Türkiye Trafik Kazaları Yardım Vakfı’nın öncülüğünde Ufuk Üniversitesi işbirliği ile trafik güvenliği ve kazaların önlenmesine yönelik önemli adımların atılmasına katkı sağlamak amacıyla Trafik Platformu Çalıştayı düzenlendi.
25 Ocak 2025’te Ufuk Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Çalıştayda trafik sorunları anlatıldı çözüm önerileri sunuldu.
Çalıştay, Ufuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakan Haliloğlu ve Türkiye Trafik Kazaları Yardım Vakfı Başkanı Prof. Dr. Recai Pabuçcu’nun açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmalarında, trafik kazalarının ülke genelindeki etkileri ve çözüm yolları vurgulandı.
Eski Milletvekili ve Trafikte Ortak Akıl Projeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı ile Orman ve Su İşleri Eski Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, trafik güvenliğine dair görüşlerini paylaştı. Ilıcalı ve Eroğlu, trafik sorunlarının çözülmesinde kamuoyunun bilinçlendirilmesinin gerekliliğini ve bu konuda atılması gereken adımları dile getirdi.
'ETKİN DENETİM CAYDIRICIDIR'Çalıştayda bir konuşma yapan Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Başkanı Sami Güleçyüz, “Trafikte Algılanabilirliği ve Caydırıcılığı Sağlayan Etkin Denetim” konusunu masaya yatırdı. Etkin denetim ile trafik güvenliğinin nasıl artırılabileceği konusunda katılımcılara bilgi veren Güleçyüz, “Bugüne kadar trafikle ilgili söylenmeyen söz, yazılmayan yazı, edilmeyen şikayet, yapılmayan öneri kalmadığını, buna rağmen bir sonuç alınamadığını söyledi.İstisna ve muafiyetsiz etkin ve adil denetimin yolları çözüm önerileri ve olumlu sonuçlarını anlatan Güleçyüz, “Her ne kadar biraz ilerleme kaydettik ise de maalesef bugüne kadar istenen ve özlenen sonuca ulaşamadık. Peki, sebep nedir? 1 – Eğitim eksikliği, 2 – Yatırım (Mühendislik) eksikliği, 3 – Denetim eksikliğidir.Şimdi bu saydığımız ana başlıkların her üçü de çok ama çok önemli hususlar olmakla birlikte – çözüm süreleri açısından – çeşitli farklılık göstermektedir. Şöyle ki; Her şeyden önce tabii ki işin başlangıç noktası EĞİTİMDİR. Ama eğitim UZUN VADELİ bir iştir. Okullardaki eğitimin yanı sıra asıl önemli olan; trafik bilincinin geliştirilerek ve hatta aile içinden başlayarak bir saygı unsuru, yapılmaması halinde eksiklik duyulacak, ayıplanacak ve hatta utanılacak bir duruma geldiği kamuoyuna anlatmalıyız. Bu çerçevede bir trafik kültürünü bir yaşam biçimini oluşturmalıyız. Trafikte birinin hakkını yemek KUL HAKKI yemekle eşdeğerdir. Bu bilinçle hareket ederek Cuma hutbelerinde de Trafikteki kuralsızlıkların kul hakkı yemek olduğu hususunun bu platformda bulunan tüm katılımcılarla diyanet nezdinde girişimde bulunulmasını teklif ediyoruz.” Dedi.DENETİM ADİL OLMALIDIRUlaştırma bakanlığı, belediyelerce yapılan yolları ve alt yapı ile diğer bayındırlık projelerle de orta vadeli çözüm olacağına dikkat çeken Güleçyüz, “İkinci olarak YATIRIM. Yani gerek ulaştırma bakanlığı gerekse belediyelerce yapılan yol yapımı, alt yapı ve diğer bayındırlık projeleri ise mutlaka olması gereken işlerdir. Ama bu da en azından 3-5 yıl gibi zaman alabilen hatta bazen daha da uzun sürebilen ORTA VADELİ çözüm önerisidir. DENETİME gelince: Denetim ise yukarıda saydığımız Eğitim ve Yatırım gibi uzun ve orta vadede sonuç verecek bir çözüm önerisi olmayıp, bunların içinde en kısa vadede hatta anında sonuç doğuracak bir çözüm yöntemidir. Uzun vadeli eğitim ile orta vadeli yatırım konularını işin uzmanlarına bırakarak 27 yıldır trafiğin denetimi alanında faaliyet gösteren bir Sivil Toplum Kuruluşu sıfatıyla Fahri Trafik Müfettişleri Derneği adına bugün bizim burada ele alacağımız husus Denetim olacaktır.