GÖKKUŞAĞI VE PARILDAYAN YILDIZLAR ADASI MAURİTİUS
Pırıl pırıl, kristal görünümlü denizi, bitmek bilmeyen ıssız sahilleri ve bembeyaz un gibi kumlarıyla meşhur Mauritius'un (Morişus ) başkenti Port Louis'e THY ile 9 saat 15 dakikalık rahat bir yolculuk yaptıktan sonra vardık.
Afrika kıtasında Madagaskar’ın doğusunda Hint Okyanusu’nun tam kalbinde 1,3 milyon nüfuslu güler yüzlü halkı ile dünyanın dört bir yanından gelen seyahat severlerin hayran olduğu bu ada ülkesine geldiğimiz gün “Bağımsızlık Günü” (12 Mart 1968) kutlamaları vardı, Her yer bayraklarla süslenmişti. Gece ise fener alayı ve 50 top atışı yapıldı.
Turkuaz rengi suları, yemyeşil doğası ve tropikal iklimi ile ün yapmış bu tatil ülkesi insanı fazlasıyla büyülemeye yetiyor. Türkiye ile arasında 1 saat farkı olan Mauritius’un yaz mevsimi, Aralık-Mart dönemi olarak biliniyor ve en çok turist de bu aylarda adayı ziyaret ediyor.
BAŞKENT PORT LOUİS
Türkiye’den vizesiz olarak ziyaret edilen Mauritius'un başkenti Port Louis 1735 yılında Fransızlar tarafından kurulmuş, dönemin Fransa Kralı XV Louis'nin adını almış. Hint Okyanusu kıyısında olan şehir, ülkenin en büyük şehridir ve 150 bin nüfusa sahiptir.
Nüfusu neredeyse hep gençlerden oluşan Mauritius’ta okur-yazar oranı %90 civarında. Hint ve Afrika kültürünün bir arada yaşadığı Mauritius’un Cumhuriyet rejimine geçişi ise 1992 yılında yapılan seçimle gerçekleşmiştir.
Balayı çiftlerin, sevgililerin ve deniz aşığı insanların ilk tercihleri arasına giren Ada’nın uzun yıllar sömürge altında kalmasından dolayı, halkında İngilizce ve Fransızca dillerinin hakimiyetini görebilirsiniz…
Hollanda, İngiliz ve Fransızların sömürüsüne uğramış ülkede trafik akışı soldan sağlanıyor. Adayı araç kiralayarak ya da halk otobüslerini kullanarak gezmek mümkün…
Gelin Hint Okyanusu'nun kalbindeki bu cennet yeri birlikte tanıyalım:
CAUDAN WATERFRONT RIHTIMDA ŞIK AVM'LER
Lüks yatların demir attığı rıhtımdaki binaların estetik mimarisi dikkati çekiyor.Kordonda çok şık alışverış mağazalar, restoranlar ve cafelerin olduğu bölümde eski bir binada ilginç bir müze bulunuyor:
- Blue Penny Müzesi. Dünyada çok az yerde karşınıza çıkabilecek türden bir pul müzesi.
- Rıhtımda açık havada eserlerini sergileyen tahta oymacılık ustası P.E.M Philippe Edwin Marie, yoksulluk ve acılarla geçen çocukluğunu odunlara adeta nakşetmiş.
Şehir merkezinde ayrıca; Central Market (Merkez Market) adında tropikal sebze, meyve, giyecek ve hediyelik objeler satın alabileceğiniz kapalı bir çarşı da bulunmakta…
PRENS MAURİTS’İN ADI ÜLKENİN İSMİ OLMUŞ
Mauritius ismi bir insanın soyadından ya da adından gelen nadir ülkelerden birisi. Hollanda zamanında adanın yönetimini elinde bulunduran Prens Maurits van Nassau’dan geliyor adanın isminin kökeni. Daha sonra İngiliz sömürge döneminde adı Mauritius olmuş.
Mauritius değişik bir ülke, bir ünvanı da komşuları ile yürüttüğü barışçıl politikadan geliyor. Mauritius 2017 yılında Global Peace Index’de; devam eden uluslararası ya da iç çatışmalara katılımı olmayan ve komşu ülkelerle gerilimi olmayan, dünyada sadece dört ülkeden biri olarak seçilmiş. Diğerleri ise Botsvana, Şili ve Uruguay. Belki de bu yüzden Mauritius’un ordusu da bulunmuyor.
