2 Mart Dünya Teizm Günü Çeşitli Etkinliklerle Kutlanıyor. 2 Mart Dünya Teizm Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, Teizmin kökeninin, insanların doğaüstü olayları ve varlıkları anlama çabalarına dayandığını ifade eden Teizm ve Doğal Teoloji Araştırmaları Derneği ve Din Felsefesi Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Yunus Emre Akkurt, yozlaşmalar nedeniyle yeni neslin inanç ve değerlerden uzaklaşmaya devam ettiğini söyledi.
2019 yılında yapılan “Konda'nın Toplumsal Değişim Raporu”nun halen geçerli olduğunu hatırlatan Akkurt, Dünya’da ve Türkiye’de “Ateist” ve “Deist” oranının arttığına ve “dindar” oranının ise azalmaya devam ettiğine dikkat çekti.
Teizm ve Doğal Teoloji Araştırmaları Derneği ve Din Felsefesi Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Yunus Emre Akkurt, araştırmalara göre son 12 yılda kendisini dindar muhafazakar olarak adlandıran gençlerin oranının yüzde 28'den yüzde 15'e gerilediğini söyledi.
Değerlerin oluşumunda dinin etkisinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Yunus Emre Akkurt, “Toplumun yozlaşması ve inançların bozulması, toplum içerisinde değer karmaşası oluşturmakta ve zamanla faydacılığın her şeyin önüne geçmesi de din kurallarının uygulanmasını etkilemektedir.” Dedi.
Teizm’in, ateizme ve deizme olduğu kadar panteizme, politeizme de muhalif olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yunus Emre Akkurt, “Gerçek Teizm tek, şahsî, her şeyi yaratan ve dünyadan farklı bir Allah'ın varoluşunu kabul eden doktrindir. Gerçek teizm, zâtî ve subûtî sıfatları olan Allah'ı kabul eden teizmdir. Bu da İslâm dinidir. Teizmin felsefi bir terim olarak kullanılmaya başlanması, XVII. Yüzyılın ikinci yarısına denk geliyor. Klasik Teizm düşüncesi, Hz. İsa zamanında yaşayan Philo'nun (ö. 50) antik düşünceyle ve Eflatun'un düşünceleri ile Yahudiliği uzlaştırma çabasına dayanıyor.” Sözlerine yer verdi.
Prof. Dr. Yunus Emre Akkurt, Dünya’da ve Türkiye’de “Ateist” ve “Deist” oranının arttığını ve dindar oranının ise azaldığını ifade etti.
2019 yılında yapılan “Konda'nın Toplumsal Değişim Raporu”nu hatırlatan Prof. Dr. Yunus Emre Akkurt, 2019 yılında yapılan araştırmalara göre 2009 - 2019 yılları arasında kendisini dindar muhafazakar olarak adlandıran gençlerin oranının yüzde 28'den yüzde 15'e gerilediğinin belirlendiğini, bunun tehlikeli bir değişim olduğunu söyledi.
GENÇLERİMİZE YOL GÖSTERİYORUZ
Türkiye’de ilk kez bu sorunlarla mücadele edecek bir dernek kurulduğunu belirten Prof. Dr. Yunus Emre Akkurt, “İnsanın kendisini her türlü kayıt ve kontrolden bağımsız hissetmesi arzusu, din bilim ilişkisinin sağlam bir zemine oturtulamaması, din dilinin günümüz insanının anlayabileceği düzey, biçim ve formda sunulamaması ve arkaik bir karakter taşıması, dinin ticarî ve siyasî amaçlar için istismar edilmesi, dinî metinlere liberal/ lafızcı bir biçimde yaklaşan dini grupların din anlayışları, insanımızı ve özellikle gençlerimizi ateizme yönlendiriyor.
Tanrı tanımazlık ya da Tanrıya inanmazlık olarak çevrilen ateizm veya din, peygamber, vahiy aracı olmaksızın bireyin akıl ve gözlem yoluyla Tanrı'ya olan inancını esas alan bir felsefi görüş olan Deizm de tehlikeli bir şekilde yayılıyor.
