SAĞLIKTA YABANCILAŞTIK
Bir ülkenin gelişmişlik göstergelerinden biri de sağlık alanında yaptığı çalışmalardır. Ülkemizdeki sağlık hizmeti belirli bir standarda ulaşmış durumdadır. Bu yeterli midir? Değil midir? Ona bir bakmak gerekir.
Ülkemiz sağlık sektöründe, hem kamu hastaneleri, hem de özel hastanelerde, büyük değişim ve dönüşüm yaşamıştır. Sağlık sektöründeki bu atılım, Türkiye’yi bulunduğu bölgede lider konumuna getirmiştir. Bir yandan kendi ülkemizin vatandaşlarına verdiğimiz sağlık hizmetleri, diğer yandan da yurt dışından gelen hastalara verilen sağlık hizmetleri yüksek kalitededir.
Sağlık hizmetlerinde değerlendirme yapacak olursak, birincisi; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları istedikleri hastaneye (üniversite, devlet, şehir veya özel hastaneler) başvuru yaparak tedavi olma imkanlarına sahiptir.
Ancak bu konudaki en önemli ve temel sorun doktora ulaşmaktır. Devlet, şehir veya üniversite hastanelerinden “randevu” almak zorlaşmış, alınan randevular da uzun zamana yayılmıştır.
Randevu sistemi ile doktora ulaşmak ve muayene de zaman uzadıkça, beklemek istemeyen hastalar, özel sağlık kuruluşlarına başvuru yapmak zorunda kalmaktadır. Ülkemizde ise özel sağlık hizmetleri oldukça karmaşık ve pahalıdır. Ekonomik şartlardan dolayı özel hastanelerin maliyetleri artmış durumdadır. Artan maliyetler, doğal olarak teşhis ve tedaviye de yansımıştır. Verilen sağlık hizmetlerinde kalitenin düşmemesi için verilen çabalar, özel hastaneleri “pahalı” hale getirmiştir.
Bu durum karşısında Türk vatandaşları, devlet, şehir ve üniversite hastanelerine yönelmek mecburiyetinde kalmıştır. Hal böyle olunca da özel sağlık kurumları, çareyi yurt dışı hastalara yönelmekte bulmaktadır.
Yurtdışından hasta getirmek, teşhis ve tedavilerini yapmak, yüksek kaliteli hizmet gerektirmektedir. Bu hizmetin yeni tanımı ise “sağlık turizmi”dir. Sağlık turizminde yurtdışından hasta getirilmesi, döviz kazandırıcı ticari faaliyet (ihracat) olarak değerlendirilmektedir ve devlet teşviklerini kapsamaktadır.
Ülkemiz, sağlık turizminde oldukça başarılıdır. Dünya genelinde sağlık turizminden de % 2 gibi bir pay almaktadır. Üniversite ve şehir hastaneleri de bu oranın içindedir. Üniversite ve şehir hastaneleri, kendi içlerinde “uluslararası hasta birimi” kurarak hizmet vermektedir.
Yabancılar, ülkemizde sağlık hizmetleri alırken büyük kolaylıklar yaşamaktadır. Hem randevu sistemi, hem istediği doktora ulaşabilmesi, hem de teşhis ve tedavilerinde hiçbir sıkıntı ile karşılaşmamaktadır.
Ülkemize gelen yabancı hastalara gösterilen ilgi ve alaka maalesef kendi vatandaşlarımıza gösterilmiyor. Kamu hastanelerinde randevu için sıra bekleyen, birkaç ay sonraya randevu alabilen, istediği tedaviyi zamanında olamayan ülkemiz insanları, pahalı hizmet veren özel hastanelere mecbur bırakılmaktadır. Oysa bütün Türk vatandaşları, en az yabancılar kadar hatta onlardan daha öncelikli olmalıdır.
Sağlık turizmine asla karşı değiliz. Hatta dünyadaki % 2’lik payımızı % 5‘lere kadar çıkarmalıyız. Sağlık sistemimiz, hastanelerimiz, doktorlarımız, hemşirelerimiz, hasta bakıcılarımız, kısacası tüm sağlık çalışanları özellikle pandemi de kendilerini fazlasıyla ispatladılar.
Alt yapısı sağlam olan iyi bir sağlık sistemimiz var. Dünyanın her yerinde, gelişmiş ülkeler dahil rekabet edebilecek durumdayız. Sadece yabancılara gösterdiğimiz ilgiden fazlasını Türk vatandaşlarına göstermeliyiz.
Halis YILMAZ
Sağlık Hizmetleri Danışmanı