KANGURULAR DİYARI AVUSTRALYA VE İKON ŞEHİR SYDNEY
Avustralya; farklı kimliklerden oluşan mozaikleri tek bir çatı altında birleştiren yaşam kalite standartının yüksek olduğu bir ülke. Ayrıca burada kanunların herkes için eşit ve adil olduğu bir hukuk sistemi görüyoruz.
AVUSTRALYA; BİR ZAMANLAR DÜNYANIN EN BÜYÜK HAPİSHANESİYMİŞ
Yaklaşık 30.000 yıl önce Asya’dan adaya göç eden Aborjinlerin ana yurdu olan Avustralya’nın modern tarihi ise, 1788’de İngilizler tarafından bir cezaevi kolonisi olarak kurulması ile başlıyor. Adanın ilk batılı yerlileri 1788’de 8 aylık bir deniz yolculuğu sonrası ilk donanma gemisi ile gelen 750 mahkum ve 250 denizci muhafız.
1770’de İngiliz Kaptan Cook Avustralya'nın doğu sahillerine varıp buranın varlığından İngiliz Hükümetini haberdar eder ve İngiltere'den Avustralya'ya ilk göç böylece başlar.
İngiliz hükümeti, kendi vatandaşlarını bu adaya göndermek istese de, dönemin şartlarında aylar sürecek bir yolculuğa ve bilinmeyen bir adaya gitmeyi isteyenlerin sayısı oldukça azdır. Bunun üzerine İngiliz hükümeti zindanlara iner ve oradaki mahkumlarla bir anlaşma yapmaya karar verir. Anlaşmaya göre mahkumlar ya o adaya giderek, orada özgürce hayatlarını sürdüreceklerdir, ya da İngiltere’de kalarak cezalarını çekmeye devam edeceklerdir. Bu anlaşmayla birlikte adaya gitmek isteyenlerin sayısı oldukça artar.
Avustralya her ne kadar ilk etapta suçlular tarafından kurulmuş olsa da, zaman içerisinde İngiltere’den daha düşük suç oranına ulaşmış ve günümüzde suç oranı en düşük ülkelerden birisi haline gelmiştir.
Bu kötü başlangıca rağmen Sydney şu anda dünyaca ünlü bir kültür ve sanat merkezi hâline gelmeyi başarmıştır.
Avustralya‘nın Deniz ve Şehir hayatının iç içe olduğu uyumu ile insanı kendine hayran bırakan; modern şehir hayatının nasıl keyfili olabileceğinin en güzel örneklerinden birisi olan İstanbul'a benzerliğiyle hasret giderebileceğimiz İkon Şehri Sydney .
İLK BAKIŞTA SYDNEY VE İSTANBUL’UN BENZERLİĞİ VAR AMA...
Avustralya'nın en eski şehri olan Sydney; kültürü, dünyanın en büyük doğal limanı olan Sydney Limanı ve sahilleriyle gidilebilecek en güzel turistik şehirlerden biri olarak kabul edilmektedir.2000 Dünya Yaz Olimpiyatlarına da ev sahipliği yaparak popülaritesini biraz daha arttırmış ve kendinden söz ettirmeyi başarmıştır.
Sydney; çok güzel bir şehir;hatta gerçek olamayacak kadar güzel. denizi, havası, düzeni, insanı... Türkiye’deyken özlemini duyduğumuz her şey burada fazlasıyla var. insanlar gerçekten mutlu. İstanbul gibi bir yerden geldikten sonra süpermarket kasiyerinin aldığım ıvır zıvırın barkodunu okutmaya başlamadan önce gülümseyerek "hi there, how are you?" diye hal hatır sorması, bindiğim belediye otobüsünün şoförünün ben de dahil içeri giren herkese bir şaka yapması ya da laf atması, kaldırımda yürürken göz göze geldiğim tanımadığım insanların selam verip geçmesi, kimsenin yere çöp atmaması, araçların korna çalmaması ve yayalara istisnasız yol vermesi ve medeniyetin genlere işlediğinin ibaresi bir çok başka şeyin içinde olmak insanın gerçekten ruhunu ferahlatıyor.
