“Vuslat”…
Sözlük anlamı;
1. (Arapça) kadın ismi.
2.Ulaşma, erişme, kavuşma, buluşma, beraber olma.
Tam da oturdu sanki bu yazının başlığına, ne dersiniz ?
“Sizi çok özleyen, sözcüklerde buluşmayı dört gözle bekleyen hatta şu an yazarken heyecandan parmakları titreyen kadın…”
Evet, benim o, bennn…
Bir yaz geçti aradan, bana göre ise seneler. Küçükken kumdan kaleler yapardım şimdi zihnimde kütüphaneler. Satırlar dalgalara karıştı içimde, ruhum denizin tuzuna. Yeni hayaller kurdum geleceğe dair, yeni sözcükler biriktirdim. Ruhumun bedenime yetişmesine izin verdim…
‘Dışarıdaki bütün sesleri susturup da içinden gelen sesi dinlediğinde aradığın tüm cevapları duyarsın kalbinde’ demişti babam bir keresinde. Öyleymiş gerçekten, ne maharetmiş meğer dinleyebilmek kendini, yüzleşebilmek kendinle…
Her sabah kendi hikayene uyanırsın. Bazen figüranı olursun hikayenin, bazen başrol sevinci yaşatır hayat sana. Sen kendi hikayeni kendin yazıyor sanırken öyle bir sayfa çevirir ki hayat, kaybolursun satır aralarında. Sıra gelmiştir hayatla inatlaşmaya. Ya inanır devam edersin yoluna ya da cesaret edemez oturursun kaldırıma. Sonuçta her hikaye de mutlu bitmez ya…
Hüzün kokan sessizliklerimin biraz sarı biraz kızıl mevsiminde, yine güz yağmurları düşerken şehre, sağanak duygular yaşıyorum sezonun ilk yazısını yazarken, gecenin bir vaktinde. Ne çok özlemişim bu köşeyi, kelimeleri, sizleri. Sabahlara kadar yazıp heyecanla okumanızı, yorumlarınızı beklemeyi. Binlerce kişiyle burada bir araya gelip birbirimizi tanımadan belki de herkesten çok tanıyarak bağ kurabilmeyi. Her hafta aynı heyecanla yazabilmeyi. Bazen çok hastayken yazdığım oldu bazen çok yorgun, tatsız, tuzsuz zamanlarım. ‘Bu hafta yazma, haftaya yazarsın’ denildiğinde; ‘Olmaz’ dedim onlara; ‘Okumayı bekleyenlerim var, aynı duyguda buluşmayı, acısına katık, gülüşüne ortak etmekisteyenlerim. Onları bırakamam’…
Hayatın farklı izdüşümlerinden farklı rüzgarlarla uçup buraya konduk. Tanışmıyoruz sizinle belki, anılarımız, duygularımız, hayallerimiz bambaşka ama kalp atışlarımızın ritmi aynı. Hani dedim ya, herkesin hikayesi ayrı diye işte ben de anlatmaya çalıştım size kendi hikayeme değen hayatı. Bazen risk aldım yazarken ama inancınız umut verdi, satırlar arasında tünemiş kalbime. ‘Yapabilir miyim acaba’ diye sorarken kendi kendime, ‘Yapabiliriz’ demeyi öğrendim birlikte.
Ne çok olay, anı, hikaye birikti bu süreçte. Farklı hayatlar tanıdım, hiç bilmediğim, bilemeyeceğim. Bir Amerika gezisi yaptık ki tek başına bir yazı konusu; Olaylarrr, olaylarrr..
Küçük, bol tüylü ve çok minnoş bir sakinimiz var evde artık;
Evde bir köpekle yaşama maceralarımız da sezona damgasını fena halde vuracak gibi…
Veeeee bim-bam-boomm, çatlasın düşmanlaar, artık benim de bir bloğum vaarrrr!
