Hayatın 'BEN' Hali!
Dile kolay tam beş sene… Yüzlerce yazı, onlarca konu, binlerce kelime. Ve tam beş yıldır süren geleneği bu sene de bozmuyor, bu haftayı kendime ayırıyorum, doğum günüm münasebetiyle. Daha otuz ocağa birkaç gün var ama olsun, kutlu doğum haftası sayılır, bu yazı da rahatça yazılır.
Hala anlatacak pek çok hikayem, söylenmemiş bir çok sözüm ve yaşayacağıma inandığım uzun bir hayat var önümde. Otuz yedi yıla sığdırdığım koca bir okul hayatım, başarılarım, hayal kırıklıklarım, geçip giden bir evlilik, müthiş bir oğlum, can dostlarım, bir sürü arkadaşım, benden geriye kalacak bir kitabım var. Bir dolu hüzünlerim, sevinçlerim, umutlarım, neyse ki sonunda ders çıkarabildiğim pişmanlıklarım var. Birçok kişinin özendiği, takdir ettiği, kimsenin kolay kolay cesaret edemediği, bazılarının da fesatlıkla izlediği bir hayatım var. Özetle hala bekarım, genellikle diyetteyim, hep neşeliyim ve süperim J
Öyle uzaktan ahkam kesmek kolay demeyin şimdi, ben de yaşıyorum, görüyorum ve de ödüyorum, ödenmesi gereken bedelleri. Yokuşlar çıkıyorum, mayın tarlalarından geçiyor, sarp kayalıklar aşıyorum. Her kapı aydınlığa açılmıyor tabiiki, yürünülen yollarda harabeler, yüzülen denizlerdeki anaforlar yıkıyor umutları. Ancak yaşanması gereken tüm karanlıklar yaşanır ve bir gün kazanırsın içindeki tüm savaşları, dünya artık daha küçük, denizler daha durgun, gelecek daha umuttur. Bir sevinç çığlığı duyarsın derinden, bakarsın ki içindeki çocuktur. Tutar seni ellerinden, hayat yüreğinden yakalar seni…
Bir yaş daha büyüdüm, bir yaş daha sevdim, sevildim, kazandım, kaybettim.
Bir yaş daha yakaladım hayatı. Öğrendim, çok şey öğrendim. Yedi günde yaratılan dünyamı, yedi dakikada yıkabileceğimi öğrendim misal.
Ama olsun, yıkabiliyorsam yeniden de düzene sokabilirim, nasılsa güç bende.
Daha dürüst olmaya başladım kendime karşı, hayata karşı, daha olgunlaştım.
Daha az kızmaya, daha çok boşvermeye başladım. Daha çok gördüğüm, daha çok bildiğimden mi nedir, şaşırmamaya başladım, kabullenmeyi öğrendim kah susarak kah yok sayarak…
İyi ki doğmuşum yoksa nereden bilecektim gökyüzünün bu kadar mavi, aşkların bu kadar sarsıcı, mucizelerin gerçekleşebilir olacağını.
Dostlukların hazine, sevginin kutsal, ailenin vazgeçilmez olacağını. Çok sevebileceğimi, sevilebileceğimi, yıkılsam da yeniden başlayabileceğimi…
Meşhur bir söz vardır hani; “Elli yaşında bir adam, kendini otuzunda hissediyorsa yirmi yılını boşuna harcamıştır” diye, işte Allahtan öyle bir durumum yok. Hayat benden çalıyor diyemem, aksine bana çalışıyor.
Yoruyor, üzüyor bazen hırpalıyor ama bir savaşçı yaparak beni en kötüye hazırlıyor. Büyümeyi seviyorum ben, zamanın bana kattıklarını, her sabah uyandığımda bahşedilen zamanı tıka basa doldurmayı seviyorum.
Üç doğrunun bir yanlışı götürmediğini bilerek, bazen doğru bazen yanlış şıkkı seçerek ama hiç boş geçmeyerek yaşıyorum.
Öyle demeyin, dünyayla kavgasını bitirememiş tanıdıklarım var benim, mutluluğu daha çok parada arayan, düzen düzen diye tutturan, garanti isterim’i dayatan, kendine acımayı, kadere saydırmayı marifet sayan. Nasıl yer çekimi varsa evrenin, kalp çekimi de var bedenin.
Kalbin kadar ağırsın şu hayatta, sevmeyi bildiğin kadar insan, peşinden gidebildiğin kadar cesursun.
Velhasıl zor oldu ama kilitledim kalbimin kapılarını hüzünlere, çevirdim rotamı güneşe.
Şimdi kalsın siyahlar geride, baksın griler peşimden, bana ne…
Bir yaşıma daha girdim, hayallerimi salıverdim özgürlüğe, tutsak değiller artık zihnimde. Yaşanmaya mahkum ettim onları ve gerçek oldular kalbimde.
Yaşlanarak değil yaş alarak ilerliyorum bu uzun, ince yolda. Bazen tökezliyor, birilerine tutunuyor kalkıyorum. Bazen kimse olmuyor, elimi tutmuyor o zaman da kalbimden güç alıp devam ediyorum yoluma. Biliyorum ki; Her kuyunun bir dibi vardır, her olmaz’ ın bir olur’ u ve ağır gelse de yüreklere, her sevdanın bir sonu…
İyi ki doğdum, iyi ki kanatlandım, özgür bir kadın oldum. İyi ki doğdum, şanslı oldum, çok sevdim, çok sevildim. Bana sunulan hayatın kıymetini bildim. Çok arkadaş, can dostlar biriktirdim. Kalemimle bütünleştim, kelimelerle seviştim.
Ve doğumgünü esas kızı olarak şunu da söylemeden geçemeyeceğim;
Valla annemle babamın yaptığı en güzel şey benim, kendilerine teşekkürü borç bilirim…J
CANSEN ERDOĞAN
www.cansenerdogan.com
twitter: @cansenerdogan
instagram: cansenerdogan