Araştırmalarda varılan sonuçlar ile Türkiye'de inançsızlığın yaygınlaştığının ve dindarlığın azaldığının ortaya çıkması bir süredir ses getirmeye devam ediyor.
Peki dindarlık neden azılıyor? İnsanlar neden dini inançları daha fazla sorgular oldu? Türkiye'de dinsizlik sol kesime mal edilirken neden sağ kesimin iktidarda olduğu bir dönemde yükseliyor? Türkiye’de ilk kez bu sorunlarla mücadele edecek bir dernek kurduk ve gençlerimize yol gösteriyoruz.” Dedi.
DİN, AHLAK, ÖRF, ADET, gelenek VE HUKUK
Din, ahlak, örf, adet, gelenek ve hukuk toplum düzenini sağlamada belirleyici olan unsurlardır. Din, ortaya koyduğu ölçülerle insanlar arası ilişkileri düzenler. Din, bireyin ve toplumun değer yargılarını da şekillendirir. Bu durumlardan uzaklaşmak kısaca toplumsal yozlaşmadır.
TEİZM, NEDİR?
Teizm, ilahî dinlerin söylediği anlamda bir ilahın varlığına inanmaktır. Teizm. Bütün varlıkların yaratıcısı olan bir Tanrı'nın var olduğuna inanmaktır. Teizm, Tanrı'nın varlığını kabul eden ve Tanrı'yı ilk sebep olarak gören bir felsefedir. Tanrı'nın tüm evrenin yaratıcısı olduğuna inanan ve Tanrı'nın insanlara din gönderdiğine inan bir düşünce akımıdır.
Bu yaklaşıma göre Tanrı, Evren ve canlılar ile sürekli ilişki içerisindedir.
Teizm'e göre Tanrı vardır ve Tanrı'nın insanları doğru yola sokmak için insanlığa göndermiş olduğu peygamberler ve dinler vardır.
Teizmin kökeni, insanların doğaüstü olayları ve varlıkları anlama çabalarına dayanır. İlk teist inançlar, doğaüstü varlıkların, hayaletlerin ve ataların ruhlarının doğa olayları üzerinde kontrol sahibi olduğuna inanan eski topluluklarda ortaya çıkmıştır.
ATEİZM, NEDİR?
Ateizm ya da tanrı tanımazlık, tanrının ya da tanrıların varlığına olan inancın yokluğudur. Bu fikirde olanlara Ateist ya da tanrıtanımaz denir. Ateizm inanç koşullanmalarını, hayâlî yaratıkları ve olayları yok sayar. Ateist bakış açısıyla tanrının yanı sıra tüm metafizik inançlar ve tüm ruhânî varlıklar da yok sayılır.
Ateizm, İngilizcedeki (A) olumsuzluk edatıyla Allah’ın varlığını inkâr eden felsefi görüş demektir. Kavram olarak ateizm, kâinatı incelerken, Allah’ı ve ruhu inkâr ederek duyuların ve deneyin verilerinden başka hiçbir bilgiyi kabul etmeyen, âlemin, tesadüfün birtakım kombinezonları ile meydana geldiğini kabul ve iddia eden görüş demektir.
DEİZM, NEDİR?
Deizm ise, her türlü vahyi, risaleti, mucizeyi, ilhamı ve dolayısıyla vahyin bildirdiği Allah’ı, dini inkâr ederek sadece akıl ile idrak edilen bir Yaratıcıyı kabul ediyor.
Bir başka ifadeyle Deizm, Allah’ın âlemin mimarı olduğunu, âlemi düzenleyip tanzim ettiğini, ona şekil verdiğini, onu harekete geçirdiğini, fakat artık âleme karışmadığını tasavvur eden bir anlayış.
Deizm temelde, Tanrı'ya inanıp ancak hiçbir dini kabul etmeyen görüştür. Deizm inancında her şeyi başlatan, evreni bir saat gibi kuran bir Tanrı inancı vardır. Ancak bu Tanrı dünya hayatına ve evrene müdahale etmez, kişisel değildir ve asla vahiy aracılığıyla bir din oluşturmamış ya da insanlığa hitap etmemiştir.
İLGİLİ HABERLER