Hey heyyy! Bir yıl daha gelmiş geçmiş bile. Yıllar mı çok hızlı geçmeye başladı, ben mi çok hızlı koşuyorum bilemiyorum. Bildiğim tek şey, ben zamana yetişemiyorum. Siz de öyle hissediyor musunuz ama ben sanki 2019 yılında kalmışım, şu son iki seneyi hiç yaşamamışım.
Bir virüs geldi, düzeni, alışkanlıkları, planları kısacı hayatı altüst etti, yarattığı kaosla dünyayı değiştirdi. Valla ne yedik ne içtik, nereye gittik, ne kadar süre evdeydik, işi gücü nasıl hallettik inanın toparlayamıyorum. Bir anons, haydi kapanıyoruz, bir anons haydi aşılanıyoruz! Maskeler, olmazsa olmazımız, kolonyasız artık yaşayamayız. İşte tüm bu arbede içinde, elim çenemde, gözüm karşımda yanıp sönen yılbaşı süslerinde, düşünüyorum neler olmuştu bu bir sene içinde. Haydi hatırlayalım birlikte;
Yılın ilk ayı, hareketli geçecek bir senenin habercisiydi adeta. AK Parti milletvekili aday adayı Prof. Dr. Melih Bulu, Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atandı, ortalık karıştı. Boğaziçili öğrenciler ve öğretim üyeleri "kayyum rektör istemiyoruz" diyerek ayağa kalktı. Protestolar aylarca sürdü, öğrenciler gözaltına alındı, akademisyenler görevden uzaklaştırıldı. En nihayet Bulu, 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile görevden alındı.
Bu arada dünya da ziyadesiyle karışıktı. Başkanlık seçimlerini kaybeden Donald Trump’un taraftarları, başkent Washington’daki bir gösteri sonrası Kongre binasına yürüyerek zorla içeriye girdi. Değişik kostümlü protestocular, tüm dünyada ilgi uyandırdı. Bu arada seçimi kazanan Joe Biden, yemin ederek görevine başladı ve 151 yıl sonra bir ilkle Trump devir teslim törenine katılmadı.
Şubat ayında, Nijerya açıklarında saldırıya uğrayarak kaçırılan ve yaklaşık 3 hafta sonra serbest bırakılan 15 Türk gemici kurtarılarak ülkeye getirildi. Bu arada Amerika’nın yani NASA’nın keşif aracı Perseverance, 7 aylık yolculuğunun ardından başarıyla Mars’a indi.
Mart ayı, hükümetin kararlarının konuşulduğu ve eleştirildiği bir aydı.
Henüz 4 ay önce göreve getirilen Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ın yerine Şahap Kavcıoğlu'nu atandı. Böylelikle Merkez Bankası Başkanı koltuğunda yaklaşık 21 ay içinde üçüncü değişiklik yapılmış oldu.
Dahası, ülkemizde sayısı hızla artan kadına karşı şiddet ve aile içi şiddete karşı hazırlanan ve şiddetin kaldırılması, uygulanan yaptırımların arttırılması için hazırlanan ve Türkiye’nin de ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi'nden çekilindi. Bu bence yılın en acı hareketiydi ve şiddet gören milyonlarca kadının kaderini etkiledi. Dilerim önümüzdeki yıl, bununla ilgili önlemler alınır ve faillere en ağır cezalar uygulanır.
Nisan ayı, Amerika ile ilişkileri zedeleyen ve Ermenilerle aramızı bozmayı hedefleyen tatsız bir aydı. Daha önceki ABD başkanlarının, “felaket” veya “tarihin karanlık dönemi” gibi ifadeler kullandıkları 1915 yılı olayları için Biden, ilk kez “Ermeni Soykırımı” ifadesini kullandı.
Buna gerek var mıydı, onca sene sonra bu tanımla ne kazandı! Zannımca dış mihraklar bizi yine kıskandı!
