Yavaş ve İmamoğlu Av. Gönül Özdağ'ı Ziyaret Etti
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın annesi Av. Gönül Özdağ’ı evinde ziyaret etti. Ziyaret sırasında, Ümit Özdağ’ın kardeşi Prof. Dr. Hilal Özdağ, annesi Av. Gönül Özdağ'ın mektubunu okuyarak duygusal anlar yaşattı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın annesi Av. Gönül Özdağ’ı evinde ziyaret etti. Ziyaret sırasında, Ümit Özdağ’ın kardeşi Prof. Dr. Hilal Özdağ, annesi Av. Gönül Özdağ'ın mektubunu okuyarak duygusal anlar yaşattı.
Ziyaretin ardından açıklama yapan Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’na destekleri için teşekkür etti.
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın annesi Av. Gönül Özdağ, çocuklarının Silivri’ye gitmeden önceki uyarılarını paylaşarak, ifade özgürlüğünün önemine dikkat çekti. “Anayasanın yirmi altıncı maddesi değişti mi? Düşüncelerimi, eleştirilerimi ifade edemez miyim?” diyerek mevcut siyasi atmosfere eleştirilerde bulundu.
Ziyaret sırasında, Ekrem İmamoğlu’nun hakkındaki soruşturmalara da değinen Av. Gönül Özdağ, “Geçmiş olsun ziyaretine geldiniz ama sizlere de geçmiş olsun,” diyerek üzüntülerini dile getirdi.
“Bir araya gelin. Birlik olun, akıl ile bilim ile barış içinde, sağlıklı bir demokrasi için mücadele edin,” diyen Av. Gönül Özdağ, demokratik ve laik bir Türkiye için ortak hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.
“Evlatlarım birkaç hafta önce Ümit'i ziyaret için Silivri'ye gitmeden önce bana, ‘Anne aman dikkatli konuş. Bak bir de doksan yaşındaki annemizi ziyaret için Silivri'ye gitmek zorunda kalmayalım’ dediler. Sonra geçtiğimiz pazar günü, ‘Anne salı günü Ekrem Başkan ve Mansur Başkan sana geçmiş olsun ziyaretine geleceklermiş. Aman anne, bu ziyaret basının daha da çok ilgisini çekecektir. Çok dikkatli konuş bak. Bir aileden Silivri'ye bir nöbetçi yeter’ dediler. Hatta ‘Geçen seferki gibi düşündüklerini söyle biz yazalım. Sen kontrol et, yazılı bir metne bağlı kal ki belagate kapılıp gitme Silivri'ye dek.’ diye eklediler.
Ben de dedim, ‘Evladım, emekli de olsa hukukçuyum. Anayasanın yirmi altıncı maddesi değişti mi? Düşüncelerimi, eleştirilerimi ifade edemez miyim?’ Dediler ki, ‘İfade edersin ama bunun bir bedeli olabilir, o bedel de Silivri'ye de gitmene neden olabilir.’
Bizim zamanımızda şaka gibi diye bir ifade yoktu. Ama şimdilerde var, öyle değil mi? Ve bu söylediklerin gerçekten şaka ama kötü bir şaka gibi değil mi? Ben 1950'lerin sonlarında İstanbul Hukuk Fakültesi'nde okurken Gazetecilik Enstitüsü'nün iki yıllık programından da mezun oldum.
Ve o zamanın Vatan Gazetesi'nde stajyer muhabir olarak çalıştım. Bağımsız yargı, bağımsız basının sağlıklı bir demokrasinin vazgeçilmez organları olduğunu bilirim. Demokrasinin organları bağımsızlıklarını kaybettiklerinde organ değil, araç haline gelirler. Neyse, en iyisi evlatlarımın uyarılarına kulak verip daha fazla bir şey söylemeyelim.
Sevgili Ekrem Başkan, Mansur Başkan, siz bana geçmiş olsun ziyaretine geldiniz. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Ama sizlere de geçmiş olsun. Ekrem Başkan daha konuşmanız bitmemişti ki hakkınızda soruşturma açıldı. Bildiğim kadarıyla yenileri de açılıyor. Aslında açılan soruşturmalara hukuken bir tedbir olan tutuklamanın cezalandırma aracına dönüştürülmüş olmasına bakınca doğrusu bütün ülkeme geçmiş olsun.Sizlerden Türkiye adına tek bir isteğim var. Bir araya gelin. Birlik olun, akıl ile bilim ile barış içinde, sağlıklı bir demokrasi için yürütmenin, yargının, yasamanın bağımsız olduğu ve birbirini denetlediği bir sistem içinde demokratik, laik, tam bağımsız Türkiye için çalışın."