İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 38. uluslararası İstanbul kitap fuarı ile 29. İstanbul Sanat Fuarı’nın açılışlarını Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ve İstanbul valisi ali yerlikaya ile birlikte gerçekleştirdi.İmamoğlu, açılışta yaptığı konuşmada, “Sanatsız bir hayatı düşünemiyorum. Kitabın değerini hissedemeyen bir kentin varlığını da düşünemiyorum” dedi.Kitapseverlerin yoğun ilgi gösterdiği İmamoğlu, İbb standına zorlukla ulaşabildi. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, İBB’nin Boğaz köprülerinden elde edilen yüzde 10’luk gelirden mahrum bırakılacağı yönünde duyumlar olduğuna yönelik soruya, “Ben, duyumlara çok takılmıyorum,ama şuna takılıyorum: Biz iki ay önce, Sayın Cumhurbaşkanı’nın davetiyle, 30 büyükşehir belediye başkanı olarak Ankara’daydık. Sayın Cumhurbaşkanı, ki biz öneriyi vermiştik, bir komisyon kurulması, 3 CHP’li 3 AK Partili, hatta içinde 6 bakanımız vardı, Sayın Fuat Oktay’ı bu konuda görevli kıldı. ‘Bir toplantı yapın’ dedi. Tam iki ay önce. Bir tane WhatsApp grubu kuruldu. WhatsApp grubu kurulsun diye biz oraya gitmedik. İki ay önce verilen bu sözün yerine gelmesini istiyoruz” yanıtını verdi.İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, güne, yoğun mesaisi nedeniyle bir araya gelemediği ailesiyle baba evinde yaptığı kahvaltıyla başladı.Kahvaltının ardından “Büyükçekmece Tüyap Metrobüs Durağı Yanı Zeminaltı Otopark İnşaatı”nda incelemelerde bulunan İmamoğlu, yetkililerden projeyle ilgili bilgi aldı.
“Gecikme yaşamak istemiyoruz” diyen İmamoğlu, inşaatın en kısa sürede bitirilmesini istedi.İmamoğlu, otopark incelemesinin ardından, kültür ve turizm bakanı mehmet ersoy ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’yla birlikte, 38. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı ile 29. İstanbul Sanat Fuarı’nın açılış törenlerine katıldı. Törende sırasıyla TÜYAP (Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş.) Kurumsal İletişim Müdürü Cemran Öder, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, Uluslararası Yayıncılar Birliği Başkanı Hugo Setzer, TÜYAP Danışma Kurulu Başkanı Doğan Hızlan, onur sanatçısı Mevlüt Akyıldız, onur yazarı Adnan Özyalçıner, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy birer konuşma yaptı.“30 YILLIK İSTANBUL YAŞAMIMDA KİTAP FUARI’NI HİÇ KAÇIRMADIM”
İmamoğlu, törende yaptığı konuşmaya, “30 yıllık İstanbul yaşamımda hiçbir yıl kaçırmadığım, ‘İstanbul düğünü’ dediğim, her sene iple çektiğim ve içinde olmaktan da onur duyduğum, tabiri caizse, fikri hür vicdanı hür nesillerin yetişmesi için en değerli kaynağın olduğu bu güzel fuarımıza hoş geldiniz” sözleriyle başladı. “Kitap fuarı mevsiminde bu şehrin güzelliği gerçekten bir başka” diyen İmamoğlu, “Sanatsız bir hayatı düşünemiyorum. Kitabın değerini hissedemeyen bir kentin varlığını da düşünemiyorum. Uluslararası ölçekte ve evrensel kültür değerleriyle, ülkemizin kültür değerlerinin buluştuğu