ADANIN EN POPÜLER NOKTASI GRAND BAIE
Grand Baie, Mauritius’un en çok turist ağırlayan bölgesidir. Bölgenin sahil şeridi boyunca uzanan büyük caddesi, eğlence merkezlerine, alışveriş komplekslerine ve giyim butiklerine ev sahipliği yapıyor. Grand Baie’nin her noktasından denize girebilirsiniz. Saklı kalmış tertemiz plajları keşfedebilir, alışverişe dilediğiniz an bir yüzme molası verebilirsiniz.
Adanın yasalarına göre tüm plajlar halkın kullanımına açıktır. Bu nedenle, kıyı boyunca uzanan lüks otellerin plajlarından yararlanabilirsiniz.
Grand Baie’nin merkezinden yaklaşık yirmi dakika uzaklıktaki Pereybere’de tertemiz bir plaj ve çok sayıda dondurmacı bulunuyor.
SUNSET BULVARI
Tropik bir adada olsa bile alışveriş tutkusundan vazgeçemeyenler, çevresi kıyafet dükkanları ve restoranlarla dolu Sunset Bulvarı‘na uğrayabilir. Ayrıca sömürge döneminin etkisiyle zengin bir mutfak kültürüne de sahip olan ülkede; İtalyan, Portekiz, Fransız ve Hint restoranlarına uğrayıp, alışveriş sonrası küçük bir ziyafet çekebilirsiniz.
İSTANBUL KUZGUNCUK'DA OLDUĞU GİBİ ÜÇ İNANCIN MABEDİ BİR ARADA
Bir tarafta din kardeşliği içinde birlikte yaşayan insanların uyumu, Camii, Kilise ve tapınakların yan yana sıralanarak ibadet özgürlüğünün bir örneği,diğer tarafta farklı insanlar topluluğunun oluşturduğu ve yüzlerindeki hiç kaybetmedikleri gülümsemeleriyle sizi evinizde hissi veren yaklaşımlarıyla bir kültür hazinesine sahip Mauritius.
Çok farklı din ve kültürden insanları barındıran Mauritius'da Hindu tapınakları, kilise ve camii adeta birbirine bitişik vaziyette. Bu ülkede herkes özgürce yaşamakta ve farklı sınıfların birbirlerine karşı herhangi bir üstünlük dayatması da bulunmamaktadır. İstanbul Hoşgörü Mahallesi, Perihan Abla dizisinin çekildiği Kuzguncuk'da olduğu gibi (Sinagog, Kilise ve Cami) ibadet yerleri yanyana.
Ada genelinde Hintliler hakim. Yıllar önce büyük dedeleri Mauritius 'a göç etmişler ve orada yerleşik kalmışlar. Bu yüzden her yerde Hindu tapınakları görmek mümkün. Üç ayrı dinden (Hindu-Hristiyan ve Müslüman) insanların yaşadığı Mauritius'da her 4 yılda bir dönüşümlü olarak başka dinden biri Cumhurbaşkanı olarak seçiliyor. Tıpkı Lübnan’da olduğu gibi Cumhurbaşkanı Hristiyan ,başbakan Sünni ve meclis başkanı Şiilerden seçiliyor.
KELİME-İ TEVHİT YAZILI AĞAÇLAR
Bir zamanlar Müslüman ve Hindulardan oluşan bu adada Fransızların koyduğu yasalara göre sadece Katolik Hıristiyanlık yasalmış. 1835 yılında Hint Sözleşmesinin ilan edilmesinden sonra İslam Mauritius'a hızla yerleşmiş. Şu anda Ada halkının %17’sini Müslümanlar oluşturmakta. Cadde ve parklardaki direk ve ağaçların üzerinde Kelime-i Tevhit "Lâ İlâhe İllallah" yazılı pankartları görüyoruz.Şehrin merkezindeki atıştırmalık yiyecek satan büfenin ismi de "Bismillah Snack".
