Pişmanım Alın Yazım
Ruhun yarım yamalak çalışan hafızasıdır o, zamanın en gaddar celladı. Nemli, yapış yapış bir sis gibi çöker içine insanın, bir ses olup konuşur seninle, alay eder, kafana kakar, azarlar. Küçüldüğünü, ezildiğini hisseder, ağlaya ağlaya söküp atmak istersin o yakıp kavuran hissi içinden. Bazen öyle bir noktaya gelir ki organların bedenine fazlalıktır artık, bir tek ona yer vardır; Pişmanlık, bir ömür boyu saplantı haline gelebilir insanda. Yanlış olanı seçtiği için değil, doğru olanı seçebileceğini kendine kanıtlaması imkansız olduğu için…
Pişman olmak kaybetmektir göz göre göre, ömür boyu sürecek iç sızısıdır, 'keşke'nin yol arkadaşıdır. Akıllanmaktır ama artık eskisi gibi olamamaktır.
Son derece hareketli, koşturmalı bir zaman diliminde düşündüm bunlar, pişmanlıklarımı.
Yaptıklarımı en çok da yapmadıklarımı. Ne gereksiz kasmışım çoğu zaman, ne anlamsız susmuşum, susturmuşum iç sesimi, yazık. Şöyle bir baktım da;
"İyi ki yanımdasın" yerine "keşke yanımda olsaydın"mış pişmanlık, içine bir tutam özlem, az biraz da dilek sıkıştırılmış. Yaptıklarından da pişman olursun, işin tuhafı yapmadıklarından da dedim ya, misal; Otobüsün arka sırasındaki koltukta oturan kadın, ayaktaki adamın gözlerine bakar çaktırmadan ve 'neden evlendim ki erkenden' diye geçirir aklından, ölesiye pişmandır yaptığından. Tam o sırada ayakta duran adam, koltuktaki kadının parmağındaki yüzüğe bakar çaktırmadan ve 'neden geç kaldım bu kadar' diye geçirir aklından, ölesiye pişmandır yaptığından...
İroni olan, birinin kaybedişi, başkasının kazanma umududur hep ve insanı kendi yaralarından yakalayan işte o umuttur.
“En pişman olduğum şey, pişman olurum diye yapmadıklarımdır” denir ya, ne kadar da doğru. Yaptıklarından pişmanlık, çoğu zaman telafisi mümkün bir durumdur. Tek gereken biraz cesaret, hayatın direksiyonunu kontroldür. Yapmadıklarından pişman olmak, treni kaçırma ve arkasından bakakalma şeklinde resmedilir genelde. Ertelenmiş itiraflar, esirgenmiş güzel sözler, harcanmış zamanlar, düzeni bozup gidememektir. Hayatın, kendi bildiği şekilde, kendisini sürüklemesine izin vermiş olmanın, kadere boyun eğmişliğin bedeli, ne istediğini bilememek, bildiği anda da harekete geçememiş olmanın azabıdır. Bir seçimdir pişmanlık; Kimi zaman bir kadeh şarapta can bulan, kimi zamansa keman tellerinin ağlayışında. Ve en çok ne zaman pişman olursunuz biliyor musunuz; Yarım bıraktığınız şeyi, bir başkası tamamladığında…
‘Pişman olmadan yaşayın' diyorlar, pişman olmak, zayıflık ya da yenilgiymiş gibi. Belki de doğru çünkü 'kazanmanın' tek alternatif olduğunu düşünen bir toplumda, oyunun parçası olabilmek için pişman olmamak gerekiyor aslında, olsanız da duyulmamalı etrafta.
İnsan üç şeyden pişman olmaz; Doğmuş olmaktan, adanmış bir davadan ve de aşktan. İnanmayın siz keşke doğmasaydım diyenlere, can en tatlıdır gerisi hikaye. Tuhaftır insanoğlu, bir eliyle geleceğe bir eliyle geçmişe yapışır, şimdi zamanı da eline yüzüne bulaştırır. Asla pişman olmayın; Eğer sonucu iyiyse mükemmel, kötüyse bu bir tecrübedir. Pişmanlık an'da kalır, öğrenme bakidir.
Bu arada bakmayın böyle ahkam kestiğime zor iş bu pişmanlık işi, çok çektim ben kendisinden; kemiren, biçen, kesen rende, bıçaktır pişmanlık. Vicdanın, eller önde günah çıkarmasıdır. ‘Gel’ diyememek, ‘kalamamaktır’. Islak cama vuran çocukluğum, küf kokan geceler, dilimle ıslattığım keşkeler’dir benim için. Kıyametler koparırım kendimde, yıkar geçerim içimdeki şehirleri, şiirlere buladığım sevgileri. Her pişmanlığımda içim üşür, dondurur düşlerimi. İşte o zaman gözyaşlarımdan yangınlar çıkar, yakar yüreğimi. Biliyorum tandık geldi bunlar size de, hissettiklerimiz hep aynı, yalnız değilsiniz yani…
Demir alın artık, ayrılın güvenli limanlardan. Hayıflanmayın zamanı geri almanın imkânsızlığından, değmeyecek kişilere fazla değer vermiş olmaktan. Düşleri olmayanın yenilgisi de olmaz.
Ve bir şey diyeyim mi; ?
Unutmayın; Er ya da geç pişman olur insan; Bazen yaptıklarından bazen yapmadıklarından…
CANSEN ERDOĞAN
www.cansenerdogan.com
twitter: @cansenerdogan
instagram: cansenerdogan