Polis dostu Yazar Beyhan Kozanoğlu Biçkin'in 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla gazetesi'ndeki köşesinde yer alan " Atatürk ve Polis " başlıklı makalesi çok beğenildi ve sosyal medyada yer alan polis grup sayfalarında paylaşım rekoru kırdı.
Yazar Biçkin'in sosyal medyada yer alan "POLİS EMEKLİLERİ HAK ARAMA VE HABER PORTALI (PLATFORMU)" isimli polis grup sayfasında paylaşılan makalesinde şu ifadeler yer aldı.
"Atatürk ve Polis
Geçen gün annemin misafiri vardı. Konuşma sırasında poliscanlardan söz açılınca annem misafirimize ’’ evladım onun için varsa yoksa polisleri, başka şey düşünmez o ‘’dedi. Aynı akşam gazetemden 29 Ekim yazısı için son gün uyarısı gelince annemin yüzünü kara çıkarmayım, 29 Ekim yazım da poliscanlarımla ilgili olsun dedim.
Şanlı ve sonsuza kadar yaşayacak olan Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümünde yüzyılın lideri olan Mustafa Kemal Atatürk’ün polislere olan bakış açısını yazmak istedim.
Dahi bir liderlik zekasına sahip olan Atatürk vatanını çok sevmesinden kaynaklı olarak dış güvenlik kadar iç güvenliğe de önem veriyordu. İşte bu yüzden 20 Mayıs 1919’da Tuğgeneral rütbesi ile polis birliğini teftişi sırasında polise verdiği değeri ve önemi , “Vazifeniz mühim ve mukaddestir. Asayişin idame ve istikrarının ihtimamı için çok fazla gayret göstermelisiniz” sözleriyle ifade eder. Siyasete girmeyeceğim sözüm nedeniyle bugünden alıntı yapamıyorum siz hatırlarsınız zaten polise neler söylendiğini.
Polisin modern bir kimliğe ve eğitime sahip olması gerekliliğini öngörerek ilk polis okulunun 1924 yılında Konya’da eğitim vermesini sağlamıştır. Yani polisin, günümüzden 97 yıl önce polis okullarında eğitilmesi gerektiğini düşünebilmişti.
Cumhuriyetin 10. kuruluş yıldönümü törenlerine, emniyet teşkilatından 100 polis katılmış. Bu törende polislerin geçiti bittikten sonra Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk memnuniyetini şu sözlerle belirtmiş.
‘’ Dün sizin hali tavrınızda mertlik ve erkeklik, yürüyüşünüzde intizam ve ciddiyet size olan haklı itimadı kuvvetlene herkesi memnun etti. Çünkü herkes biliyor ki ve bilmelidir ki; Polis ve Jandarma kuvvetleri vatandaşlara huzur ve sükun temin eden Cumhuriyetin kanunlarına ve medeniyet düşmanlarına karşı kullandığı bir kalkandır.
Binaenaleyh Cumhuriyet kanunlarına memleketimizin huzur ve asayişine karşı gelebilecek ve vatandaşların hürriyetine tecavüz edebilecek her şerrin kafası behemahal bu kalkana çarpmalı ve parçalanmalıdır.’’ Atatürk’ün 1933 de ‘’kalkan’’olarak gördüğü polis, ne yazık ki bugünümüzde ağzı olanın konuşması nedeniyle ayağı kaydırılan haline geldi.
"Herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır”(1929).
Demiş canım Ata’m, ama yıllar onun övgüyle bahsettiği polisleri, vicdanı olmayanların ellerinde oyuncak etti, intihara sürükledi. Vicdanı olmayanlar bu intiharlar hakkında tek kelime bile etmedi.
‘’Polis, kanun adamıdır. Ona her zaman saygı göstermeli ve itaat edilmelidir.’’ (1934).
derken Cumhurbaşkanı olan Atatürk, polisi kendisinden bile yüksek bir yerde görmüştür. Eğer yine bu güne bakarsak polise gösterilmesi gereken saygı kelimesinin ruhuna fatiha okunalı çok olduğunu göreceksiniz. hatırlarsınız en son şereflerine bile söz edildi.
‘’Polise karışılmaz, vazifesini yaparken serbest bırakılmalıdır.’’ Bana göre tüm söylemlerin en can alıcı olanı budur. POLİSE KARIŞILMAZ. Kim olduğunu bilmeyenler başta olmak üzere hiç kimse görevini yapan polise karışmamalıdır ki polis görevini yapabilsin.
Gösterdiğin yolda ilerlemeye çalışıyoruz canım Ata’m. Gençliğe Hitabe’de yazdığın her şey bir bir gerçek oluyor. Ve biz biliyoruz ki MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KUDRET DAMARLARIMIZDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
İşte bu yüzden her zaman her yerde gururla haykırıyoruz..
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE.."
TR HABER AJANSI -** ÖZEL HABER -** HALİS KAHRAMAN