SOYU TÜKENMİŞ BİR KUŞ: DODO KUŞU
Dodo; Mauritius'da yaşamış ama 17. yüzyılın sonlarına doğru soyu tükenmiş bir kuş. Portekizli veya Hollandalı denizciler adaya çıktıkları sırada uçamayan yaklaşık 1 metre boyunda, 20 kilo ağırlığında mutlu mesut yaşayan bu kuşların soyu kısa sürede tükenmiştir. Yeme içme amaçlı mı yoksa spor amaçlı mı avlandı bilinmez ama insanoğlunun doğanın içine etmekteki ilk büyük başarısının(!) elde edildiği adadır burası.
Yerde yuvalandığı ve meyvelerle beslendiği belirlenmiş olan Dodoya, soyu insanın kaydedilebilmiş tarihi sırasında ve doğrudan insan etkinliğine bağlı olarak tükendiği için, soy tükenmesinin örneği olarak sıklıkla atıfta bulunulur. Adadaki
bütün hediyelik eşyalar Dodo isminde, ördek büyüklüğünde bir kuşa dayandırılmıştır. Hatta bayraklarında bile bu kuşun resmi vardır.
“Dodo”nun iskeleti National History Museum Ulusal Tarih Müzesinde teşhir ediliyor.
ŞEKER KAMIŞI VE ROM KÜLTÜRÜ
Adada yolculuğunuz esnasında gözünüzün alabildiği şekilde Şeker kamışı plantasyonlarına rastlamak mümkün. Şeker kamışını adaya ilk getiren Hollandalılar olmasına rağmen Fransızların adaya gelmesiyle asıl gelişmesi yaşanmış . Adanın cazip hale gelmesi ve daha fazla denizcinin uğraması için zamanında Fransızlar tarafından düşünülmüş bir Rom kültürünün şu anda Ada genelinde çok yaygın olduğunu görüyoruz.Adanın güneybatısında bulunan Rhumerie Chamarel‘de Romun yapılışını izleyip hediyelik rom satın alabilirsiniz.
BOTANİK BAHÇESİNDE AĞLAYAN AĞAÇ VE DEV NİLÜFERLER
Pamplemousses Botanik Bahçesi olarak bilinen Sir Seewoosagur Ramgoolam Botanik Bahçesi, Port Louis yakınlarındaki Pamplemousses'de bulunuyor.
Dev nilüferler (Victoria amazonica) ve uzun göletiyle ünlü olan ve 37 hektarlık bir alanı kaplayan bu bahçe Mauritius'un ilk Başbakan'ın ismine izafeten “Sir Seewoosagur Ramgoolam Botanik Bahçesi” olarak adlandırılmıştır.
Bu bahçede Orta Amerika, Asya, Afrika ve Hint Okyanusu çevresindeki adalardan getirilen baharat ve şeker kamışı ekilmiştir. Prenses Margaret, Snowdon Kontesi, Indira Gandhi, François Mitterrand ve Robert Mugabe de dahil olmak üzere dünya liderleri ve kraliyet ailesi tarafından birçok ağaç dikilmiştir.
Port Louis'e yaklaşık 10 km uzaklıktaki Pamplemousses köyünde yer alan Botanik Bahçesinde Dev kaplumbağalar, geyikler ve çeşitli palmiyelerin yanı sıra Çikolata ve Ağlayan ağaç gibi farklı ağaçları da görebilirsiniz.
Havuzlarda 40-50 kilo taşıyabilecek dev nilüferler var. Mesela bazı nilüferler çiçeği önce beyazken alıp döllenmek için içine aldığı arı ve sineklerle bir gece kapanıyor, ertesi gün açıldığında rengi pembe oluyormuş.
ÇİNLİLERİN TOPLANMA YERİ PAGODALAR
Çin, Japonya ve Hint kültürü alanına giren Budist Tapınağı Pagodalarını
Mauritius'ta da görüyoruz.
1950'lerde komünist Çin'den kaçanlar ve dalgalar halinde gerçekleşen Çin Göçü sonrası Pagodalar; Çinlilerin sosyalleşmek için toplandığı yer haline dönüşmüştür.
Port Louis China Town Çin Mahallesinde sıradan Çin mallarının satıldığı dükkanlar var. Çarşının giriş takları bile sıradan ...
LE MORNE BRABANT HÜZÜNLÜ ZİRVE
Okyanus içindeki şelalesiyle ünlü olan Le Morne, adanın en popüler turistik yerlerinden. Tertemiz plajları ve doğasıyla da adından söz ettiren bu bölge, sörf sporu için de uygun.
