Araştırmacı yazar, Sanatçı, Seyyah, Gazeteci, Av. Pekcan Türkeş, Karayip Denizindeki ‘Grand Turk’ adasıyla ilgili tarihi yanlışlığı düzelttirdi.Araştırmacı yazar, Sanatçı, Seyyah, gazeteci Av. Pekcan Türkeş, ismini, şekli Türk fesine benzeyen ‘Melocactus’ adlı kaktüsten aldığı iddia edilen ‘Grand Turk’ (Büyük Türk) adasının denizci bir Türk olan Kemal-i Hasan tarafından keşfedildiğini ve o zamandan sonra Müslüman Türklerin yaşadığını ve adanın isminin bu nedenle ‘Grand Turk’ Adası olarak anıldığını tüm dünyaya kabul ettirdi.Karayipler’de bir Türk adası! İsmi Grand Turk, yani Büyük Türk..
Uzun yıllar, adada bulunan bir çeşit kaktüsün üst kısmı ‘fes’e benzediği için bu ismin verildiğine inanılıyordu. Bu bilgilerin gerçeği yansıtmadığını belirten Pekcan Türkeş, Türkiye’den çok uzaklardaki ‘Grand Turk’ adasının ismini ‘fes’ten aldığı yönündeki bilgileri çürütecek tarihi verilere ulaştığını açıkladı.Türkeş, tarihi verilere dayanarak, adanın 15. yüzyıldan beri ‘GRAND TURK’ olarak anıldığını, adanın ambleminin 1492 ve ‘kertenkele’den oluştuğunu, ‘fes’in ise çok daha sonra 19. yüzyılda Osmanlı tarafından kullanılmaya başlandığını belgeledi. VİKİPEDİ ‘GRAND TURK’ ADASI İLE İLGİLİ YANLIŞI DÜZELTTİVİKİPEDİ’de de yer alan yanlış bilgi de Araştırmacı Yazar, Sanatçı, Seyyah, Gazeteci Av. Pekcan Türkeş’in girişimiyle düzeltildi.Araştıma sürecinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katkılarıyla bu tarihi yanlışlığın düzeltilmesi için mücadele ettiğini ifade eden Araştırmacı yazar, Sanatçı, Seyyah, Gazeteci Av. Pekcan Türkeş, ‘Grand Türk’ ile gerçek bilgileri ortaya koydu ve geçtiğimiz hafta da VİKİPEDİ, ilgili maddede değişiklik yaptı:
Karayip adaları, bilindiği üzere ABD'nin güneyinden başlayarak Venezuela'nın kuzey batısına kadar uzanır. Üzerinde yirmi beş ülke; 7000' den fazla ada, adacık ve kayalıklardan oluşan bölgedeki adalardan biri de Grand Turk adası. İlgisini çeken Grand Turk adını araştıran Pekcan Türkeş, adanın 15. yüzyıldan beri bu adla anıldığını öğrenir. Adanın amblemi 1492 ve ‘kertenkele’den oluşmaktadır. Ansiklopediler buraya ‘Türk’ denilmesinin sebebinin adada bulunan bir çeşit kaktüsün (Melocactus) olduğunu ileri sürmektedir. Kaktüsün üst kısmı FES'e benzetilmiştir. Her ne kadar bu benzetme var ise de tarihi gerçeklere aykırı olan bu bilgiyi incelemeye başlar.Osmanlı’da fesin tarihini inceleyen Türkeş, fesin ilk defa 19. Yüzyılda Osmanlı Sultanı 2.Mahmut tarafından Fas'tan getirilerek askerlerine giydirdiğini belirler. Pekcan Türkeş, bir gün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Marmaris’te karşılaşır. Tanışma faslının ardından söz ülkemizin doğru tanıtılmasına getirilir. Pekcan Türkeş, Türkiye Haber Ajansı, Yenigün Gazetesi, Hürriyet Seyahat Eki, Cruise Life ve Cruise & Travel dergilerindeki gezi yazılarından bahseder ve sözü GRAND TURK ADASI konusuna getirir. London School of Economics'te "Çevre Ekonomisi ve Sürdürülebilir Kalkınma" üzerine doktora yapmış olan Bakan Mevlüt Çavuşoğlu bu tarihi yanlışlığa ilgisiz kalmaz. Çavuşoğlu, Türkeş’e son derece mültefit davranıp, iddiasını kanıtlaması için çeşitli kaynaklara ulaşması için gereken yardımları yapar.
