Doç. Dr. Ali Kemal Özcan'dan Esrarengiz Öcalan Mektubu

Tunceli Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Kemal Özcan tarafından PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın el yazısı ile hazırladığı mektubu açıklandı.

Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın, 18 Haziran'da İmralı'da yazdığı ileri sürülen mektup, Tunceli Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Kemal Özcan tarafından açıklanması tartışmalara neden oldu. 

Türkiye gündemine bomba gibi düşen ve sadece avukatları ve ailesiyle görüşme izni olan terör örgütü elebaşının mesajını bir akademisyen aracılığı ile yayınlamış olması tartışmalara neden oldu. Özcan'ın avukatı olmadan nasıl İmralı’ya gidip Öcalan’la görüştüğü esrarını koruyor. 

Özcan, Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın, 18 Haziran günü avukatlarına bir mektup verdiğini ancak bunun bugüne kadar kamuoyuna açıklanmadığını iddia etti. 

“Devletin uygun görmesi sonucu İmralı'ya gittiğini” ifade eden Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, Teröristbaşının mektubunu paylaşarak, 23 Haziran Pazar günü yapılacak seçimler konusunda "HDP’de vücut bulan demokratik ittifak anlayışı güncel seçim tartışmalarına taraf ve payanda yapılmamalıdır" şeklinde mesaj gönderdiğini iletti.

İmralı’dan gelen mesajı Öcalan'ın avukatları arasında yer almayan akademisyen Doç. Dr. Ali Kemal Özcan duyurması tartışma konusu oldu. Bazı hdp yöneticileri şaşkınlıklarını açıklarken terör örgütü avukatlarının açıklamayı yapmaması görüş ayrılığı oluşturdu. Kamuoyunda Ali Kemal Özcan’ın kimliği tartışılırken "Öcalan, ne zamandır avukatları dışında biriyle görüşüyor?" sorusuna cevap arandı.

Tunceli Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeye ilişkin basın açıklaması düzenledi ve Öcalan'ın el yazısı olduğu iddia edilen mektubu paylaştı.

Öcalan'ın el yazılı mektubu şöyle:

"Kamuoyuna duyuru;

Son ölüm oruçları ve açlık grevlerinin sona ermesi vesilesi ile kullanmak durumunda kaldığım şahsi inisiyatifim konusunda, olası gelişmeleri de dikkate alarak bu açıklamayı yapma ihtiyacı duydum.

Çözüm sürecine ilişkin daha derinleştirilmiş ve netleştirilmiş bir tutumdan bahsettim. Mevcut gelişmelere bu perspektiften baktım. Çözüm sürecine damgasını vuran ve Türkiye'nin geleneksel iklimini aşmayan, dolayısıyla sürekli çatışmacı ve kutuplaştırıcı üslubun başta Kürt sorunu olmak üzere tüm toplamsal sorunları ağırlaştırdığı ortaya çıkmış bir sonuçtur. Cumhur ve Millet ittifaklarının bu gerçekliğine karşılık HDP'de ifadesini bulan demokratik ittifak ve bağlantılı demokratik müzakere opsiyonu çözüm odaklı olmayı esas almıştır.

Önümüzdeki dönemde gerek iç toplumsal, gerek bölgesel ve küresel sorunların daha da ağırlaşacağını göz önünde bulundurarak bu üçüncü yol tavrının korunması büyük bir önem ve anlam ifade etmektedir. Bu çerçevede HDP’de vücut bulan demokratik ittifak anlayışı güncel seçim tartışmalarına taraf ve payanda yapılmamalıdır. Demokratik ittifakın önemi ve tarihsel anlamı mevcut ikilemlere kendini angaje etmemesi ve şimdiye kadar olduğu gibi seçimlerdeki tarafsız çizgisinde ısrar etmesidir.

Demokratik uzlaşı, özgür siyaset ve evrensel hukuk üçlü sacayağına dayalı çizgi en doğru ve sonuç üretici siyasi platformdur. İlgili tüm çevreleri bu temelde duyarlı olmaya çağırıyorum.

18 Haziran 2019
İmralı Kapalı Cezaevi
Abdullah Öcalan"