ASAM’IN Açıklaması kimi neden rahatsız etti?
1994 yılında kurulmuş Türkiye’nin ilk düşünce kuruluşu olan ASAM, Avrasya Bir Vakfı olarak da içinde; Türk siyasetinden, iş dünyasında ve akademiden oluşan seçkin bir sivil toplum örgütüdür. Milli meselelerde Türk milletinin dili olma misyonunu yüklenmiştir. İçinde barındırdığı milletin zenginliği, ASAM’IN başarılarının kaynağı.
Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarından sivil Azerilere saldırması ile başlatılan Azerbaycan – Ermeni savaşı, Azerbaycan’ın üstünlüğü ile sürmektedir. Ermenistan tarafından işgal edilmiş Azerbaycan toprakları olan Karabağ meselesinin, artık bitirilme zamanı gelmiştir.
Davasında haklılığı Birleşmiş Milletler tarafından da kabul edilen Azerbaycan, Türkiye’nin de büyük desteği ile topraklarını işgalden inşallah kurtaracaktır. Bugün Azerbaycan’ın savaştaki başarısının karşısında; Azerbaycan toraklarına yerleştirilmiş Ermeni halkı, Azerilerin topraklarını işgal ettik anlamında itiraflar yaparak bölgeden çekilmeye başlamıştır. Ermeni halkının, Ermeni hükümetinin dış güçler tarafından kullanıldığı gerçeğini de görmesi gerekir. Batı, Ermenistan’ı sadece bir koz olarak Kafkasya’da Türk Birliği önünde bir tampon bölge olarak kullanmıştır.
Ermeni halkı Osmanlı’nın bir tebaası olarak yüzyıllar boyunca huzur içinde yaşamıştı. Ne zaman Batı emperyalizminin kuklası oldu, bölgede huzursuzluğun kaynağı oldular. Türk’ün dostluğunu çok iyi bilen Ermeni devleti, batının isteklerine göre hareket ettikleri müddetçe, Türkün düşmanlığını da en iyi bilecekleri kuşkusuzdur. Bu düşmanlık, Türk Ermeni vatandaşlarımız için söz konusu değildir. Elbette istihbarat sonucu hainlik yapanlarda tespit edildikten sonra, gerekli yargı süreci ile karşı karşıya kalacaktır.
Bu süreç içerisinde Türkiye’nin Azerbaycan yanında net duruşu olmuştur.
Bizimde mensubu olduğumuz Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi ASAM, Türkiye’de etkili ve köklü bir düşünce kuruluşu olarak; Milletimizin ortak kanaati olabilecek kamuoyu duyurusunu yapmıştır.
Peki, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi açıklamasında ne diyor;
ASAM duyurusu şöyle:
‘’1.Ermenistan Birleşmiş Milletlerin de ilan ettiği üzere işgal ettiği Azerbaycan topraklarından derhal çekilmelidir.
2. Ermenistan saldırgan tutumuna son vermelidir.
3.Ermenistan'ın işgalci ve saldırgan siyasetini görmezlikten gelip hâlihazırdaki durumun sürmesi gerektiğini savunmak, hem Birleşmiş Milletler kararının çiğnenmesi, hem de kalıcı barışın sabote edilmesi anlamına gelmektedir.
4.Kalıcı barışın ön şartı, Ermenistan'ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çıkartılmasını sağlamaktır. Başka türlü işgali ve saldırıyı ödüllendirmek anlamına gelir ki bu durum asla kabul edilemez.
5.Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin haklı davasında Azerbaycanlı kardeşlerinin yanında olması her türlü takdirin üstündedir.
6. Hükümetimizin, Azerbaycan'ın her anlamda yanında duran caydırıcı politikalarını, iddialara göre" Türkiye Azerbaycan'a silah ve savaşmak üzere cihatçı milisler gönderiyor!" söylemiyle algı operasyonuna tabii tutanları Türk milleti asla affetmeyecektir.
7. Ermenistan'ın ağzıyla; kendi ülkesinin hükümetine karşı algı oluşturmaya çalışanlar, apaçık bir hıyanet içerisinde olduklarını görüp tutum değişikliğine gitmezlerse, Türk Milletinin gönlünde ihanetçi olarak yaftalanacaklardır.
8.Ermenistan'ın işgalci ve saldırgan tutumunu kınayan Türkiye Büyük Millet Meclisi bildirisine imza koymakla kaçınan, PKK terör örgütünün siyasi uzantısı HDP'in, bu ihanetçi tavrı Türk milleti tarafından not edilmiştir.
