Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan: “Yönetici Mülakatlarında Çekirdek Çitler Gibi Kul Hakkı Yenildi. Buna Müsaade Etmeyeceğiz.”109 bin öğretmen açığınız var ise eğitimin diğer alanlarına yaptığınız yatırımların bir anlamı olmaz.Atanamadığı için bunalıma giren, intihar eden öğretmenler olduğunu söyleyen Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan şöyle konuştu: “400 bini aşkın eğitim fakültesi mezunu öğretmen atama bekliyor. Tek maaşlı bir memur ailesi düşünün. Bu insanlar dişinden, tırnağından artırarak, türlü zorluklarla çocuklarını okutuyorlar. Çocukları ise mezun olduktan sonra yıllarca atanmak için bekliyor. Üniversite mezunu bir gencin o yaştan sonra zanaat öğrenmesi de mümkün değil. Bu gençlerimiz 23 yaşından sonra sanayiye kalfa mı olacak? Bakınız; 50’nin üzerinde öğretmen ataması yapılmadığı için bunalıma girip intihar etti. Öte yandan atanamadığı için asker ya da polis olan ve şehit verdiğimiz çok sayıda öğretmenimiz de var.”Ülkemizde 63 bin 656 ücretli öğretmen görevlendirmesi yapıldığını bildiren Geylan, “Yeterli öğretmen ataması yapılmadığı için ilçe milli eğitim müdürlükleri ek ders karşılığında geçici öğretmen görevlendirmesi yapıyor. Öğretmen açığımız 109 bin. Tüm bunlara rağmen 20 bin öğretmen ataması yapılacak. 5 bin ücretli öğretmen de sözleşmeli olarak atanacak. Peki bu rakamlar hangi ihtiyacı karşılayacak? Adalet ve Kalkınma Partisi eğitime ayrılan bütçenin yıllar itibariyle arttığını söylüyor ama eğitime yatırım yapmanın önceliği öğretmen atamak olmalıdır. 109 bin öğretmen açığınız var ise, eğitimin diğer alanlarına yaptığınız yatırımların bir anlamı olmaz. Eğitimin omurgası öğretmendir. İktidarın acilen eğilmesi gereken husus, öğretmen açığını gidermektir.”14 Nisan-8 Mayıs tarihleri arasında öğretmenlere yapılacak mülakatların KPSS puanına mütenasip şekilde değerlendirilmesini talep ediyoruz.Öğretmen atamalarında mülakatların 14 Nisan-8 Mayıs tarihleri arasında yapılacağına dikkat çeken Geylan, “Türk Eğitim-Sen olarak mülakata karşıyız. Bu hususta yargı sürecimiz devam ediyor. Ancak 14 Nisan-8 Mayıs tarihleri arasında yapılacak mülakatların KPSS puanına mütenasip şekilde değerlendirilmesini talep ediyoruz. Güvenlik soruşturması elbette yapılmalıdır. Nitekim, devletimizin birtakım zararlı cemiyetlerle ilgisi olanları ayıklayacak mekanizması vardır. Ancak geçtiğimiz yıl mülakatlarda çok nahoş olaylar yaşandı. KPSS puanı 85 olan adaya mülakatta 60 verildi. Hatta KPSS’den 100 tam puan alıp, atanamayanlar oldu. Bu MEB’e yakışmıyor. Öğretmenlerin mesleklerinin başında devlete güvenlerini sarsmamak gerekir” diye konuştu.Sözlü sınav komisyonlarında çekirdek çitler gibi kul hakkı yenildi.Yönetici görevlendirmeleri ile ilgili açıklama da yapan Geylan, “5 Nisan-3 Mayıs tarihleri arasında mülakat süreci başlayacak. Geçtiğimiz yıllarda yapılan yönetici mülakatlarında İstanbul’da 100 tam puan alan 86 kişinin 81’i bir sendikanın üyesidir. 90 ve üzeri puan alan 214 kişinin de 199’u bir sendikanın üyesidir. Bunun iki anlamı vardır. Ya İstanbul’daki en yetenekli, en donanımlı yönetici adaylarının tamamı bir sendikada toplanmış ya da İstanbul İl Mili Eğitim Müdürlüğü’nün oluşturduğu bu komisyonlarda çekirdek çitler gibi kul hakkı yenilmiş. Yorum kamuoyunundur. Dolayısıyla yakın dönemde başlayacak süreci takip ediyoruz. Bütün teşkilatlarımız teyakkuz halindedir. Mülakat komisyonlarında geçtiğimiz yıllardaki rezilliklerin yaşanmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu konuda MEB’e bir başvuru yaptık. Sözlü sınav komisyonlarına üye sayısı açısından en yüksek üyeye sahip iki sendika gözlemci olarak katılsın diye talepte bulunduk. Yaptığımız işe güveniyorsak bu talepten rahatsız olmamamız lazım. Komisyonların oluşturulmasında sendikal ya da politik ayrımcılığa neden olacak zeminlerin yaratılmaması için ise il valiliklerinin de uyarılmasını istedik. Şöyle bir örnek daha vereyim: İstanbul Silivri’de mülakat öncesinde bir yönetici, bir komisyon üyesine mülakata girecek adaylara verilecek puanları yazmış; ancak bu mesajı yanlışlıkla başka bir whatsapp grubuna göndermiş. Teşkilatımız bu puanları sınavdan önce noterden tasdik ettirdi. Mülakat sonuçları açıklandığında noterden tasdik ettirdiğimiz puanlarla, mülakat sonuçlarının birbiriyle örtüştüğünü gördük. Böyle bir rezalet olabilir mi? Bu tür yandaş tavırlardan MEB’in ve iktidarın da rahatsız olduğundan eminim. Bu tür rezilliklerin tekrar yaşanmaması için tedbir