Emniyet Müdürü Ateşli : " Bütün Tıp Dünyasından ÖZÜR DİLİYORUM..! "

Emekli Emniyet Müdürü Gürkan Ateşli, 14 Tıp Bayramı dolayısıyla Taksim anıtına çelenk koymak isteyen doktorlar arasında bulunan 89 yaşındaki doktor Erdinç Köksal'ın polisler tarafından engellenmesi sırasında yere düşürülmesinden üzüntü duyduğunu belirterek, "  Bütün Tıp Dünyasından ÖZÜR DİLİYORUM..! " ifadelerini kullandı.


Foto'da 89 yaşındaki doktor Erdinç Köksal





Emniyet teşkilatının çeşitli birimlerinde görev yapmış olan deneyimli ve liyakat sahibi bir Emniyet Müdürü olarak Gürkan Ateşli, meslektaşlarının doktorlara yönelik karşı tutum ve davranışları hakkında " Eee ne olduda şimdi bu hale geldik..Senin değil 7 sülalen 77 sülalen de ordinaryus profösör varmı da o insanı itip kaktın, yerlere düşürdün..? Meslektaşlarımı en iyi biz anlarız..Emir büyük yerden gelmiş belli ancak bunun uuygulaması böyle  mi olmalıydı..? Hiç mi insiyatif hakkınız yokta 62 yıldır doktorluk yapan insana böyle davrandınız..? " ifadelerini kullandı.



Emekli Emniyet Müdürü Gürkan Ateşli'nin bu konuyla ilgili olarak kişisel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeler yer aldı : 

"Ben genel olarak özel günleri herkes kutladığı için pek kutlamam..Kandildi, yılbaşıydı, bayramdı,sevgililer günüydü vs..O yüzden dünkü tıp bayramını da es geçmiştim..Takii haberlerde Taksim anıtına çelenk koymayı isteyen doktorları görene kadar...

89 yaşında Ord.Prof. Tıp doktoru hocamıza yapılan muameleyi görünce yeminle içimden birşey koptu..Teşkilatım adına utanç duydum..Üzüldüm..Hayatı insanlara yaşam umudu olan 89 yaşındaki bir insanın itilip katıldığını görmek bana büyük bir şok yaşattı.
Meslektaşlarımı en iyi biz anlarız..Emir büyük yerden gelmiş belli ancak bunun uuygulaması böylemi olmalıydı..? Hiçmi insiyatif hakkınız yokta 62 yıldır doktorluk yapan insana böyle davrandınız..?

90'lı yıllarda çok sokak uygulaması yaptık. Bazen haftada iki üç olurdu..Memur arkadaşlara genelde şu talimatı verirdim..Durdurduğunuz aracı eğer bir doktor kullanıyorsa veya öğretmen sakın indirip arama yapmayın, alkol uygulamasın pas geçin derdik..Bilirdikki o insanlar el üstünde tutulması gerekir..Uygulama yaptığımız mekanlarda üç beş doktorun oturduğu masa varsa mekancıya talimat verir masalarına meyve gönderirdik asayiş şubesinin ikramı olarak..

Cinayet iişleyen doktorlarımızda oldu. Hasbel kader kendisini korumak amaçlı cinayet işlemişti..şubede ona ellii avukatın yapamıyacağı yardımları yaptık..Hatta cezaevindeki mafya kabadayı tabir edilen dostları aradım..Hocam oraya geliyor aman ha saygı da kusur etmeyin diye..Hatta o kadar ilgilenmişlerki hocaya cep telefonu vermişler cezaevinde akşamları beni arayıp sohbet ediyorduk..

Eee ne olduda şimdi bu hale geldik..Senin değil 7 sülalen 77 sülalen de ordinaryus profösör varmı da o insanı itip kaktın, yerlere düşürdün..? Gece haberlerin de hocaya bağlandılar..Belki sivri ayrıştırımcı bir dil kullansa bu yazıyı yazmazdım..Hocanın ifadesi aynen şöyleydi : " Bizi polis evlatlarımızla karşı karşıya getirdiler.. "

Bu nasıl bir tevazu, alçakgönüllülük,iyi niyet göstergesidir..Gerçekten eli öpülesi bir insanmış.eee o ünvanlar boşuna alınmıyor tabii..Teşkilatım adına konuşma yetkim yok ancak ben yine de şahsım adına bütün tıp dünyasından ÖZÜR DİLİYORUM..lütfen sapla samanı karıştırmayın..O insanlar Atatürk anıtına çelenk koyup saygı duruşuna gelmiş insanlar. THKP üyesi değiller, IŞİD'ci değiller, PKK'lı değiller..Hayatlarını insanın yaşamasına adamış elleri öpülesi insanlar..

Son söz olarak mesai de vurulan, bombalanan, arabası taranan kardeşlerimiz, abilerimiz için özellikle İstanbul Çapa Tıp Faküldesindeki doktorların, hemşirelerin çırpınışına şahitlik etseydiniz bizim gibi değil, onları itip kakmaz, omuzlarınız da taşırdınız...
Yazık çok üzgünüm..Umarım, en kısa zamanda teşkilatım olarak bu kara tabloya son veririz.."