HAYAT FELSEFESİ kitabı, Emre TUNCER tarafından kaleme alınmış, bir kişisel gelişim komedisidir. İçeriğinde, yoğun olarak mizah barındırmanın yanında; hem yazım dili, hem de konuların işlenişi, cümlelerde ki kelime oyunları, okuyanı düşünmeye ve pozitif sorgulamaya itiyor olması, "kişisel gelişim" yaklaşımı sergilemesini sağlamıştır. Sayfaların kimi yerlerinde basit bir anlatım kullanılmışken, kimi yerlerinde de derin manalar gizlenmiştir. Tabi ki kitap içerisinde sosyal sorumluluk bilinci de unutulmayanlar arasındadır. Kitap, birçok başlıktan oluşmuş, birebir samimi hitap temellerine dayandırılmış yazılardan meydana gelmektedir.(240 sayfa) Kitabın hazırlanışının her aşamasında, "Okuyucunun, okumak için ayırdığı zamana değecek bir kitap" olması ve kalıcı bir eser halini alabilmesi yolunda emek sarf edilmiştir.
Kitabın tanıtımı için bir film yapıldı ve bir de şarkı bestelendi...
KISA YOLDAN ZENGİN OLMANIN SIRRI Radyoların anarşik çocuğu Emre Tuncer, şimdi de kitap dünyasında sınırları zorluyor. Twitter'ın fenomen karakteri Hayat Felsefesi'nin de yazarı olan Emre, yine aynı ismi taşıyan mizah kitabı ile okuduğunuz zamana değecek, eğlenceli bir serüven sunuyor. Birçok eleştirmenden tam not alan kitap, kapağındaki, "YAPANPİŞTİ YAKANKAVURDU DELİ GÜLÜCÜK SAVURDU" gibi farklı alt başlığıyla da dikkat çekiyor ve iddia ediyor: "Bu kitapla kısa yoldan zengin olacaksınız. Çünkü mutluluk en büyük zenginlik."
Peki, kimdir bu Emre Tuncer? Bayramlarda ve kandillerde kapıları çalıp, manili kutlama yapan ve her kapıda verilen şekeri beğenmeyip, dışta teşekkür edasıyla gülümserken, içten içe, "bari bu sefer şeker yerine para verseydin de istediğim şekeri-çikolatayı bakkaldan kendim seçip alsaydım" diye düşünen ama haddini bilen, yaramaz bir çocuğum aslında ben. Medya sektöründe ki kendini akıllı zanneden para kumandalıların arasında, kendime en uygun kıyafet olarak deli gömleğini belirledim. Böylece her günümü bayram şenliğinde geçiriyorum. Az biraz özgeçmişimde, Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik Mühendisliği, Kamu Yönetimi ve İletişim gibi üniversite eğitimleri yazsa da, gençlere tavsiyem, az okuyup öz okumaları. Yoksa sonradan kafa çok karışıyor. Ayrıca çok okuyup fakir kalacaklarına, bir an önce hayata atılsınlar. Hiç yoktan çalışırken fakirlik daha keyifli.
Genç yaşta, bir koltuğa onlarca karpuzu sığdırmak... Bu nasıl oldu? Hayatı kaçırdığını düşünüyor musun? Estağfurullah. Memur bir ailenin burslarla okuttuğu biri olarak, sadece bana verilen fırsatları değerlendirdim ve kendime yeni fırsat kapıları açtım. Ayrıca, özellikle eğitim dünyasında ki yükselişimin matematiksel yaklaşımı şöyle: Bir yıl boyunca tam bilet kullanmak yerine, öğrenci pasosuyla ulaşımımda sağladığım kar, üniversite harcını amorti ediyor. Hayatı her anında yakaladığıma inanıyorum. Çünkü ben fark ederek yaşamaya çalışıyorum. Mesela sadece doymak için yemek yiyenlerden değilim. Tadını iyice almak için bolca çiğniyorum ve düşünüyorum. Yaşamasını bilmek gerçekten çok önemli. Yaşıtlarımla beraber her türlü fırlamalığı yapmışımdır ve neredeyse hiçbir eğlenceden geri kalmamışımdır. Unutmamak gerekir ki beynimizden yüksek performans bekliyorsak, sadece glikozla değil, mutluluk hormonu ile de desteklemeliyiz.
Hayatı bir eğlence merkezi gibi mi görüyorsunuz? Dünya bir lunapark aslında ve ben, o lunaparktaki ahtapotla savaşan, atlıkarınca ile çölleri, gondol ile denizleri aşan Don Kişot'um. Elimde kalemim, ağzımda dilim var silah olarak ve u-mutsuzlukla harp ediyorum, kimseleri esir almasın diye. Çünkü biliyorum, "Bir hazinenin haritasıydı aslında her şey ve hazine mutlu insan beyniydi. Gülmek, eğlenmek sadece bahaneydi..."