İnsanları eğiterek istenen düzeye getirmek çok uzun yıllar alır, keza yatırım işi de eğitim kadar olmasa da belli bir zaman alan bir çözüm yoludur. Ama trafikte hata yapana cezayı kestiğiniz anda bu durum hemen sonuç doğurur ve en azından yapılan bir trafik ihlali hiç beklemeden hemen o anda karşılığını bulmuş olur. Ancak bu tek başına yeterli mi tabiki değildir. Denetimin iyi sonuç vermesi için tamamlanması gereken çeşitli unsurlar vardır. Bir kere her şeyden önce Denetim ADİL olmalı (Sağlık, Yangın ve Güvenlik dışında kimseye ayrıcalık tanınmamalı.)İçinde bulunduğumuz hali hazırdaki mevcut durum nedir? Milletvekili, hakim, savcı, yüksek bürokrat vs.. cezalardan muaf tutulmakta, gıyaben ceza yeseler bile bağlı olduğu kurum aracılığıyla bu cezaları ne yazık ki silinmektedir. Bu da kamu vicdanını son derece olumsuz yönde etkilediği gibi ayrıca görevini yapan trafik ekiplerimizi de demoralize etmekte ve haliyle şevkini kırmaktadır.Vatandaşın devlete ve adalete güvenini sağlamak da trafikte başlar. Artık Türkiye’yi Anayasanın 10. maddesine uygun olarak KİŞİSEL ve KURUMSAL AYRICALIKLAR, İSTİSNALAR ve MUAFİYETLER cenneti bir ülke olma halinden çıkarmalıyız.” Sözlerine yer verdi. DENETİM ETKİN VE YAYGIN OLMALIDenetimin adil olmasının yanı sıra ETKİN ve YAYGIN olması gerektiğine de işaret eden Güleçyüz, “Aynı zamanda denetim ETKİN ve YAYGIN olmalıdır. Bizde ise maalesef etkin ve yaygın bir denetim yapılmıyor. Peki, ne yapılıyor? Belki biraz kaba tabir olacak ama affınıza sığınarak söylemek zorundayım ki bizdeki denetimlerde sadece denetim esnasında piyango çekilişi gibi oltaya takılanlar cezayı yiyor ama bunun yanı sıra tıpkı boğazdan geçen yüzbinlerce balık gibi büyük bir çoğunluğu ise bu işten ceza almadan kurtuluyor. ETKİN ve YAYGIN DENETİM ise sadece trafik ekiplerimizin denetimlerine rastgele takılanlar değil, her yerde, her zaman, herkese gerek ekipler gerekse de daha çok EDS, MOBESE ve KAMERALAR gibi teknolojik imkânlardan yararlanarak yapılanlardır. Yani bir başka deyişle itirazlara, tartışmalara ve şikâyetlere yer vermeyecek derecede kayıt altına alınmış görüntülerle belgelendirilmiş somut delillere dayanan teknolojik denetim en etkili yoldur. Çünkü Trafik polisi yanılabilir. Jandarma yanılabilir. FTM yanılabilir çünkü bunlar insandır. Ama teknoloji asla yanılmaz. İşte bu yüzden daha adil daha dürüsttür. Korkmaz. Affetmez. Boyun eğmez. Her işi belgelidir. Kuralcıdır ne gördüyse onu kaydeder. Kimse ona kızamaz, kimse onu tehdit edemez.” Diye konuştu.DENETİMLERDEKİ MÜEYYİDE, HATALI SÜRÜCÜ ALEYHİNE ETKİLİ BİR SONUÇ DOĞURMALIDIR Ülkemizde herkes trafikten şikayet ettiğini, denetim yapılmasını istediğini fakat kendisi ceza yedikten sonra denetimden şikayet ettiğini anlatan Güleçyüz, “Maalesef toplum olarak böyle bir çelişki içindeyiz. Gerçi şunu da söylemekte fayda var ki; yapılan denetimin 50 km lik meskun mahal sınırını aştığı gerekçesiyle sadece ceza yazmak amacıyla değil asıl olarak kazaları önlemek amacıyla yapılması gerekir. Bir örnek vermek gerekirse, karayollarında karşıdan gelen araçların flaşörlerle hiç tanımadığı sürücüleri ileride çevirme var diye uyarması da sanki sürücülerin zihninde bu nevi denetimlerin kendilerine karşı kurulmuş haksız bir tuzak olduğu algısından kaynaklanıyor olabilir mi diye de düşünmekte fayda vardır. İşte bu algıya yer vermeyecek şekilde yukarıda da söylediğimiz gibi denetimlerin adil, etkin ve yaygın olarak yapılması en iyi sonucu verecektir diye düşünüyoruz. Denetimlerdeki müeyyide, hatalı sürücü aleyhine etkili bir sonuç doğurmalıdır ki o sürücü bir daha aynı ihlali yapmaya cesaret edemesin. O hatayı yaptığı anda başına neler gelebileceğini bilebilsin, korksun ve çekinsin. Mesela, Adana’da bir taksi şoförü ABD ye ait İncirlik üssüne yolcu bırakmaya giderken her türlü kural ihlalini yapar, İncirlik üssünün kapısından içeri girdikten sonra tabelalara ve bütün kurallara harfiyen uyar. Yolcuyu indirip dışarı çıkar çıkmaz yine