Bembeyaz bir düş gibi sararken bedenimi, yumuşacık göğsüne yaslandığımdın sen.
Tutup omuzlarımdan, tüm sıkıntılardan, bitmek bilmez hesaplaşmalardan, kömür karası hırslardan kurtaran, beni çekip alandın...
Sığındığım liman, tüm acılarımı unutturandın…
Can kırıklarım vardı benim, en derin yerden kesilmiş, içime işlemiş,
Acılarıma pansuman, derdime derman olandın…
Severek ayrılmak, ulaşılmaz aşkları, sonsuza salmaktır.
Severek ayrılmak, çiçekleri ağlatmak, gökkuşağını soldurmaktır.
Öyle bir şeydi işte bizimki de;
Geceye kavuşarak, sabaha uyanarak, severek ayrılarak…
Her sarıldığında, biteceğini bilmek,
Cemreler düşerken gökyüzüne, kalbine yağan karlarla üşümek…
Her yeni güne uyanırken, gecenin katranıyla yollara düşmek…
Faili meçhul bir sevdanın, kurbanlarıydık sadece,
Tek suçumuz sevmek…
Gel işte diye beklerken seni, düş işte gözlerime
İçtiğim kahvenin rengi onlar, kırk yıl hatırı da mı yok söylesene
En soğuk yerden sev beni, olmasın hiçbir sıcak çaresi,
Huzurla uyut koynunda, elin saçlarımda, dudakların alnımda…
Milyonların yaşadığı bu kentte, beklemek seni pencerenin önünde,
Belki usulca gelip de sokulursun diye yummak gözlerini döşekte
Çarşaflara dolanmış yalnızlığımla,
Dikip gözlerimi tavana, beklemek öylece…
Uyumadan önce, sen kokan şarkılar dinliyorum. Kolları beliriveriyor şarkıların, Sarılıyorsun…
Kokunu geliyor burnuma, sesin değiyor tenime,
Susuyorsun...
Şarkılar yazıyorum içimden sana,
Mırıldanıyorsun…
İçim dolu dolu oluyor, bir de gözlerim öyle. İnciler akıyor yanaklarımdan, uzanıp
Siliyorsun…
Hayatın kaçında durağında umutlarımı kaybettim bilmiyorum ama kaçırdığım otobüsler umurumda değil.
Büyük harflerle sesleniyorum yüreklere, kelimeler hep yeni cümlelere gebe.
Tüm yollar sana çıkıyor, karanlık çökünce yeryüzüne,
Yorgan döşek bayram ediyor, gün kavuşunca geceye…
Yazmak, sana kavuşmadan önce yaptığım son şey,
Susmak, kollarında güzel…
Yağmuru ne çok severim bilirsin,
Benim için bulutları ağlatabilir misin?
Yüzünde düşler var, kuytunda rüyalar,
Alıp da beni koynunda, uyutabilir misin?
Parmakların ellerime sıkışmış, onlar bende kalacak da
Ellerin lazım olursa onları geri alabilirsin,
Severek ayrılmak, son bir kez görmek, son bir kez sarılmak, öpmektir
Bir daha olmayacağını bile bile…
O hep seninken aslında, hiçbir zaman senin olmayacağını kabullenmektir
Birlikte geçirdiğin o bir dakikayı, bir ömre değişmemektir.
Severek ayrılıyoruz biz,
Yastığım yorganımla ardından bakakalıyoruz, gece olsun da gelsin diyoruz.
Bir çalar saatin sesinde sabahlara isyan ediyoruz.
Evet, tabi ki uykudan bahsediyoruz,
Severek ayrılmak deyince
UYKU’yu kastediyoruz.
Siz ne sanmıştınız,
Severek ayrılmak UYKU için vardır,
Başka bir şey geldiyse aklınıza eğer,
Mevcut yalnızlığınız size müstahaktır!
CANSEN ERDOĞAN
www.cansenerdogan.com
twitter: @cansenerdogan
instagram: cansenerdogan