Biz Birlikte Türkiyeyiz
FETÖ Terör Örgütü’nün 15 Temmuz gecesi gerçekleştirdiği darbe teşebbüsünde,
Milletin Meclisini, Gazi Meclisi Bombaladılar,
Emniyeti Bombaladılar,
Külliyeyi Bombaladılar,
Köprüleri İşgal Ettiler,
Havaalanını bastılar, Uçuşları Durdurdular,
Medyayı basıp susturdular,
Milletin Üzerine tankları sürdüler,
Vatandaşa kurşun sıktılar,
Ülkemizin Cumhurbaşkanına, Recep Tayyip Erdoğan’a suikast planladılar,
Ekonominin kalbini Borsa İstanbul’u bombaladılar,
Ülkenin can damarlarını bombaladı, silahsız vatandaşa ağır silahlarla ateş açtılar,
Bu hain kalkışmada 246 canımızı şehit verdik 2186 vatandaşımız ise yaralandı, gazi oldu…
Emirlerini milletimizin iradesinden değil, hain şebekelerden alan cuntacıların darbe girişimi olarak başlayıp TBMM’ni bombalamak ve masum vatandaşlara ateş açmak gibi korkunç terörist saldırılara dönüşen eylemleri, devletimizin ve milletimizin kahramanca direnişi ve başarılı operasyonlarla son buldu.
Hain kalkışma, Milli birlik ve beraberlik ruhu, Türk Milletinin iradesi ile püskürtüldü.
Darbe girişimine karşı meydanlara çıkan aziz milletimiz, tanka, silaha karşı canını siper etti.
Milletine, askerine ve polisine mermi sıkan darbecileri sadece ellerine aldıkları bayraklarla engelleyen, tankların önünde göğsünü siper eden tüm vatandaşlarımız kahramanlık destanı yazdı...
Bu uğurda şehit olan yiğitlerimize ve güvenlik mensubu kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Aziz şehitlerimizin anılarını yaşatmak için öngörülen 16 Temmuz Demokrasi bayramı gönüllerde yerini buldu.
15 Temmuz, yeni bir ‘İstiklal Savaşı’ olarak hatırlanacaktır.
Darbe girişiminin bastırılmasından sonra tüm ülke çapındaki “birlik ve beraberlik” ruhu gerçekten özlediğimiz bir şeydi.
Darbeye karşı bütün ülke direndi…
Cuntaya karşı tek yürek oldu…
Aslında; Biz birlikte Türkiye’yiz! ...
Ve bunun farkına varıldı…
Türk Milleti bir tarih yazdı.
Milletimiz, demokrasiye ve vatana sahip çıktı.
Büyük bir milli birlik duygusu yakalandı…
Gün milli iradeye ve demokrasimize sahip çıkma günüdür.
Hiçbir darbe, hiçbir kalkışma asla meşru değildir ve hiçbir şekilde, hiçbir gerekçeyle savunulamaz.
Her türlü darbe girişimi ülkemizin huzur içinde kalkınmasına, geleceğimize darbe vurmak demektir. Demokrasiye vurulacak her darbe, ülkemize yapılabilecek en büyük ihanettir.
Parti ayrımı yapmadan herkesin darbeye karşı çıkması, el ele tutuşması, darbecileri bir daha buna cesaret edemeyecek hale getirmesi elbette bu milletin sağduyusunun zaferidir.
Ancak bu “birlik ve beraberlik ruhu” kavramının yok edilmemesi gerek.
Muhalefet partilerini endişelendiren bir durum var…
Bu “birlik ve beraberlik” kavramından söz edenler siyasi farklılığında farkında olmalı elbette…
Birlik ve beraberlik demek ille de hükümetin desteklenmesi onun uygulamalarının arkasında durulması değildir.
Hükümetin yanlışı varsa onu konuşmak, iyi yaptığına iyi demek, hatalı yaptığı varsa onu eleştirebilmektir demokrasidir…
Evet, meydanlarda “bütün Türkiye demokrasi nöbeti” tutuyor…
Ve meydanlarda yer alan farklılıklarımız, zenginliğimizdir elbette…
Ülkesine, milletine ve devletine sahip çıkan vatandaşların meydanlara korkusuzca çıkarak demokrasi nöbeti tutmaları ve demokrasiye sahip çıkmaları, bugün olduğu gibi geleceğimizin de en büyük teminatıdır.
Bu menfur saldırı bütün Türkiye’ye yapılmıştır ve huzurumuzu, birliğimizi, demokrasimizi hedef almıştır.
Ülkemiz zorlu ve istikrarsız bir coğrafyada çok yönlü terör saldırılarına hedef olmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da milletimizin birlik ve huzuru için terörle yürüttüğü mücadeleyi büyük bir kararlılıkla sürdürecek ve ülkemizi hedef alan hain odakları en ağır biçimde cezalandıracaktır.
Tüm ülkemizde meydanlarını dolduran binlerce vatandaşımız ellerinde Türk bayraklarını dalgalandırarak, ‘birlik ve beraberlik’ mesajı verdi.
Meydanlarda Türk Milleti tarih yazdı, ülkemizi kaosa ve karanlığa sürüklemek isteyen darbeciler lanetlendi.
Aziz milletimizin sergilediği kararlılık, Dünya demokrasi tarihinin şanlı bir tablosu olarak kaydedilmiş oldu.
15 Temmuz 2016 ise tarihi kara bir leke olarak tarihe geçti.
Ancak bu tarih, bir yanıyla da bundan böyle, demokrasi şehitlerinin ve milletin devletiyle bir ve tek vücut olarak kendi iradesine sahip çıktığı bir tarih olarak anılacaktır.
Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’ye odaklanırken PYD, DAİŞ, IŞİD, YPG ve özellikle bölücü PKK terör örgütü, yaşanan terör saldırıları, kaybettiğimiz canlar, şehitlerimiz unutulmamalı.
FETÖ için şu anda yürüttüğümüz mücadele bu terör örgütleri için de uygulanmalı.
Milletin huzuru için, demokrasimizin bekası için, ülkemizin birliği ve bütünlüğü için, yürütülen terörle mücadele sekteye uğramamalı, kararlılıkla sürdürülmelidir...
Türkiye’de artık darbe dönemi kapandı. Ülkede bundan sonra ekonomiyle, büyümeyle ilgili gelişmelerin konuşulacağı toplumsal bir mutabakatın sağlanması gerekiyor.
Üretim ve ülke kalkınması için çaba harcanmalı, elbirliğiyle terör belasıyla mücadele edilmelidir…
Milli irade gelişen ekonomiye de sahip çıkmalıdır. Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir ve etkin bir ekonomik büyüme modeline geçmesi için, küresel üretim ve tüketim trendlerini etkin bir şekilde izlemesi ve bu trendlere uygun bir ekonomik altyapıyı geliştirmesi büyük önem taşımaktadır.
Teknolojiyi temel alan, teknolojik gelişimi ekonominin rekabetçi sektörlerine entegre eden ve geliştiren bir mekanizmanın oluşturulması Türkiye ekonomisinin 2023 hedeflerine ulaşması için gereklidir.
Hakimiyet Milletindir…
Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!
Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma’ bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
Allaha Emanet Olun… Sevgiyle Kalın…
Ahmet KAPLAN