İstanbul ve Sydney’in benzerlikleri var ama Resmin tamamına bakınca iki şehirin çok ortak noktası da yok.Bence şehirin en büyük eksikliği ne kadar kalırsanız kalın bir aidiyet duygusu vermemesi, belirli bir süre burda yaşayanların çoğunun da söylediği gibi “sanki herkes buraya tatile gelmiş gibi bir hava var”. Tabii şehirde tarihi hiçbir yerin bulunmaması, Avusturalyalıların kendine has fazla özellikleri olmaması gibi etkenler rol oynuyor olabilir.
DARLING HARBOUR-SEVGİLİ LİMANI
Sydney’in en eğlenceli duraklarından biri olan Darling Limanı;hareketli bir panayır alanına benziyor. Sydney’in batısında bulunan Darling Limanı’da ünlü Sydney Akvaryumu, Wild Life, Sydney Zoo, Ulusal Denizcilik Müzesi, Madame Tussauds Müzesi, Çin Bahçeleri ve Tumbalong Parkı bulunuyor. Sydney Eğlence Merkezi, IMAX Sinemaları, su sporları merkezi, dev fuar merkezi, marina, oteller, çeşitli eğlence mekânları ile kentin canlı ve turistik noktalarından biri.Avrupalıların Avustralya'ya yerleşmelerinin 200. yılına rastlayan 1988 senesinde yeniden düzenlenmiştir.
ROYAL BOTANIC GARDEN
Sydney, bir park ve bahçeler şehridir desek yanlış olmaz. Sydney Opera Binası’nın arka kesiminden kısa bir yürüyüş ile ulaşılabilen 1816 yılında kurulmuş olan Royal Botanic Gardens, (Kraliyet Botanik Bahçeleri) merkezlerine ev sahipliği yapan gökdelenlerle Sydney Limanı arasında geniş bir alana yayılıyor.
Yiyecek sepetlerini doldurup, sabahtan akşama kadar ailecek eğlenmeyi seven Sydneylileri, botanik bahçelerinde ve parklarda eğlenirken, spor yaparken, top oynarken görmek mümkün.
Ocak aylarında Sydney Festivali’nin de mekânlarından olan park, Güney Pasifik bitkilerinin muhteşem bir koleksiyonunu barındırıyor. Park alanına ilk egzotik bitki ve ağaçlar 1816’da dikilmeye başlanmış. Sydney Harbour kıyısına kadar uzanan ve geniş bir alanı kaplayan park insanların gelip kafa dinlediği bir yer.
SYDNEY OPERA HOUSE / Sidney Operası
Danimarkalı mimar Jern Utzon, inşa ettiği Sydney Operası eseriyle 2003 Pritzker Mimarlık Ödülünü kazanmıştır.Uzun yıllar boyunca şehrin gemicilik merkezi olan Circular Quay Rıhtım'da bulunur ve 20. yüzyılın en ünlü ve değişik yapılarından kabul edilir. Operaya ilgi duymayanları bile ilginç mimarisiyle kendisine çekmeyi başarmıştır. Mevsimlik opera gösterimlerinin yanında; bale, tiyatro, film ve klasik müzik performanslarına da ev sahipliği yapmaktadır.Sydney Opera House, hiç kuşkusuz dünyanın en göz alıcı yapılarından birisi. Port Jackson’ın Harbour Bridge ile kesiştiği noktadaki burunda yer alan Sydney Opera Binasının yapımına 1957 yılında başlanmış ve aradan geçen 16 yılın ardından, Sydney ile özdeşleşen bu nefes kesici yapı 1973 yılında tamamlanmış.Deniz kabuğu şeklindeki Sydney Opera Binası (Mimarı bir restoranda peçete kağıdı üzerine çizip projelendirmiştir.)
Malûm olduğu üzere Sydney Opera Binası, her görkemli yılbaşı kutlamalarında ekranlarımızda yer alıyor. Haziran döneminde kutlanan, coşkulu ses ve büyüleyici ışık şovlarının yapıldığı Avustralya’nın premier festivallerinden Vivid Sydney Festival’ine de ev sahipliği yapıyor.Her yıl 4,5 milyon insanın ziyaret ettiği Sydney Opera Evi performanslarını ise yılda 1,5 milyondan fazla kişi izliyor. Modern dünyanın harikaları arasında sayılan, dış görünümü denizde süzülen yelkenlileri andıran bina, UNESCO Dünya kültür Mirası Listesinde yer alıyor.