Aslında ‘Hayatın C Şıkkı’ çıktığında, açılmıştı bu blog. Ama ö dönemki yoğunluk, harala gürele koşturmaca arasında ilgilenememiştim o da öylece kalmıştı kenarda. Geçen yıl, yazılarımı okuyan kişilerden neden bir web sayfam olmadığı konusunda sıkça sorular gelince bir de üstüne editörüm; ‘Hadi artık, bir bloğun olmalı, insanlarla zevklerini, deneyimlerini, düşüncelerini paylaşmalısın. Hem bu devirde bloğu olmayanı dövüyorlar artık’ deyip ara gazı da verince ben de tamam dedim.
Diyeceğim o ki;
Blog dünyasında artık ben de varım, işte geldim burdayımmm…
Önemle belirtmek istiyorum ki ben belli bir konuda duayen değilim, bir gurme yada gezgin de değilim. Hiçbir konuda otorite olmadığım gibi olmak gibi bir iddiam da yok. Bu sadece blog görünümlü bir web sayfası. Bana ait, benim görüşlerimi, düşüncelerimi, yazıp çizdiklerimi ve paylaşmak istediklerimi içeriyor o kadar. Gün içinde yapılan sohbetlerin bir çoğunda, ‘Hep aynı yerlere gidiyoruz, acaba değişik olarak yemeğe nereye gitsek?’, ‘Değişik bir hediye almak istiyorum, fikir verir misin?’, ‘Çocuklarla gidilecek yer, yapılacak şeyler sınırlı, alternatif bir şey önersene’ tarzında sorularla çok sık karşılaşmaya da başlayınca sadece yazılar değil bu konularla ilgili gittiklerim, gördüklerim, beğendiklerimi de burada paylaşayım dedim, iyi mi yaptım bilemedim…
Kendimle ilgili paylaşmak istediklerim, önereceklerim, tavsiyelerim, sizden gelenler, yorumlarınız, önerileriniz hepsini değerlendirebileceğimiz, bir araya getirebileceğimiz bir platform olsun istedim ve işte şimdi bu platformla www.cansenerdogan.com ile karşınızdayım. Sizden gelecek fikirler, öneriler, beğeniler, eleştiriler de bu siteyi uzun soluklu kılacak. Görüşlerinizi heyecanla bekliyor olacağım J
Yalnız ne çok özlemişim ben bu köşeyi, kelimeleri, sizleri. Çenem düştü resmen, düşüp parmaklarımdan süzüldü. Dumanı tüten bir fincan kahve var elimde şu anda, yağmur vuruyor cama aralıksız. Ben ise karşımda en yakın dostum varmışçasına anlatmak istiyorum yazarak, konuşmak istiyorum susarak. O karşımdaki dost sizsiniz işte, beni dinleyen, okuyan, paylaşan. Aynı duyguları yaşayan, aynı acılarda buluşan, aynı mutluluklara ortak olan…
Kısa bir yaz molasından sonra birlikteyiz işte. Geçen zamana bolca konu, çokça hikaye ve de özlem sığdırdık. Artık kaldığımız yerden başlama zamanı değil mi?
O halde yaslanın arkanıza, açılsın perde;
“Başlıyoruz hadi…” !!!
CANSEN ERDOĞAN
twitter: @cansenerdogan
instagram: @cansenerdogan
Merhabalar CANSEN HANIM ÇOK GÜZEL BİR YAZI OLMUŞ.
Merhabalar cansen hanım, HOŞGELDİNİZ, TABİ HAYIRLI OLSUN OKUMAK GÜZEL AMA SİZİN YAZDIKLARINIZI OKUMAK BİR BAŞKA GÜZEL. TEKRAR YAZDIKLARINIZLA OKUYUCULARINIZ ARASINA HOŞ GELDİNİZ, HER ŞEY GÖNLÜNÜZCE OLSUN, HAYAL EDEBİLİYOR SAK UMUT EDEBİLİYOR SAK HER ZAMAN BİR IŞIK VAR DEMEK YOLUNUZ IŞIK AYDINLIK OLSUN İŞLERİNİZ RAST GİTSİN İNŞALLAH, SAYGILAR SELAMLAR