Haber Hürriyeti Com Yazarı Beyhan Biçkin Kozanoğlu'nun sosyal medyada polis sayfalarında paylaşılan " Sesimi duyan var mı ? " başlıklı makalesi polis okurlar tarafından beğenildi.Sosyal medyada polis sayfalarında paylaşılan makalede şu ifadeler yer aldı : " Sesimi duyan var mı?
Yüreğim, canım İzmir’imde enkaz altında kaldı, nefes alamıyorum. Bu nasıl bir çaresizliktir güzel Allah’ım sabır ver. Her kurtulan can ile sevinip, kaybettiklerimizle yeniden acılara boğulmak. Yardım sever insanlarımızın yaptıkları ile mutlu olup, insanlığı ile birlikte şerefini kaybetmişlerin yazdıkları ile nefreti yaşamak. Bir deprem, birden fazla duygu yaşattı hepimize. Rabbim beterinden korusun inşallah demek yetmeyecek biliyorum. O yıkılan binaları yapan insan görünümlü şeytanlar cezalandırılmadığı sürece hiç bir dua kabul görmeyecek. Tedbir kuldan olmalı ki, takdir Allah’ındır diyebilelim. Tedbirsizlik sonucu olan felaketlerde suçlu arayanlar aynaya baksın bir zahmet.
İzmir’de görev yapan tüm arama kurtarma ekipleri cansınız. Allah hepinizden razı olsun. Haber kanallarına bakıyorum, tüm arama kurtarma ekipleri tek tek ismiyle anılıyor , teşekkür ediliyor ki sonuna kadar hak ediyorlar tüm teşekkürleri ve övgüleri, ama neden hiç kimse benim poliscanlarımdan bahsetmiyor?
Poliscanlar da aynı depremi yaşadı, evlerinde korku içinde sevdiklerini bırakıp göreve koştu. Yıkılmaya meyilli binaların güvenliği için o binaların kapısında bekledi. Herkes yemek kuyruğunda beklerken onlar, ‘’Vatandaşın malına zarar gelmesin’’ diye kapılardan ayrılmadı. Neden bir Allah’ın kulu çıkıp da ‘’sağolsun polisimiz de burada’’ demedi ki?
Oysa sadece son bir ayda 12 poliscan canına kıydı. Yani bir yandan, enkaz altında durmadan dinlenmeden can kurtarmaya çalışılırken, ellerimizin arasından kayıp giden canları neden görmezden geliyoruz ki?
Deprem vatanın hangi köşesinde olursa olsun, dört bir yandan yardım yağıyor. Bazen yardım yollamak yerine koşup geliyor insanlar. Kan bağı yok, tanışıklık yok, ama yine de koşup geliyorlar. İçlerindeki insan sevgisi ile yapıyorlar bunu, beklentisiz, koşulsuz.Peki poliscanların sorunlarını, her gün artan intiharları neden göremiyoruz? Sayın yetkililer belki bir gün (hani olur ya) evlatlarınız ya da bir yakınınız polis olduğu zaman mı anlayacaksınız onların sorunlarını, kan bağımız olmasa bile onlar da bizim evlatlarımız değil mi? Tıpkı deprem de yaşayarak acısını içimizde hissettiğimiz gibi mi yaşamalıyız bu acıyı da? Yaşamadan, kafamızda canlandırsak ve gerekli önlemleri alsak da bu canlar, canlarına kıymasa, biz de üzülmesek olmaz mı?
Üzülme demişken, Ayasofya’nın meşhur kedisi ölmüş. Sayın İstanbul Valisi baya baya açıklama yapmış ‘’Gli’yi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorum, seni hiç unutmayacağım..! ’’ diye.
Şaşırdım kaldım. Dedim ki galiba sayın Vali üzülecek yer arıyor, ben ona bir kaç sebep vereyim de onlara da üzülsün.
Poliscanlar Gli gibi yaşlanıp ölemiyor biliyor musunuz? Ya intihar ediyorlar, ya kalp krizi geçiriyorlar hem de gencecik yaşlarda.
Karnında bebeği ile bu pandemi döneminde, hastalık kapma riski ile işe giden poliscanlar var? Yani Allah korusun bir şey olsa bir değil iki can kaybedeceğiz.
Polis bu yani devletin diğer adı, eli kırılasıca şeref yoksunu polise yumruk atma cesareti gösteriyor. Yani o yumruk aslında devlete atılıyor. Bence buna da üzülün.
Gli’yi biliyorsunuz ya Aziz Cemal’ i biliyor musunuz? Minnacık bebek daha, SMA tip 1 hastası. Babası polican. Türkiye Cumhuriyetinin kolluk kuvvetinde görevli. Yani devlet ona ‘’ben yokken devlet sensin..!’’ diyerek görev veriyor. Ama evladının hastalığını iyi edebilmek için o sosyal medyada yardım çığlıkları atıyor. Hani üzülecekseniz bence buna daha çok üzülmeniz lazım. Düşünsenize cehennemin dibindeki ülkenin İMF borcunu ödeyecek kudrete sahip koskoca devlet, el kadar bebenin tedavi masrafını karşılayamıyor. Valla ben olsam kahrımdan ölürdüm.
İstanbul demişken, ben Türkiye genelinden vazgeçtim, İstanbul Emniyetinde görevli poliscanların bin bir tane sorununa da üzülün hazır üzülmeye başlamışken..
‘’Ama yeter artık bıktık bu poliscanların sorunlarından..’’ diyenlere sözüm, bizim duymaya dayanamadıklarımızı yaşayanlar var bilin isterim.
