BİR MİLLETİN KALBİNDE; BAĞIMSIZLIK VE GENÇLİK
Bağımsızlık…
Yalnızca bir hak değil; atalarımızın canlarıyla, alın terleriyle, dualarıyla bize bıraktığı kutsal bir emanettir. Bu emanet, sadece geçmişin hatırası değil; bugünün sorumluluğu, yarının teminatıdır. Her birimizin kalbinde taşıması gereken derin bir bilinç, sarsılmaz bir inançtır. Çünkü bağımsızlık; sadece yaşamak değil, başı dik yaşamak demektir. Onurlu, hür ve kararlı bir millet olarak ayakta durmak demektir.
Bugün gökyüzüne baktığımızda, ay yıldızlı al bayrağımızın altında özgürce nefes alabiliyorsak bu, Seyit Onbaşı’nın Çanakkale’de omzuna yüklediği 276 kiloluk merminin yalnızca demirden değil, vatan sevgisiyle yoğrulmuş olmasındandır. O mermi, bir milletin boyun eğmeyen iradesini, bir ferdin sınır tanımayan yüreğini taşır. O an, insanın yüreğiyle neleri başarabileceğinin en gerçek, en sarsıcı ispatıdır.
Bu topraklarda yaşamak bir ruha ait olmaktır. Her karışında bir hikâye, her taşında bir fedakârlık vardır. Bugün burada özgürce yürüyorsak, geleceğe umutla bakabiliyorsak,
atalarımızın gece gündüz demeden verdiği büyük mücadelenin sonucundadır.
İşte tam da bu yüzden, bu topraklarda yaşamak; geçmişten geleceğe uzanan, yürekten yüreğe aktarılan bir sorumluluk köprüsüdür. Türk milletinin yüzyıllardır dimdik ayakta durmasının en büyük sırrı, işte bu aziz ruhun hâlâ damarlarımızda canlı bir şekilde dolaşıyor olmasıdır.
Çünkü bağımsızlık, yalnızca bir milletin kimliği değil, aynı zamanda onun yaşam kaynağıdır.
Kültürümüzü, değerlerimizi ve inançlarımızı yaşatan görünmez ama sarsılmaz bir çatıdır.
Ve eğer bir gün bu çatı çökerse, sadece geçmişimiz değil; geleceğimiz de karanlıkta kalır.
Bu nedenle bugün ve yarınlarda hepimize düşen en büyük görev; bize emanet edilen bu ruhu, çocuklarımıza ve onların çocuklarına bir meşale gibi taşımaktır. Çünkü bağımsızlık, yalnızca kazanmakla değil; her koşulda, her dönemde onu yaşatabilmekle mümkündür.
Atalarımızın yürekleriyle kazandığı bu bağımsızlık, sadece bir tarih değil; bize bırakılmış yaşayan bir emanettir.
Gökyüzünde özgürce dalgalanan bayrağımızın her kıvrımında, geçmişin fedakârlıkları ve geleceğin umutları saklı.
Şimdi o umudu diri tutma zamanı.
O emaneti, taşıdığımız her adımda onurlandırma zamanıdır.
Zaman değişti, cephe değişti…
Artık bambaşka bir savaşın içindeyiz.
Adı teknoloji, küreselleşme, hızlı değişim…
Ve bu yeniçağda en büyük sorumluluk, gençlerimizin omuzlarında.
Çünkü onların vicdanı, adalet duygusu ve toplumsal farkındalığı; yarının Türkiye’sini inşa edecek en sağlam temeldir.
Bilinçli ve duyarlı bir gençlik, sadece kendi geleceğini değil; bir milletin yarınlarını da şekillendirir. Eğitime erişebilen, özgür düşünebilen, fikirlerini korkmadan dile getirebilen gençler; adil, huzurlu ve güçlü bir ülkenin temel taşlarını döşer.
Bugün bir kelimeyle başlar her şey.
Bir fikirle, bir adımla, bir umutla…
Yeter ki yola çık. Yeter ki unutma:
“Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”
Bağımsızlık benim karakterimdir diyen Atatürk'ün gençliğine Özlem Hanım'a selam olsun...
Kaleminize sağlık Özlem hanım. O kadar hassas noktalara değinmişsiniz ki bayıldık
Özlem hanım yüreğinize sağlık ne kadar güzel anlatmissiniz kaleminize emeginize sağlık..
Muhteşem bir şekilde aktarılmış. Emeğinize sağlık. Emanetimizi sonsuza dek taşımak dileğiyle..
Özlem hanım yine yüreklere dokunmuşsunuz sizleri tebrik ediyor kaleminize sağlık diliyorum
Yine çok güzel bir yorum uyandırılmak adına muhteşem dokunuşlar yapmışsın ,1 gün önceki yaşanan olayları bile unuttuğumuz bir toplum millet haline gelmişken ;bizleri tekrardan sorumluluklarımızı bilmemiz gereken yazıları yazarak bilinçli hale getirmeniz çok önemli ve çok toplum bilincine dokunmanız hem insani hem vatan için çok çok değerlidir.yürekten çok teşekkür ederim..Yüreğine kalemine sağlık…
Unutmamak, unutturmamak gerek… Ne güzel yazmışsınız.Kaleminize sağlık
Şu günlerden bu yazıyı okumak,bilmemiz gerekenleri hatırlamak ilaç gibi geldi eline emeğine sağlık
Şu günlerde bu yazıyı okumak,bilmemiz gerekenleri hatırlamak ilaç gibi geldi eline emeğine sağlıkk
Kalemine yüreğine sağlık Özlem Artoksi