Hayat Felsefesi, adında Twitter hesabı açmak nereden aklınıza geldi? Hayat Felsefesi'nin felsefesi nedir? Aslında internet ve sosyal medya ile uzun yıllardan beri ilgileniyorum. Zamanında ICQ, MIRC... Gibi popüler sohbet programları vardı. Telefon numarası gibi, ICQ numarası paylaşırdık çevremizle. Tabi o zamanlar internet, bomboş bir araziydi. İstanbul'un Fethedildiği dönemlerden bu güne geliştiği, değiştiği gibi, internet de gün ve gün gelişti. Boş araziler(domainler), internet çiftçileri tarafından satın alındı ve ne ektilerse, onu biçtiler. İşte bende hem teknolojiyi yakından takip eden, hem de medya gözlüğüne sahip biri olarak, kendimi en iyi şekilde ifade edebileceğim bir platform olarak sosyal medyayı gördüm. Bu süreç sonunda Facebook'ta milyonlarca beğenisi olan sayfaların kontrolü ile devam ederken, çok okunan bloglar-sitelerde yazarlık ve Twitter'da kalabalık ve seçkin bir kitleye hitab etme şansı ortaya çıktı. Hayat Felsefesi ismi, telefon ve bilgisayar bağımlısı eski sevgilimin, ayrılmamızdan 2 gün sonra, "...Bir hayat felsefem bile yok! Nedensiz yaşıyorum. Sen de gittiysen, benlik bir şey kalmadı" diyip, intihar etmesiyle ortaya çıkan bir başlık. Gel zaman git zaman, Twitter hesabını aldım ve kişisel gelişim yaklaşımı ile tweetler yolladım. Başlangıçta, Twitter'da, karanlığa haykırıp, birilerinin duymasını bekliyordum. Derken bir de baktım ki, değer verip Hayat Felsefesi'ni takip eden herkesin hayatına, hem kendi, hem de üstadların sözleriyle eşlik etmeye başlamışım.
Peki, Hayat Felsefesi nasıl bir kitap? HAYAT FELSEFESİ kitabı, aslında bir kişisel gelişim komedisidir. Çünkü mizah, zekâ işidir ve bundan sebep ona maruz kalan her insanı geliştirir. Ayrıca bu kitap içerisinde, yoğun mizahın yanında; kişisel gelişim yaklaşımı ile birbirine dikilmiş cümleleri içermekte: Hem yazım dili, hem de konuların işlenişi, cümlelerde ki kelime oyunları, okuyanı düşünmeye ve pozitif sorgulamaya itiyor olması... Ama tabi ki benimkisi kalemimden gelenin en iyisi olsun diye, naçizane bir çaba. Takdir okuyucunun ve boynum kıldan ince...
Kitapta neyi anlatıyorsunuz? Hiç bir şeyin, her şey olduğunu...
Biraz açabilir miyiz? Mesela sıfır sayısını düşünelim. Neyle çarparsanız onu yok eder, kendine benzetir. Toplamada faydasızdır. Bölmede tanımsız. Ama en negatif sayıların üstü olarak aldığınızda sonucu 1 yapar. Yani aslında elimizdeki hiçliği bile, sahip olduğumuz her şey yapabiliriz. Yeter ki doğru şekilde kullanalım. Bu yüzden kendiyle çok rahat dalga geçebilen bir adam var bu kitapta...
Okurlarınız kendi hayatından bir şeyler bulabilecekler mi? Kitap, birçok başlıktan oluşmuş, birebir samimi hitap temellerine dayandırılmış yazılardan meydana geliyor. Elbet kendi hayatlarından donelere rastlayacaklar ama benim asıl istediğim hayatlarına bir şeyler katmak. Bir gülücük bile olsa...
Neden böyle bir alt başlık? Alt başlıkta algıya yönelik bir yaklaşım mevcut. Eğer siz, internetten uzaksanız ve gündemle çok ilgilenmiyorsanız, sizin için o başlık, "YAPAN PİŞTİ, YAKAN KAVURDU, DELİ GÜLÜCÜK SAVURDU" şeklinde bir ifade olacak. Ama eğer sosyal medya gündeminden haberdar iseniz, "YA PANPİŞTİ, YA KANKA VURDU, DELİ GÜLÜCÜK SAVURDU" diye şekillenecek zihninizde. Bu kısım tamamıyla başlık ile okuyucu arasında bir sır.
Sizin Hayat Felsefe'niz nedir? Dünya'ya kene gibi yapıştık, suçu da yer çekimine attık. Fark et insanoğlu! Dünya bizi üstünden fırlatmak için dönüyor. Tutunamayan zati ölüyor.
Sık sık binlerce kişinin ağzına pelesenk olan romantik sözler de paylaşıyorsun, peki sence sevmek nedir? Sevmek, hayat sofrasındaki bir tabak mutluluğu paylaşırken, sırf o daha çok mutluluk tatsın diye aç kalkmaktır.
Twitter'dan para kazanıyor musunuz? Sosyal medya ile ilgili olarak birçok büyük markaya danışmanlık yapıyorum. Hem bireyleri, hem toplumu, hem de sosyal medyayı iyi tanıyan ve birçok mecradaki farklı iletişim dillerini bilen biri olduğum için farklı noktaları yakalayabilme ve markaya zarar verebilecek konuları önceden sezinleyebilme şansım oluyor. Nitekim farklı mecralardaki iletişim dilleri de emin olun yabancı dil kadar önemli. Sosyal teknolojiler uzmanlığı olarak da bilinen bu mesleğin getirisi oluyor. Bunun dışında birçok fenomen twitter karakteri elimden geçti diyebilirim. Önceleri benim yazdığım ama sonra başkalarına devrettiğimiz hesaplar da oldu. Nitekim ben de bir çeşme değilim ve benimde üretimde sınırlarım olabiliyor. Sırf içerik yazmam için bile teklifler geliyor ama daha çok üretip kalitesiz bir şeyler sunmak yerine, kuru ekmeğe talim edip kaliteli paylaşımlar sunmayı tercih ediyorum. Hatta Hayat Felsefesi için büyük bir bankamız, 3 ay sürecek çok iyi bir teklifte bulundu ama samimiyetimi bozar gerekçesiyle reddetmişliğim bile var. Çünkü ciddi manada önemli olan ve en değer verdiğim nokta takipçiler ve ben ailemin yanında konuşamayacağım hiçbir şeyi paylaşmıyorum.