Yurt İçi Kargo Teslimat Skandalı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Sansürün ilk kez kaldırılışının 106. Yıldönümü ve Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü nedeniyle bu yıl da 24 Temmuz 2014 Perşembe günü saat 19.00’da Taksim’deki The Marmara Oteli'nde yaptığı toplantı için Yurt İçi Kargo ile gönderilen davet mektupları "Yurt İçi Kargo Kaplumbağa Servisi" sistemiyle gazetecilere teslim edildi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından; Yutiçi Kargo'ya 09.07.2014 tarihinde Saat 15.59.02 da teslim edilen ve 24.07.2014 tarihinde yapılan etkinlik için adıma gönderilen Kargo 18 gün alıkonuldu ve bana 27.07.2014 günü saat 15.48 da ulaştı.
Teslimatın yapıldığı aynı saatte Yurt İçi Kargoyu aradım. Kaplumbağa hızıyla gönderimin iletildiğini anlattım ve bunu haber yapacağımı; bir yetkilinin bana ulaşmasını ve benimle bu konuda görüşmesini istedim.
Telefonda görüştüğüm bayan, adres hatası nedeniyle bana ulaşılamadığını iddia etti.
Ben elimdeki gönderide adres bilgilerimin ilk kayıt olduğunu gördüğümü anlatmaya çalışırken lafımı kesip iddiasında ısrar etmeğe inatlaşmağa başladı.
Kızdım tepki gösterdim. Bayan iletişimi sonlandırıp muhatap almayacağını söylemeğe başladı.
Ben istediğini yapabileceğini, yetkililerinin dönmemesi halinde sorumlunun da kendisi olacağını söyledim ve talebimi ilettim.
Talebimin Yurtiçi Kargo'dan bir yetkilinin hatta genel müdürlerinin beni aramasını ve durumu kendisiyle konuşmak istediğimi söyledim.
Konuyu Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde de paylaşacağımı ve bana ulaşılmadığı taktirde haber olarak ta yayınlayacağımı anlattım.
Konuya ilişkin ses kaydı ve bana yapılan teslimat zamanıyla ilgili güvenlik kamerası kaydı olayı ortaya koyacaktır.
SKANDALI BİR BAŞKA SKANDALLA ÖRTMEK İSTEDİLER
Gece saatlerine kadar bekledim ve bana Yurtiçi Kargo tarafından geri dönüş yapılmadı.
Yurtiçi Kargonun bu duyarsızlığı nedeniyle ben de haberimi yapma kararı verdim.
Bu arada; ben Gazeteciliğimin yanı sıra bilişim hukuku ve bilişim uzmanıyım.
Bilişim teknolojileri ile bilişim hukuku eğitimi de aldım ve bu alanlarda Adalet Bakanlığı listesinde yer alan resmi adli bilirkişiyim.
Yurtiçi Kargo sitesinden, gönderinin teknik izleme kayıtlarını görmek istedim.
Bana gelen gönderi ile ilgili "Yurtiçi Kargo'nun gönderi sorgu ekranı"ndaki bilgilerine baktım ve yeniden ŞOK oldum...
Sloganında, "Söz Verdiğimiz Gibi" diyordu ama, Skandalı başka bir skandalla örtmek istemişlerdi...
Gördüğüm bilgi hem şaşırttı, hem de bu haberi yazmamın gerekli olduğunu ortaya koydu.
Gönderi sorgulama ekranında;
TGC tarafından 09.07.2014 tarihi Saat 15.59.02 da Yurtiçi Kargo'ya teslim edilerek adıma gönderilen Kargo bana 27.07.2014 günü saat 15.48 da ulaşmış olmasına rağmen,
Gönderi sorgulama ekranındaki kayıt bilgisinde, sahte bilgi girilerek 15.07.2014 günü saat 10.00 da teslim aldığım şeklinde yalan bir bilgi yazılıydı.
Bu skandallarını örtmek isterken yaptıkları asıl skandalı teknik olarak ispatlamak ve gerçeği ortaya çıkarmak mümkün.... :-)
Bu arada minareye kılıfı yeterice uyduramadıkları gibi sırıtan başka skandallarda vardı....
Yani, hile ile yazdıkları en yakın boş tarihe yapılan uyduruk kayıtta dahi gönderinin, 6 gün olduğu görülüyordu.
Fakat teslim süresinde başka bir hile yapılmış teslim süresi 24 saat olarak yer almıştı.
Bu hileli kaydı yapanların, kayıt edilen ses sistemleri, bilgisayarın kayıt logları, atılan imzanın mürekkep kuruma süresinin tahlil edilebileceğinden güvenlik kameralarının kayıtlarından haberi olmadığı açık. :-)
Şimdi yine Yurtiçi Kargodan açıklama bekliyor ve bu durumu kamuoyu ile paylaşıyorum.
Ve Yurtiçi Kargo'nun Sayın yöneticileri....
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden, benden ve diğer istismar edilen TGC üyelerinden özür dileyeceksiniz...
TGC'nin vereceği karara göre bu istismarın telafisini yapacaksınız....
Bu olayın iyi niyetli çözülmemesi halinde hukuki alanda da takipçisi olacağım....
Ahmet Kaplan