güzel ortamın varlığı bizim için çok büyük bir kazanım. İstanbul’un değerine çok büyük katkı sunan bu organizasyonun, bundan sonra en önemli parçalarından birisinin İBB olması için ciddi adımlar atacağız. Yayıncılar Birliği Başkan’ımızın çağrısını çok net aldığımızı bilmesini istiyorum. Dünya Yayıncılar Birliği Başkan’ımıza da şunu söylemek isterim: 2022’ye çok iddialı bir biçimde İstanbul şehri olarak adayız. Elbette ki hem sayın Vali’mizin hem de Bakan’ımızın katkılarıyla, umuyorum bunu en güzel şekliyle, layıkıyla temsil edeceğimizden de kuşkuları olmasın” ifadelerini kullandı.İmamoğlu’nun konuşmasının satır başları şunlar oldu:
“YEREL YÖNETİME DÜŞEN HANGİ VAZİFE VARSA KATKI SUNACAĞIZ”
“Düşünce özgürlüğünü, yayın yapma özgürlüğünü gerçekten “ama”sız, “fakat”sız, evrensel ölçüler içerisinde mutlaka hayata geçirmek zorundayız. Yerel yönetime düşen hangi vazife var ise de bu konuda sürecin önünü açmak, sürece katkı sunmak, yayıncıların, yazarların sesini duyurmak adına, biz İstanbul olarak her zaman hazır olduğumuzu buradan taahhüt etmek istiyorum. Bu alanda yaratıcı insanların ortaya koyduğu eserlerin önünü açmak, katkı sunmak, aslında bir toplumun önünü açmak anlamına geliyor. Bu manada İBB olarak, evet; yaşıyoruz, duyuyoruz, karşılaşıyoruz, zor durumda olan çok sayıda yayıncı firmalar var ve gerçekten eserlerine fırsat ya da ortam bulamayan yaratıcı insanlar var; buna dönük de etkin bir rol üstleneceğimizi buradan söylemek istiyorum.”“SARAÇHANE BİNASI’NDA KÜTÜPHANE İÇİN ÇALIŞMALARI BAŞLATTIK”
“Özgür düşüncenin temeli olan kitaba erişim, fuarlara erişim önemli. Yazarlarla, sanatçılarla, tüm yaratıcı insanlarla burada buluşmak çok önemli. Kitaba verdiğimiz değerin bir başka odak noktası olan kütüphanelerimiz de bu şehrin vazgeçilmezleri. Çok değerli yapıları, binaları kütüphaneye dönüştürmek için de yoğun çaba içinde olduğumuzu buradan duyurmak isterim. Simgesel olması açısından çok özel bir hazırlığımız var. Özellikle Saraçhane binamızın büyük bölümünün bir kütüphaneye dönüştürülmesi, aynı zamanda kültür-sanat yaşamına hediye edilmesi, bununla birlikte siyasi yönetimin bir nevi toplumla buluşmasına bir fırsat tanınması ve bunun da demokrasiyi güçlendireceğine olan inancımla böyle bir çalışmayı yönetiyoruz. Bu konuda proje çalışmalarımızı yaptık. Kültür Varlıkları Kurulu’na başvurduk. Sayın Bakan’ımızın da katkılarıyla umarım en hızlı şekliyle Saraçhane binamızın kültür yaşamına biran önce katılması için işlemlerine, imalatına başlamak istiyoruz. Hem oradaki varlığı koruyarak hem de içini tümüyle insanlarımıza açarak, güzel bir mekana kavuşmasını istiyorum.”“BOĞAZIN HER İKİ YAKASINI KORUYAN BİR İBB YÖNETİMİ VAR ARTIK”
