Bireysel Silahlanma oranları son yıllarda ülkemizde ve tüm dünyada ne yazık ki büyük oranda artış gösteriyor. Amerika Birleşik Devletleri bireysel silahlanmada %89'luk bir oranla ilk sırada bulunurken, İsviçre %46'lık oranla ikinci, Finlandiya da %45'lik oranla üçüncü sırada yer alıyor. Ülkemizde ise bu oran %12 ve her geçen yıl da yükselen bir grafik çiziyor. Bu silahlanmanın faturası ise çok ağır...
Türkiye'de resmi kayıtlara göre; her yıl 500 kişi maganda kurşununa maruz kalıyor. Ne yazık ki bu kurşunlara maruz kalan insanlarımızın bir kısmı hayatını kaybediyor, diğer bir kısmı da hayatının geri kalanını engelli olarak sürdürmek zorunda kalıyor. Gün geçmiyor ki haberlerde maganda terörüyle karşılaşmayalım. Tablo gerçekten korkunç boyutlarda ve bu tehdit gün geçtikçe artıyor. Hepimiz maganda terörüyle karşı karşıyayız aslında.
Öte yandan ülkemizde bir ilginç nokta da var. O da şu: Dünyanın hiçbir ülkesinde Türkiye’de olduğu gibi fütursuzca silah kullanılmıyor. Mesela; düğünlerde, asker uğurlamalarında Türkiye’den başka hiçbir yerde silah atılmıyor. Bunu yabancı dostlarla paylaştığımızda ise sadece güldüklerine şahit olduk araştırmalarımız sürecinde. Silah ile herhangi bir kutlamayı bağdaştıramıyor başka hiçbir millet. Ama biz bir suç aleti olan silahı kutlamalarımızın baş köşesine koymaya devam ediyoruz. Ne kadar trajik değil mi? Ardından en mutlu günlerimiz kabuslara dönüşüyor, kahkahaların yerini acı feryatlar alıyor…Ocaklara ateşler düşüyor, maganda kurşunu yürekleri dağlıyor…
28 Eylül, Bireysel Silahsızlanma Günü’ydü. Bu anlamlı günde, bireysel bir silahsızlanma adımı geldi, İşadamı Caner Başgezer’den… Başgezer, 10 yıllık ruhsatlı silahını Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne teslim etti…
Başgezer, bu kararından bana ilk bahsettiğinde çok heyecanlandım. Gerçekten daha önce hiç kimsenin düşünmediği toplumsal bir girişimdi bu. Maganda terörü bu kadar korkunç boyutlardayken, enteresandır ki; kimse bu tarz bir girişime öncülük etmemişti. Başgezer, elini taşın altına koydu ve silahını Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürü Hacı Mehmet Aslancan’a teslim etti. Aslancan da Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğü olarak bir silahsızlanma kampanyası başlatmaya karar verdi.Bu organizasyonda ben de gönüllü olarak yer aldım. Çünkü bu aynı zamanda manevi bir huzur projesiydi. Hepimiz adına güzel bir adımdı… Aslancan, bu girişimi dolayısıyla Başgezer’e ve organizasyondaki çalışmalarım sebebiyle şahsıma birer teşekkür plaketi sundu. Bu ödül, bugüne kadar aldığım ödüllerin arasında belki de en anlamlısıydı. Bu ödülü aldığımda sanki maganda terörüne kurban gitmiş masum insanların ruhlarını bir nebze olsun yad ettiğimi hissettim.
Ödül töreninde Bireysel Silahsızlanmada af konusuna değindi, Başgezer. Bir hukuk devletinde silahın sadece güvenlik güçlerinde bulunması gerektiğini belirten Başgezer, "Devlet büyüklerimize acizane bir öneride bulunmak istiyorum. Bir af çıkartarak bir şekilde geçmişten bugüne hediye adı altında olabilir, miras gibi sayılmış olabilir, hatıra bırakılmış olabilir kimin elinde her ne kadar ruhsatsız silah varsa bunları kayıt altına alacak ve vatandaşa yükümlülük getirmeden bu silahlardan arınmalarını sağlayacak bir çalışma gerçekleştirilmesi elzemdir. Bu konuda vatandaş çaresizdir. Devletimiz 'baba'dır. Bu konuda babalığını yapmalı ve bir şekilde vatandaşın elinde bulunan silahları uygun bir bedelle geçmişini sormaksızın ruhsatlandırıp kayıt altına almalı veya iadesinde birtakım kolaylıklar sağlayarak bir defaya mahsus geriye dönük hiçbir soru sormamalıdır. Devletimizin yapması gereken bir başka düzenleme de ruhsatsız silah bulundurmaya ağır cezalar getirmesidir" şeklinde konuştu. Görsel ve yazılı basında bu açıklamalar geniş yer buldu. Çünkü bu konu da daha önce hiç gündeme getirilmemiş bir konuydu…
Silahsızlanmada af konusu ilerleyen günlerde gündeme gelebilir diye düşünüyorum ben. Çünkü bu tek kişilik girişim bir platforma dönüşüyor çok yakın bir tarihte. ‘Silahsız Atmosfer Platformu’ çalışmalarına başladık. Önümüzdeki günlerde sanatçılarımızın da desteğiyle bu kampanyayı imza kampanyamızla birlikte tüm Türkiye’de yaymayı hedefliyoruz.
Ülkemizde çok şeyler değişti ve değişiyor…Artık enflasyon canavarı yok, artık yemek yediğimiz yerlerde sigara içilemiyor; çünkü artık kişilik hakları bir çok şeyin önünde geliyor. Bizler de bu değişimi başlatabileceğimize inanıyoruz. Türk insanına inanıyoruz.
‘Silahsız bir atmosfer istiyoruz’ sloganıyla çıktık yolumuza…Ülkemizde artık masum bebeklerimiz - nereden geldiği bile bilinmeyen- kurşunlara hedef olsun istemiyoruz. Bizler güvenli bir atmosfer istiyoruz. Gelin halkamıza siz de katılın. Platformumuzu hepbirlikte genişletelim, fikirlerimizi paylaşalım. info@canerbasgezer.com adresinde konuyla ilgili tüm görüşlerinizi paylaşabilirsiniz.
Namık Kemal’in dediği gibi: “Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar.”
(Hakikatin ışığı, fikirlerin çarpışmasından doğar.)
Gelin gerçekleri birlikte bulalım ve insanlarımıza birlikte anlatalım.
Toplum olarak gelecek mutlu günlerin huzurunu hissedelim ardımızda.
‘Silahsız Bir Atmosfer’ için elele verelim.
Bu proje hepimizin…
Yarınlar bizim…