Efendiiimmm geldik yılın son yazısınaaa…
2020’yi koluma takmış yürüyorum yine bildiğim yolda. Kendi hikayemi yazıyorum herkes gibi.
Direniyorum şu saçma "Müslüman Noel kutlamaz ulen!" muhabbetine girmemek için ama olmuyor ki. Milenyum, uzay çağı, kristal çocuklar dönemini yaşıyoruz, aya istasyon kurup Mars’a seyahate gidiyoruz hala yılbaşı kutlanmalı mı kutlanmamalı mı onu tartışıyoruz. Öyle cahil cühela tayfadan da bahsetmiyorum ha, bildiğin okumuş, mürekkep yalamış, yalarken de ağzına burnuna bulaştırmış eğitimli kesim bu tartışmanın içinde. Yaaaa siz hiç hayatınızda Noel kutlayan veya birbirlerine "Hadi gel Noel kutlayalım" diyen Müslüman gördünüz mü, ben görmedim de. Çünkü en sıradan Müslüman bile, Noel'in kendi inancıyla ilgisi olmadığını bilir. Çünkü Noel Hıristiyanların dini bayramıdır ve tarihi de 24-25 Aralıktır. Yani 31 Aralık gecesi, ortada Noel diye bir şey yoktur güzel kardeşim. İnsanlar, eskisi geride kaldı, yeni yıl geldi çattı diye kendilerince eğlenirler o kadar…
Neyse 2019’u uğurlamaya az kaldı ama ne yıldı. Seçim yapmak, geçtiğimiz yılın en önemli olayıydı. Neredeyse iki ayda bir sandık başındaydık. Sık sık oy saydık olmadı baştan yaptık. Ezberler bozuldu, kalıplar yıkıldı, şaştık kaldık. Kadın cinayetlerinde zirve yaptık; Gencecik Şule Çet, balerin Ceren Özdemir ve ölmek istemiyorum diye haykıran Emine Bulut için ağladık. Göcek, Fethiye’de ciğerlerimiz acıdı, çıkan yangınlarda binlerce ağaç yandı, ormanda yaşayan hayvanlar evsiz barksız, aç kaldı. Depremler yokladı ucundan, geçmiş travmalarımız yeniden canlandı.
Benim için güzel bir yıldı valla. Çünkü ‘İyiki’lerim, ‘keşke’lerimden fazla. Genelde gülüp geçtim ama sövüp geçtiklerim de oldu tabi, yalan yok. Bu yıl umutsuzluk lafını naftalinleyip sandığa kaldırdım, hayallerimi ise renklilerle yıkadım. İlahi adalet gerçekten varmış, bizzat yaşadım. Gerçek aşkın varlığına hep inanmıştım,gördüm ki haklıymışım. Altını çizdiklerim de oldu bu sene renkli kalemlerle, üstünü çizdiklerim de. Gitmesi gerekenler hayatımdan, gittiler bir şekilde. Kalması gerekenler ise direndiler valla azimle. Kararsız olduğum zamanlar da oldu tabi, bazılarını sarımsaklasam da mı saklasam, boğup denize mi atsam karar veremedim. Adam yerine koyduklarımı, koyduğum yerde bulamadım bazen, nereye kayboldular, bilemedim.
Güzel insanlar tanıdım bu sene, yeni hayatlar, farklı gruplar. Hemen hepsi bir şeyler kattı bana, iyi geldiler ruhuma. Hayal kırıklıklarım da oldu bunun yanında ama kırık değilmiş onlar şimdi anladım, kırık olsa duramazdım. Suya düşen hayallerim de boğulmadılar neyse ki, yüzmeöğretmiştim onlara. Kendi gücümün farkına vardım bu sene. Her şeye, herkese yetebiliyormuş insan, gerçekten isterse. Başarının en doğru tarifini buldum bir de; “Başarı, sen varsın diye başkalarının mutlu olmasıdır.” Başarılı olmuşum ben, yürekten hissettim bu sene.
Herkes kendi değerini kendi belirliyormuş gerçekten. Sen izin verdiğin kadar üzebiliyorlarmış, müsaade ettin kadar emiyorlarmış enerjini. Sınırları çizince daha kolay oluyormuş hayat. Herkes kendi belirledi, hayatımdaki yerlerini. Başımın üstü de müsaitti, ayağımın altı da. Mecnun sanırken bazılarını, kafam baya Leylaymış, anladım. Dost sandıklarımla gerçekten dostlarımı gayet iyi tanıdım. Vefa nedir bilenlerin, kadir kıymet verenlerin kalbimde yeri apayrı. İçimde selası okunanların da Allah taksiratını affetsin!
Yeni yıl, yeni kararlar demek. Sizi bilmem ama bana önce yeni bir kafa gerek. Eskisi fazla düşünüyor, beni bozuyor. En sevdiğim spor, ‘boşa kürek çekmek’, biliyorum doğrusu bundan artık vazgeçmek. Tamam anlıyorum, insanları olduğu gibi kabul etmek gerek de bazıları daha ‘olmamış’, onları ne yapacağız be mübarek?
Ben artık susuyorum valla. Suskunluğum da asaletimden falan değil, bıktım laf anlatmaktan ama derdimi anlatamamaktan. İyi tarafı, artık korkmuyorum yanlış anlaşılmaktan, çok da umurumda değil açıkçası. Kaybettiklerime yanıyorum zaman zaman ama vazgeçtiklerim acıtmıyor artık canımı. Düşmeyecek kadar sağlam atıyorum adımlarımı, kanmayacak kadar akıllı, hissedebilecek kadar duyarlıyım. Siz buna olgunluk diyorsunuz, ben ise yorgunluk. Yeni yılda geçer efendim geçer, bu da geçer. Neler neler geçmedi ki?...
İşte böyleee…
Elveda eski yıl, merhaba yeni yıl, yeni planlar, yapılacaklar…
Korkmayın, biz bu yılın da üstesinden gelir, geldiğine geleceğine pişman ederiz evelallah. Yahu biz; “Arkası gelmez dertlerimin bıktım illallah” şarkısıyla göbek atan bir nesiliz, normal olduğumuzu söyleyebilir miyiz?
Filizlenen yeni umutlarla sil baştan başlıyoruz hayata. Geçmişi geçmişte bırakıp devam ediyoruz yola. O halde hazır mısınız?
Yeni yılda artık gidiyoruz;
Kimilerinin hoşunaaa, kimilerinin zorunaaa…!