Londra'da açık artırmayla 3.9 milyon TL'ye satılan Kanuni Sultan Süleyman'ın portresinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağışlandığı aydı mayıs ayı. Ve tabi Beşiktaş’ın lig şampiyonu olduğu ay da aynı zamanda. Bu arada nurtopu gibi bir partimiz daha oldu, Memleket Partisi kuruldu. Muharrem İnce de partinin ilk genel başkanı oldu.
Haziran gelip de yaza girince dünya da hareketlendi. El Salvador, kripto para Bitcoin'i resmi para birimi olarak kabul eden ilk ülke oldu. Böylece yeni bir çağa gireceğimizin ilk sinyali de verilmiş oldu. Ha bir de A Milli Futbol Takımımız, Avrupa Kupası'nda sıfır puanla rezil oldu, İtalya da şampiyon oldu.
2020 Yaz Olimpiyatları temmuz ayında Tokyo’ da yapıldı. Türkiye, 13 branşta altın madalya kazandı, okçulukta Mete Gazoz tarih yazdı. Bir de Çiftlikbank davasında binlerce kişiyi dolandırarak saadet zinciri kurmakla suçlanan tosuncuk lakaplı Mehmet Aydın, yurtdışında yakalandı.
Bu arada Amazon’un kurucusu Jeff Bezos da sahibi olduğu uzay araştırmaları şirketi Blue Origin roketi ile uzaya çıktı.
Ağustos, içimizi yandığı bir aydı maalesef. Marmaris, Bodrum, İzmir, Fethiye, Köyceğiz’de çıkan orman yangınları, binlerce hektar ormanı küle çevirdi, on binlerce hayvanı yuvasından etti. Tüm ülke söndürmek için seferber oldu ve bir ağızla aynı soruyu sordu; Yangın söndürme uçaklarımız neredeydi, niye yoktu?
Doğal felaketler bununla da bitmiyordu; Batı Karadeniz’de meydana gelen sel, su baskını ve heyelanlarda 82 kişi hayatını kaybederken yüzlerce kişi de yaralandı, evsiz kaldı.
Yaz bitip de şehre dönüş gururla oldu çünkü Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı Avrupa üçüncüsü oldu.
Eylülü bir de İspanya’daki La Palma adasında 50 yıl sonra yeniden faaliyete geçen yanardağ patlaması ile hatırlayacağız. Kendisi daha birkaç gün önce söndü.
Paris İklim Anlaşması, ekim ayında TBMM’de kabul edildi.
Ve İstanbul’un simgelerinden Atatürk Kültür Merkezi, yeniden hizmete girdi.
Dünya, kasımda Omicron varyantı ile tanıştı. Bulaşıcılığın yüksek, şiddettin az olduğu bu mutasyon ile Covid, yeniden hortladı.
Yılın son ayı, ekonomik rekorlara imza attı. Dolar ve altın tarihi yükselişleriyle piyasaları darmaduman ederken Bitcoin ve Borsa, tepetaklak çakıldı. Yeni yıla girerken fahiş zamlar, ne heves bıraktı millette ne umut, ne heyecan!
İşte böyle geçti bir yıl, hep dedikleri gibi acısıyla tatlısıyla. Nice kayıp vefatla, doğumlarla umutlarla! Önceden Noel babadan isterdim isteyeceklerimi, yılbaşı ağacının altında heyecanla dilek dilerdim. Şimdi sağlık diliyorum tüm insanlık için ve de bolca vicdan.
Sırtımda heybem, heybemde tecrübelerim, öğrendiklerimle giriyorum 2022’ye.
Yalnız tecrübelerim gösterdi ki;
Yeni yıla girmek değil de bakalım nasıl çıkacağız, işte o asıl mesele! :)
Mutlu Yıllar dileklerimle…
CANSEN ERDOĞAN
www.cansenerdogan.com
twitter: @cansenerdogan
instagram: cansenerdogan