Henkel 2020’de, tüm iş birimlerinde güçlü bir performans sergileyerek, hedeflerinin üst sınırında sonuçlar elde etmeyi başardı. Şirket, markalarını, teknolojilerini ve inovasyonlarını güçlendirirken dijital dönüşüme yaptığı yatırımların da karşılığını aldı.
Dijital dönüşüme hız kazandırmak amacıyla yatırımlarını 2019’a kıyasla yaklaşık 200 milyon Euro artıran Henkel’in, dijital satışları yaklaşık yüzde 20 oranında artarken, tüketici iş birimlerinin de buna eklenmesiyle yüzde 60’tan fazla bir artış ortaya kondu. Henkel ayrıca hijyen, dezenfektan ve temizlik ürünleri için yaşanan güçlü talep artışına “hızlandırılmış inovasyonlar” ile hızlı bir şekilde cevap verdi.
Henkel CEO’su Carsten Knobel, “2020’de Covid-19 salgını nedeniyle global ekonomide yaşanan keskin düşüşe karşın, tüm iş birimlerinde güçlü bir performans ortaya koyduk. Yılın tümü düşünüldüğünde, elde ettiğimiz sonuçlar hedeflerimizin üst sınırında idi. Bunu dengeli portföyümüz, başarılı inovasyonlarımız ve mali gücümüzün yanı sıra, dünya genelindeki çalışanlarımızın üstün bağlılıkları sayesinde gerçekleştirdik. Hepsine bu zorluklarla dolu yılda sundukları olağanüstü katkılar için teşekkür ediyorum. Satışlarımız 19,3 milyar Euro seviyesinde gerçekleşirken, yüzde 13,4 seviyesindeki faiz ve vergi öncesi kar (EBIT) marjımız ile karlı bir yılı geride bıraktık. Aynı zamanda, 2,3 milyar Euro’nun üzerinde ve bir önceki yıl gerçekleşen rekor seviyeye yakın olan oldukça güçlü bir serbest nakit akışı yarattık.” şeklinde konuştu.
2021 için Öngörü
Carsten Knobel Henkel’in 2021 için olan öngörülerini, “Endüstriyel alanlardaki talepte ve şirketimizi ilgilendiren tüketiciye yönelik sektörlerde, özellikle Profesyonel İş Birimi’nde, iyileşme yaşanacağını öngörüyoruz. Önemli pazarların birçoğunda mevcut kısıtlamaların ilk çeyrek içinde kaldırılmasını bekliyoruz.” şeklinde ifade etti.
Aktif portföy yönetimi, Henkel’in gelecek rotasının en önemli unsurlarından biridir. Henkel, ağırlıklı olarak tüketici iş birimlerinde yer alan, bir milyar Euro’yu aşan toplam satış hacmi bulunan ve yaklaşık yüzde 50 oranında bir kısmına karşılık gelen, 2021 itibariyle elden çıkarılacak ya da üretimi durdurulacak olan marka ve kategorileri belirledi. Geri kalan marka ve iş birimlerinin ise sürdürülebilir bir performans artışı sunmaları bekleniyor. 2020’de, bu marka ve iş birimlerinin gelir tabanının yüzde 60’ı hali hazırda gelişme göstermiş yüksek düzeyde bir ivme ortaya koydu.
2020’de pazarda yaşanan belirsizliklere karşın Henkel, 100 milyon Euro üzerinde bir yıllık satış hacmine denk gelecek satış anlaşmaları imzaladı, satışları tamamladı ya da birimlerinin aktivitesini durdurdu. Henkel’in aktif portföy yönetimi bağlamında, satılacak ya da aktivitesi durdurulacak birimlerde nakdi olmayan değer düşüklüğü zararı sebebiyle, 2020’de yaklaşık 300 milyon Euro değerinde harcama kayda geçildi.
Henkel aynı zamanda portföyünü Birleşmeler & Satın Almalar (M&A) ile güçlendirerek bilançosunu daha da geliştirdi. Henkel 2020’de, Beauty Care ve Yapıştırıcı Teknolojileri İş Birimleri’nde toplam değeri yaklaşık 500 milyon Euro olan iki satın alma anlaşmasını sonuçlandırdı.
Henkel rekabet üstünlüğünü daha da güçlendirmek için güçlü inovasyonlara hız kazandırıyor, fark yaratan bir faktör olarak sürdürülebilirliği artırıyor ve şirketin dijital dönüşümünü yönetiyor.
Henkel 2020’de, markalarını, teknolojilerini ve inovasyonlarını güçlendirmenin yanı sıra şirketin dijital dönüşümüne hız kazandırmak amacıyla yatırımlarını 2019’a kıyasla yaklaşık 200 milyon Euro artırdı (2018’e kıyasla 350 milyon Euro artış). Bu yatırımlar ise ilk somut sonuçlarını vermeye başladı: Henkel birçok önemli piyasa ve kategorideki pazar payını artırmayı başardı. Henkel’in dijital satışları yaklaşık yüzde 20 oranında artarken, tüketici iş birimlerinin de buna eklenmesiyle yüzde 60’tan fazla bir artış ortaya kondu. Grup için toplam satışlardaki dijital pay daha da artarak yüzde 15 seviyesine yaklaştı. Şirket aynı zamanda inovasyon ve yeni ürünlerin piyasaya sürülme süreçlerini daha da hızlandırdı. Bu da, örneğin, hijyen, dezenfektan ve temizlik ürünleri için yaşanan güçlü talep artışına “hızlandırılmış inovasyonlar” ile hızlı bir şekilde cevap verebilmeyi sağladı. Burada odak noktası hijyen, daha doğal ve sürdürülebilir ürünler ve daha yüksek kullanım kolaylığı gibi önemli trendler idi.