Konuşmaların ardından, her iki fuarın açılışı kurdele kesilerek gerçekleştirildi. İmamoğlu, konuşma yaptığı salondan ayrılarak, fuardaki stantları gezmek istedi. Ancak İmamoğlu, bu isteğini, fuara gelen katılımcıların, özellikle öğrencilerin izdihama varan yoğun ilgisi nedeniyle tam olarak gerçekleştiremedi. Zorlukla da olsa fuardaki İBB standına ulaşan İmamoğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını burada yanıtladı. İmamoğlu, “Çevre Bakanı, boğazlarla ilgili yetkinin İBB’de olmadığını söyledi. Siz ne söyleyeceksiniz” sorusuna, “Çok talihsiz bir açıklama. Çünkü İBB’nin Boğaziçi İmar Müdürlüğü var. Dün hatırlattım, yine hatırlatmış olayım. Boğaziçi İmar Müdürlüğümüz burada yapılaşmayla ilgili olarak denetçi, gözlemci, ruhsatlandıran, yanlış ve aykırı uygulamaların yıkımını yapan ve yıllardır bu şekilde hizmet eden bir kurum. İBB kurumunu Sayın Bakan ya unuttu ya da unutturdular. Boğazların her iki yakasını koruyan bir İBB yönetimi var artık. Çok titiz, çok kararlıyız. İstanbul halkı 16 milyon insan, bize yetki verdi, dedi ki: Boğazları siz koruyacaksınız. Dolayısıyla biz bu korumanın ya da bu sürecin en emin noktasıyız. Böyle bir arayışın demokrasiye vereceği zarar, anayasaya vereceği zarar, 16 milyon insana saygısızlık gibi çok parametrelerimiz var. O bakımdan bu yanlıştan dönmelerini öneriyorum. Kararı hazırlayanlar ile alakalı fikrimi söylemiştim. Yine söyleyeyim: 31 Mart’taki seçimi iptal etme konusundaki ısrarcı davranıp, bu iptal yapanlarla, bunu yapanlar aynı kişiler. O bakımdan İBB yetkilidir. Kimse İstanbul’da gölge bir belediye kurma çabası içerisinde olmasın. İstanbul Belediyesi’nde 16 milyon insanın desteğini almış bir yönetim var, bir belediye başkanı var. Lütfen keyfini çıkarsınlar” yanıtını verdi.“SAYIN CUMHURBAŞKANI SÖZ VERDİ…”
İmamoğlu, “Boğazlardan elde edilen yüzde 10’luk gelirin de İBB’den kesileceği söyleniyor” hatırlatmasını ise “Ben, duyumlara çok takılmıyorum, ama şuna takılıyorum: Biz iki ay önce, sayın Cumhurbaşkanı’nın davetiyle, 30 büyükşehir belediye başkanı olarak Ankara’daydık. Sayın Cumhurbaşkanı, ki biz öneriyi vermiştik, bir komisyon kurulması, 3 CHP’li 3 AK Partili, hatta içinde 6 bakanımız vardı, Sayın Fuat Oktay’ı bu konuda görevli kıldı. ‘Bir toplantı yapın’ dedi. Tam iki ay önce. Bir tane WhatsApp grubu kuruldu. WhatsApp grubu kurulsun diye biz oraya gitmedik. İki ay önce verilen bu sözün yerine gelmesini istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı söz verdi, talimat verdi, muhatabını kıldı. Benim iki CHP’li arkadaşım var. Birisi Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, diğeri Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş. Biz bu daveti bekliyoruz. Hazırlıklarımız var. Masada oturupi bunları konuşacağız. Kesinti mi yapılıyor? Belediyelerin kesintilere değil, ilave kaynağa ihtiyacı var. CHP’li belediyelerin de var, AK Partili belediyelerin de var. İlave kaynaklar, ilave düzenlemeler adamakıllı yapılırsa, Türkiye’nin yerel demokrasisi düzelmiş olur bulur. Dünyaya vereceğimiz mesaj daha kuvvetli olur. Uyarılarımı da yapmış olayım; ama dediğim gibi önce verilmiş olan sözün tutulması lazım” şeklinde yanıtladı. İmamoğlu, fuar alanından yine yoğun ilgi altında ayrılabildi.
