Cesur Düşünce Partisi İstanbul Merkez binası törenle açıldı. Açılışta konuşan Açılışa Cesur Düşünce Partisi (CDP) kurucusu ve Genel Başkanı Samet Elçi, Cesur Düşünce Partisi’nin milletin taleplerinden doğduğunu, milletin beklentilerine cevap verebilecek, millete en yakın parti olduğunu söyledi.Yoğun bir katılımın olduğu CDP İstanbul İl Başkanlığı açılışına birçok partinin genel başkanları ile Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.Türkiye İttifakı Genel Başkanı ve İktisat Hareketi sözcüsü Yunus Ekşi, Bağımsız Cumhuriyet Partisi Genel Başkanı Hakkı Kağın, Beyaz Hareketi Partisi Genel Başkanı Hürü Aliyev, Şahlanış Hareketi Partisi Genel Başkanı Mehmet Mahmut Yıldız, Gelişim ve Demokrasi Partisi Genel Başkanı Özlem Ağırman, Umut Partisi Genel Başkanı Abdulkadir Bozkurt, Milli Parti Genel Başkanı Muhammed Uzun, Turan Hareketi Partisi Genel Başkanı Varol Esen, Liberal Demokrat Partisi Genel Başkanı Gültekin Tırpancı, Türkiye Kamyoncular ve Tırcılar Derneği Genel Başkanı Bülent Arslan, İyi Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Dursun Çolak, Gelecek Partisi Pendik İlçe Başkanı Ömer Keleş, Dünya Sosyologlar Derneği Başkanı Necdet Topçu, Şehit Aileleri Derneği Başkanı Havva Gölbez ve Başkan Yardımcısı Nuray Vural, İktisat Hareketi temsilcisi ve Yazar Sadık Uslu, Türkiye İttifakı Kordinasyon Başkanı Sadi Özgül, Türkiye Haber Ajansı Başkanı Ahmet Kaplan, Kafkas Kibaroğlu, Tevrat Altun, çok sayıda partili katıldı.
Açılışı ulusal ve yerel çok sayıda basın mensubu da takip etti.
Türk Milletinin ülkenin siyasi tablosundan rahatsız olduğunu ifade eden Cesur Düşünce Partisi Genel Başkanı Abdulsamed Elçi, "Bir araya geldiğimiz dokunduğumuz herkeste bir rahatsızlık var. Herkes Türkiye'nin sürüklendiği noktadan rahatsız. Fakat buna çözüm üretmesi gereken siyaset de çaresiz. Ne Cumhur ne de Millet İttifakı’nın, Türkiye'nin gerçek sorunlarını öncelikli olarak ele alıp bunlara çözüm üretmek için çalışmadıklarını da hepimiz biliyoruz. Hepimizin çoluğu var çocuğu var geleceğimiz var. Bu yüzden iki elimizi başımızın arasına alıp düşünmemiz gereken bir süreçten geçiyoruz.
Türkiye’de başta ekonomi olmak üzere yaşanan sıkıntıları, pandemi sürecini yaşadığımız felaketlere bağlayarak, dünya genelinde yaşanan ekonomik krize bağlayarak, evde boş buzdolabına, çocuklarına okul harçlığı vermek için elini cebine attığı zaman boş bir el ile karşılaşan babaya bunu anlatamazsınız.
Siyasetçi bu problemi çözmek ve bunları gidermek için vardır. Siyasetçi halkına huzur vermek için vardır. Siyaset ve Siyaset Kurumu milletin refahını ve huzurunu sağlamak zorundadır.
Son günlerde görüyoruz ki her anlamda sınırlarımız kuşatılmış durumdadır.
Sınırlarımızı aşarak Türkiye'ye bir sığınmacı/mülteci göçü devam ediyor. Ben bu göçü askeri sızma hareketi olarak değerlendiriyorum. Türk insanının gözünün içine baka baka bu sızmayı yaparken, maalesef siyasiler göz yummuş durumdadır.
