Emekli Emniyet Müdürü Orhan Gazi Canbulat'ın sosyal medya hesabından paylaştığı " Biraz da öz eleştiri " başlıklı paylaşımı dostları ve meslektaşları tarafından beğenildi.
Emekli 1'inci Sınıf Emniyet Müdürü Orhan Gazi Canbulat'ın " Biraz da öz eleştiri " başlıklı paylaşımında şu ifadeler yer aldı :"BİRAZ DA ÖZ ELEŞTİRİ..
YENİ YILDA İNŞALLAH OLUMLU YÖNDE DÜZELİRİZ.."Avrupalı ve uygar insanlar 50 m2 dairede yaşar, dünya'da 12 devlette otomobil fabrikası olan Soichiro HONDA Tokyo'da 70 metrekare evde yaşar,bizim evlerimiz yayla gibi .
Kenar mahallerde müze yok, kütüphane yok,mobilyacı var, perdeci var .
Avrupalı bütün dünyayı gezer, vizyonu genişler...Biz de Çanakkale savaşlarının yapıldığı toprakları, şehitlikleri, kim merak eder.
Anzak gençleri onbinlerce kilometre yolda gelerek sabah ayininde atalarının ruhlarına dua ederken, bizimkiler kahvede okeyin başında elli-altmış kelime haznesi ile lak lak yapar.Çoğumuz değil dünyayı, kendi ülkemizi bile gezmemişiz görmemişiz.Okumuş, okumamış ayırt etmeden çılgın ve kötü bir tüketiciyiz.Zaman, para, emek vb değerlerimizi boşa harcıyoruz.Bir malı alan modası geçti diye bir daha alıyor. Milli gelirimiz 13000 dolar civarında.. İkinci el eşya ile idare eden tüketimden kaçınan Norveç'in milli geliri 99000 dolar.Otuz dönüm tarlanın bir yıllık ürünün karşılığını cep telefonuna vermek..Ve en kötüsü bu telefonu iyi kullanamamak..Ancak hiç kimse bu topraklarda MÖ. 7. yüzyılda ilk parayı Lidya'lıların bulduğunu bilmez.Şimdi aynı topraklarda yaşayan bir Manisalı hiç Lidya'lıarı merak etmiş mi ?Avrupalı soy ağacından dört kuşak evvelki dedesini bilir,bizde böyle konularla uğraşmak toplum tarafından hor ve garip görülür. Böyle davranırsak torunlarımız da bize aynı davranır.Sizin hiç her şeyini satıp savıp dünyayı gezmeye çıkan bir yakınınız oldu mu? Veya haftalık veya aylık bilim ve kültür dergilerine abone olan ve okuyan kaç kişi var ? Batılı bir kolu kırık heykele çeşitli pozisyonlardan saatlerce bakar, yöneticilerimiz ben böyle sanata tükürürüm der, vatandaş ta dikkatli veya anlayarak bakmaz veya üzerine " Melih Aysun'' u seviyor.." diye yazar ifadedisi kuvvetlendirmek gayesi ile içinden ok geçen kalp yapar, bazıları da burayı reklam panosu olarak kullanır. Bir de üzerine bozuk Türkçeşiyle "satılık zoba" yazar veya tükürürür.Mecbur kalmadıkça çalışan memur kendine bakmaz.Traş olmaz.Elbisesi bakımsız.vucudu orantısız.Evlendikten sonra erkek ve kadınlarımız beni beğenen beğenmiş vurdum duymazlığı ile vucudunu ve hayata bakışını salar.Batılı kendini her konuda yetiştirmiştir.Edebiyat konusu açılınca sevilen bir şiirden bir kıta okuyabilir veya kendi ülkesinin bir ressamı hakkında bilgi sahibidir.Tomas Edison Ampul 'u buldu,1093 adet icat beratı aldı. Bizim ise menemen soğanlı mı, soğansız mı ? tartışması gündemimizde.Yılbaşı çekilişleri öncesi ‘büyük ikramiye’ ile ilgili sokak röportajlarını bir izleyin lütfen, insanlarımızın hayallerini dinleyin..‘Daha büyük bir ev, son model araba, onu alırım, bunu alırım v.s.’Bir tek olumlu cümlede fakirlere yardım ederim. Bir tek kişi de çıkıp, parayı kapıp dünyayı gezerim demez.
Daha hayal kurmayı bile bilmiyoruz biz.Hasta olduğunda kullandığı malzeme veya ilaçların toplum hizmetine nasıl sunulduğu, son haline nasıl geldiğini hiç düşündünüz mü ?Wilhelm Röntgen ismi ile anılan cihazı geliştirirken deneyleri eşi Bertha'nın üzerinde denediğini biliyor muyuz ? Kendi yarattığımız konforlu hapishanelerde yaşamak,
son model arabaya binmek, yeni mobilyalar almak bizim hayalimiz bu.Çünkü hayatları boyunca ev araba taksiti ödeyen, hiç çılgınlık yapmamış,
hayal kurmaya kalksak ‘başımıza icat çıkarma’ diyen ebeveynlerle büyümüşüz biz.".."
