1980’li yıllarda Yeşilçam’a damgasını vuran ünlü sinema sanatçısı Deniz Akbulut’un hayatı kitap oldu.Yeşilçam’ın Olay Kadını Deniz Akbulut’un, film senaryolarına taş çıkaracak çok ilginç yaşam öyküsünün en altı çizilecek anlarını kaleme aldığı “Film Gibi” kitabı okurlarla buluştu. TÜYAP Fuarcılık tarafından 10-18 Kasım 2018 tarihleri arasında düzenlenen 37. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarında düzenlenen imza gününe katılan Deniz Akbulut birçok hayranına kitabını imzaladı.Sanatçı Deniz Akbulut, imza gününde standına misafir olan ses sanatçısı kardeşi Sema Akbulut'a da kitabını imzaladı...
Ünlü sanatçı Deniz Akbulut’un kendi tarafından kaleme alınan ve Tunç Yayıncılık’tan çıkan “Film Gibi” kitabı Yeşilçam’ın çok konuşulacak önemli bir dönemine ışık tutuyor ve ünlü sanatçının var olma serüvenini gözler önüne seriyor. 
Yeşilçam’ın Olay Kadını Deniz Akbulut, Film Gibi adını verdiği kitabında, 13 yaşındayken Nejat Uygur’la başlayan tiyatro oyunculuğunu, 15 Yaşında Yeşilçam’la tanışmasını ve Cüneyt Arkın’la başrol oynamasını, Londra’daki sınıf arkadaşı Prenses Leydi Diana ile dostluğunu, Türk Sinemasının 80’li yıllardaki gerçeklerini anlatıyor.
Genç yaşında kararan dünyasını iç aydınlığı ile aydınlatan Deniz Akbulut, ‘Yıldız olmak, ışığı görmek değil, ışık vermektir’ ilkesiyle yeni bir yaşama tutunuşunu satırlara döküyor.
PRENSES leydİ diana İLE SINIF ARKADAŞIOldukça trajik bir yaşam öyküsüne sahip olan Akbulut’un yaşamı aslında tam da filmlere konu olacak türden diyebiliriz.
Deniz Akbulut; 1965 yılında zengin bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi.
İngiltere'de özel bir Lady okulunda öğrenim gördü.
Prenses Leydi Diana ile Londra’da sınıf arkadaşıydı.
Türkiye’ye uluslararası fotomodel ve manken olarak döndü.
15 YAŞINDA YEŞİLÇAM’LA TANIŞTI Akbulut, önce tiyatro sahnelerinde daha sonra sinema filmlerinde yer alarak başarılı bir kariyere sahip oldu. Deniz Akbulut, daha 13 yaşındayken nejat uygur Tiyatrosunda yer aldı ve Nejat Uygur’la tiyatro oyunculuğu yaptı.
15 Yaşında Yeşilçam’la tanıştı.
"Yirmidört Saat" adlı filmle sinemaya ilk adımını attı.
Kısa sürede başarıyı yakalayan oyuncu, Cüneyt Arkın’la başrol oynadı.
"Kaderi Zorlama"nın da aralarında bulunduğu 50'ye yakın filmde rol aldı.
Türkücü arabeskçi filmlerin aranılan başrol oyuncusuydu.
Çöpten Kalpler, Deniz Sınır gibi birçok başarılı yapımda yer alan Deniz Akbulut'un özel hayatı da oldukça çalkantılı geçti.
Yıldızının parlak olduğu dönemde, dünyanın en hızlı senaristiyle nişanlandı.
Nişanı atınca, Yeşilçam’dan da atıldı.GAZİNO DEVRİ’NİN ASSOLİSTİÜnlü Sanatçı Deniz Akbulut, daha sonra ‘Gazino Devri’nin masaları ful dolduran assolisti olarak gönülleri fethetti...
Uğruna yerin üstü kadar yerin altı da birbirine girerken, henüz daha yirmili yaşlarının başındaydı... Erkekler onun için deli oluyordu.
Fakat erkeklerden yana hiç de şanslı olmamıştı...
Dört kez nişanlandı ama o bir tek kişiyi sevdi ve bir tek kişiyle evlendi...
Fazla sevilmek kıskançlığı, kıskançlık ise şiddeti beraberinde getiriyordu hep...
Prodüktör nişanlısı da, kocası da onu hep öldüresiye sevmişlerdi...
‘YILDIZ OLMAK, iŞiĞi gÖrmek DEĞİL, IŞIK VERMEKTİR’Deniz Akbulut, daha otuzuna bile gelmeden ölümcül bir komadan uyandığında, artık başka bir dünyada yaşıyordu...
Simsiyah ve sadece kendini görebildiği bir dünyaydı bu...
Birçok insanın ‘dayanamaz, kendini öldürür’ dediği noktadan yaşama yeniden tutundu.
‘Yıldız olmak, ışığı görmek değil, ışık vermektir’ dedi ve bambaşka bir yaşamı sıfırdan öğrenerek, artık görmediği bir dünyada görenlerden daha çok şey yaptı.FİLM SENARYOLARINA TAŞ ÇIKARACAK YAŞAM ÖYKÜSÜBugün ve gelecekte de Tanrı’dan aldığı güçle dimdik ayakta duran Deniz Akbulut, film senaryolarına taş çıkaracak çok ilginç yaşam öyküsünün en altı çizilecek anlarını hayranları için kaleme döktü...