Uzun yıllar, adada bulunan bir çeşit kaktüsün üst kısmı ‘fes’e benzediği için bu ismin verildiğine inanılıyordu. Bu bilgilerin gerçeği yansıtmadığını belirten Pekcan Türkeş, Türkiye’den çok uzaklardaki ‘Grand Turk’ adasının ismini ‘fes’ten aldığı yönündeki bilgileri çürütecek tarihi verilere ulaştığını açıkladı.Türkeş, tarihi verilere dayanarak, adanın 15. yüzyıldan beri ‘GRAND TURK’ olarak anıldığını, adanın ambleminin 1492 ve ‘kertenkele’den oluştuğunu, ‘fes’in ise çok daha sonra 19. yüzyılda Osmanlı tarafından kullanılmaya başlandığını belgeledi. VİKİPEDİ ‘GRAND TURK’ ADASI İLE İLGİLİ YANLIŞI DÜZELTTİVİKİPEDİ’de de yer alan yanlış bilgi de Araştırmacı Yazar, Sanatçı, Seyyah, Gazeteci Av. Pekcan Türkeş’in girişimiyle düzeltildi.Araştıma sürecinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katkılarıyla bu tarihi yanlışlığın düzeltilmesi için mücadele ettiğini ifade eden Araştırmacı yazar, Sanatçı, Seyyah, Gazeteci Av. Pekcan Türkeş, ‘Grand Türk’ ile gerçek bilgileri ortaya koydu ve geçtiğimiz hafta da VİKİPEDİ, ilgili maddede değişiklik yaptı:
İşte ‘Grand Turk’ Adası ile ilgili VİKİPEDİ’deki bilgi:“Grand Turk Adası, Turks ve Caicos Adaları başkenti Cockburn Town'ın üzerinde bulunduğu ada. Ada, Turks ve Caicos Adaları dahilinde Birleşik Krallık'a bağlıdır. 18 kilometrekarelik alanıyla Turks Adalarındaki (Caicos dahil değil) en büyük adadır. Bölgenin tarihî, kültürel, finansal ve yönetimsel merkezi konumundaki ada JAGS McCartney Uluslararası Havalimanını da barındırmaktadır. Ada dev transatlantiklerin Karayipler’den düzenlenen turlar sırasında sıkça uğradığı bir yer değildir. Grand Turk turizm yolu ile dünyaya daha yeni açılmaktadır. Bazı gemiler Doğu Karayip gezilerine bu adayı dahil etmeye başlamıştır. Ada'da eski bir deniz feneri ile 19’uncu yüzyıldan kalma bir hapishane vardır. Adını şekli Türk fesine benzeyen Melocactus adlı kaktüsten aldığı söylenmektedir. Ancak daha sonra bunun doğru olmadığı adaya Türk adının verilirken daha Türklerin fes giymediği ortaya çıkmıştır. Yapılan son araştırmalara göre adanın keşfinin denizci bir Türk olan Kemal-i Hasan tarafından yapıldığı ancak daha sonra burada koloni kuran İngilizlerin kaşifinin isminin ne olduğunu bilmeyip yalnızca milliyetini bildiği için adaların adını Türk adaları koyduğu düşünülmektedir.”Pekcan Türkeş’ten edinilen bilgilere göre; Grand Turk macerası şöyle:‘Çok okuyan mı çok gezen mi bilir?’ sorusuna halkımızın verdiği isabetli cevap gereğince çok gezen Pekcan Türkeş’in yolu bir gün Batı Hint adaları da denilen Karayip Adalarına düşer.
