Emektar polis Muhammet Yegit'in sosyal medya hesabından " Gülmenin zor belki de imkansız olduğu bir meslek POLİSLİK..! " başlıklı yaptığı paylaşım polis sayfalarında büyük beğeni topladı.
Emektar polis Muhammet Yegit'in paylaşımında şu ifadeler yer aldı :
"ZOR BELKİ DE İMKANSIZ OLDUĞU BİR MESLEK POLİSLİK..
İnsanlar başlarına geldiği olay veya en yakınlarının başına gelen olaylarla ilgili konular da bilgi sahibi olur.Ama Polis toplumun her kesiminin karşılaştığı olaylardan haberdar olur yeri gelir bire bir yaşar yaşanılanları...Hırsızın geride bıraktığı çaresizliği,tecavüzcünün geride bıraktığı acıyı,katilin geride bıraktığı katledilmiş bedeni ve saymakla bitiremeyeceğim onlarca çaresizlikle,acıyla,olaya taraf olanların tamamıyla taraf olur Polis işi gereği.O yüzden bizim meslekte zordur gülmek hatta imkansızdır.
Meydana gelen olaylar neticesinde mağdur olanların gözyaşıyla boğuldukları,çaresiz bırakıldıkları,perişan oldukları bir ortamda görev yapmak,acıya rağmen ayakta kalmak ve olayda suçlu olanları yakalamaktır.. Polis'in görevi.günün her saatinde suçla suçluyla geçen zaman yüzümüzdeki tebessüm de bile acı yansıtır dikkatli bakana..İnsanların kendi başlarından geçen ama en kısa zamanda unutmak istedikleri olayları en ayrıntılı detaylarına kadar hafızamızda tutmak işimizin vazgeçilmez parçasıdır. İnsanlara göre sadece cinayet olan bir haberin bütün detaylarıyla öğrenilerek,ortaya çıkan acıların sonuca götürdüğü detaylardır bizi başarılı kılan ama yine bu detaylardır bizi başarıya rağmen gülmekten alıkoyan hatta imkansız kılan..
Hırsızlık sonucu tüm birikimlerini kaybedenlerin gözyaşlarına şahit oluruz hemen hemen her gün her saat...Onlarla birlikte ağlarız için için,gözyaşı akıtmadan...Öyle zordur ki gözyaşı akıtmadan ağlamak yüreğinizden gram gram söker benliğinizi..
Tecavüz edilerek katledilen küçücük masum bir bedeni çoğu zaman ilk siz bulursunuz,gözyaşlarınızı sile sile faili yakalamak için bırakabileceği ip uçlarını ararsınız,hemen hemen her olayda kendi evladınızın başına bunun gibi bir olayın gelebileceğini düşünerek ağlarsınız,küçüğün çektiği acıya rağmen gülümseyen cansız bedenine bakarak ağlarsınız.
Ölümlü kazalara gidersiniz,kimi evladının cansız bedenini almıştır kucağına,kimi annesinin,kimi babasının,kimi kardeşinin,onlar bir yaşar siz bin yaşarsınız acıyı,buna rağmen gözyaşlarınızı içinize akıta akıta yapmanız gerekeni,görevinizi yaparsınız..
Acıyla yoğrulan yürekler oluruz daha görevimize başladığımız ilk günlerde,mesleğe adım attığımızda gülen yüzlerimiz,gitgide hüznü yansıtır.İstisnasız birkaç yıl sonra yüzünüze dikkatlice bakan söyleyiverir.. Polis olduğunuzu.GÜLMEYİ ÇOKTAN UNUTTUĞUNUZUN FARKINA BİLE VARAMAZSINIZ..! Başkaları hatırlatır size," Abi hiç gülmüyorsun hayırdır bir sıkıntın mı var diye ? "
.
Bir babanın görevli gittiğinde trafik kazasında ölenin kendi oğlu olduğunu öğrenmesi,bir babanın cinayet mahalline gittiğinde katledilenin kendi evladı olduğunu görmesi bizim mesleğimizin bir parçasıdır.Gülmek istese de gülemez.. Polis yaşadıkları dirhem dirhem çalar içindeki tüm güzellikleri.
Bizler zamanla unuturuz kendimiz için yaşamayı,gözyaşlarımızı içimize akıtıp,başkalarının gözyaşlarını silmek,acılarının dindirmek için faillerin peşine düşeriz.Yakaladığımızda buruk bir sevinç yaşasak da, acıların dinmeyeceğini,yeni acıların bizleri bulacağını düşünür,unuturuz gülmeyi.
Sonuç olarak,zordur bizim meslekte gülmek hatta imkansızdır."
ÖZEL HABER-** HALİS KAHRAMAN-** TR HABER AJANSI