alınmalıdır. Liyakat mutlaka sağlanmalıdır.” dedi.Niyetlerinin öğretmenlerin eksiklerini tespit etmek olduğunu söyleseler de –ki böyle olmadığını düşünüyorum- performans neticesinde ortaya çıkacak puanları kariyer basamaklarından, ücretlere, görevde yükselmeden yönetici atamasına kadar birtakım süreçlerle ilişkilendirmişler. Demek ki amaç farklı.Performans değerlendirme sisteminin öğretmenin itibarını rencide edeceğini de belirten Geylan şunları kaydetti: “Öğretmenin itibarına yönelik çok fazla söyleme muhatap oluyoruz. Öğretmenlere yönelik şiddet vakalarının artmasının temel nedeni öğretmenin itibarının muhafaza edilmemesidir. Performans uygulaması da öğretmenin itibarını rencide edecek bir mekanizmaya dönüşecek; psikolojik şiddetin aracı olacaktır. Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürü Sayın Semih Aktekin öğretmenlere performans uygulaması ile ilgili yönetmelik taslağı hakkında bilgi vermek üzere sendikamızı ziyaret etti. Konuyla ile ilgili raporumuzu yakın zamanda Milli Eğitim Bakanlığı’na sunacağız.Performans değerlendirmesine şiddetle karşıyız. Niyetlerinin öğretmenlerin eksiklerini tespit etmek olduğunu söyleseler de –ki böyle olmadığını düşünüyorum- performans neticesinde ortaya çıkacak puanları kariyer basamaklarından, ücretlere, görevde yükselmeden yönetici atamasına kadar birtakım süreçlerle ilişkilendirmişler. Demek ki amaç farklı. Bu sistem hayata geçerse, öğretmenlerin üzerinde Demokles’in kılıcı gibi tehdit olarak duracak. Şu unutulmamalıdır: Öğretmene not verilmez.”Taslakta müdür, zümre öğretmenleri, diğer öğretmenler, veliler ve öğrenciler tarafından öğretmenlere puan verilmesinin öngörüldüğünü kaydeden Geylan, “Bugün okulların büyük kısmı liyakat kriterleri ile tespit edilmiş yöneticiler tarafından yönetilmiyor. Aksine okullar; birtakım sendikal, politik, kişisel saiklerle, sipariş ile atanmış yöneticiler tarafından yönetiliyor. Dolayısıyla bu insanların kanaatleri objektif olmayacaktır. Ayrıca öğretmenin öğretmene not verdiği ortamda huzur olmaz. Çalışma ortamında huzur çok önemlidir, verimi doğrudan etkiler” dedi.Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan sözlerini şöyle sürdürdü: “Öğrencinin öğretmene not vermesine gelince; geçtiğimiz Ekim ayında performans değerlendirme sistemi ile ilgili 12 pilot ilde uygulama başlattı ama öğrenciler tarafından çirkin paylaşımlar yapıldı. Dolayısıyla iki günde sistemi kapattılar. Öğretmen, öğrenci için rol modeldir. Öğretmen öğrencisine sadece okuma yazmayı, matematik ve fen bilimlerini öğretmez. Öğretmen kişiliğiyle, hal ve hareketleri ile öğrenciyi eğitir. Bu uygulama ile birlikte öğrenciler öğretmenlerine olan duygusal eğilimi nedeniyle not verecek. Peki böyle bir performans sistemi doğru sonuç verecek midir? Yılda bir kez dahi çocuğunun okuluna uğramayan veliler, öğretmenlerin ismini bilmeyen veliler var. Bildiğiniz gibi, öğretmenin performansını sınıfta sergiler. Sınıfta öğretmenin performansını gözlemleme imkânı olmayan bir veli nasıl puan verecek?”Tıp fakültesinde okuyan bir öğrenci 6 yıl sonra TUS’a girer, bir alanda uzmanlaşır, yıllar içerisinde kendisini geliştirir, dünya çapında bir doktor olur. Dünya çapında uzmanlaşmış bir doktor 20 yıl sonra yeniden TUS’a girerse, aynı puanı alabilir mi? Öğretmen için de aynı durum geçerlidir.Öğretmenlere sınav getirilmesini kabul etmediklerini ifade eden Genel Başkan Geylan, “Taslağa göre, öğretmenlere 4 yılda bir mesleki yeterlik sınavı getiriliyor. Öğretmen yeterliliği sadece akademik olarak ölçülmez. Öğretmenin performansının motor gücü tecrübedir. Şöyle bir örnek vereyim. Tıp fakültesinde okuyan bir öğrenci 6 yıl sonra TUS’a girer, bir alanda uzmanlaşır, yıllar içerisinde kendisini geliştirir, dünya çapında bir doktor olur. Dünya çapında uzmanlaşmış bir doktor 20 yıl sonra yeniden TUS’a girerse, aynı puanı alabilir mi? Öğretmen için de aynı durum geçerlidir. Tecrübenin yeterliliği bir sınavla ölçülmez. MEB öğretmenlerin mesleki gelişimlerine katkıda bulunmak için, tüm öğretmenleri 5 yılda bir içeriği doldurulmuş bir hizmet içi eğitime alabilir. Herkes bilmelidir ki, öğretmenlerin sınava tabi tutulmasına kesinlikle karşıyız” diye konuştu.
Eğitim
Yayınlanma: 22 Mart 2018 - 13:31
'Yönetici Mülakatlarında Çekirdek Çitler Gibi Kul Hakkı Yenildi'
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan: “Yönetici Mülakatlarında Çekirdek Çitler Gibi Kul Hakkı Yenildi. Buna Müsaade Etmeyeceğiz.”
Eğitim
22 Mart 2018 - 13:31