Bu yıl Türk Polis Teşkilatının kuruluşunun 177'nci yılı 04-10 tarihleri arasında polis haftası boyunca çeşitli ekinlikler ile kutlanacak.
Polisler için söylenmiş çok söz var ama ben bir tanesini daha çok severim: “Polis vicdanı olmayanların karşısındadır.”
“Evet, herkesin polisi kendi vicdanıdır “ derler ama gerçekten de polis “Vicdanı olmayanların karşısında..” durur ve durmalıdır…
Polislerin hangi işleri başardıklarını ve ne koşullarda çalıştıklarını çok iyi bilirim.
Polislik, gecesi gündüzü olmayan "kutsal " bir meslektir.
Polislik görevi çok risklidir.
Polis kışın soğukta, yazın sıcakta “öf” demeden çalışır.
Hırsızla, gaspçıyla, uyuşturucu satıcısıyla, uğursuzla uğraşır.
Biz evlerimizde rahat ve huzur içinde oturalım diye polisler, olmadık yerlerde, bazen uykusuz, ıslanmış, üşümüş, terlemiş olarak çalışırlar.
Bunun karşılığında çoğu zaman bir teşekkür bile almazlar aksine en sert şekillerde eleştirirler.
Herkes her meslek grubunda yanlış yapanlar bulunur ama polislikte yanlış yapanlar hemen göze çarpar ve en büyük suçluymuş gibi ilan edilir.
Çünkü polisin yaptığı iş çok hassas bir iştir.
Sonuçta, polisler bizim kardeşimiz, ağabeyimiz, dostumuz, arkadaşımızdır.
Hemen herkesin ailesinde ya da ailesinde olmasa da sülalesinde muhtemelen bir polis vardır.
Bu yüzden toplumla çok iç içe olmuş bir meslek grubudur.
İşte şimdi o çileli meslek grubunu yılda bir kez de olsa hatırlama vakti bu yaklaşmakta olan Polis Günü'nde olacak.
10 Nisan'da kahraman polislerimizin günleri kutlanacak.
Ben fedakar polislerimizin bu önemli günlerini kutlar, hepsine, “Allah ayaklarınıza taş değdirmesin” dileklerimle kutsal görevlerini icra ederken kolaylıklar ve üstün başarılar dilerim..