SYDNEY KÖPRÜSÜ / Harbour Bridge
Sydney Köprüsü; Sydney’in karakterini oluşturan ikonlaşmış tasarımlar arasında yer alıyor. The Rocks ile Sydney’in kuzeyini birleştiren köprü, şehrin en iyi manzaralarının deneyimleneceği yerlerden birisi.134 metre yüksekliğiyle dünyanın en geniş çelik köprüsü olan Harbour Bridge, kemerleri üzerinden 3 saat süren tırmanış sonrasında görülecek kuşbakışı Sydney şehir manzarası ise eşsiz. Harbour köprüsü üzerinde yer alan yaya yolunun Pylon Lookout yerinde, köprünün inşası hakkında bilgiler sunuluyor. 1400 işçinin çalıştığı 8 yıllık inşaatın sonunda 1932 yılında hizmete açılmış.Köprü 503 m açıklığı ile çelik kemer sisteminin en büyük açıklıklı köprüleri arasındadır. Köprü aynı zamanda enine kesitte en geniş köprü olma unvanına sahiptir.
THE ROCKS-KAYALIKLAR
Sydney'in en eski yerleşim merkezi olan The Rocks;Circular Quay Rıhtımında Opera Binasının karşı kıyısında .En eski Pub'ların yanı sıra şık lokantalar da bu bölgede bulunuyor.Avustralya doğum yeri olarak tanımlanan The Rocks bölgesi, Sydney’in ilk yerleşimi olması nedeniyle tarihi ve kültürel anlam taşıyor. 1788 yılında Kaptan Arthur Phillip tarafından kurulan ilk beyaz yerleşim alanı olan The Rocks, sömürge dönemi mimarisi ile uyumlu inşa edilen yeni yapıları ile kendine özgün bir kimliğe sahip. Barlar, restoranlar ve Aborjin kültürüne dair hediyelik mağazaların sıralandığı Dar kaldırımlı sokakları ile keşfedilmeyi değer bir yer.
Opera Binası’nın tam karşısında yer alan, ilk yerleşim yeri The Rocks bölgesinde, Town Hall ve 19. Yüzyıldan kalma kalıntılar bulunuyor. Ayrıca, Sydney Gözlemevi, hafta sonu pazarı ve çeşitli sanat galerilerine ev sahipliği yapıyor. Cumartesi günleri Glebe Pt Rd Caddesindeki bir ilkokulda Bit Pazarı kuruluyor.
HEMINGWAY BARI-MANLY
Şehrin merkezi ile kuzeyi ayıran Manly koyuna gitmek için Circular Quay'den kalkan vapurlara binmek lazım.30 dakika süren yolculuktan sonra Manly'e varılıyor. Manly,bizdeki Burgaz Ada'yı andırıyor.İskelede aç martılar adeta taciz ediyor insanı.Simit yerine çantadaki bisküvileri atıyorum.
Yarım ada şeklindeki Manly'nin ana caddesine Roma'daki Via del Corso'dan mülhem CORSO deniliyor.1855 yılında yapılan bu Caddenin üzerinde Oteller, Restoranlar var.500 metre ilerleyince Manly Plâjı karşımıza çıkıyor.
Manly'de Yaşlı Adam ve Deniz'in yazarı Ernest Hemingway;bu eserle Nobel Edebiyat ödülünü almıştır.Hemingway 'in Küba'da yazdığı bu hikâyenin Başkahramanı Kübalı bir balıkçı olan Santiago'dur.
