Milyonlarca emekli, yeni yılda alacağı zammı merak ediyordu.
Beklenti yüksekti.
İktidar çevrelerinden verilen mesaj da buydu.
Yüzde 40 artış konuşuldu.
Ama beklenen olmadı.
Memur emeklilerinin maaşlarına yüzde 30,5, İşçi ve Bağ-Kur emeklilerine ise yüzde 25,5 oranında zam yapıldı..
Emekliler açıklanan maaş zamlarından hiç hoşnut olmadı.
Suratlar asık..
TÜİK enflasyonunu bile karşılamadığını düşünüyor.
İktidara yakın Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın,“Ateşi aldı, közü söndürmedi..” dedi.
Zamdaki büyük bölüm (yüzde 20,65) enflasyon farkı.
Geçen yılın kaybı.
Diğer bir deyişle cepten yendi.
Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci de buna dikkat çekti.
Enflasyon farkının lütuf olmadığını söyledi.
Bu arada gerçek enflasyonla ilgili tartışma sürüyor.
TÜİK’in üretici enflasyonu yüzde 80’e yakın.
Tüketici enflasyonuna yansıması kaçınılmaz.
Asgari ücrete yüzde 50 zam yapıldı.
Yeni asgari ücret 4 bin 253 lira oldu.
Türk-İş’in 2021 Aralık ayı araştırması endişe yarattı.
“Açlık sınırı 2021 Aralık’ta 4 bin 13 lira.
Yeni maaşlar alınmadan eridi.
Doğal gaz, elektrik, akaryakıt,vb.zamlar..
Tetikleyici etkisi olacak.
Yeni yılda zam yağmuru devam ediyor bile.
Herkes kara kara düşünüyor.
Maaş artışları çare olmuyor.
Fiyat artışları durdurulmalı.
Memur sendikalarında şimdiden “ek zam” tartışması başladı.
Gelen bilgilere bakılırsa, önümüzdeki günlerde gündeme oturacak.
Emekliler en az 20-25 yıl boyunca çalıştılar ve kazançlarının hatırı sayılır bir miktarını her ay muntazam olarak sosyal güvenlik kurumuna prim olarak ödediler.
Emekliler yaşamlarının son evresinde kimseye muhtaç olmadan insan gibi yaşamayı hayal ettiler.
Peki yaşıyorlar mı?
Hayır…
Oğluna kızına, eşine dostuna, bakkala, manava minnet etmeden geçirdikleri bir gün var mı?
Hayır…
Özlük ve Sosyal Haklarını arıyorlar mı?
Hayır…
Kendilerine bu yaşamı layık gören siyasi oluşuma tepki gösteriyorlar mı?
Hayır…
Ne diyorlar?
“Buna da çok şükür.. Eğer hükümet, emekli maaşlarını ödemeyecek durumda olsa halimiz ne olur..! ” diyorlar
Sanki, o aldıkları emekli maaşı kendilerine sadaka olarak veriliyor..
Sanki, yıllarca çalışıp hiç prim ödememişler..
Sanki, iktidarda bulunanlar maaşları ceplerinden ödüyor..
İnsanca yaşamak için özlük ve sosyal haklarını söke söke almak yerine bir dilenci gibi sadakayı kabul eden ve yaşayan ölülerden farksız sessiz sedasız yaşamayı tercih eden bu emekliler topluluğunu şaşkınlıkla izliyorum.
Unutulmasın ki, hiç bir iktidar, duyarsız ve tepkisiz kalan emekliler topluluğunun maaşlarına onlar yüksek sesle taleplerini haykırmadan insanca yaşayabileceği tatminkar bir maaş vermez..
O yüzden, emekliler topluluğunun kış uykusundan uyanması ve hayatın gerçekleriyle yüzleşmesi gereklidir..
Beklenti yüksekti.
İktidar çevrelerinden verilen mesaj da buydu.
Yüzde 40 artış konuşuldu.
Ama beklenen olmadı.
Memur emeklilerinin maaşlarına yüzde 30,5, İşçi ve Bağ-Kur emeklilerine ise yüzde 25,5 oranında zam yapıldı..
Emekliler açıklanan maaş zamlarından hiç hoşnut olmadı.
Suratlar asık..
TÜİK enflasyonunu bile karşılamadığını düşünüyor.
İktidara yakın Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın,“Ateşi aldı, közü söndürmedi..” dedi.
Zamdaki büyük bölüm (yüzde 20,65) enflasyon farkı.
Geçen yılın kaybı.
Diğer bir deyişle cepten yendi.
Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci de buna dikkat çekti.
Enflasyon farkının lütuf olmadığını söyledi.
Bu arada gerçek enflasyonla ilgili tartışma sürüyor.
TÜİK’in üretici enflasyonu yüzde 80’e yakın.
Tüketici enflasyonuna yansıması kaçınılmaz.
Asgari ücrete yüzde 50 zam yapıldı.
Yeni asgari ücret 4 bin 253 lira oldu.
Türk-İş’in 2021 Aralık ayı araştırması endişe yarattı.
“Açlık sınırı 2021 Aralık’ta 4 bin 13 lira.
Yeni maaşlar alınmadan eridi.
Doğal gaz, elektrik, akaryakıt,vb.zamlar..
Tetikleyici etkisi olacak.
Yeni yılda zam yağmuru devam ediyor bile.
Herkes kara kara düşünüyor.
Maaş artışları çare olmuyor.
Fiyat artışları durdurulmalı.
Memur sendikalarında şimdiden “ek zam” tartışması başladı.
Gelen bilgilere bakılırsa, önümüzdeki günlerde gündeme oturacak.
Emekliler en az 20-25 yıl boyunca çalıştılar ve kazançlarının hatırı sayılır bir miktarını her ay muntazam olarak sosyal güvenlik kurumuna prim olarak ödediler.
Emekliler yaşamlarının son evresinde kimseye muhtaç olmadan insan gibi yaşamayı hayal ettiler.
Peki yaşıyorlar mı?
Hayır…
Oğluna kızına, eşine dostuna, bakkala, manava minnet etmeden geçirdikleri bir gün var mı?
Hayır…
Özlük ve Sosyal Haklarını arıyorlar mı?
Hayır…
Kendilerine bu yaşamı layık gören siyasi oluşuma tepki gösteriyorlar mı?
Hayır…
Ne diyorlar?
“Buna da çok şükür.. Eğer hükümet, emekli maaşlarını ödemeyecek durumda olsa halimiz ne olur..! ” diyorlar
Sanki, o aldıkları emekli maaşı kendilerine sadaka olarak veriliyor..
Sanki, yıllarca çalışıp hiç prim ödememişler..
Sanki, iktidarda bulunanlar maaşları ceplerinden ödüyor..
İnsanca yaşamak için özlük ve sosyal haklarını söke söke almak yerine bir dilenci gibi sadakayı kabul eden ve yaşayan ölülerden farksız sessiz sedasız yaşamayı tercih eden bu emekliler topluluğunu şaşkınlıkla izliyorum.
Unutulmasın ki, hiç bir iktidar, duyarsız ve tepkisiz kalan emekliler topluluğunun maaşlarına onlar yüksek sesle taleplerini haykırmadan insanca yaşayabileceği tatminkar bir maaş vermez..
O yüzden, emekliler topluluğunun kış uykusundan uyanması ve hayatın gerçekleriyle yüzleşmesi gereklidir..