Adanın en çok yağmur alan Deniz seviyesinden 556 metre yükseklikte zirveye sahip bazalt monolit tepesi ile dikkat çekmektedir. Dik yamaçlarda birçok mağara ve çıkıntı olan büyük bir lagünle çevrili bu turistik noktada iki nadir bitki, Hibiscus fragilis (Hatmi Çiçeği) ve Trochetia boutoniana ( Küpe Çiçeği) için bir yaşam alanı varmış.
Le Morne'a yukarıdan bakıldığında okyanusun altında dev bir şelale varmış izlenimi yaratıyor. Bu muhteşem görüntüyü Google Earth’den dahi görmeniz mümkün.
Le morneyi görmek için bir uçuş veya balon turu, deniz uçağı ile tur yapılabiliyor.
Le Morne sahilinde iki tane halk plajı ve sahil boyu oteller var. Birbirine yürüme mesafesindeki bu halk plajlarından snorkel ile denize girenler 50 metre sonra mercanlar ve rengarenk balık çeşitleriyle karşılaşıyor.
Bu yarımada 19.yüzyılın ilk yarısında kaçak kölelerin sığındıkları yer olarak biliniyordu. Mauritius'da 1 Şubat 1835'de Köleliğin kaldırılması üzerine bir Polis ekibi kölelere bu müjdeli haberi ilan etmek üzere buraya geldiğinde köleler yanlış anlama neticesi Polislere teslim olmaktansa kendilerini kayalardan aşağı atmışlar. Köleliğin kaldırıldığı bu gün Mauritius Kreolleri tarafından hüzünle kutlanmaktadır…
GÖLETDEKİ HİNT TANRISI HEYKELİ
Ganga Talao (genellikle Grand Bassin olarak bilinir), deniz seviyesinden 550 metre yükseklikteki bir krater gölü.
İnsanlar dua etmek, meditasyon yapmak, maymunlarla oynamak ya da sadece göl kenarında yürümek ve çevredeki muhteşem manzaranın tadını çıkarmak için bu bölgeyi ziyaret ediyor.
18 metre derinliğindeki Ganga Talao gölü Hindu hacılarının attığı yiyeceklerle yılan balığı popülasyonu ile dolup taşıyor.
Ormanın ortasındaki gölün etrafında birçok Hindu tapınakları ve Hindu tanrılarının rengarenk heykelleri var.
Tanrı Shiva'ya adanan bir tapınağın olduğu göl Hintlilerce kutsal sayılıyor. Hacı olmak isteyenler göle kadar çıplak ayakla yürüyerek geliyor. Göletin içerisine kurulmuş 30 metrelik Hint tanrısına ait ve ülkedeki en büyük heykel bulunuyor. İnanışa göre bu gölün suyu, Hindistan’daki Ganj nehrinden taşınarak getirilmiş. Ölüler burada yakılıyormuş. Yeni araba alan, evlenen, kısacası her duaya ihtiyacı olan buraya koşarmış.
7 RENKLİ TOPRAK
Port Louis'ye bir saat mesafedeki 7 Coloured Earth 7 Renkli Toprak, Chamarel milli parkının içerisinde, Chameral şelalesi yakınlarında bulunuyor. 7 renk denmesinin nedeni, toprağın 7 farklı renkte olmasıymış.
Bazaltik lavların kil minerallerine dönüşmesi sonucu oluşmuş, kırmızı, kahverengi, mor, yeşil, mavi, menekşe ve sarı olmak üzere 7 renkten oluşan bu toprak yığını gölge varmış hissi uyandıran büyüleyici görüntüsüyle oldukça farklı bir gözlem noktası.
Mauritius’daki en güzel şelalelerden birisi olarak bilinen yemyeşil tepelerden aşağıda dökülen Chameral Waterfall şelalesi Mauritius’da en çok ziyaret edilen yerlerden birisi. 7 Renkli Toprak ile aynı yerde bulunan şelalenin uzunluğu 100m.
DEĞİŞİK TADLAR
Afrika'da demokrasinin kesintisiz olarak en uzun süre yaşadığı bir ülke olan
Mauritius’un, uzun zaman sömürge olmuş bir toplum olduğunu yemek kültürüne baktığınızda gayet net bir şekilde görebiliyorsunuz. Ülkenin mutfağı Fransa, Hindistan, Çin ve Afrika mutfaklarının bir karması. Baharat kullanımı ise oldukça yaygın. Bir ada ülkesi olmasından kaynaklı olarak deniz ürünleri fazlaca tüketiliyor. Bunların yanında ülke halkı, yaban hayattaki hayvanların etlerini de yiyorlar. Ülkede denemeniz gereken tatlar arasında Rougaille ve Camaron var.
