Ey gaflet, dalalet ve hıyanet içindeki özgürlük havarileri
Bu devlette Kürt Cumhurbaşkanı olmadı mı?
Şu an mecliste 196 tane Kürt milletvekili yok mu?
Bakanlarımızdan bazıları da Kürt değil mi?
Kürtlere veya başka bir azınlığa dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yapıldı mı?
Ayrıca, dünyanın hangi devletinde azınlığın dili resmi dil olmuş.
Amerika'da, Almanya'da yaşayan azınlıkların dillerinde TV veya başka haklar var mıdır?
Hal böyle iken, Türkiye'de hangi Kürdün dilini konuşması engellendi bugüne kadar?
Ayrılıkçı PKK'lı Kürtleri siyasallaştırmak ve vatanı böldürmek çok mu mutlu eder sizi?
Türkiye olmazsa cehennemin dibinde mi yaşayacaksın?
Haaa! Dile gelince 36 azınlığın dilinden bir dil ve millet yaratmak isteyen toplum mühendislerine karşı mücadele etmeniz gerekmiyor mu?
Kurmançca, Zazaca ve diğer birbirini dahi anlamayan dillerden bir dil yaratırken, yaptığınız asimilasyona Türk Milleti izin vermeyecektir.
Zazaca, Kurmançca ve diğer diller sadeliği ile korunacak ve Türk Milleti ile kardeş yaşayacak, siz "Ayrılıkçı PKK'lı" hainler emellerine ulaşamayacaktır.
Anayasadaki eşitlik işte bu dilleri ve insanları koruyup "Ayrılıkçı PKK'lı" hainlerin asimile etmesini engellemektir.
Bu arada; Türk Milleti susuyor ama edebinden susuyor.
Ayrılıkçı PKK-DTP'liler Müslüman olduklarını söylüyorlar, ama Müslüman Türk milletine kurşun sıkıyorlar…
“Barış” diyorlar, mayın döşüyor ve eylem yapıyorlar…
PKK - DTP her fırsatta eylem yapıyor, güvenlik kuvvetlerimizin, askerlerimizin şehit haberleri gelmeye devam ediyor.
“Ayrılıkçı Kürt eşkıyalarının” oluşturduğu maskeli PKK- DTP’liler, şehirde eylem yapıyor, sokakları savaş alanına çeviriyor, işyerlerinin, devlet kurumlarının camını çerçevesini dağıtıyor ve Türk Bayrağına saldırıyorlar!
DTP, PKK eylemlerini kınamıyor, Türk bayrağına çirkin saldırıda bulunmasını ağzı kulaklarında izliyor ve tatmin oluyor!
DTP liderleri, hep bir ayakları havada, “Barış, halkların özgürlüğü” yalanlarına devam ediyor…
Kandil’den gelen açılım da, İmralı’dakinin “yol haritası” açılımı da, DTP’nin ABD’de büro açmasına kadar uzayan açılımının da tek bir açılım olduğunu biliyoruz.
Allah’ın emirleri, devletimiz, milletimiz, bayrağımız söz konusu ise…
Türk Milletinin sabrını denemesinler...
Müslüman Türk Milletine kurşun sıkıp Müslüman’ım da demesinler.
Bize şehitlik, size ise Müslüman’ları katlettiğiniz için cehennem düşer!
“Ölüm güzel şey, budur perde arkasından haber.
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber.”
Biz hazırız!
Bu vatana kanımız, canımız feda olsun!
ŞU DERSİ UNUTMAYIN
Yıllar önce Show TV'de yayınlanan ve Can Dündar'ın sunduğu Çapraz Ateş programınaAlparslan Türkeş ile PKK’lı Orhan Doğan katılmıştı.
Doğan'ın Türkiye'yi bir mozaiğe benzettiği sırada Türkeş sert çıkmış ve "Ne mozaiği ulan, mermer mermer" demişti. Bu söz siyasi tarihimize işlemişti.
İşte; Alparslan Türkeş'in, Ayrılıkçı PKK'lı Kürt, Orhan Doğan’a verdiği ders!
“Bu işin sonu kötüye varacak. Ben size tarihten de misaller verebilirim.
Amerika Birleşik Devletleri’ni de örnek verebilirim.
Bugün New York’ta 10 milyon İtalyanca konuşan insan var.
Bunlar kalkıp ta biz ayrıyız, kimliğimizin tanınmasını istiyoruz burada bir İtalyan devleti cumhuriyeti kuracağız diyemezler…
Yahut bir federasyon kuracağız diyemezler…
Amerikan vatandaşıdırlar, resmi dilleri de İngilizcedir.
Başka şeyler de var…
Dakota eyaleti var Amerika’da. Burada da 7 milyon Almanca konuşan insan var.
Fakat bunlar kalkıp özerklik istiyoruz, federasyon istiyoruz veya bağımsız bir Alman Devleti kuracağız resmi bir Almanya olacağız diyemezler…
Onun için Türkiye’de sizde Kürtçe resmi eğitim dili olacak, Kürtçe Televizyon dili olacak, ondan sonra bu bölgeye federasyon verilecek, Kürt kimliği tanınsın diyemezsin.
Bunu dediniz mi, ülkeyi parçalamaya karar verdiniz demektir.
Türkiye’yi parçalatmayacağız. Bunda kararlıyız. Bunu iyi anlayın.
Kan dökmek gerekirse vatanımızın bütünlüğü için kan da dökeriz.
Devletimizi ayakta tutmak için canımızı da feda ederiz.
Bundan haberiniz olsun. Yanlış yoldasınız… Kendinizi düzeltin…”
“BİZ HAZIRIZ”
Günlerden bir gün İtalyan büyükelçisi Ata ile görüşmek ister ve huzura davet edilir. O günün muhtelif ekonomik-siyasi konuları hakkında konuşulduktan sonra büyükelçi:
- "Ekselans dun Roma ile yaptığım bir görüşmede hükümetimizin Hatay’ı almak istediği kararını size iletmem söylendi" der.
Odada bir an sessizlik olur. Ata büyükelçiye bir şeyler daha ikram eder ve iki dakika odadakiler ile baş başa bırakır. Döndüğünde ayağında çizmeleri, üzerinde mareşal üniforması ve belinde tabancası vardır.
Doğru masasına gider, manyetolu telefondan Mareşal Fevzi Çakmak’ın bağlanmasını ister ve Çakmak’a:
-"Pasa İtalyan dostlarımız Hatay'a gelmek istiyorlar hazır mıyız?" der.
-Fevzi Çakmak durumu anlar ve “Biz hazırız Paşam” diye yanıtlar.
-Ata büyükelçiye döner ve: “Biz hazırmışız, hükümetinize söyleyin isterlerse Hatay’ı gelip alabilirler.”
BİZ DE HAZIRIZ!
Türkiye’yi parçalatmayacağız. Bunda kararlıyız.
Devletimizi ayakta tutmak için canımızı feda etmeğe de, barışı tüm dünyaya anlatmaya da hazırız…
Allah’ın emirleri, devletimiz, milletimiz, bayrağımız söz konusu ise…
Biz; Türk Milleti, doğuştan askeriz… Biz hazırız…
İnsanlık ve barış dersi vermeye de hazırız, savaşa da! Buna tarihimiz örnektir…
Ve biz hazırız!
Yine de siz sevgiyle kalın…
Ahmet Kapla