Her kitap, bir dünyadır. Fakat Deniz Akbulut’un iki değişik dünyası oldu.Sanatçı Film Gibi’de bu iki dünyadan acı-tatlı anları ve anıları büyük bir içtenlikle anlatıyor.Yeşilçam’ın Olay Kadını Deniz Akbulut, sinema ve sahne sanatçısı olmak veya en güç koşullardan bile başarıyla çıkmak isteyen günümüzdeki yüzbinlerce gence bu dikenli yolların haritasını sunuyor...
Ünlü sanatçı Deniz Akbulut’un kendi tarafından kaleme alınan ve Tunç Yayıncılık’tan çıkan “Film Gibi” kitabı Yeşilçam’ın çok konuşulacak önemli bir dönemine ışık tutuyor ve ünlü sanatçının var olma serüvenini gözler önüne seriyor. Yeşilçam’ın Olay Kadını Deniz Akbulut, Film Gibi adını verdiği kitabında, 13 yaşındayken Nejat Uygur’la başlayan tiyatro oyunculuğunu, 15 Yaşında Yeşilçam’la tanışmasını ve Cüneyt Arkın’la başrol oynamasını, Londra’daki sınıf arkadaşı Prenses Leydi Diana ile dostluğunu, Türk Sinemasının 80’li yıllardaki gerçeklerini anlatıyor. Genç yaşında kararan dünyasını iç aydınlığı ile aydınlatan Deniz Akbulut, ‘Yıldız olmak, ışığı görmek değil, ışık vermektir’ ilkesiyle yeni bir yaşama tutunuşunu satırlara döküyor.
PRENSES leydİ diana İLE SINIF ARKADAŞIOldukça trajik bir yaşam öyküsüne sahip olan Akbulut’un yaşamı aslında tam da filmlere konu olacak türden diyebiliriz.Deniz Akbulut; 1965 yılında zengin bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi.
İngiltere'de özel bir Lady okulunda öğrenim gördü.
Prenses Leydi Diana ile Londra’da sınıf arkadaşıydı.
Türkiye’ye uluslararası fotomodel ve manken olarak döndü.
15 YAŞINDA YEŞİLÇAM’LA TANIŞTI Akbulut, önce tiyatro sahnelerinde daha sonra sinema filmlerinde yer alarak başarılı bir kariyere sahip oldu. Deniz Akbulut, daha 13 yaşındayken nejat uygur Tiyatrosunda yer aldı ve Nejat Uygur’la tiyatro oyunculuğu yaptı.15 Yaşında Yeşilçam’la tanıştı.
"Yirmidört Saat" adlı filmle sinemaya ilk adımını attı.
Kısa sürede başarıyı yakalayan oyuncu, Cüneyt Arkın’la başrol oynadı.
"Kaderi Zorlama"nın da aralarında bulunduğu 50'ye yakın filmde rol aldı.
Türkücü arabeskçi filmlerin aranılan başrol oyuncusuydu.
Çöpten Kalpler, Deniz Sınır gibi birçok başarılı yapımda yer alan Deniz Akbulut'un özel hayatı da oldukça çalkantılı geçti.
Yıldızının parlak olduğu dönemde, dünyanın en hızlı senaristiyle nişanlandı.
Nişanı atınca, Yeşilçam’dan da atıldı.GAZİNO DEVRİ’NİN ASSOLİSTİÜnlü Sanatçı Deniz Akbulut, daha sonra ‘Gazino Devri’nin masaları ful dolduran assolisti olarak gönülleri fethetti...
Uğruna yerin üstü kadar yerin altı da birbirine girerken, henüz daha yirmili yaşlarının başındaydı... Erkekler onun için deli oluyordu.
Fakat erkeklerden yana hiç de şanslı olmamıştı...
Dört kez nişanlandı ama o bir tek kişiyi sevdi ve bir tek kişiyle evlendi...
Fazla sevilmek kıskançlığı, kıskançlık ise şiddeti beraberinde getiriyordu hep...
Prodüktör nişanlısı da, kocası da onu hep öldüresiye sevmişlerdi...
‘YILDIZ OLMAK, iŞiĞi gÖrmek DEĞİL, IŞIK VERMEKTİR’Deniz Akbulut, daha otuzuna bile gelmeden ölümcül bir komadan uyandığında, artık başka bir dünyada yaşıyordu...Simsiyah ve sadece kendini görebildiği bir dünyaydı bu...
Birçok insanın ‘dayanamaz, kendini öldürür’ dediği noktadan yaşama yeniden tutundu.
‘Yıldız olmak, ışığı görmek değil, ışık vermektir’ dedi ve bambaşka bir yaşamı sıfırdan öğrenerek, artık görmediği bir dünyada görenlerden daha çok şey yaptı.FİLM SENARYOLARINA TAŞ ÇIKARACAK YAŞAM ÖYKÜSÜBugün ve gelecekte de Tanrı’dan aldığı güçle dimdik ayakta duran Deniz Akbulut, film senaryolarına taş çıkaracak çok ilginç yaşam öyküsünün en altı çizilecek anlarını hayranları için kaleme döktü...
Her kitap, bir dünyadır. Fakat Deniz Akbulut’un iki değişik dünyası oldu.Sanatçı Film Gibi’de bu iki dünyadan acı-tatlı anları ve anıları büyük bir içtenlikle anlatıyor.Yeşilçam’ın Olay Kadını Deniz Akbulut, sinema ve sahne sanatçısı olmak veya en güç koşullardan bile başarıyla çıkmak isteyen günümüzdeki yüzbinlerce gence bu dikenli yolların haritasını sunuyor...