TÜRKLERİN YOĞUN YAŞADIĞI AUBURN KASABASI
Avusturalya'nın başkenti zannettiğimiz, son Olimpiyatlara ev sahipliği yapan Sydney'de yılın nerdeyse her günü güneşli.Daha önce de belirtiğim gibi her sene yeni yıla giren ilk büyük şehir olarak ünlenmiş.Bu gün unvanını hakkını vermek için ise her sene hükûmetin bütçesinin büyük bir kısmını havai fişeğe ve cafcaflı konfeti yağmuruna akıtan Avustralya'da, Sydney şehrinin Auburn semti adeta Türklerin bulunduğu bir mahalle gibi. Türkler tarafından işletilen kasap, manav, eczanenin bulunduğu semtte, Türk doktor ve berberler de vatandaşların hizmetine koşuyor. Auburn’da Türkçe konuşularak hemen her türlü ihtiyaç giderilebiliyor. Buradaki bir bakkal dükkânı Türkiye’deki herhangi bir bakkaldan ayırmak mümkün değil. Gurbetçilerin aralarında kendi şiveleriyle konuşmaları ise adeta Türkiye'de olunduğu hissi veriyor. Türkiye ligindeki takımları ve maçlarını konuşma uzakta da olsa vatandaşların vazgeçilmezi arasında. Auburn’da birçok Türk'ün açtığı kebapçı ve restoranlarda, Adana kebabından, yaprak dönere, pideden, mercimek, paça ve işkembe çorbasına kadar birçok Türk yemeği bulunuyor.
Bu dükkanlar gecenin geç saatlerine kadar vatandaşlara hizmet veriyor.
Ulaşımının kolay olduğu Auburn istasyonundan Sydney’in birçok merkezine tren kalkıyor. 8 bin civarında Türk nüfusa sahip olan Auburn’da, Türkiye’deki seçmen kütüğüne kayıtlı 4 bin kadar seçmen bulunuyormuş.Türk nüfusuyla tanınan Auburn, günümüzde farklı milletlerden Müslümanlar için de bir cazibe merkezi. Semtte Lübnanlı, Afgan, Iraklı Müslümanların yanı sıra Malezyalı, Endonezyalı, Hindistanlı, Çinli ve Filipinli Müslümanlar da bulunuyor. Auburn semtinin Müslümanlar için cazip olmasının diğer bir nedeninin Türklerin inşa ettiği Gelibolu Camii olduğu ifade ediliyor.
SYDNEY ADI NERDEN GELİYOR?
Şehre bu adı veren, ülkeye koloni kurmak üzere suçlularla birlikte gelen kaptan Arthur Phillip. Kendisini o göreve seçen Thomas Townshend'i onurlandırmak için bu adı vermiştir. Zira Townshend zamanın birinci Sydney Vikontu imiş. Zamanında Avam kamarasının lideri olan Townshend 1783'te Lordlar Kamarasına Baron Sydney adı ile girmiş.
Sydney'de Anglo Saksonlar şehrin kuzeyinde yaşıyor. Göçmenler batıda, Chinatown (Çin Mahallesi) şehrin merkezine doğru. Şehir dışına doğru gidildiğinde tek katlı bahçeli evler başlar. Çoğunluk buralarda yaşar.Hem sakin hem hareketli, hem eğlenceli hem sıradan, hem kalabalık hem boş Sidney.Bu Şehirde genelde, Fırıncılar Vietnamlı, Çinli. Hediyelik eşya dükkanı sahipleri ise (dükkânlarında Çinliler çalışsa da) İran'lı. Kebapçılar-Pizzacılar ise Türk. Çoğunlukta 1.sırayı Denizli'li Çal ilçesi teşkil ediyor.Ancak hiç kimse ünlü Ressam İbrahim Çallı'yı tanımıyor.Tıpkı mizah yazarı (Hababam Sınıfı) Rıfat Ilgaz'ı Kastamonu Cide'lilerin çoğunun tanımadığı gibi. Sonra Kayseri ve Adanalılar geliyor.
SYDNEY SPEAKERS' CORNER-SERBEST KÜRSÜ
Sidney'de Domain Bölgesinde Kraliyet Botanik Bahçelerinin hemen yanı başında Londra Hyde Park'ta olduğu gibi bir Serbest Kürsü var.1870'de "Konuşmacının Köşesi" (Speakers' Corner) adı ile Pazar günleri çok sayıda kişinin konuşma alanı olmuş. "Konuşmacının Köşesinde", polis konuşmaların içeriğini "yasadışı" kabul etmediği sürece her konu tartışılabiliyormuş.