**HALİS KAHRAMAN

YENİ YILDA İNŞALLAH OLUMLU YÖNDE DÜZELİRİZ.."Avrupalı ve uygar insanlar 50 m2 dairede yaşar, dünya'da 12 devlette otomobil fabrikası olan Soichiro HONDA Tokyo'da 70 metrekare evde yaşar,bizim evlerimiz yayla gibi .
Kenar mahallerde müze yok, kütüphane yok,mobilyacı var, perdeci var .
Avrupalı bütün dünyayı gezer, vizyonu genişler...Biz de Çanakkale savaşlarının yapıldığı toprakları, şehitlikleri, kim merak eder.
Anzak gençleri onbinlerce kilometre yolda gelerek sabah ayininde atalarının ruhlarına dua ederken, bizimkiler kahvede okeyin başında elli-altmış kelime haznesi ile lak lak yapar.Çoğumuz değil dünyayı, kendi ülkemizi bile gezmemişiz görmemişiz.Okumuş, okumamış ayırt etmeden çılgın ve kötü bir tüketiciyiz.Zaman, para, emek vb değerlerimizi boşa harcıyoruz.Bir malı alan modası geçti diye bir daha alıyor. Milli gelirimiz 13000 dolar civarında.. İkinci el eşya ile idare eden tüketimden kaçınan Norveç'in milli geliri 99000 dolar.Otuz dönüm tarlanın bir yıllık ürünün karşılığını cep telefonuna vermek..Ve en kötüsü bu telefonu iyi kullanamamak..Ancak hiç kimse bu topraklarda MÖ. 7. yüzyılda ilk parayı Lidya'lıların bulduğunu bilmez.Şimdi aynı topraklarda yaşayan bir Manisalı hiç Lidya'lıarı merak etmiş mi ?Avrupalı soy ağacından dört kuşak evvelki dedesini bilir,bizde böyle konularla uğraşmak toplum tarafından hor ve garip görülür. Böyle davranırsak torunlarımız da bize aynı davranır.Sizin hiç her şeyini satıp savıp dünyayı gezmeye çıkan bir yakınınız oldu mu? Veya haftalık veya aylık bilim ve kültür dergilerine abone olan ve okuyan kaç kişi var ? Batılı bir kolu kırık heykele çeşitli pozisyonlardan saatlerce bakar, yöneticilerimiz ben böyle sanata tükürürüm der, vatandaş ta dikkatli veya anlayarak bakmaz veya üzerine " Melih Aysun'' u seviyor.." diye yazar ifadedisi kuvvetlendirmek gayesi ile içinden ok geçen kalp yapar, bazıları da burayı reklam panosu olarak kullanır. Bir de üzerine bozuk Türkçeşiyle "satılık zoba" yazar veya tükürürür.Mecbur kalmadıkça çalışan memur kendine bakmaz.Traş olmaz.Elbisesi bakımsız.vucudu orantısız.Evlendikten sonra erkek ve kadınlarımız beni beğenen beğenmiş vurdum duymazlığı ile vucudunu ve hayata bakışını salar.Batılı kendini her konuda yetiştirmiştir.Edebiyat konusu açılınca sevilen bir şiirden bir kıta okuyabilir veya kendi ülkesinin bir ressamı hakkında bilgi sahibidir.Tomas Edison Ampul 'u buldu,1093 adet icat beratı aldı. Bizim ise menemen soğanlı mı, soğansız mı ? tartışması gündemimizde.Yılbaşı çekilişleri öncesi ‘büyük ikramiye’ ile ilgili sokak röportajlarını bir izleyin lütfen, insanlarımızın hayallerini dinleyin..‘Daha büyük bir ev, son model araba, onu alırım, bunu alırım v.s.’Bir tek olumlu cümlede fakirlere yardım ederim. Bir tek kişi de çıkıp, parayı kapıp dünyayı gezerim demez.
Daha hayal kurmayı bile bilmiyoruz biz.Hasta olduğunda kullandığı malzeme veya ilaçların toplum hizmetine nasıl sunulduğu, son haline nasıl geldiğini hiç düşündünüz mü ?Wilhelm Röntgen ismi ile anılan cihazı geliştirirken deneyleri eşi Bertha'nın üzerinde denediğini biliyor muyuz ? Kendi yarattığımız konforlu hapishanelerde yaşamak,
son model arabaya binmek, yeni mobilyalar almak bizim hayalimiz bu.Çünkü hayatları boyunca ev araba taksiti ödeyen, hiç çılgınlık yapmamış,
hayal kurmaya kalksak ‘başımıza icat çıkarma’ diyen ebeveynlerle büyümüşüz biz.".."

Ali Tokgöz:& Değerli devrem .Bu kadar özlü ve değerli öz eleştirin ,ufkumuz açan bir eleştiri olmuş eline koluna sağlık.