilgi alma hakkı, kamuoyuna hızlı ve güvenilir bilgi akışı sağlama, medya mensuplarının bilgiye güvenli erişimi daha sağlıklı olarak gerçekleşecek." diye konuştu.
Çalıştaya katılan Avrupa Birliği (AB) uzmanları Almanya - Düseldorf Mahkeme Basın Sözcüsü Hakim Brigitte KOPPENHÖFER, Gazeteci Wolfram LUMPE, Hollanda'da Arnhem İstinaf Mahkemesi'nde Basın Sözcülüğü görevini yürüten Mia ROESSİNGH ve İletişim Bürosu Başkanı İlse WESTENENK'de ülkelerindeki sistemi anlatarak Türkiye'de de benzer bir yapının oluşması için çalışmaların sürdürüldüğünü ifade ettiler. Avrupa Birliği standartlarındaki habercilik örneklerini anlatan AB uzmanları, daha sonra basın mensuplarının sorularını ülkelerindeki örneklerle kıyaslamak suretiyle cevapladı.“Kitlesel Medya ve Yargı Arasındaki İlişkilerin Güçlendirilmesi” Projesi Ekim ayında yapılacak uluslararası bir sempozyumla tamamlanacak.BASIN SÖZCÜLERİ KİM OLACAK?
Projeye göre iki basın sözcüsü belirlenecek. Basın sözcülerinden biri hakim diğeri ise savcılar arasından seçilecek.Savcılar, mahkemelerde taraf durumunda olduğundan, mahkemelerin görev alanına giren konularda açıklama yapmasının uygun olmayacağı şeklinde bir görüş var. O nedenle mahkemeler adına görülmekte olan herhangi bir dava adına açıklama yapmak gerektiğinde ya da yanlış bir haberin düzeltilmesi gerektiğinde hakimler açıklama yapacak.Soruşturmalar kapsamında savcıların görev alanına giren konu olduğu zaman ise savcılar açıklama yapacak.Basın, uygulama yürürlüğe girdikten sonra da duruşmaları izleyebilecek. Kamu güvenliği ya da yaş küçüklüğü gibi nedenlerle basına kapatılan duruşmalar, yine basına kapalı yapılacak.Soruşturma sürecinde, içeriği etkilemeyen birtakım bilgilerin verilmesi gerektiğinde ise "Basın Sözcüsü" bilgilendirecek.