BONDİ BEACH PLAJI
Sydney bembeyaz kumsalları olan çok sayıda irili ufaklı koylar ile çevrelenmiş bir şehir. Sydney’de bulunan 100’e yakın plajların en ünlülerinden olan Bondi Plajı, sörf tutkunlarının en gözde sahili. Şehir merkezine sadece birkaç km uzaklıkta yer alan, Bondi’de yaşam tam bir tatil kasabası atmosferi hissettiriyor.
Plaj, sörf yapan, dalgalara karşı kürek çeken, paten kayan, güneşlenen, flört eden gençlerle dolup taşıyor. Yüksek dalgaların arasında tüm hünerlerini sergileyen yetenekli sörfçüleri izlemek oldukça keyifli. Plaj paralelinde uzayan Campbell Parade üzerinde ise canlı kafeler, oteller, butikler, publar yer alıyor.
Pasifik Okyanusu kıyısında altın rengindeki kumuyla 1 km uzunluğunda yay gibi uzayan Bondi Plajı, 2000 Yaz Olimpiyatları’nda voleybol karşılaşmalarına da ev sahipliği yapmıştı.
ALCOHOL FREE ZONE
Bu Kentde güvenli, gerilimsiz ve rahat bir yaşam tarzı var. Gecenin ikisinde bir Genç Kız; gömleğinizin desenlerini bahane edip Sizinle tanışabilir.Her yerde Kameralar var.Siz istemedikten sonra kimse Size dokunamaz. Hangi Caddede içki içilemiyeceği "Alcohol Free Zone" uyarı levhalarıyla belirtilmiş. Sydney; Dünyanın dört bir yanından gelen göçmenlerle oluşmuş çok kültürlü hayatın rahat ve stressiz olabileceğinin en iyi örneklerinden birisi. Çinli,Hintli,Yunanlı, Lübnanlı, İranlı,Türk...Bir çok farklı milletten insanlara kucak açmış kültür sentezi bir Şehir.
KRALİÇE VIKTORYA'NIN KÖPEĞİ ISLAY
Kraliçe Viktorya'nın 5 yaşında bir Kediyle boğuşurken ölen Köpeği Islay için dikilen 60 santimlik Heykelin fotoğrafını çekerken bir Ses ile irkildim: Köpek havlamasıyla Islay İngilizce olarak teşekkür ediyordu.
AMERİKA'DA OLDUĞU GİBİ AVUSTURALYA'DA BİR TÜRK YOĞURDU: CHOBANİ
Chobani markalı yoğurtu Amerika'nın her yerinde bulabilirsiniz.Anadolu'nun bağrından kopup gelen bir Türk; Yoğurduna "Çobani"diye müseccel bir isim de almış.Ne yazık ki "Greek (Yunan) Yoghourtu yazılı etiketlerde. Sidney'deki süper marketlerde de rastladım bu markaya. “Yoğurdun Steve Jobs’u” Apple’ın yaratıcısı” diye başlıklar atılan, Amerika’nın en çok satan yoğurt markası Chobani’nin kurucusu Hamdi Ulukaya isimli bir Türk müteşebbisinin yoğurdunun üzerinde Greek (Yunan) Yoğurt yazıldığını görünce biraz yadırgadım doğrusu. Dil öğrenmek için gittiği Amerika’da dil öğrenmekle kalmayıp bir başarı öyküsüne de imza atan, ABD’nin en başarılı 10 iş adamından biri olan Ulukaya, kendisiyle yapılan bir röportajda şöyle diyor: “Balkan ülkelerinde, Yunanistan’da falan “Choban” aynı anlama geliyor. Çoban yani. Ben de bu kelimenin bu birleştirici özelliğinden etkilendim. Sonuçta çoban her yerde çoban, yoğurt her yerde yoğurt.”