Bu duruma Türkiye’de ses çıkartması gerek siyasiler ve sivil toplum kuruluşları ses çıkartması gereken siyasi partilerde, siyasi irade milli ve manevi duyguları baskı ile esir alındığı için bir marjinalliğe itiliyorlar. Suriyeliler niye böyle diyorsunuz diyorlar bizlere! ...
Bu milletin sabrı taşmış durumdadır. Türkiye ye girenler sadece sığınmacılar ve mülteciler değil. Türkiye her alanda bir işgalle karşı karşıyadır. Bunları bulunduğumuz her alanda bulunduğumuz her platformda söyleyeceğiz ve ısrarla söylemeye de devam edeceğiz.
Bu konuda kendi siyasi partilerimizi ve siyasi politikalarımızı belli bir noktaya taşıyor bilmemiz lazım. Cesur Düşünce Partisi olarak Pendik'te bir Merkez haline dönüşmüş ama burada kendi kendine çalan ve kendi kendine söyleyen veya siyasi platforma uygun bir dizaynla kendi kendini tatmin eden siyasi hareket ve siyasi görüş değiliz. Biz Türkiye’deki her türlü rahatsızlığı içerisinde, kalbinde hisseden ve bu rahatsızlıklara her anlamda karşılık verebilecek, eylemsel hareketlere dönüştürecek, Türk insanı, Türk milletini uyandıracak ve bu her alandaki işgale karşı, ekonomik darboğaza karşı etkili bir siyaset oluşturacak organizasyonlar oluşturacağız.
Biz milletimizi seviyoruz. Ancak Türk milletinin istiklalinin ve rafahının önündeki engel olanlara da gerekli olan her türlü ciddiyetle karşılığı verecek siyasi hareket, siyasi organizasyon olacağız.
Türkiye'deki en büyük sorun, alanında uzman becerikli liyakat sahibi gerçek vatanseverlerin devlet kademelerinde görev yapmaları maalesef engellenmiş durumdadır.
Devletin ilerlemesi için faaliyet gösterebilecek Türkiye'min Geleceğini düşünecek kadrolar lazım. Türkiye'nin nefes almasını kolaylaştırmayıp zorlaştıran engelleyen bir organizasyon var sarayda.” Dedi
Başkan Elçi; Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın da o sarayla kendi hür iradesiyle hareket edemediğini düşünüyoruz. Çünkü hür iradesiyle hareket eden bir siyasetçi olsa Türkiye'nin bu duruma gelmesine bir karşı duruş sergiler.” Diye konuştu.Türkiye çok kritik bir süreçten geçiyor.Türkiye’nin krtik bir süreçten geçtiğini ve mevcut iktidarla sorunların çözümlenemeyeceğini savunan Başkan Elçi, “Cesur Düşünce Partisi olarak, milletin her hissiyatını devlet kademelerine taşıyacak ve o hissiyatı iktidar yapacak siyasi harekettir. Türkiye çok kritik bir süreçten geçiyor. Bu dönemi miadı dolmuş bir iktidar ile atlatmamız ve bunun üzerinden iyi bir gelecek oluşturmamız mümkün değil. Esasında halkımız da bunun bilincinde. İktidarın oy oranı her gün azalıyor. Kararsızların oranı yükseliyor. Vatandaşlarımız yeni bir umut kapısı gördüğünde, bu kapıyı sonuna kadar açıp içeriye girecektir. Cesur Düşünce Partisi olarak bizler savunduğumuz fikirler ile Türkiye’nin refah ve kalkınma reçetesiyiz. Halkımız ile bunu en geniş şekilde paylaştığımızda partimize olan ilginin artacağına eminiz. Cesur Düşünce Partisi olarak hedefimiz ilk seçimlerde meclise temsilci sokmaktır. Bunu başarabilecek güçteyiz.” Cümlelerini kullandı.