Karayip adaları, bilindiği üzere ABD'nin güneyinden başlayarak Venezuela'nın kuzey batısına kadar uzanır. Üzerinde yirmi beş ülke; 7000' den fazla ada, adacık ve kayalıklardan oluşan bölgedeki adalardan biri de Grand Turk adası. İlgisini çeken Grand Turk adını araştıran Pekcan Türkeş, adanın 15. yüzyıldan beri bu adla anıldığını öğrenir. Adanın amblemi 1492 ve ‘kertenkele’den oluşmaktadır. Ansiklopediler buraya ‘Türk’ denilmesinin sebebinin adada bulunan bir çeşit kaktüsün (Melocactus) olduğunu ileri sürmektedir. Kaktüsün üst kısmı FES'e benzetilmiştir. Her ne kadar bu benzetme var ise de tarihi gerçeklere aykırı olan bu bilgiyi incelemeye başlar.Osmanlı’da fesin tarihini inceleyen Türkeş, fesin ilk defa 19. Yüzyılda Osmanlı Sultanı 2.Mahmut tarafından Fas'tan getirilerek askerlerine giydirdiğini belirler. Pekcan Türkeş, bir gün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Marmaris’te karşılaşır. Tanışma faslının ardından söz ülkemizin doğru tanıtılmasına getirilir. Pekcan Türkeş, Türkiye Haber Ajansı, Yenigün Gazetesi, Hürriyet Seyahat Eki, Cruise Life ve Cruise & Travel dergilerindeki gezi yazılarından bahseder ve sözü GRAND TURK ADASI konusuna getirir. London School of Economics'te "Çevre Ekonomisi ve Sürdürülebilir Kalkınma" üzerine doktora yapmış olan Bakan Mevlüt Çavuşoğlu bu tarihi yanlışlığa ilgisiz kalmaz. Çavuşoğlu, Türkeş’e son derece mültefit davranıp, iddiasını kanıtlaması için çeşitli kaynaklara ulaşması için gereken yardımları yapar.
PEKCAN TÜRKEŞ HAKKINDAPekcan Türkeş; Avukat kimliğinin haricinde öğretmen, mütercim, hobi olarak Rehber, çocuk oyunları yazarı, seslendirmeci, tiyatro, dizi ve reklam oyuncusu, gurme, seyyah, araştırmacı yazar, gazeteci, Türkiye Haber Ajansı yazarı, SAT7TÜRK TV Yorumcusu, Türk tiyatrosunun ve TRT’nin emektar ismi, hayatını öğrenmeye adamış bir kişi.
Türkeş’in Dünya yüzünde gezip görmediği yer çok az.Türkeş, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi birinci sınıftayken TRT İstanbul Radyosu’na girdi. Radyonun unutulmaz programları olan; Arkası Yarın, Çocuk Saati ve Çocuk Bahçesi programlarında görev aldı.Oyunlar yazdı ve bu oyunları mikrofona koyucu olarak yönetti. Dormen Tiyatrosu, Şehir Tiyatroları, Devlet Operası, Ankara Oyuncuları, Ali Poyrazoğlu, Levent Kırca- Oya Başar Topluluğu, abdullah Şahin (Nokta) - enver demirkan (Virgül) Tiyatrolarında rol aldı.
Araya ya bir de öğretmenlik girdi. Beşiktaş Ortaokulu’nda İngilizce Öğretmenliği, aynı anda Yeni Levent Lisesi’nde Fransızca Öğretmenliği yaptı.
Bu yıllarda çocuklar içinde yazdığı ‘The Stories of Nasreddin Hodja’ isimli kitabı çıktı.
Bir taraftan da “Hayat Resimli Roman Dergisi” için çeviriler yaptı.
Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nda Aziz Nesin’in “Deliler Boşandı” oyununda oynadı.
Ülkü Çocuk Tiyatrosu’nu kurdu ve Türkiye'de ilk defa bir Savaş aleyhtarı çocuk oyunu olan UÇAN DAİRE'yi yazıp sahneye uyguladı.DÜNYANIN EN GÜZEL AŞK HİKÂYELERİ-DENİZ HİKAYELERİBizim Kitaplar ve Anemon Yayınlarından kitapları yayımlanan Türkeş, hikâye, oyun ve roman yazarı. Eserleri arasında şu kitaplar yer alıyor:
Uçan Daire – Bataklık - Hasankeyfin Feryadı - Kralın Diş Ağrısı - Ergenekon Destanı - Çizmeli Kedi -Üç Arkadaş - Dağlar Kızı Reyhan - Karıncanın Rüyası – Eskici - Kaşağı - Avukat Sizsiniz –Himalayalardaki Kervan - The Stories of Nasreddin Hodja ve 7 Deniz Dergisi.Pekcan Türkeş; kitaplarını her gün 17:00-21:30 arası Beyoğlu Majestik Cafe'de sergilemektedir.