Ancak "Kazın ayağı öyle değil" Böyle söyleye söyleye halis muhlis Türk Kahvesini Yunanlılara kaptırdığımız gibi az kalsın Baklavayı da kaybediyorduk. Güllüoğlu atik davranıp adımıza tescilini sağlamış diyorlar.Hürriyet Gazetesi Seyahat ekinde "Mykonos" Adası yazımda şöyle diyorum:
..,,"Diğer adalarda olduğu gibi Mykonos’daki “taverna” adı verilen lokantalarda yemek isimleri bizdekilerin tıpa tıp aynı: Musakkinos (musakka), cacikis (cacık), pita (pide), imam bayildi, kadaifi, fasulakia (fasulye yemeği), dolmadas (yaprak dolması), trahanas (tarhana), bureki (börek), kokoreçi (kokoreç)... En çok şaşırdığım konu ise bizim asırlık, acılı, eti zırhtan geçirilmiş Adana kebabımızı “ Atina kebabı” diye sunmalarıydı..
SYDNEY HAVA LİMANI TUVALETLERİNDE İLGİNÇ UYARI
"Testislerinizi Kontrol Edin!"
Sydney Hava Limanı Erkekler Tuvaletindeki uyarı dikkatimi çekti:
"13.000 Avusturalyalı Erkek Klinefelter sendromu olduğunu bilmiyor ve Tedavi de olmuyor. "Testislerinizi Kontrol Edin!"
Malûmatfüruşluk yapıp Klinefelter sendromu ya da 47, XXYsendromunu anlatalım: Her birimizde Annemizden 23, Babamızdan aldığımız 23 olmak üzere 46 Kromozom vardır. Kadınlar XX, Erkekler ise XY Kromozomu taşır. Bazen genetik olarak Erkekler fazladan bir X(Kadın) Kromozomu ile dünyaya gelirler. İşte Klinefelter sendromu, erkek çocukların fazladan bir X kromozomu ile doğması sonucu ortaya çıkar. Klinefelter sendromu testis büyümesini olumsuz şekilde etkileyebilmekte boyutlarını normalden daha küçük olmasına neden olabilmektedir. Bu durum, cinsiyet hormonu olan testosteronun az üretilmesine yol açabilir. Klinefelter sendromu erkeklerde kadınsı bazı özellikler de görülebilmektedir. Vücut kas kütlesinin düşük olması, sakal ve bıyıkların normalden çok seyrek kalması, göğüs ve kalça bölgelerinin kadınsı bir şekilde gelişmesine de yol açabilir. Hastalığı, 1942'de Dr. Harry Klinefelter ilk olarak tanımladığı için bu isim verilmiştir.
BLUE MOUNTAINS - MAVİ DAĞLAR
Sydney’in 103 km batısında yer alan Blue Mountains, mistik ve vahşi dokusu ile, Avustralya’nın en büyük kanyonu.Okaliptüs ormanları, yeşille gökyüzü mavisinin birbirine karıştığı manzaralar ve nesli tükenen hayvan türlerinin buluştuğu 1.000 km’lik alana yayılan Blue Mountains, 2.000 yılında beri UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alıyor.Aborjin (Avustralya yerlisi) efsanesine göre (Three Sisters), Katoomba kabilesine mensup bu 3 kız kardeş, (Üç Kızkardeş.Anton Çehov'un "Üç Kızkardeş" oyunuyla ilgisi yok.)komşu kabileden 3 oğlana aşık olur.
Ama kabile yasaları gereği evlenmelerine izin verilmez. Bunun üzerine 2 kabile arasında savaş başlar. Katoomba kabilesinin büyücüsü, kız kardeşleri korumak için onları geçici olarak taşa çevirir, fakat büyücü savaşta hayatını kaybedince, kız kardeşleri tekrar insana çeviremeden ölür. Rüzgar erozyonu ile oluşmuş kayalıkların isimleri ise Meehni (922 m), Wimlah (918 m) ve Gunnedoo (906 m). Blue Mountains bölgesi uçsuz bucaksız ormanlarla kaplı ve uzak bölgeleri ultraviyole ışınlarının, atmosferdeki bölgeye özgün partiküllere çarpıp dağılması sonucu mavi renkte görünüyor.
TARONGA ZOO HAYVANAT BAHÇESİ
Taronga Hayvanat Bahçesi, 28 hektarlık Taronga Zoo ve Featherdale Wildlife Park’ta 2200’den fazla hayvan bulunuyor.
