Emekli Polis Muhammet Yegit'in 25 yıldır her seçim öncesi polislere vaat edilen 3600 ek gösterge sözü ile ilgili olarak sosyal medyada yer alan polis sayfalarında paylaştığı " 3600 Vaadinizi ÖTELEYİN BAKALIM..! " başlıklı makalesi meslektaşları tarafından beğenildi.
Emektar Polis Muhammet Yegit'in meslektaşları tarafından beğenilen makalesi'nde şu ifadeler yer aldı :
"3600 VAADİNİZİ ÖTELEYİN BAKALIM..!
Üç bin altı yüz sözü çeyrek aşırı geçen vaatler arasında liderliği korumaya devam ediyor. Kim bilir polise ilk defa üç bin altı yüz sözünü veren siyasetçilerin kaçı bu diyardan göçüp gitti. Günümüzde hala üç bin altı yüz sözünü verip de yaşayan siyasetçiler ise kim bilir daha söz verdikleri polislerin kaçının bu diyardan göçüp gidişine şahit olacaklar.
Daha kaç polisin hakkı üzerinize kalacak, öteleyip duruyorsunuz. Daha kaç seçim vaadi olacak öteleyip duruyorsunuz. Dün söz verdiklerinize bile üç bin altı yüz ek göstergeye kavuşacakları tarihi belirlemişken, yıllardır söz verdiğiniz polislerin hakkını daha ne kadar öteleyeceksiniz.
Öteleyin bakalım, biraz daha öteleyin, bir kaçımız daha üç kuruş gelecek umuduyla beklediğimiz üç bin altı yüz ek göstergeye kavuşmadan göçüp gidene kadar öteleyin. Öteleyin ki, kul hakkı ile karşıma gelmeyin diyen Yaratanın karşısında iki elimiz yakanızda olsun.
Öteleyin, kendi haklarınız için sarmaş dolaş olduklarınız ile bizim haklarımız söz konusu olduğunda kanlı bıçaklı oluverin ki ötelemek için zamanınız olsun. Siz öteledikçe, bizler can verelim eksile dursun sayımız, hazine kayba uğramasın. Öteleyin.
Sahi üç bin altı yüz ek göstergeyi vermemek için direndiğiniz, öteleyebildikçe öteleyebildiğiniz polis emeklilerinin birçoğunun artık asgari ücret altında maaş aldığını biliyormusunuz? Bilmiyor olamazsınız, ötelemeniz sebep, asgari ücret altında emekli maaşı alıyor olmamız sonuç.
Öteleyin, öteleyin, merak etmeyin yaş haddinden emekli olmak zorunda kalan polislerimiz, bulabildikleri tüm işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar, sizin artık işimize yaramaz deyip emekli etmenize rağmen. Neden mi diye sorduğunuzu hiç düşünmüyorum. Nedenini merak etseydiniz verdiğiniz sözü ötelemeniz için çabalamazdınız zaten.
Öteleyin yahu ne olacak, yandaş değiliz, akraba değiliz, kardeş değiliz, hadi aslanlarım dediğinizde ölüme koşuyoruz nede olsa öteleyin size kim ne diyecek. Çalışırken yok saydığınız insanların emeklisinin halinden size ne canım öteleyin ki aç sefil yok olup gitsinler.
Öteleyin, öteleyebildiğiniz kadar sonra eğitimdi, tahsildi diye ayırın ölüme birlikte gidenleri. Hani görevlendirirken her birimizin tahsil durumuna uygun görevler veriyorsunuz ya. Tabi en doğal hakkınız zamanında günün şartlarına göre göreve aldığınız insanları, değişen şartlar altında ezdirmek.
Öteleyin açlık bizim, sefa sizin olsun. Öteleyin yokluk bizim, varlık sizin olsun. Öteleyin söz sizin, umut bizim olsun. Öteleyin sebep siz, sonuç sizsiniz. Kim ne diyebilir ki.
Öteleyin yirmi yıldır ötelemekten usanmadınız ama unutmayın artık ötelemek için fazla zamanınız kalmadı. Çünkü bizler ötelenmekten, ötekileştirilmekten usandık.
ARTIK ÖNÜMÜZDEKİ İLK SEÇİMDE VAATLERİNİ ÖTELEYENLERİ, ÖTELEMEK İÇİN SABIRSIZLANIYORUZ.. BİLESİNİZ.."