Emekli Emniyet Müdürü Mustafa Özgen, 10 Nisan polis günü kutlama mesajında : "Polislik, para için yapılacak iş değildir. Kendini adama işidir." ifadelerini kullandı.
Polis Koleji Mezunlar Derneği Genel Başkan görevini yıllardır başarıyla yürüten 1'inci sınıf Emniyet Müdürü Mustafa Özgen'in 10 Nisan Polis Günü dolayısıyla, sosyal medyada yer alan polis grup sayfasında " POLİS GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN..! " başlığıyla yaptığı paylaşımda şu ifadeler yer aldı :
"POLİS GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN..!
Yurdun Bütünlüğünü,Ulusun Egemenliğini, Devletin Dirliğini koruma,
Yasaların Uygulanması, Yurtdaşların Can-Mal Emniyetinin sağlanması,
Bunlar Polis'in yasalarla belirlenmiş temel görevidir.
Bu görevi yerine getirirken her gün var gücüyle çalışıp düzen ve barışı yeniden kurar. Yasaları çiğneyenler de yurtdaşlarıdır. Kaş yaparken göz
çıkarmamaya özen gösterir. Kişisel düşünce ve duygularını bir kenara bırakır.
Polis görevi hep güçlüklerle doludur. Karda-kışta, boğucu sıcakta, dağda-bayırda bekler, korur, devriye gezer, koşar, boğuşur, Ölür/yaralanır, öldürür/yaralar. Her koşul altında yasalar çerçevesinde hareket eder. Sanıkları arar- yakalar, adalete teslim eder. Diğer devlet görevlilerinin görevlerini yapmalarına yardımcı olur. Böyle yapacağına dair ant içer.
Devlet bütçesinden kendisine üniforma, silah-mühimmat, teçhizat verilir,
ağır hizmet koşulları nedeniyle; maaşı diğer memurlara göre % 40 kadar daha fazla olur, yemek ücreti olarak tayın bedeli, ayın yarısında gece çalıştığından gece zammı ve önemli olmayan mikdarda da fazla çalışma ücreti alır.
Yukarıda sıralananlara ek insani görevleri vardır: hasta ve iş göremez durumda olanlara, yoluna gidemiyenlere, yersiz-yurtsuz-kimsesizlere, yardım isteyenlere yardımcı olur.
Polis Şemsi Mersin'de taranan aracında şehit düşer.
Polis Alan, yaraladığı hasmını hastanedeyken öldüreni 500 metre kovalayıp yakalar.
Polis Mustafa nişanlanacağı kızın elbiselerini terziden alıp nişan merasiminin
yapılacağı yere giderken çok aradığı bir hırsızı görüp elindekini oradaki bakkala bırakıp ardından koşar ve bağ aralarında yakalar. Kan ter içinde tören yerine gelir bir şey anlatmaz.
Polis Sezai, Abdurrahman, Hikmet, Yusuf; benim diyen kabadayının 10 adamıyla giremedikleri yere balıklama dalarlar.
Gündoğmuşlu, tren rayı üzerinden paralel gider, jeepi geçirir, çatıdaki hırsızı gecenin köründe yakalamak için bir başına çatıya çıkar ve yakalar.
Özeti: Polis olmak zor zanaattır.
Çalıştığı fiili hizmet süresine % 25 yıpranma payı eklenip emekli olur.
Kendisine bir hizmet belgesi verilip ilişiği kesilir. Hemen o kenti -kişisel güvenliği açısından riskli görüp- ilk kamyona evinin eşyasını doldurup terk eder.
Ülkede ortalama yaşama umudu ortalamasına göre fazla zamanı kalmasa da
% 50 azalan maaşıyla geçiremediğini görüp iş bulabilirse çalışır.
Bir mezarlıkta, yapılmamış bir mezardaki mezar taşında küçük birşöyle yazar:
"M.Alp, D.T.:......... Ö.T.:......,,,, Ruhuna Fatiha.
Onun öyküsü bu kadardır. Oysa biriktirip anlatamadığı binlerce öyküsü vardır.
Bu iş para için yapılacak iş değildir. Kendini adama işidir.
Tüm Polislerin, Emeklilerinin bugünü tüm yurttaşlarımızla birlikte kutlamaları,
Şehitlerimizi yine birlikte onurlandırıp anmaları en büyük dileğimizdir.
Bu günü kutluyoruz. Ayağınıza taş değmesin, Var olun, Sağ olun."
TR HABER AJANSI-**ÖZEL HABER-** HALİS KAHRAMAN