PKK'nın Türkiye'de yaptıkları herkes tarafından biliniyor.
Aynı şeylerin Azerbaycan'da da olabileceği sır değil.
PKK ya yakınlığıyla tanınan iş adamlarının yıllardır Azerbaycan'da olduğunu medyadan okumaktayız.
Bu yetmezmiş gibi PKK ve Öcalan'a sempetizyanlığını gizlemeyen birilerinin iktidar tarafından bazı makamlara getirildiği de herkes tarafından biliniyor.
Ve son günler bu daha da aktif hale geldi Öyle ki, Azerbaycan'ın Abşeron ilinin valisi olan Kürt kökenli ve PKK taraftarı Zakir Faracov Sumqayıta vali tayin edildi. Yerine ise, yardımcısını vali olarak atadılar. Faracov Abşeron'da çalıştığı dönemde Fetullah GÜLEN'e yakınlığı ile tanınan iş adamlarına her türlü yardımı yaptı.
Emrinde olan devlet kurumlarının tüm ihalelerini bu iş adamlarının bu şirketlerine verdirdi. Fetullah GÜTLEN'nin okuları Azerbaycan'da kapandıktan sonra da bu adam o şirketlere sahiplendi.
Tabi ki, bu konuda daha da geniş yazılar yazacağız.
Bugün onun Sumqayıta tayin edildiğinin üçüncü günü şehir halkına yaptıkları ve iş adamlarıyla olan münasebetlerini yazmak istedik.
Sumqayıt Sovyet devleti zamanında inkılaplar şehri olanarak tanınır.
Bu şehrin insanı okumuş, kendini yetiştirmiş, savaşmasını iyi bilen insanlarıyla sadece Azerbaycan'da değil, geçmişte 15 Sovyet ülkesii arasında da hep seçildi ve fark edildi.
Bu sebeptendir ki, Rus rejimine karşı ilk ayaklanma burada yapıldı.
Yani bu şehirde yaşayan 72 milletin çeşitliliğine bakılmayarak, bu insanlar mili ruhla büyüdüler, devletin çıkarlarını savundular, halkının yanında oldular, cumhuriyetin zor anlarında canından bile vazgeçecek insanlardı.
Ferecovun bu şehre getirilişi de buna hesap edildi.
O, var gücüyle o direnişi kırmaya başladı. İlk işi de iş adamlarına saldırmak oldu. Tayin edildiğinin üçüncü günü tüm mütahitlere inşa ettikleri binaları beğenmeyip, başka iş adamlarına teklifler göndererek onların gözlerini korkutmaya başladı. Sebep ise, vatandaşları devletin alehine ayaklandırmaktı.
Bazi ekspertlerin fikrince Ferecovun bu kadar acele davranmasının sebebi Türkiye'deki karışıklıklardan yararlanarak, aynı şeyi Azerbaycan'da da hayata geçirmektir.
Böyle olmasaydı onsuzda iktisadi durumu ağır olan insanları zor durumda bırakmaktı.
Vali düşündü ki, şehir halkı güya, iş adamları sayesinde kurulmuş fabrikalar ve inşaat sektörlerinden evlerine ekmek parası götürüyorlar. İş yerlerinin yıkılması, binaların durdurulması her insanın evinden ekmeğinin azalması demektir.
Bu durumda da insanlar ayaklanıp, devlete karşı çıkacak.
Sözde Kürdüstanın "harıtasında" kendi arazileri olarak gösterdikleri Azerbaycan topraklarıda işgal edilecek.
Yani Vali bey büyük idealini bu şekilde hayata geçirecek. Azerbaycan medyasında bununla ilgili yazılanları inceleyince anlaşıldı ki bu planlar yıllar önce hazırlanmış ve bu Vali hakkında defalarca yazılar yazılmış.
Amma yukarı dairelerdeki adamları tarafından korunan bu Vali bırakın cezalandırılmayı ödüllendirilerek daha yüksek makamlarda görev almasına yardım edildi.
Vali beyin akıbetiyle ilgili araştırmalarımız devam ediyor.
Aysel Nuri