“Gecikme yaşamak istemiyoruz” diyen İmamoğlu, inşaatın en kısa sürede bitirilmesini istedi.İmamoğlu, otopark incelemesinin ardından, kültür ve turizm bakanı mehmet ersoy ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’yla birlikte, 38. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı ile 29. İstanbul Sanat Fuarı’nın açılış törenlerine katıldı. Törende sırasıyla TÜYAP (Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş.) Kurumsal İletişim Müdürü Cemran Öder, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, Uluslararası Yayıncılar Birliği Başkanı Hugo Setzer, TÜYAP Danışma Kurulu Başkanı Doğan Hızlan, onur sanatçısı Mevlüt Akyıldız, onur yazarı Adnan Özyalçıner, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy birer konuşma yaptı.“30 YILLIK İSTANBUL YAŞAMIMDA KİTAP FUARI’NI HİÇ KAÇIRMADIM”
İmamoğlu, törende yaptığı konuşmaya, “30 yıllık İstanbul yaşamımda hiçbir yıl kaçırmadığım, ‘İstanbul düğünü’ dediğim, her sene iple çektiğim ve içinde olmaktan da onur duyduğum, tabiri caizse, fikri hür vicdanı hür nesillerin yetişmesi için en değerli kaynağın olduğu bu güzel fuarımıza hoş geldiniz” sözleriyle başladı. “Kitap fuarı mevsiminde bu şehrin güzelliği gerçekten bir başka” diyen İmamoğlu, “Sanatsız bir hayatı düşünemiyorum. Kitabın değerini hissedemeyen bir kentin varlığını da düşünemiyorum. Uluslararası ölçekte ve evrensel kültür değerleriyle, ülkemizin kültür değerlerinin buluştuğu güzel ortamın varlığı bizim için çok büyük bir kazanım. İstanbul’un değerine çok büyük katkı sunan bu organizasyonun, bundan sonra en önemli parçalarından birisinin İBB olması için ciddi adımlar atacağız. Yayıncılar Birliği Başkan’ımızın çağrısını çok net aldığımızı bilmesini istiyorum. Dünya Yayıncılar Birliği Başkan’ımıza da şunu söylemek isterim: 2022’ye çok iddialı bir biçimde İstanbul şehri olarak adayız. Elbette ki hem sayın Vali’mizin hem de Bakan’ımızın katkılarıyla, umuyorum bunu en güzel şekliyle, layıkıyla temsil edeceğimizden de kuşkuları olmasın” ifadelerini kullandı.İmamoğlu’nun konuşmasının satır başları şunlar oldu:
“YEREL YÖNETİME DÜŞEN HANGİ VAZİFE VARSA KATKI SUNACAĞIZ”
“Düşünce özgürlüğünü, yayın yapma özgürlüğünü gerçekten “ama”sız, “fakat”sız, evrensel ölçüler içerisinde mutlaka hayata geçirmek zorundayız. Yerel yönetime düşen hangi vazife var ise de bu konuda sürecin önünü açmak, sürece katkı sunmak, yayıncıların, yazarların sesini duyurmak adına, biz İstanbul olarak her zaman hazır olduğumuzu buradan taahhüt etmek istiyorum. Bu alanda yaratıcı insanların ortaya koyduğu eserlerin önünü açmak, katkı sunmak, aslında bir toplumun önünü açmak anlamına geliyor. Bu manada İBB olarak, evet; yaşıyoruz, duyuyoruz, karşılaşıyoruz, zor durumda olan çok sayıda yayıncı firmalar var ve gerçekten eserlerine fırsat ya da ortam bulamayan yaratıcı insanlar var; buna dönük de etkin bir rol üstleneceğimizi buradan söylemek istiyorum.”“SARAÇHANE BİNASI’NDA KÜTÜPHANE İÇİN ÇALIŞMALARI BAŞLATTIK”
“Özgür düşüncenin temeli olan kitaba erişim, fuarlara erişim önemli. Yazarlarla, sanatçılarla, tüm yaratıcı insanlarla burada buluşmak çok önemli. Kitaba verdiğimiz değerin bir başka odak noktası olan kütüphanelerimiz de bu şehrin vazgeçilmezleri. Çok değerli yapıları, binaları kütüphaneye dönüştürmek için de yoğun çaba içinde olduğumuzu buradan duyurmak isterim. Simgesel olması açısından çok özel bir hazırlığımız var. Özellikle Saraçhane binamızın büyük bölümünün bir kütüphaneye dönüştürülmesi, aynı zamanda kültür-sanat yaşamına hediye edilmesi, bununla birlikte siyasi yönetimin bir nevi toplumla buluşmasına bir fırsat tanınması ve bunun da demokrasiyi güçlendireceğine olan inancımla böyle bir çalışmayı yönetiyoruz. Bu konuda proje çalışmalarımızı yaptık. Kültür Varlıkları Kurulu’na başvurduk. Sayın Bakan’ımızın da katkılarıyla umarım en hızlı şekliyle Saraçhane binamızın kültür yaşamına biran önce katılması için işlemlerine, imalatına başlamak istiyoruz. Hem oradaki varlığı koruyarak hem de içini tümüyle insanlarımıza açarak, güzel bir mekana kavuşmasını istiyorum.”“BOĞAZIN HER İKİ YAKASINI KORUYAN BİR İBB YÖNETİMİ VAR ARTIK”
