OKUDUKÇA 5
Amerikalı emekli bir savcı ve Babtist Kilisesi mensubu Samuel A. Weems, Türkiye, İngiltere ve ABD arşivlerinde yıllar süren araştırmalar sonucunda bir kitap yazmış.
“Ermenistan – Terörist “Hıristiyan” ülkenin sırları”(İleri yayınları no:92 2006)
2002 yılında yayınlanan bu eser ancak 4 yıl sonra Azerbaycan Türkçesinden dilimize aktarılarak bizde yayınlanmış.
Weems, kitabında “Ermenilerin, yıllarca Rus yayılmacılığının bir öncü kolu olarak yaptıkları katliamları, düzenledikleri terörist eylemleri ayrıntılarıyla anlatmış. Ermenilerin özellikle I. Dünya Savaşı sırasında Anadolu’da yaptığı katliamları kanıtlarıyla ortaya koymuş”
Ermenistan’ın kuruluşundan itibaren bir “Terörist” devlet olduğunu vurgulayan yazar, terörizme destek verdiği için Ermeni Kilisesini şiddetle eleştirmiş. Ermenilerin Hıristiyanlığı kendi kirli emellerine ulaşmak için bir kılıf olarak kullandıklarını ifade eden yazar, Hıristiyan dünyasına “Ermeni yalanlarına artık kanmayın” çağrısında bulunmuş.
Yazar, bu kitabı nedeniyle ABD’deki Ermeni Lobisinin hedefi haline gelmiş. Yüzlerce tehdit mesajı almış. Birkaç kere fiili saldırıya uğramış. Bu tehditlere rağmen Ermeni yalanlarına karşı mücadelesini sürdürmüş ve 2003 yılında şüpheli bir ölümle yaşama veda etmiş.
Yazarın özelliklerini vurgulayalım. Birinci özelliği, Babtist Kilisesine mensup, dinine bağlı bir Hıristiyan oluşu. İkinci özelliği, emekli bir savcı araştırma, soruşturma ve sonuç çıkarma bilgi ve becerisine sahip hukukçu oluşu. Üçüncü özelliği, ABD vatandaşı oluşu.
Yazar, bu kitabında Ermenileri terörist devlet olarak suçluyor ve I. Dünya Savaşı sırasında Ermenilerin Müslümanlara yaptıkları katliamları örtmek – gizlemek maksadıyla su üstüne çıkan zeytinyağı misali Osmanlıları suçladıkları soykırım iddiasının kocaman bir yalan olduğunu ısrarla vurguluyor ve Hıristiyan dünyasına şöyle sesleniyor “İslam’ı, terör ile eş anlamlı kullanmayın. Gerçek terörist devlet olan Ermenistan’ın ve onu destekleyen diasporanın yalanlarına inanmayın”
Günümüze kadar Ermenilerin yaptığı propagandaları, Hıristiyan dünyasını yanlarına almak suretiyle misyonerler, tüccarlar, basın ve siyasetçiler yoluyla dünya kamuoyuna ne tür abartılı ve yanlış bilgiler sunduklarını ve sunmakta devam ettiklerini Samuel A. Weems’in kaleminden okuyalım. “Yüzyıllar boyu Hıristiyanlara; korkunç Türkler ve İslam’ın kötülükleri hakkında hikayeler anlatıldı. Korkunç gerçek ise şudur; vahşetin esas kaynağı olup daha çok şiddet uygulayanlar Müslümanlar değil hep Hz. İsa (A.S) adına hareket edenler olmuştur. Müslümanların yaptığı, Hz. İsa (A.S) adından kötü niyetleri için yararlananların istilasına karşı vatanlarını korumaktı. Balkanlar ve Kafkaslardaki ülke nüfuslarının homojenliği, yapılan etnik temizlik sayesinde sağlanmıştır. Tarih kitaplarında Hıristiyan halkların Müslümanlara yönelik katliamları ve Müslüman kayıpları konusunda hiç bilgi verilmez” (sayfa 49-53)
ARA NOT: ABD’li Prof. Justin McCarty, 1820 – 1920 yılları arasında Balkanlarda ve Kafkaslarda 4,5 milyon Müslümanın Hıristiyanlar tarafından katledildiğini ifade etmiş ve gerçek soykırım budur demiştir. (15 Mart 2001 tarihinde İstanbul’da verdiği konferans)
Kitabı okumaya devam edelim. “Ermenilerin uyguladıkları terörün dayanağı Ermeni Kilisesidir. Ermenilerde, millet ile kilise o kadar iç içe geçmiştir ki Milli Kilise kavramı gelişmiştir” (sayfa 55)
“Anadolu’ya 1830 yılından sonra yerleşen ABD ve Fransız misyonerler, Ermenileri Protestan ve Katolik yapmaya çalışmışlar. 60 bin Ermeni’yi Protestan yapmışlar, ticari ilişkileri geliştirmişler, açtıkları okullarda Ermenilere milliyetçilik tohumları ekmişler, Ermenileri kiliseleri vasıtasıyla örgütlendirip silahlandırmış ve onları isyana teşvik etmişlerdir.