Teşkilatlanmaya devam ettiklerini de kaydeden Başkan Elçi; “Yeni Merkezimizi çok faal bir şekilde kullanarak İnşallah sesimizi daha duyulur bir hale getireceğiz. Teşkilatlanma çalışmalarını bu merkezler idare edeceğiz. Bizi görmezden gelen hem Cumhur İttifakına hemde Millet İttifakına Türkiye'de açacağımız üçüncü bir yolla cevap vererek Türk insanı, Türk milletini, Türk gençliğini ve bu coğrafyada yaşayan herkesi kucaklayan bir yaklaşımla mutlu refah ve huzurlu yarınlara ulaştıracağız.” Dedi.
Açılışı ulusal ve yerel çok sayıda basın mensubu da takip etti.

Türkiye’de başta ekonomi olmak üzere yaşanan sıkıntıları, pandemi sürecini yaşadığımız felaketlere bağlayarak, dünya genelinde yaşanan ekonomik krize bağlayarak, evde boş buzdolabına, çocuklarına okul harçlığı vermek için elini cebine attığı zaman boş bir el ile karşılaşan babaya bunu anlatamazsınız.
Siyasetçi bu problemi çözmek ve bunları gidermek için vardır. Siyasetçi halkına huzur vermek için vardır. Siyaset ve Siyaset Kurumu milletin refahını ve huzurunu sağlamak zorundadır.
Son günlerde görüyoruz ki her anlamda sınırlarımız kuşatılmış durumdadır.
Sınırlarımızı aşarak Türkiye'ye bir sığınmacı/mülteci göçü devam ediyor. Ben bu göçü askeri sızma hareketi olarak değerlendiriyorum. Türk insanının gözünün içine baka baka bu sızmayı yaparken, maalesef siyasiler göz yummuş durumdadır.
Bu duruma Türkiye’de ses çıkartması gerek siyasiler ve sivil toplum kuruluşları ses çıkartması gereken siyasi partilerde, siyasi irade milli ve manevi duyguları baskı ile esir alındığı için bir marjinalliğe itiliyorlar. Suriyeliler niye böyle diyorsunuz diyorlar bizlere! ...
Bu milletin sabrı taşmış durumdadır. Türkiye ye girenler sadece sığınmacılar ve mülteciler değil. Türkiye her alanda bir işgalle karşı karşıyadır. Bunları bulunduğumuz her alanda bulunduğumuz her platformda söyleyeceğiz ve ısrarla söylemeye de devam edeceğiz.
Bu konuda kendi siyasi partilerimizi ve siyasi politikalarımızı belli bir noktaya taşıyor bilmemiz lazım. Cesur Düşünce Partisi olarak Pendik'te bir Merkez haline dönüşmüş ama burada kendi kendine çalan ve kendi kendine söyleyen veya siyasi platforma uygun bir dizaynla kendi kendini tatmin eden siyasi hareket ve siyasi görüş değiliz. Biz Türkiye’deki her türlü rahatsızlığı içerisinde, kalbinde hisseden ve bu rahatsızlıklara her anlamda karşılık verebilecek, eylemsel hareketlere dönüştürecek, Türk insanı, Türk milletini uyandıracak ve bu her alandaki işgale karşı, ekonomik darboğaza karşı etkili bir siyaset oluşturacak organizasyonlar oluşturacağız.
Biz milletimizi seviyoruz. Ancak Türk milletinin istiklalinin ve rafahının önündeki engel olanlara da gerekli olan her türlü ciddiyetle karşılığı verecek siyasi hareket, siyasi organizasyon olacağız.
Türkiye'deki en büyük sorun, alanında uzman becerikli liyakat sahibi gerçek vatanseverlerin devlet kademelerinde görev yapmaları maalesef engellenmiş durumdadır.
Devletin ilerlemesi için faaliyet gösterebilecek Türkiye'min Geleceğini düşünecek kadrolar lazım. Türkiye'nin nefes almasını kolaylaştırmayıp zorlaştıran engelleyen bir organizasyon var sarayda.” Dedi

