Değerli okurlarım; Covid-19 virüsünden korunmak için elbette birinci üçlü; maske, mesafe ve temizlik. Bu üçlüye itiraz edenin zaten aklı yoktur..!
Ancak bunların yetersiz olduğu ya da dalgınlığınıza geldiği anlar olabilir. Peki o zaman Kovid-19 bulaşırsa yoğun bakımlık olmamak için alacağımız önlemler yok mu?
Aylardır kendi alanlarında rüştünü ispatlamış, eczacı dostlarım ve Türkiye'nin önde gelen üniversitelerindeki bazı profesör arkadaşlarımla yaptığım konuşmalar sonucunda, mutlaka almamız gereken bazı önlemlerin olduğunu gördüm. Elbette aşı şimdiki en önemli önlem, ancak bir çoğunuzun bu aşılar konusunda bir süre daha bekleyip sonuçları görmek ve hangi aşı konusuna o zaman karar verme duruşunda olduğunuzu da biliyorum. Ama aşı olsanız da olmasanız da, ben bu önlemlerin alınması gerektiğine kani oldum ve uyguluyorum.
1- İstanbul'daki çok önemli bir tıp fakültemizde görev yapan bir profesör arkadaşım, kendi üniversitesinde Kovid-19'dan vefat edenlerin tümüne yakınında, "D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ" saptandığını söyledi. Bu nedenle küçük dozlarda D vitamini takviyesinde büyük yarar var. Eczacı arkadaşlarımın tümü, "D vitamini için pahalı markalara koşmanın hiç bir anlamı yok" diyorlar. Türk malı D3 Vitamini isimli ürünü gayet ucuza alabilirsiniz. Bu doğal şeffaf tabletleden özellikle kışın haftada 3-5 tablet kullanmanızı salık veriyorlar. Soğuk sıkım zeytinyağından elde edilmiş bu tabletleri ben de almaya başladım. Tabii yazın hergün güneş alabilecek durumda iseniz bu tabletlerden hafta 2 tane almak, "EKSTRA ÖNLEM" için yeterli olabilir. Ya da almak gereksizdir.
2- Kovid-19'un ilk saldırdığı yer akciğerler. O nedenle 50 yaş üstü dostlarıma mutlaka, "Zatürre aşısı" olmalarını salık veriyorum. Kaldı ki, bırakın Kovid'i, zatürre özellikle Suriyeli sığınmacıların ülkemize gelmesinden sonra daha sık görülen bir hastalık oldu. Sırf bu nedenle bile bu aşıyı olmak lazım.
Ancak çok ilginç bir şey öğrendim. Zatürre aşısının, "Ömür boyu" koruma sağlayan, "PRENEVAR 13" isimli iğnenin ömür boyu "TAM KORUMA" sağlamadığı ortaya çıkmış. Bu nedenle bu aşıyı olduktan sonraki ilk bir yıl içerisinde, "PRENEVAR 23" isimli ilacın iğnesini olmanız gerekiyor. O zaman ömür boyu tam koruma gerçekleşiyor.
Bir arakadaşım, Prenevar 13'ü koluna yaptırdığım akşamın ertesi günün akşamına kadar kolunda oldukça etkileyici bir ağrı oluşmuş.. Çevremde yaptığım gözlem sonucunda, kadınlarda bu ağrının genelde 2 gün sürdüğünü öğrendim.
3- Gerek Kovid-19'un gerek ise kanser illetinin en büyük düşmanı C Vitamini. 40'lı yaşlardan sonra, hele hele sigara da içiyorsanız, mutlaka C vitamini takviyesi gerekiyor. Günlük 200 mg. kadar C vitaminini ömür boyu almakta yarar var. Bu vitamin içinde çok büyük paralar ödemeye gerek yok. Ben eczacı dostlarımdan aldığım bilgilerin, "KONSENSUSU" sonucunda, doğal yöntemlerle yine bir Türk firması tarafından üretilmiş, "ACE PLUS SELENYUM" isimli vitamini kullanmaya başladım. Çünkü gördüm ki bazı eczacı dostlarım da bunu hergün kullanıyor.
4- Gerek kalp krizlerine karşı, gerek Kovid-19'un kan pıhtılaştırma özelliğine karşı ise 40'lı yaşlardan sonra 100 mg'lık Coraspin (Aspirin) almanın yararlı olduğunu düşünüyorum. 40'lı yaşlardan beri bazen 2-3 gün unutsam da Coraspin 100 mg. alıyorum. Ancak kişiden kişiye durum değişebilir, bunun böyle kullanımı konusunda mutlaka doktorunuza danışın. Aspirin bazı hastalıklar açısından sakıncalı olabilir. Aman doktorunuza danışmayı ihmal etmeyin. Bu arada midesi hassas olanlar için bu ilacın bağırsaklarda çözülen, "ECOPIRIN" isimli bir versiyonu olduğunu da hatırlatayım.
Şunu unutmayın ki, beyin kanamaları kan pıhtısı atımı sonucunda oluşabiliyor. Aspirin kanı sıvılaştıran çok önemli bir etken madde.
5- Arkadaşımın Kovid-19 başladıktan sonra bir süre kullandığı tamamen doğal, ekmek mayasından üretilmiş bir ilaç vardı. Kış aylarında kullanmanın yararlı olduğu belirtiyor. Bu ilacı PAK Maya'nın sahipleri üretiyormuş. Adını unuttum. Hatta Kovid başladığında eczanelerde yok satmıştı. Fiyatı gayet ucuz. Eczacınıza sorun anında ne olduğunu söyler. Bu takviyenin hiç bir sakıncası olmadığı da bilinen bir gerçek.
SON MADDE: Her gün yoğurt kasenizde biriken yeşil suyu içmeyi ve yoğurdunuzu evde yapmayı unutmayın.. Hiç bir doktor tavsiyesi olmadan bunu yakın dostlarımın 35-40 yıldır yaptığımı da söyleyeyim. Son 10-15 yıldır bunu doktorların da tavsiye ettiğini görüyorum. Özellikle sigara içenler yoğurt suyunu sakın ihmal etmesin.. Tabi sigara içmemek çok daha iyi.
Değerli dostlar, "BEN DOKTOR DEĞİLİM" hatırlatmasını özenle vurgulamak isterim. Yalnızca insan ve gazeteci içgüdüleri ve bilgileri sonucunda tamamen iyi niyet çerçevesinde bu tavsiyeleri yapıyorum. Tabii akıllı beslenme ve yaşa göre hareket tartışılmaz gerçekler.
Yukarıda yazdığım her maddeyi doktorlarınıza da danışmanızı tavsiye ederim. Tüm okurlarım için dileğim hepimizin sağlıklı yaşamasıdır.