Beşiktaş’ın CSKA Moskova karşısında nasıl bir oyun şablonu ortaya koyduğunu ve ne oynadığını anlayana helal olsun. Rakibe baskı kurup, sağdan soldan ataklarla iyice bunaltırsınız ve karamboller çok olur, Nobre’den faydalanma düşüncesini anlayabilirim. Ancak deplasmanda oynayıp, sprinter özelliği olmayan, top tekniği kötü, rakibi bire bir geçme kabiliyeti zayıf santrforla oyuna başlayan teknik direktör Mustafa Denizli’yi anlayabilene bir kez daha helal olsun diyorum.
Hatalı goller yiyen Rüştü kalede
Sezon başından beri defansın sağında takıma hiç katkı sağlamayan İbrahim Kaş’a gösterdiği sabrı, sol kanada göstermeyip her maça farklı farklı isimlerle çıktı tecrübeli hoca. Hatalı goller yiyen Rüştü, formsuz olmasına rağmen yine kalede. Bakıyorsunuz, 7 ve 61. dakikalarda yine hatalı iki gole daha imza atıyor. CSKA’ya bakıyorsunuz, aman aman bir takım değil. Ancak Siyah-Beyazlı ekip o kadar kötü oynuyor ki, oyunu forse edebilecek futbolcu da olmayınca istediği neticeyi alabilmek ve golü bulmak ancak şansa kalıyor. İkinci yarıda CSKA Moskova, onbeş dakika tempoyu düşürünce, Beşiktaş mücadele eder gibi gözüküp Nihat’la da net bir pozisyon yakaladı ama yararlanamadı.
Kötü sonuçlar kaçınılmaz oluyor
Beşiktaş’ta özellikle orta alanda Ernst yalnız başına kalıyor. Bu karşılaşmada Nihat ve sonradan oyuna giren Yusuf’un dışında mücadele eden oyuncu da olmayınca son dakikada gelen gol de, Kartal’a bir fayda sağlamadı. Teknik direktör Mustafa Denizli’nin sezon başından beri ilginç kadro kurgusu ve oyuncu tercihleri Beşiktaş’ın kötü sonuçlar almasını da kaçınılmaz kılıyor.
Sivok, çift sarıdan atılmalıydı
İspanyol hakem Gonzalez otoritesini oyun boyunca gösterdi. Genelde vermiş olduğu kararlardaki isabet oranı fazlaydı. Ancak daha önceden sarı kartı bulunan Sivok’un, karşılaşmanın son dakikasında CSKA ceza alanı içerisinde kendini abartılı yere bırakmasını, aldatmaya yönelik hareket olarak değerlendirip Çek futbolcuyu ikinci sarı kartla oyundan ihraç etmeliydi.