bildiğini yapar. Keza yine aynı şekilde Almanya ve çeşitli ülkelerden arabalarıyla Türkiye’ye tatile gelen yurttaşlarımızın da Almanya’da bütün trafik kurallarına uymalarına rağmen, Kapıkule sınır kapısından içeri girer girmez bütün kuralları altüst ettiğini ve hatta Türkiye’de yerleşik araçlardan daha fazla kural ihlali yaptıklarına hepimiz şahit olmuyor muyuz. İşte burada yapana değil yaptırana bakmak lazım. Buradaki eksikliği görüp ona göre yaptırım gücünü oluşturmak lazım.” İfadelerini Kullandı.SİVİL TOPLUMUN AYDIN YÜZLERİ TRAFİĞİN GİZLİ GÖZLERİ Evet değerli katılımcılar. Şu ana kadar kısaca eğitimden, yatırımdan ve ağırlıklı olarak ta denetimden söz ettik. Şimdi burada biraz da kısaca FTM dediğimiz Fahri Trafik Müfettişlerinden yani kendimizden bahsedelim.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile şehir merkezlerinde Trafik polisi kırsal alanlarda da Trafik jandarması ile yürütülen denetim halkasına 1997 yılında adı geçen kanuna eklenen ek 6. madde ile Fahri Trafik Müfettişliği Müessesesi oluşturulmuş oldu. Trafik denetiminin sadece ve sadece beyaz şapkalı trafik polisi ile yapılmasının yeterli olmadığı kanısına varan kanun koyucu toplum içinden de bazı kişilerin FTM dediğimiz gönüllü denetçilerin trafiğe yardımcı olabileceği düşüncesiyle bu kurumu hayata geçirdi. Devrim niteliğinde bir kanun maddesi olan bu hüküm ile düzenleme yetkisi yönetmeliğe verilerek en az 40 yaş, yüksekokul mezunu, en az 10 yıllık sürücü belgesi ve son 5 yıl içinde her hangi bir asli kusurlu trafik suçuna karışmamış olma koşulunu taşıyanlara bu yetki verildi. FTM ler yapmış oldukları bu görev karşılığında hiçbir ücret almazlar. EGM tarafından yaptırılan bir mobil uygulama üzerinden FTM ler trafik tespit tutanağı düzenleyerek EGM ye bildirirler ve görevli memurlarca yapılan çeşitli kontrollerden sonra da bu tespit tutanakları ceza tutanağına dönüştürülür. Sistem yıllardır böyle işler. Fahri Trafik Müfettişliği uygulamasını devletin görevli memurundan ayıran en önemli unsurlardan biri FTM ler toplumun içinden sivil insanlardır. Polis gibi üniforma taşımazlar. Kimlikleri gizlidir. İşte o yüzden biz FTM leri Sivil toplumun aydın yüzleri trafiğin gizli gözleri diye tanımlıyoruz.” Diyerek Fahri Trafik Müfettişleri hakkında bilgi verdi. CEZALAR CAYDIRICI OLMALITrafik cezalarının caydırıcı nitelikte ağırlaştırılması gerektiğini kaydeden Güleçyüz, “Son olarak şunu söylemek isterim ki; burada yer alan trafiğin bileşenleri olarak son yıllarda gerek alkollü sürücülerden gerek aşırı süratten gerekse sürücünün diğer bir ağır kusurundan kaynaklanan ve tıpkı Datça’daki basketbolcu gibi, İzmir’deki kız öğrenci gibi veya İstanbul’daki Barbaros Bulvarında yayalara yeşil ışık yandığı halde elinde torbalarla karşıya geçerken kendisine kırmızı ışık yanıyor olmasına rağmen aşırı süratle gelerek çarptığı yaşlı kadın gibi yüzlerce masun insanın sesi olabilmek için adeta bir konsorsiyum şeklinde birlikte hareket ederek katillere en ağır cezanın verilmesi hususunda gerekirse de davaya STK lar olarak müdahil olmak şartıyla, yine TBMM nezdinde cezaların ağırlaştırılması girişiminde bulunmayı teklif ediyoruz. Zira bu iş artık Türkiye’de kanayan yara haline gelmiştir. Çoğu zaman mahkemelerin tutuksuz yargılama kararı verdikten sonra artan kamuoyu baskısı neticesinde bu kararlarından dönerek tutuklama yönünde kararlarını değiştirdiğini görüyoruz. Bu çelişki nedendir? Toplumun yani halkın milletin vicdanına sığmayan bir olay devletin vicdanına nasıl sığabilir. Sonuçta devlet dediğimiz soyut şey bu milletten teşekkül etmiş ve bu milletin organize olmuş örgütlenmiş hali değil midir? Milletle devletin beklentisi birebir örtüşmesi gerekirken bu farklılığın ortadan kalkması için elimizden geleni hep birlikte öncelikle yapmalıyız.” Diyerek sözlerine son verdi.
