Tam da inancımı yitirmeye başladığım bir zamandı. Hayat bir sel gibi hızla ilerleyip önüne çıkan ne varsa söküp alırken bırakmıştım kendimi ona, akıp gidiyordum hızla. Toprak yağmur kokmuyordu, güneş altın sarısı değildi. Şarkılar anlamsız, şiirler sahipsiz, duygular dilsizdi. Umudum tükenmiş, yalnızlığı kabullenmiştim.
Bir gün, SEN geldin ansızın. Beklemediğim bir zamanda, ummadığım bir anda. Gökyüzündeki bulutlar dağılmaya başladı yavaş yavaş, güneş göründü ardından. Kalbim göğsüme sığmıyor, fırlayıp çıkmak istiyordu. Dünya durmuş, hayat susmuştu. Senin sesin duyuluyordu tüm sokaklarda, adın geçiyordu tüm zamanlarda.
Saatlerce konuşuyorduk. Ne sohbetler bitiyordu ne de paylaşacak şeyler. İşin ortasında, toplantı sırasında mesajların geliyordu, beni gülümseten, sevdiğini söyleyen. En sevdiğim çikolataların üzerine iliştirilmiş bir kelebekle günümü aydınlatıyordun. Çiçekler alıyor, çantama, montuma, masama minik notlar yazıp bırakıyordun. ‘Ben sağ oldukça, sen hep sol yanım olacaksın’ diyordun. Şarkılar anlamlıydı artık, hayat keyifli, mutluluğu anlatan sözcükler kifayetsizdi.
Sarmaş dolaş film izlerdik, yanında koca bir tabak patlamış mısırla birlikte. Öpüp koklar, gıdıklardın, kızardım sana masuscuktan. Bir öperdin, bin severdin. Dans ederdik bilmem kaç şarkıda, sarılırdın sımsıkı. Başım dönerdi kokundan, içim titrerdi bakışından. Elimi bırakmazdın hiç, sımsıkı tutardın hep. Kapmasınlar seni derdin, kaçmayasın…
Okuduğum kitapların her sayfasında sen vardın, bütün müziklerde adın, sohbetlerde varlığın. Tüm yazılarımı en önce okuyandın, yorumlarını beklerdim heyecanla. Beni izlerdin yazarken, saatlerce, parmaklarımı öperdin. Başarılarımı en önde alkışlayandın, en çok gururlanan, herkesle paylaşan. Tatsız zamanlarımda çekip alırdın beni, düştüğüm kör kuyulardan. En sevdiğim yere götürürdün beni, güzel hikayeler anlatır, kafamı dağıtırdın. Unuturdum neye üzülüp sıkıldığımı, senin yanında. Başımı göğsüne yaslar, kapardım gözlerimi. ‘Herşey yoluna girecek, söz veriyorum” derdin, sözünü tutardın.
Bazen sevgilin gibi değil çocuğun gibi severdin, beni. Kıyamazdın bana, bir şey olacak diye. ‘Ya çocuk değilim ben, merak etme’ dediğimde; “Seni düşündüğümden değil, kendimi düşündüğümden” derdin. “Senin başına bir şey gelse, ben sensiz ne yaparım diye bu kadar titriyorum üstüne…”
Farkında değilsin ama biliyorum geceleri kaç defa uyanıp da üstümü örttüğünü. Ve de uyuduğumu sanarken kaç dakika saçlarımı okşayıp, kaç defa yanaklarıma öpücükler kondurduğunu. Uyurken beni seyrederdin uzun uzun. Sevgiyle bakan gözlerin dolardı. Parmaklarını yüzümde gezdirir, beni çok sevdiğini söylerdin, bıkmadan usanmadan. Bazen deliliğin tutar, evin içinde beni kucağına alıp çılgınlar gibi döndürürdün. Ben kahkahalar içinde çığlıklar atarken sen daha da hızlı döndürmeye devam ederdin. Severdik biz birbirimizi ve sevişirdik gün boyu. Her seferinde sende yeni bir şey keşfederdim. Koca bir kıtaya ayak basmış, bir gezgin gibi hissederdim, ama son durağını bulmuş bir gezgin gibi. Tenin tenime değer, terin terime karışırdı. Ben sen olurdum, sen de ben…
Senin belki de uyumak üzere olduğun şu vakitlerde, gözlerinden akan uykudan öpüyorum sevgilim. Ve sen yokluğumu uykuyla savaşarak örtmeye çalışırken, ben aşkı anlatan şarkıların ezgileriyle seni düşünüyorum, seni düşlüyorum.
Yüzlerce anı, binlerce kelime geçiyor SEN’i yazmak için aklımdan. Ama yetmiyor sevgilim. Ne yazsam az kalacak gibi, sığ duracak gibi. Ben anlatamıyorum hissettiklerimi sen de anlayamıyorsun belki. Olsun, zaten aşk anlamaktan ziyade hissetmek değil mi?
“Günlük değil ömürlüğümsün benim” derdin. Arkadaşların gülerdi, “Aklın gitti senin” diye. “Aklım gitse ne yazar, kalbim var benim, iki kişilik atan” der, geçerdin. Balıkçıya gitmiştik bir gün, hatırlar mısın, içtikçe içmiş, yan masadakilerle sohbetler etmiş sonunda masaları birleştirmiştik. Aşkla bakarken gözlerin, hepsine beni ne kadar sevdiğini söylemiştin. Dünyanın bütün şiirleri bana yazılmış gibi hissettiriyordun, tüm şairleri beni tanıyormuş gibi.
Bunun gibi daha birçok mutlu ve çılgın anlarımız vardı sevgilim hatırlar mısın?
Hayır, hatırlayamazsın değil mi?
Çünkü biz bu anları seninle hiç yaşamadık sevgilim…
Çünkü biz seninle henüz tanışmadık sevgilim...
Bilmiyorum, bir gün tanışır mıyız,
Tanışırsak, hepsini yaşarız
SEVGİLİM !
Sevgililer Günü kutlu olsun….
CANSEN ERDOĞAN
www.cansenerdogan.com
twitter: @cansenerdogan