SOL YANIM KARALAR BAĞLAR
Bütün dikkatini işine vermişti, yağmurlu soğuk bir gündü, bir an önce mesaisi bitsin diye çalışan işçi bir babaydı o. Evde bekleyen güzel kadınının koçası, o küçük çocuklar Mehmet'in, Ayşe'nin babasıydı.
Yağmurun içine sızmasıyla yumuşamaya gevşemeye karşı Toprak direniyorduç
Daha fazla dayanamadı kaydı Toprak büyük bir gürültü ile Mehmet'in ve Ayşe'nin babasının üstüne.
Evde bekleyen o güzel kadının içini düşer birden bir sıkıntı.
Anne'nin bağrından koparmış yokluk küçük kızını, sözlere kanmış ayrılığı göz yummuş vermiştir canından can verdiği kızını.
Bir kıvılcım düşer yerlere, kapılar kapalı, yardım bekleyen küçük yürekler.
Alev top olmuş yükselir yukarılara, kaçamayan küçük bedenler sarılırlar bir beden olurcasına bir birine, kim bilir son haykırışlarıdır Anne.
O gün oynamak için arkadaşının davetine uyar izin alır annesinden. Girerler dört duvar arasına, neşe ve umutla.
Dede dedikleri çeker başka odaya dokunur küçük kızın küçük bedenine.
Bir daha okula gidemedi, yalnız kalamadı, altını ıslattı... Kalp krizi ile küçük bedeni ebediyete göçtü...
Göçük altında kalan baba, Kapısı açılmayan yurdun çocukları, Tacize dayanamayan küçük yürek.
Sol yanım karalar bağlar.
Fedai Çakır
1 Aralık 2016, İstanbul