Ülkenin simgesi kanguruları, uyuşuk koalaları, gürültücü ve asabi Tazmanya canavarı gibi Avustralya’ya özgü hayvanların yanında, diğer nesli tükenen nadir hayvanları sağlıklı ve geniş bir ortamda görmek mümkün.
Circular Quay bölgesine bakan nefis manzarasıyla eşsiz bir yer. Şehrin merkezi yerinde, nefis bir manzaraya sahip olan hayvanat bahçesine Circular Quay bölgesinden önce feribot, sonra da teleferik yolculuğuyla gidiliyor.
AVUSTURALYA VE SYDNEY'İN ANIMSATTIKLARI
- Avustralya’nın Başkenti Canberra'dır.
- Aborijinlerin vatanı,fırsatlar ülkesi Avusturalya yurdum insanının yeni umut kapısı devasa yüz ölçüme sahiptir.
- Avustralya'nın büyük bir bölümü kuru, ılık bir iklime sahip ve günde ortalama 8 saat güneş görüyor.En sıcak aylar, güneyde Ocak ve Şubat, kuzeyde ise Kasım ve Aralık.
- Türkiyede soğuklar başlarken Avusturalya'da havalar ısınır.
- Avustralya yaz saati uygulamasinda ülkemizle 9 saat fark olan ülke.
- Avustralya her ne kadar ilk etapta suçlular tarafından kurulmuş olsa da, zaman içerisinde İngiltere’den daha düşük suç oranına ulaşmış ve günümüzde suç oranı en düşük ülkelerden birisi haline gelmiştir.
-Avustralya kadınlar için cennettir, ne giydiğinle nasıl güldüğünle ne yiyip içtiğinle kimse ilgilenmez, iç çamaşırlarıyla sokağa çıkıp yürüyebilirsin eğer biri arkasını dönüp bakıyorsa bilin ki O bir Türktür.
-Avusturalya'ya dil eğitimi için Öğrenci olarak en basit yoldan Vize alarak gelinebilinir.
- Bu ülkede insanların en çok kullandığı söz "no worries"”merak etme”
- Avustralya tazmanya canavarının ülkesi
- Avustralya’da güzel memleket lakin sabah tuvalet kapısının önünde tencere büyüklüğünde bir örümcek, mutfakta soba borusu kalınlığında bir yılanla karşılaşabilirsiniz.
- Avustralya’da ilk kez Larissa Waters isimli bir politikacı (senatör) bebeğini meclis salonunda emzirdi.
- Avustralya’da dünyanın en eski Zirkon (Japon taşı) kristalinin bulunmuştur.
- Avustralya’da değişik eyaletlerin sigara bağımlılığı ile savaşmak için değişik kuralları var: Sydney’de hiçbir ev/apartman/restoran vb binanın kapısının 4 metre yakınında sigara içilemez;ciddi cezaları var. Perth şehrinde sigara tüketiminin tamamen yasak olduğu caddeler, sokaklar var.
- Avustralya’da kimi marketlerin girişlerinde çocuklara özel ücretsiz meyveler var, mandalina, muz, portakal, elma gibi. isteyen çocuklar bir tane bu meyvelerden yiyebiliyor para vermeden.
- "Avustralyalı" nın direk karşılığı olan "australian" sözcüğü yerine kısaltma olarak "aussie", kimi yerlerde ise daha da kısaltarak "oz" denir.
- Gece hayatı Darling Harbour, King Cross ve Oxford Street'de toplanmış. Birçok bar ve pub bulabilirsiniz bu bölgede.
- Trafik; İngiltere’deki gibi soldan akıyor. Ayrıca Metroda yürümüyorsanız yürüyüş bandının veya merdivenin sol tarafında durun.
- Kanada'da Sydney isimli bir şehir var.
- Sydney'de Okul Bölgesinde Okulların açık olduğu günlerde Sabah 08-09:30 öğleden sonra 14:30-16:00 arası Hız limiti maksimum 40 km.
- Dünya mutfaklarının en iyi örneklerine Sidney'de rastlayabilirsiniz; Tai,Japon gibi uzakdoğu yemekleri
- Yürürken kaldırımın kenarındaki yeşillikten karşınıza tanımlayamayacağınız hayvanlar çıkabilir, korkmayın.