Oysaki ne hayallerim vardı benim bugüne dair…
Süper ay, süper dolunayı yaşadık geçen hafta ya Ay ile Dünyanın aşkını yazacaktım ben de bu hafta. Güneşin etrafında dönüp duran ama kendi etrafında bıkmadan usanmadan dolanan ayın farkında olmayan dünyayı anlatacaktım. Tam turluk mevsimlik aşkı için, gece ve gündüzü harcayan dünyamızı yazacaktım.
Şimdi ise değil dünyayı yazmak başka bir gezegene kaçmak ile insanlığımdan utanmak arası bir yerdeyim. Tecavüz kurbanlarının tecavüzcüleriyle evlendirilmesi böylece ceza alımının önlenmesiyle ilgili kanun tasarısı bir gece yarısı meclisten geçti.
Gerekçesi ise ilginçti;
Bir defaya mahsus olup hapisteki 3000 sapık dışarı salınabilsindi.
Sözün bittiği, kelimelerin tükendiği noktadayız da biz hangi ara bu kadar kötü olduk ya L Yıllarca filmlerde izlediğimiz, korkudan titreyip nefret ettiğimiz Tecavüzcü Coşkun bile;
“Biz yıllarca tecavüzün kötü olduğunu anlatmaya çalıştık, şimdi geldiğimiz noktaya bakın” diyor, acıyla. Tecavüzcüler hadım edilsin derken, deneyler suçsuz hayvanlar yerine, içerideki sapıklar üzerinde denenmeli diye isyan ederken düğün-dernek kuruluyor, her an tecavüz edebilsinler diye evlendiriliyor. Tecavüzün yeri idam sehpasıdır, nikâh masası değil. Anlayın diye söylüyorum efendiler, Tecavüzcüyü idam edeceksin, damat değil!
Düşünüyorum taşınıyorum, soruyorum, sorduruyorum geçerli bir sebep bulmaya çalışıyorum olmuyor. 18 yaşından küçükler, bakkaldan sigara bile alamıyor, alkol alamıyor, kulübe, bara, muhtelif mekânlara giremiyor ama evlendirilebiliyor. Ha ama pardon, bunun için kurbanın rızası aranıyor. Tecavüz edilirken rızası var mıydı da evlenirken rıza aranıyor, rızayı kendi mi yoksa namus temizlensin diyen baba mı veriyor?
Bir kere tecavüz eden, her zaman edebilsin diye mi nikâh kıyısın diyor, bu tasarıyı imzalayanların hiç mi içi acımıyor?
Diyaloglar da şöyle değişecek o halde;
-“Baba, sevdiğim kızı bana vermiyorlar, ne yapacağım?”
-“Tecavüz et oğlum, evlendirirler o zaman, hapishane yerine, gerdeğe girersin”
Ya da soracaklar;
“Sizin evlilik severek mi, görücü usulü mü?
”Cevap; “Bizimki tecavüz usulü”
Bahar utandı, su utandı, toprak utandı gömmekten çocukları, insan utanmadı. Gaziantep’te altı aylık bebeğe tecavüz edip bağırsaklarını delerek öldüren kişi serbest mi kalacak şimdi? Otuz kişinin tecavüz ettiği on iki yaşındaki kıza;“Ama sen bunlara karşı koymamışsın” diyerek kızan polis mi sağlayacak can, mal, namus güvenliğimizi?
Ya da o kız otuz kişiden hangisiyle evlenecek, ömrü boyu o acıyla o sapıkla yaşayacak?
Dedim ya başka şeyler yazmak istiyordum aslında, zamanı avucumda sımsıkı tutup sevgiyle üfleyerek. Aşka, umuda, huzura dair bir şeyler söyleyerek. Mümkünse yüreğinize dokunup aşktan, hayattan, dostluktan bahsetmek istiyordum. Ama olmadı, olamadı, kapkara bir korku, dehşetle harmanlanıp yerleşti kalemime. İki dilim baklava çalan çocuğa on yıl hapis veren devlet ile çocuğa tecavüz edeni serbest bırakıp sazlı sözlü düğün yapan aynı devlet, bu nasıl mantık, söylesenize…
Adaletin simgesini bilirsiniz;
Elinde terazi tutan, gözleri kapalı bir kadın figürü.
Birkaç gündür bakıp bakıp duruyorum ona acıyla;
Gözleri adil olsun diye bağlı, namussuzluğa göz yumsun diye değil.
Basını bilmem ama dünyanın en özgür tecavüzcüleri Türkiye’de…
Tecavüz reformu getirenler, eğitim sistemine de bir el atsalar bari okuma fişleri yeniden düzenlense, “Ay-şe o-ku-la git” yerine “Ay-şe ev-len-se-ne, o-ku-mak da ne, te-ca-vüz-e ü-zül-me, o se-nin ko-can o-la-cak iş-te”
NASA açıklamış;
Mars’a gitmek yetmiş gün olabilir!
İsviçreli bilim adamları, kanserin ilacının bulunduğunu, deneme süresinin tamamlandığını, dünyaya tanıtmak için zamanlama aşamasında olduğunu belirtmiş.
Peki, bizden ne haber?
Ne haber olacak, ülkenin yarısına pedofilinin sapıklık, tecavüzün suç olduğunu anlatmaya çalışıyoruz hala. Tecavüzcüyü mağdurla evlendirip eylemi legal hale getirme aşamasındayız. İçerdeki 3000’den fazla sapığı hapisten çıkarıp tecavüz kurbanı çocukları müebbet karanlığa hapsetme telaşındayız.
Ay bir de küçüğün rızası aranacak ama demiyorlar mı?
Sen on iki yaşındaki çocuğa oy hakkı vermiyorsun da kocasını seçme hakkı nasıl veriyorsun. Oy hakkı versen, en kötü dört yıl sonra hatasını görüp başkasına oy verebilecek de kocasını nasıl gönderecek?
Araba kullanmak için küçük diye ehliyet vermiyorsun, sapık hislerle tecavüz eden adama bunu her gün yapabilsin diye izin veriyorsun. Hiç mi vicdanınız yok sizin, kızın, bacınız yok, insanlığınızı bıraktığınız vestiyer de mi yanmış, çevrenizdekiler size nasıl inanmış?
Salı günü saat üçte yasa tasarısı mecliste görüşülecek. Diliyorum ki mevzubahis vatan olduğunda nasıl birleşip tek yürek oluyorsak, çocuklarımız için de birleşilecek. Kadın ayaklansın deniyor ya, önce kızının tecavüzcüsüne ‘damadım’ demeyecek babalar ayaklansın. Çocuklarını ömür boyu acıya mahkûm etmeyecek analar, içindeki ahlak, vicdan ve inancı kaybetmemiş insanlar bir kendilerine gelsinler, silkinsinler.
Bugün tacize, tecavüze ses çıkarmazsan eğer, yarın seni de…
CANSEN ERDOĞAN
twitter : @cansenerdogan
instagram : cansenerdogan
twitter : @cansenerdogan
instagram : cansenerdogan
Snap chat : cansencann