Konuşmaların ardından, her iki fuarın açılışı kurdele kesilerek gerçekleştirildi. İmamoğlu, konuşma yaptığı salondan ayrılarak, fuardaki stantları gezmek istedi. Ancak İmamoğlu, bu isteğini, fuara gelen katılımcıların, özellikle öğrencilerin izdihama varan yoğun ilgisi nedeniyle tam olarak gerçekleştiremedi. Zorlukla da olsa fuardaki İBB standına ulaşan İmamoğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını burada yanıtladı. İmamoğlu, “Çevre Bakanı, boğazlarla ilgili yetkinin İBB’de olmadığını söyledi. Siz ne söyleyeceksiniz” sorusuna, “Çok talihsiz bir açıklama. Çünkü İBB’nin Boğaziçi İmar Müdürlüğü var. Dün hatırlattım, yine hatırlatmış olayım. Boğaziçi İmar Müdürlüğümüz burada yapılaşmayla ilgili olarak denetçi, gözlemci, ruhsatlandıran, yanlış ve aykırı uygulamaların yıkımını yapan ve yıllardır bu şekilde hizmet eden bir kurum. İBB kurumunu Sayın Bakan ya unuttu ya da unutturdular. Boğazların her iki yakasını koruyan bir İBB yönetimi var artık. Çok titiz, çok kararlıyız. İstanbul halkı 16 milyon insan, bize yetki verdi, dedi ki: Boğazları siz koruyacaksınız. Dolayısıyla biz bu korumanın ya da bu sürecin en emin noktasıyız. Böyle bir arayışın demokrasiye vereceği zarar, anayasaya vereceği zarar, 16 milyon insana saygısızlık gibi çok parametrelerimiz var. O bakımdan bu yanlıştan dönmelerini öneriyorum. Kararı hazırlayanlar ile alakalı fikrimi söylemiştim. Yine söyleyeyim: 31 Mart’taki seçimi iptal etme konusundaki ısrarcı davranıp, bu iptal yapanlarla, bunu yapanlar aynı kişiler. O bakımdan İBB yetkilidir. Kimse İstanbul’da gölge bir belediye kurma çabası içerisinde olmasın. İstanbul Belediyesi’nde 16 milyon insanın desteğini almış bir yönetim var, bir belediye başkanı var. Lütfen keyfini çıkarsınlar” yanıtını verdi.“SAYIN CUMHURBAŞKANI SÖZ VERDİ…”
İmamoğlu, “Boğazlardan elde edilen yüzde 10’luk gelirin de İBB’den kesileceği söyleniyor” hatırlatmasını ise “Ben, duyumlara çok takılmıyorum, ama şuna takılıyorum: Biz iki ay önce, sayın Cumhurbaşkanı’nın davetiyle, 30 büyükşehir belediye başkanı olarak Ankara’daydık. Sayın Cumhurbaşkanı, ki biz öneriyi vermiştik, bir komisyon kurulması, 3 CHP’li 3 AK Partili, hatta içinde 6 bakanımız vardı, Sayın Fuat Oktay’ı bu konuda görevli kıldı. ‘Bir toplantı yapın’ dedi. Tam iki ay önce. Bir tane WhatsApp grubu kuruldu. WhatsApp grubu kurulsun diye biz oraya gitmedik. İki ay önce verilen bu sözün yerine gelmesini istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı söz verdi, talimat verdi, muhatabını kıldı. Benim iki CHP’li arkadaşım var. Birisi Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, diğeri Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş. Biz bu daveti bekliyoruz. Hazırlıklarımız var. Masada oturupi bunları konuşacağız. Kesinti mi yapılıyor? Belediyelerin kesintilere değil, ilave kaynağa ihtiyacı var. CHP’li belediyelerin de var, AK Partili belediyelerin de var. İlave kaynaklar, ilave düzenlemeler adamakıllı yapılırsa, Türkiye’nin yerel demokrasisi düzelmiş olur bulur. Dünyaya vereceğimiz mesaj daha kuvvetli olur. Uyarılarımı da yapmış olayım; ama dediğim gibi önce verilmiş olan sözün tutulması lazım” şeklinde yanıtladı. İmamoğlu, fuar alanından yine yoğun ilgi altında ayrılabildi.