Türkiye bu sabah son derece üzücü ve zorlu bir güne başladı. Ard arda iki vurucu haber sarstı ülkeyi.Önce İskenderun’dan gelen şehitlerimizin acı haberleri; ardından İsrail’in Gazze’ye Türkiye’den giden insanî yardım konvoyunu vurması.
İsrail’in alçak siyasetinde bugün yeni bir perde açıldı.İsrail komandoları, “Rotamız Filistin Yükümüz İnsanî Yardım” kampanyası kapsamında Kıbrıs’ın güneyinden Gazze’ye doğru seyreden gemilere haince saldırdı. Gemilerde ise sadece İsrail’in Filistin zulmüne karşı ellerinden çözüm adına bir şey gelemeyen ama en azından insanî yardımlarla acıları bir nebze olsun azaltmayı hedefleyen, ellerini taşın altına koyan gönüllü masum insanlar vardı. Ve ne yazık ki karşılarında da kural tanımaz, hukuk tanımaz, insanlıktan ise hiç anlamaz İsrail askerleri vardı. Zaten onlar değil mi ki yıllardır Gazze’de bebek, çocuk, kadın, erkek demeden tüm Müslümanları katleden? Onlar değil mi hayatları yıkan, paramparça eden, ülkelerini tarumar eden?
Nerede Birleşmiş Milletler İnsanî Yardım Komisyonu, nerede Amerika’nın dürüst siyaseti, nerede Avrupa Birliği ve adını sayamayacağımız kadar çok olan uluslar arası kuruluşlar? Neden tüm dünya bu alçak siyaseti sadece izliyor, neden yaşananlara kayıtsız kalıyor ve neden tüm dünya ülkeleri birlik olup da İsrail’i kınamıyor?
İran’ın olası nükleer silah üretme ihtimaline karşı Amerika ayaklanıyor, karşı çıkıyor da İsrail’de zaten var olduğu bilinen nükleer silahlarına ve masum insanlara yaptığı zulme neden ses çıkarmıyor? Dürüstlükten, insanlıktan, Orta Doğu’da eşit güçten bahseden Ey Amerika neredesin?
Biz millet olarak üstad Mehmet Âkif Ersoy’un da dediği gibi ‘Zulmü Alkışlayamayız.’ Tarihten bugüne kadar hiçbir zaman da alkışlamadık! Ama görülüyor ki hayasızca alkışlayanlar var. Bu ülkelerin tarihi adına büyük utanç meselesi aslında. Amerika’yı ve İsrail’i bir yana koyalım bu zulmü Mısır bile alkışlıyorsa, kardeşlerinin kırılmasına göz yumuyorsa denecek çok da laf kalmıyor aslında! Halen geçmişte Arap yarımadasındaki bazı ülkelerin düştüğü hatalara düşenler var. Tarih her zaman tekerrürden ibarettir. Bunu bile idrak edememiş olmaları çok acı. O silahların namlularının bir gün kendilerine çevrileceğini düşünemiyor gibiler. Bu anlamda bütün bu ülkelerin PKK’dan ne farkı kalıyor ki? Aynı alçak siyaset, masum insanları katleden aynı zihniyet!
Başbakan Erdoğan Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e ‘One Minute’ dediğinde destekleyenler kadar çok olmasa da olumsuz görüş beyan eden bir kesim de olmuştu.Umarım o tepkinin ne kadar haklı olduğunu kavrayabilmiştir o kesimler. Erdoğan orada millet olarak İsrail’in Gazze’deki ‘zulmünü alkışlayamadığımızı’ göstermişti.Çünkü bu siyaset üstü bir yaklaşımdı ve siyasetle ilişkilendirilerek olumsuz yorumlar yapılması gerçekten çirkindi, hataydı.Orada siyaset yoktu, orada açık açık kınama ve başkaldırı vardı. Herkesin İsrail’in yaptıklarına boyun eğdiği zamanlarda Türkiye baş kaldırıyordu. Bu ço haklı ve yerinde bir isyandı.
Türkiye Orta Doğu meselesinin içine bugün belki de ilk defa resmen çekilmek istendi. Saldırılan Türk bayraklı gemilerdi ve içinde bulunanlar Türkiye Cumhuriyeti pasaportu taşıyan insanlardı. Bundan sonra bize düşen itidalimizi koruyarak dimdik ayakta durmak ve tavrımızı sürdürmek elbette. Öyle de olacağına inanıyorum. Çünkü Türkiye gün geçtikçe güçlenen ve her anlamda başarılarına başarı katan bir ülke. Bunu baltalamak isteyenler hep oldu ve olacaktır da. İş, bu tahriklere kapılmamakta.
Bugün meydana gelen üzücü hadise ile Büyükelçi Oğuz Çelikkol’a yapılan ‘alçak siyaset’ aynı senaryonun parçaları. Filmi montajlayıp tamamlayacak kareler arıyor İsrail ve destekçileri. Ama o senaryo hiçbir zaman onların yazdığı şekliyle oynanmayacak ve tamamlanmayacak. Çünkü bu oyun bir gün mutlaka bozulacak…Dünyada eğer gerçekten adalet varsa yine söylüyorum ki bu oyun bir gün mutlaka ama mutlaka bozulacak!..