HDP’li Garo Paylan, Azerbaycan ve Türkiye'yi hayasızca suçlayan ve Ermenistan'a açıkça arka çıkan sözleri asla kabul edilemez bir hıyanetin belgesidir. Bağımsız yargıyı ve Türkiye Büyük Millet Meclisini, bahsi geçen şahıs hakkında gereğini yapmaya çağırıyoruz.
9.Bütün dünya bilsin ki Türk milleti olarak sonuna kadar Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanındayız. Bedeli ne olursa olsun, hazırız. Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmediği sürece devletimizin atacağı her adımı kayıtsız şartsız destekleyeceğimizin bilinmesini isteriz.
Azerbaycan kalbimizin öteki yarısıdır, canımızdır, kanımızdır, ruhumuzdur.
Vatan anlayışımızın, o coğrafyada ete kemiğe bürünmüş halidir.
O yüzden tek millet iki devlet diyoruz.
Yalnız değilsin kardeş Azerbaycan!
Yanında Türkiye Cumhuriyeti devleti var yanında koskoca Türk milleti var.’’
ASAM’IN yaptığı bu açıklamadan ötürü, HDP’li Garo Paylan ASAM yönetim Kurulu hakkında suç duyurusu yapmış.
Peki, ASAM neden Garo Paylan’ın ismini kullanarak bildiriyi yayınladı?
Asam Yönetim Kurulu üyesi ve sözcüsü Faik Tunay bunu şöyle açıkladı; Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Barış Pınarı Harekâtını başlatmış ve başarı ile sonuçlandırmıştı.
Aynı şahıs Garo Paylan, Barış Pınarı Harekâtımıza başladığımızdan çok kısa bir süre sonra, TBMM kürsüsüne çıkıp aynen şu ifadeleri kullanmıştı ‘’Bugün Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde soy kırım ve tehcir uyguluyor. Aynı Türkiye’nin geçmişte yaptığı gibi. Biraz daha ileri giderek, İsrail’in Filistinlilere yaptığı insanlık dışı uygulamaları söyleyerek, Barış Pınarı Harekâtımızı buna benzetti.’’
ASAM Sözcüsü Faik Tunay ‘’eğer geçmişi bilmezsek sağlıklı bir yorum yapamayız. Bu şahsın Türkiye Cumhuriyeti ve milletimiz için zaman zaman yaptığı açıklamalar var. Biz hiç kimseyi hedef göstermedik.
Biz Ermenistan’a karşı Azerbaycan’ın yanında yer alabiliriz. Ama Türkiye vatandaşı olan Ermenilere karşı hassas olalım, 83 milyonun bir parçası, onları incitmeyelim kırmayalım. Bize, ermeni vatandaşlarımızdan da kesinlikle bir tepki gelmedi. Bu manada mesajlarımızı sosyal medyada yayınladık’’ dedi.
27 Eylül Pazar günü, Ermenistan Azeri sivil yerleşim yerlerine saldırarak savaşı başlatmıştı. Azerbaycan ordusu Ermenistan’a beklenmedik bir cevap vererek; işgal edilen birkaç bölgeyi kurtararak karşılık verdi. İnşallah bu süreç, Azeri toprağı olan Karabağ’ın kurtuluşuna kadar gidecektir.
Ermenilerin saldırısından sonra ayni kişi HDP’Lİ Garo Paylan bir açıklama daha yaptı.
HDP’li Garo Paylan, Ermenistan’ın saldırılarına destek çıkarak Azerbaycan ve Türkiye’yi suçladı ve şöyle açıklama yaptı ’’Bugün Karabağ’da Ermenilerin Azerilere saldırdığı iddia ediliyor. KKTC, Kıbrıs Rum kesimine saldırma olasılığı neyse, Ermenilerinde Azerilere saldırma olasılığı odur. Karabağ’da çatışmayı körükleyen Azerbaycan ve Türkiye’dir ‘’ diyor.
Şimdi soruyorum; siz bu sözlere karşı tepki göstermez misiniz?
ASAM gibi köklü bir düşünce kuruluşun, milletine ve devletine karşı sorumluluğu gereği, gösterdiği tepkisinden daha doğal ne olabilir?
ASAM, milletin dilinden konuşmuştur.
Bu vesileyle; bir ASAM mensubu olarak, ASAM yönetim kurulumuzu yayınladığı bildiriden dolayı tekrar tebrik ediyorum.
Selam ve dua ile…