Can gazilerini yürek yangınım şehitlerimi can babamı sevgi saygı ve minnetle anıyorum.." TR HABER AJANSI --** ÖZEL HABER-** HALİS KAHRAMAN
Yüreğim, canım İzmir’imde enkaz altında kaldı, nefes alamıyorum. Bu nasıl bir çaresizliktir güzel Allah’ım sabır ver. Her kurtulan can ile sevinip, kaybettiklerimizle yeniden acılara boğulmak. Yardım sever insanlarımızın yaptıkları ile mutlu olup, insanlığı ile birlikte şerefini kaybetmişlerin yazdıkları ile nefreti yaşamak. Bir deprem, birden fazla duygu yaşattı hepimize. Rabbim beterinden korusun inşallah demek yetmeyecek biliyorum. O yıkılan binaları yapan insan görünümlü şeytanlar cezalandırılmadığı sürece hiç bir dua kabul görmeyecek. Tedbir kuldan olmalı ki, takdir Allah’ındır diyebilelim. Tedbirsizlik sonucu olan felaketlerde suçlu arayanlar aynaya baksın bir zahmet.
İzmir’de görev yapan tüm arama kurtarma ekipleri cansınız. Allah hepinizden razı olsun. Haber kanallarına bakıyorum, tüm arama kurtarma ekipleri tek tek ismiyle anılıyor , teşekkür ediliyor ki sonuna kadar hak ediyorlar tüm teşekkürleri ve övgüleri, ama neden hiç kimse benim poliscanlarımdan bahsetmiyor?
Poliscanlar da aynı depremi yaşadı, evlerinde korku içinde sevdiklerini bırakıp göreve koştu. Yıkılmaya meyilli binaların güvenliği için o binaların kapısında bekledi. Herkes yemek kuyruğunda beklerken onlar, ‘’Vatandaşın malına zarar gelmesin’’ diye kapılardan ayrılmadı. Neden bir Allah’ın kulu çıkıp da ‘’sağolsun polisimiz de burada’’ demedi ki?
Oysa sadece son bir ayda 12 poliscan canına kıydı. Yani bir yandan, enkaz altında durmadan dinlenmeden can kurtarmaya çalışılırken, ellerimizin arasından kayıp giden canları neden görmezden geliyoruz ki?
Deprem vatanın hangi köşesinde olursa olsun, dört bir yandan yardım yağıyor. Bazen yardım yollamak yerine koşup geliyor insanlar. Kan bağı yok, tanışıklık yok, ama yine de koşup geliyorlar. İçlerindeki insan sevgisi ile yapıyorlar bunu, beklentisiz, koşulsuz.Peki poliscanların sorunlarını, her gün artan intiharları neden göremiyoruz? Sayın yetkililer belki bir gün (hani olur ya) evlatlarınız ya da bir yakınınız polis olduğu zaman mı anlayacaksınız onların sorunlarını, kan bağımız olmasa bile onlar da bizim evlatlarımız değil mi? Tıpkı deprem de yaşayarak acısını içimizde hissettiğimiz gibi mi yaşamalıyız bu acıyı da? Yaşamadan, kafamızda canlandırsak ve gerekli önlemleri alsak da bu canlar, canlarına kıymasa, biz de üzülmesek olmaz mı?
Üzülme demişken, Ayasofya’nın meşhur kedisi ölmüş. Sayın İstanbul Valisi baya baya açıklama yapmış ‘’Gli’yi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorum, seni hiç unutmayacağım..! ’’ diye.
Şaşırdım kaldım. Dedim ki galiba sayın Vali üzülecek yer arıyor, ben ona bir kaç sebep vereyim de onlara da üzülsün.
Poliscanlar Gli gibi yaşlanıp ölemiyor biliyor musunuz? Ya intihar ediyorlar, ya kalp krizi geçiriyorlar hem de gencecik yaşlarda.
Karnında bebeği ile bu pandemi döneminde, hastalık kapma riski ile işe giden poliscanlar var? Yani Allah korusun bir şey olsa bir değil iki can kaybedeceğiz.
Polis bu yani devletin diğer adı, eli kırılasıca şeref yoksunu polise yumruk atma cesareti gösteriyor. Yani o yumruk aslında devlete atılıyor. Bence buna da üzülün.
Gli’yi biliyorsunuz ya Aziz Cemal’ i biliyor musunuz? Minnacık bebek daha, SMA tip 1 hastası. Babası polican. Türkiye Cumhuriyetinin kolluk kuvvetinde görevli. Yani devlet ona ‘’ben yokken devlet sensin..!’’ diyerek görev veriyor. Ama evladının hastalığını iyi edebilmek için o sosyal medyada yardım çığlıkları atıyor. Hani üzülecekseniz bence buna daha çok üzülmeniz lazım. Düşünsenize cehennemin dibindeki ülkenin İMF borcunu ödeyecek kudrete sahip koskoca devlet, el kadar bebenin tedavi masrafını karşılayamıyor. Valla ben olsam kahrımdan ölürdüm.
İstanbul demişken, ben Türkiye genelinden vazgeçtim, İstanbul Emniyetinde görevli poliscanların bin bir tane sorununa da üzülün hazır üzülmeye başlamışken..
‘’Ama yeter artık bıktık bu poliscanların sorunlarından..’’ diyenlere sözüm, bizim duymaya dayanamadıklarımızı yaşayanlar var bilin isterim.
Can gazilerini yürek yangınım şehitlerimi can babamı sevgi saygı ve minnetle anıyorum.." TR HABER AJANSI --** ÖZEL HABER-** HALİS KAHRAMAN