Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, “Türkiye’nin tarımını bitirdi, dış politikasını sıfırladı. Üç ayak vardı Türkiye’de. Mülkiye’yi bitirdi, Harbiye’yi bitirdi, Tıbbiye’yi bitirdi. Çiftçi mutsuz, emekli mutsuz, gençler mutsuz, ev hanımı mutsuz, esnaf mutsuz, doktor mutsuz. Mutlu olan 3 – 5 tane yandaş.” Dedi.
İnce, “2002’de Erdoğan iktidara geldiğinde 5 litre mazotu 8 liraya dolduruyorduk. Sabah ki basın toplantısında 5 litre mazota 110 lira dedim. 22 liradan hesaplamıştım, 23 lira olmuş. 110’da değil 115 lira. Memleketin geldiği durum bu. Rakamlar ortada” dedi.





Açıklamadan detaylar şöyle:
DOKTOLAR GİDECEK KİM GELECEK? SURİYELİLER, AFGANLAR
“Peki onlar gidecekte kim gelecek? Suriyeliler, Afganlar gelecek. Başka kim gelecek. 250 bin dolar parayı basar bir konut alırsın vatandaşlık verirler sana. Türkiye’de her şeyin fiyatı artar, vatandaşlığın fiyatı ucuzlar. Bir de Tayyip Erdoğan’ın yazdığı kitabın fiyatı düşmüş, herhalde kimse almadı. İş güvencesi istiyor bu çocuklar, bu doktorlar. Özlük haklarını istiyorlar. Sağlıkta şiddetten korunmak istiyorlar. Bu konuda yasal düzenlemeler istiyorlar.”
MÜLKİYE’Yİ BİTİRDİ! HARBİYE’Yİ BİTİRDİ! TIBBİYE’Yİ BİTİRDİ!
“Türkiye’nin tarımını bitirdi, dış politikasını sıfırladı. Hatta memleketin içine gelirsek üç ayak vardı Türkiye’de. Mülkiye’yi bitirdi, Harbiye’yi bitirdi, Tıbbiye’yi bitirdi. Üçünü de bitirdi. Çiftçi mutsuz, emekli mutsuz, gençler mutsuz, ev hanımı mutsuz, esnaf mutsuz, doktor mutsuz. Mutlu olan 3 – 5 tane yandaş.”
KİME GÜVENİYORUZ?
“Peki buradan nasıl çıkacağız. Sen nasıl güveniyorsun kendine. Yeni kurulmuş bir partisiniz belediyeleriniz yok, hazine yardımınız yok, arkanızda sermaye yok, medya yok neye güveniyorsun diye soruyorlar bize. Yetimin başını okşayan iyi insanlara güveniyorum. Yolda bulduğu ekmeği öpüp başına koyup kenara koyanlara güveniyorum. Fakirin karnını doyuranlara güveniyorum. İyilik yapanlara güveniyorum. Organ bağışı yapanlara güveniyorum. Kan verenlere güveniyorum. Komşunun çocuğuna çaktırmadan üniversite de okurken yardım edenlere güveniyorum. Komşunun aç açıkta olup olmadığını merak edenlere güveniyorum. Karşılıksız yardım edenlere güveniyorum. Hayırseverlere güveniyorum. Milletimizin vicdanına güveniyorum. Kaygılı olanlara güveniyorum. Gençlere güveniyorum. Kadınlara güveniyorum.”
SORUN MARKETTE DEĞİL TARLADA
“Biz Türkiye’de bağımsız, tarafsız, adil, hızlı, etkin bir yargı düzeni kuracağız. Buradan başlayacağız. Herkes bizim yargımıza inanacak. Üreten bir Türkiye olacak. Marketten başlamayacağız işe. Tarladan başlayacağız. İktidarda muhalefette marketten başlıyor. Biri stok yapmayın diyor, polisle zabıtayla sorun çözmeye çalışıyor. Öbürü de mektup yazıyor marketlere ucuz verin diyor. Ya sorun markette değil ki. Sorun tarlada tarlada. 4 milyar litre mazot tüketiyor Türk çiftçisi. 10 lirasını sen versen 40 milyar yapar. Dolara bölsen 3 milyar para yapar. 3 milyar doları Türk çiftçisine vermiyor, 50 milyar dolar parayı Suriyelilere veriyorsun. Bizim farkımız bu. Biz Türk çiftçisine 3 milyar dolar parayı vereceğiz. Ekecek, dikecek. Buğday üretimimiz düşmüş.”
UTANIR ADAM
“Bak savaşan ülkelerden buğday bekliyoruz. Utanır adam utanır. Rusya savaşta, Ukrayna savaşta. Gemiler yola çıkmış ayçiçeği getiriyormuş, buğday getiriyormuş. Nereden? Savaşan bir ülkeden. Ülkeyi ben yönetiyor olsam utanırım bundan. Niye ektirmedin? Türk çiftçisinden 2,25’den aldın buğdayı. Ukraynalıdan 6 liraya alıyorsun şimdi. Ee Türk çiftçisinden 6 liraya alsaydın da Ahmet Amca da ekseydi, biz de buğday beklemeseydik Karadeniz kenarlarından olmaz mıydı.”
ÇIKIŞ YOLU ÜRETİM ÇİFTÇİYİ DESTEKLEMEK
“Biz tarımda ki gıda güvenliğini de, enerjide dışa bağımlılığımızı da, enerji güvenliğimizi de, su güvenliğini de, ilaç güvenliğini de yeniden kuracağız. Önümüzde ki süreçte ilaçta, suda, gıdada, enerjide ciddi problemler yaşayacak bu ülke. Çünkü ithalata alıştılar. Ne gerek var buğday ekmeye, alırız dışarıdan. Ne gerek var ayçiçeği ekmeye alırız dışarıdan. 20 senedir bu kafayla gittiler. Türk çiftçisini ihmal ettiler. Onun için işçi, memur esnaf; tarlada 1 lira olan şeyi rafta 4 liraya alıyor. Bu düzeni mutlaka değiştireceğiz. Bu düzen Türkiye’yi duvara toslatır. Bu düzenden çıkış yolu var. Çıkış yolu üretim, çiftçiyi desteklemek.”
90 MİLYONLUK TÜRKİYE’Yİ 530 BİN KİŞİ BAKAMAZ
“530 bin kişi tarım sigortası ödüyor. 90 milyonluk Türkiye’ye 530 bin kişi bakamaz. Bizim o 530 bin kişiyi arttırmamız lazım. Bu da devlet politikasıyla olur. Memleket Partisi olarak biz yeni bir partiyiz daha bir yılımızı doldurmadık. Büyük iddialarla yola çıktık. Allah’ın izni milletin isteğiyle önümüzde ki süreçte bu ülkeyi uçurumun başından çekip alacağız.”