ÇALIŞTAYDA TRAFİK SORUNLARI ANLATILDI ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SUNULDUÇalıştayda katılımcılar trafik sorunlarını dile getirerek çözüm önerileri sundu ve önemli mesajlar verdi.
Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Başkanı Sami Güleçyüz, “Trafikte Algılanabilirliği ve Caydırıcılığı Sağlayan Etkin Denetim” konusunu masaya yatırdı. Güleçyüz, etkin denetim ile trafik güvenliğinin nasıl artırılabileceği konusunda katılımcılara bilgi verdi.
Çalıştayın ikinci yarısında, Bisikletliler Derneği Başkanı Murat Suyabatmaz, “Bisikletli Ulaşım ve Temel Trafik Eğitimi” konusunu ele alarak, bisikletlilerin trafik güvenliği açısından daha iyi bir eğitim alması gerektiğini belirtti.
Türkiye Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Başkanı Tahsin Sendinç Trafikte Denetim konusuna değindi.
Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Derneği Başkanı Vedat Şahin, araç muayene istasyonlarının donanımını, muayene süresi, ücretler ve hizmet kalitesinin nasıl iyileştirilebileceği üzerinde durdu.
Çalıştayın kapanış konuşmasında, Türkiye Trafik Kazaları Yardım Vakfı’ndan Prof. Dr. Serdar Han, Trafik Haftası (2-9 Mayıs) kapsamında yapılacak etkinliklerin önemini ve platformun çalışma prensiplerini paylaştı.
Bu önemli etkinlik, trafik güvenliği konusunda farkındalık yaratırken, gelecekte yapılacak düzenlemeler ve uygulamalar için önemli bir zemin hazırladı.





Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği Genel Başkanı Onur Orhon, “Kazalarının Önlenmesine Yönelik Mevzuat Görüşleri” başlıklı sunumunda, mevcut trafik mevzuatındaki yetersizlikleri ve yapılması gereken düzenlemeleri aktardı.
Trafikte Ortak Akıl Projeleri Derneği’nden Gülümser Lekpek, “Trafikte Küçük Hata Yoktur” adlı konuşmasında, trafikte her hatanın büyük sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekerek, sürücülerin daha dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı.Motosiklet Sürücüleri Federasyonu (MOSEF) Başkanı Murat Tomris, motokuryelerin eğitim ve sertifikasyon süreçlerini ele aldı. Tomris, bu alandaki eksikliklere dikkat çekerek, motokuryelere yönelik eğitimlerin artırılmasının gerekliliğini ifade etti.Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Başkanı Sami Güleçyüz, “Trafikte Algılanabilirliği ve Caydırıcılığı Sağlayan Etkin Denetim” konusunu masaya yatırdı. Güleçyüz, etkin denetim ile trafik güvenliğinin nasıl artırılabileceği konusunda katılımcılara bilgi verdi.
Çalıştayın ikinci yarısında, Bisikletliler Derneği Başkanı Murat Suyabatmaz, “Bisikletli Ulaşım ve Temel Trafik Eğitimi” konusunu ele alarak, bisikletlilerin trafik güvenliği açısından daha iyi bir eğitim alması gerektiğini belirtti.
Türkiye Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Başkanı Tahsin Sendinç Trafikte Denetim konusuna değindi.
Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Derneği Başkanı Vedat Şahin, araç muayene istasyonlarının donanımını, muayene süresi, ücretler ve hizmet kalitesinin nasıl iyileştirilebileceği üzerinde durdu.
Çalıştayın kapanış konuşmasında, Türkiye Trafik Kazaları Yardım Vakfı’ndan Prof. Dr. Serdar Han, Trafik Haftası (2-9 Mayıs) kapsamında yapılacak etkinliklerin önemini ve platformun çalışma prensiplerini paylaştı.
Bu önemli etkinlik, trafik güvenliği konusunda farkındalık yaratırken, gelecekte yapılacak düzenlemeler ve uygulamalar için önemli bir zemin hazırladı.