Ermenilerin isyanlarını destekleyen misyoner yardım kuruluşları, ABD’deki Hıristiyan halktan daha çok yardım almak maksadıyla kiliseler kanalıyla yaşanan olayları abartarak propaganda yapmışlar ve olayları çarpıtarak ABD kamuoyunda tam bir Türk – İslam düşmanlığını yaratmışlardır.
Ermeniler, Müslüman dünyasında ABD’yi en aziz en büyük dostları gibi takdim etmektedirler. Ermeni hükümeti, Ermeni Kilisesi ve ABD’deki Ermeni kolonisi, yaptıkları hatalar nedeniyle ABD’nin korumasına laik değillerdir. Müslümanlara karşı etnik temizlik yapan ve komşusunun topraklarını işgal edenler (Dağlık Karabağ), Hıristiyanlar tarafından desteklenerek şımartılmamalıdır” (sayfa 76)
“1915’teki tehcir olayını esas alarak ve bu olayı soykırım olarak dünya kamuoyuna kabul ettirmeye çalışan ve pek çok Hıristiyan ülkede buna muvaffak olan Ermenilerin bu iddialarının tamamen uydurma olduğu, 1919 – 1927 arasında ABD yüksek temsilcisi olarak görev yapan Amiral Bristol’un ve 1919 yılında Türkiye’de inceleme yapan General Harbourd’un başkanlığındaki ABD inceleme heyetinin Kongreye sunduğu raporlarla çürütülmüştür.
Amiral Bristol, Ermeni iddialarını aşağılayıcı olarak niteler ve Ermenileri kendilerini yada başkalarını yönetmeyi becerebildiklerini gösteren bir geçmişe sahip olmayan halk olarak tanımlar” (sayfa 176)
Kitapta, kana susamış Ermeni çetelerinin yaptıklarını geniş bir şekilde anlatan yazar (sayfa 211-223) 1919’da İngilizlerin çekilmesiyle kontrolü yeniden ele geçiren Ermenilerin zulümlerini, gaddarlıklarını, ABD’den gelen yardımı dağıtırken, Müslümanları hiç gözetmediklerini, kendi milletine dahi farklı muamelede bulunduklarını anlatır. (sayfa 225-248)
ABD Kongresi, Ermenilerin manda talebini 1 Haziran 1920’de reddeder. 1921 başlarında Ermeniler gönüllü bir şekilde Sovyetler Birliğine katılırlar. ABD kamuoyu, hayal kırıklığı içindedir. Aldatılmıştır.
1990’larda yeniden bağımsızlığını kazanan Ermenistan, terörist – yayılmacı tutumunu Azerbaycan Dağlık Karabağ bölgesini işgal ederek sürdürmüştür. Ermenistan’a ABD 1,4 Milyar $, Rusya ise 1 milyar $ askeri yardım yapmış, kendi vatanını koruyan Azerbaycan ise ABD Senatosunun ambargosu ile cezalandırılmıştır. Karabağ işgali bugün de devam etmektedir ve ABD Ermenilerinin Türkiye Cumhuriyetine saldırıları, ABD diasporası güdümünde artarak sürdürülmektedir.
Samuel A. Weems, özetle şunları not ediyor;
-Yirminci yüzyılda etnik temizlik ve din terörü kampanyasını Ermeniler başlatmıştır.
-Ermeni terör örgütleri ve bugünkü Ermenistan’ın temelinde Hıristıyanlığın kökten dinci yorumundan kaynaklanan ırksal ve dinsel soykırım ideolojisi yatar.
-Ermenistan ne demokratik, ne laik bir devlettir. Ne de bir cumhuriyettir. Kökten dinci bir kilise devletidir. Bir diktatörlüktür. Yasaları, uygulamaları ve ideolojisiyle bir terör devletidir.
Saygıdeğer okurlar,
Samuel A. Weems, bunları yazmış. Ermenilerin geçtiğimiz yüzyıl boyunca Batı devletlerinin desteği ile yürüttüğü terörist eylemlerin, isyanların ve savaşların sonucunda ölen Ermenilerden çok daha fazla Müslümanı katlettiklerini ifade etmiş.
Ermeniler tarafından söz konusu yıllarda katledilen 523 955 Müslümana ait bilgiler Okudukça 2’de sizlere sunulmuştu. O bilgileri yeni baştan gözden geçiriniz.
Değerli gençler,
Bu bilgiler ışığında yakın tarihimizde meydana gelen olaylarla biraz daha yakından ilgileniniz, bilgilerini geliştir ve gözden geçir ve bir kanaate sahip olunuz.
Bu olaylar karşısında suskun kalmayıp,
Bu aziz millete yakıştırılmaya çalışılan karalamalara karşı tavır alınız.
Bu günden itibaren böyle bir sorumlulukla karşı karşıya olduğunuz gerçeğini anlamaya çalışınız. Böylece İstiklal Marşın da ifade edilen ruh bütünlüğüne ulaşınız.
Bunu yapabilirseniz ne mutlu sizlere.
Saygılarımla,
Selami OĞUZ