Yerel sebzelerden: Cassava-manioc(Şekli beyaz turpa benzeyen): Tadı patatesi andırıyor. Haşlayıp içine yağ sürüp yiyorsunuz.
Paty pan şekli büyük sarı papatyaya benziyor ve haşlanıp yeniyor.
Calebasse-Calanas şekli kabağa benziyor ve haşlanıp yeniyor.
Şuşa: Şekli büyük armuta benziyor. Patatesle birlikte türlü şeklinde pişiriliyor.
HİNT KÜLTÜRÜNÜN AĞIR BASTIĞI AFRİKA ÜLKESİNE VEDA
Halkın çoğunun dedeleri Hindistan’dan geldiklerinden Hint kültürü ağırlıkta ama artık karışmışlar. Kendilerine ‘Marutiusluyuz " diyorlar. Beyazlarla da karıştıklarından renkleri biraz açılmış.
Bir görüşte sizi büyüleyen turkuaz rengindeki kristal berrak denizi, hiç usanmadan yatıp güneşlenebileceğiniz o bembeyaz kumsalları ve içinde kaybolabileceğiniz yemyeşil doğal güzelliklerine veda etmek zamanı geldi.
Belki de eşiniz ya da sevgilinizle romantik bir şekilde güneşin batışını izlemek ve Cennetten bir köşe bulmak istiyorsanız burası Mauritius'dur.
MAURİTİUS’UN ANIMSATTIKLARI
- Mauritius halkının % 48,5 Hinduizm’e inanır. En yaygın din; % 32,7 ile Hristiyanlık’tır.Ülkede Müslüman halkın oranı ise % 17,3 ‘tür.
- Mauritius’a her yıl 1 milyondan fazla turist geliyor. Bu turistlerin % 80’inden fazlası Fransız. Özellikle aileler ve balayı çiftlerinin en çok tercih ettikleri destinasyonlardanmış bu ülke.
- Mark Twain “Önce Mauritius yaratıldı, cennet yaratılırken Mauritius’dan kopya çekildi” demiş.
- Halk, 3 farklı dil biliyor : Bunlar Fransızca, Kreolce (Fransızca gibi aslında.) ve İngilizce. Bu 3 dili de, adanın her bir mahallesinde duyabiliyorsunuz.
- % 90 şeker kamışı tarlaları ile kaplı Ada’da rom üretiliyor.
- “Alice Harikalar Diyarında” romanının yazarı Lewis Carol ; Oxford University Museum of Natural History’de gördüğü Dodo Kuşu’ndan ilham alarak sözü geçen Romanı kaleme almış.
- Dört bantlı bayraklarındaki; Kırmızı; kölelik, kolonizasyon ve bağımsızlık dönemlerinde dökülen kanları, Mavi; adayı çevreleyen okyanusu, Sarı: bağımsızlığın ve geleceği simgeleyen güneşi, Yeşil: adanın yeşil iklimini temsil ediyor.
- Önemli Plajlar Adanın batısında Flic en Flac (Sugar Beach) doğusunda ise Belle Mare.
- Genel olarak Hint kültürü hakim olduğu için yemeklerde esas olarak Hint yemekleri, Dholl Pori, Biriyani gibi Hint yemekleri her yerde bulunabiliyor.
- Mauritius’da Vanilya Çayı ve Phoenix Birası çok revaçta.
-Hediyelik eşya olarak gemi maketi, baharat, masa örtüsü ve tekstil ürünleri satın alabilirsiniz.
- Mauritius’un geleneksel Sega Dansı.
- Güneşlenmek, denizin ve sahilin tadını 30 dereceyi bulan sıcaklıklarda çıkarmak için en ideal zaman ise Şubat ayıdır.
- Mauritius’da her yıl 15 Kasım ile 25 Mart tarihleri arasında yaklaşık 15 kez siklon meydana gelmekteymiş.
- Jummah Mosque Cuma Camisi 1853 yılında açılmış.