Samandağ Cumhuriyet Savcısı Ersin Kuşku, iki ay önce Van’ın Gevaş ilçesine Cumhuriyet savcısı olarak atandı. 4 yıllık savcının Gevaş ikinci görev yeriydi. İlin en sakin, olaysız ilçesine atandığı için de mutluydu. Ancak, diğer ilçeler kaynıyordu.Eşi ve çocuğunu memleketinde bırakıp, Adana- Gaziantep- Şanlıurfa-Diyarbakır istikametinden Van’ın Gevaş ilçesine doğru özel otomobiliyle seyir halindeydi. Diyarbakır’a yaklaştığında dumanları, havadaki helikopterleri gördü. Bir akaryakıt istasyonuna geldi ve oradan aracına benzin aldı. 100 metre kadar ilerleyip rampayı aştığında ortalığın savaşı alanı gibi olduğunu gördü. Lastikler ateşe veriliyor, kaldırım taşları sökülüyor, araçları durduran maskeli gençler zafer işareti yapıyorlardı. Yüzlerce kişi Silvan’a devam eden yolu kapatmış araçların geçişine izin vermiyordu. Güç bela taşla dolmuş yollardan ve kalabalıktan çıkabildi.O sırada bazı meslektaşlarıyla görüşüp Bitlis, Tatvan yolu hakkında bilgiler aldı. Tatvan’d7a olaylar vardı. O yüzden Elazığ yolunu kullanıp Bingöl ve solhan’ı geçip Muş yönüne hareket etti.. Saat 21:30 cıvarında, Muş merkeze tahmini 20-25 km uzaklıktaydı.Onları asker sandıYolda ellerinde fener olan kişiler, işaretle aracı sağa çekmesini istiyordu. Olaylar yoğun olduğu için onları yol kontrolü yapan polis ya da asker sandı. Ancak biraz daha yaklaştığımda durduranların yüzleri poşulu, ellerinde hem kalaşnikof silah, hem tabanca olan PKK’lılar olduğunu fark etti. 4 kişiydiler. İkisi aracın yanına gelip silahı doğrulttular. Kimliğini istediler. O an soğukkanlılığını kaybetmedi ve savcı kimliği yerine nüfus cüzdanını uzattı. Birisi kimliği incelerken, diğeri cep telefonuyla konuşmaları kayda alıyordu. Ona ne iş yaptığını sormadılar. Tekirdağ nüfusuna kayıtlı, Bulgaristan doğumlu olduğunu cüzdandan görünce “Kobani’deki kardeşlerimiz ölüyor bize yardım edeceksiniz. Sessiz kalmayacaksınız Kobani’deki kanın durması için yardım edeceksiniz”dedi. Bir süre daha propaganda yaptıktan sonra ayrıldılar.Burada olanlardan haberleri yokSavcı Ersin Kuşku, yaşadıklarını Adalet.org sitesinde niçin paylaştığını konuştuğu meslektaşlarına şöyle açıkladı:“Batıda yaşayanlar, bu arda gerçekten ne olduğunu bilmiyor. Buradaki insanların halinden yeteri kadar haberleri yok. Bir çok olay basına yansımıyor. Yollar kesiliyor, kimlik kontrolleri yapılıyor. Eğer o an soğukkanlılığımı kaybetmeyip C. Savcısı olduğumu söylemiş olsam, ya da onlar arabada küçük bir arama yapmış olsalar, benim ne iş yaptığımı anlayabilirlerdi. Ne olacak? Beni yanlarında götürecek, belki 3-5 ay dağda tutacaklar ya da öldüreceklerdi. Ben hiç yorum yapmadan, siyasi bir amaç gütmeden yaşadıklarımı anlattım. Yazdıklarımın siyasi bir demeç gibi algılanmasını istemedim. O yüzden basın mensuplarıyla da konuşmadım.Görev yaptığım ilçe de çok şükür olay yok. Ama bir çok adliye binamızın camları kırıldı, arkadaşlar tehdit altında çalışıyor. Allah burada görev yapan kamu görevlilerine yardımcı olsun. Yaşadıklarımı, eşine anlatmadım. O da, ancak gazetelerde çıkan haberlerden öğrendi. Benim çekilen görüntülerimin bir gün nerede kullanılacağını bilmediğim için meslektaşlarımın yaşadıklarımı benden öğrenmesini istedim. Başka bir amacım asla yoktur.”
Kaynak: Sözcü
Kaynak: Sözcü