KANAL İSTANBUL ÜZERİNDE MÜHENDİSLİK ANALİZİ
BÖLÜM 2
Selami OĞUZ / İnşaat Yüksek Mühendisi /İ T Ü - 1969
Temmuz 2020- İSTANBUL
------------------------------------------
2.1 5. BÖLÜM: SAZLI DERE BARAJI ile KARA DENİZ arası:
Bu bölüm; kazı miktarları ve çevre şartları nedeniyle önce genel olarak sonra iki ayrı bölümde incelenecektir. Bu bölgede yapılacak kanal üstü kazısında uygulanması gereken kazı en kesiti şu şekilde olmalıdır.
*Kazı, 10.00 m yükseklikte 5.00 m genişliğinde palye (seki) bırakılarak yapılmalıdır.
*Zemin zayıf olduğundan kazı şevleri, 2 dik 1 yatay olmalıdır. Kazı yüzeyleri, bulon+ tel kafes + püskürtme betonu ile hemen korunmalı, göçmelere meydan verilmemelidir.
*0.00 kotunda kanalın her iki yakasında işletme ve bakım işlerinde kullanılmak maksadıyla 20.00 m genişliğinde yol yapılmalıdır.
*Kazı önce 70.00 kotuna kadar patlayıcı madde kullanılmadan yapılmalıdır. Daha sonra sırasıyla gerektiğinde patlayıcı madde kullanarak ama mümkün olduğunca PM kullanılmadan, önce 40.00, sonra 20.00 ve en son 0.00 kotlarına indirilmelidir.
*Gerekli olan bölgelere slury- trench ( Geçirimsizlik perdesi) yapıldıktan sonra yapılacak kanal kazısı, Sazlı dereden başlanarak Karadeniz'e doğru yapılmalıdır.
Sazlı dere Barajı gölü ile Karadeniz arasında kalan bölgenin durumu ve açılacak kanalın eksenindeki tabii zemin kotlarını gösteren boy kesit aşağıdaki haritada gösterilmiştir.
500 m. aralıkla alınan tabii zemin kotları ve iki kesit arasındaki Kanal üstü kazı miktarları:
Km. 25 + 000 kesitinde 22.40 m, 7 035 000 m3
Km. 25 + 500 kesitinde 41.50 m, 7 510 000 m3
Km. 26 + 000 kesitinde 26.60 m, 6 300 000 m3
Km. 26 + 500 kesitinde 31.35m, 7 450 000 m3
Km. 27 + 000 kesitinde 36.40 m, 9 195 000 m3
Km. 27 + 500 kesitinde 45.80 m, 9 710 000 m3
Km. 28+ 000 kesitinde 40.72 m, 8 625 000 m3
Km. 28 + 500 kesitinde 36.90 m, 8 535 000 m3
Km. 29 + 000 kesitinde 40.00 m, 9 740 000 m3
Km. 29 + 500 kesitinde 46.78. m, 14 395 000 m3
Km. 30+ 000 kesitinde 75.70 m, 23 410 000 m3
Km. 30 + 500 kesitinde 110.09 m, 23 845 000 m3
Km. 31 + 000 kesitinde 78.83 m, 22 190 000 m3
Km. 31 + 500 kesitinde 100.15 m, 24 280 000 m3
Km. 32 + 000 kesitinde 93.30 m, 25 185 000 m3
Km. 32 + 500 kesitinde 106.06 m, 23 195 000 m3
Km. 33 + 000 kesitinde 79.53 m, 17 900 000 m3
Km. 33 + 500 kesitinde 69.59 m, 13 160 000 m3
Km. 34 + 000 kesitinde 43.61 m, 6 600 000 m3
Km. 34 + 500 kesitinde 16.61 m, DURUSU 3 555 000 m3
Km. 35 + 000 kesitinde 16.94 m, 5 210 000 m3
Km. 35 + 500 kesitinde 31.27 m, 5 295 000 m3
Km. 36 + 000 kesitinde 17.75 m, 6 530 000 m3
Km. 36 + 500 kesitinde 41.58 m, 11 545 000 m3
Km. 37 + 000 kesitinde 55.46 m, 10 470 000 m3
Km. 37 + 500 kesitinde 36.84 m, 5 388 000 m3
Km. 38+ 000 kesitinde 12.53 m, 5 343 000 m3
Km. 38 + 500 kesitinde 36.46 m, 9 190 000 m3
Km. 39 + 000 kesitinde 45.73 m, 11 825 000 m3
Km. 39 + 500 kesitinde 57.56 m, 9 350 000 m3
Km. 40 + 000 kesitinde 24.92 m, 2 685 000 m3
Km. 40 + 500 kesitinde 0.00 m. TOPLAM: 354 706 000 m3
500 m aralıkla alınan ve kazı ekseni kotuna göre hesaplanan bu hacim bize sadece kazı mertebesi hakkında fikir vermektedir Gerçek kazı miktarını bulabilmek için arazide 5.00 m aralıklarla tabii zemin en kesitleri alınmalı ve kazı hesabı bu kesit değerlerine göre hesaplanmalıdır.
Yapılacak hesaplarla büyük olasılıkla kazı miktarı artacaktır. Artış miktarı bilinmediği için hesaplar, yukarıdaki değerlere göre yapılacaktır. Bu rakamlara göre:
Km 25 + 000 ile 34 + 500 arasındaki kanal üstü kazısı: 268 320 000 m3
Km 34+ 500 ile 40 + 500 arasındaki kanal üstü kazısı: 86 386 000 m3 olacaktır.
2.1.5.1 BÖLÜM: SAZLI DERE BARAJI ile DURUSU arası
(Km 25 + 000 ile 34+ 500 arası);
1- Bu bölgenin Deprem riskleri açısından incelenmesi:
Arnavut köy ilçesinde Sosyal Hasar Görebilirlik Puanı, yukarıdaki haritada gösterilmiştir.
Olası deprem sonrası ağır hasar görecek veya tamamen yıkılacak bina sayısı ise; 2000 olarak tespit olunmuştur. Haritada koyu kırmızı ile gösterilen alanlar hasar oranlarının yüksek olduğu bölgeleri göstermektedir. Arnavut köy ilçesinde, hasar oranı yüksek olan alanlar toplam ilçe alanının yaklaşık % 70 ini teşkil etmektedir.
Jeolojik yapı: Kanal güzergahında Danişmen formasyonunun hakim olduğu bu bölgede kuzeye çıkıldığında İstanbul formasyonu ağırlık kazanmaktadır Yüzeyde zemin içinde zayıf nitelikte tüf, ayrışmış kil, marnlı kalker ve karstik kireçtaşı yapısı hakimdir. 20 m derinlikten sonra oldukça sert yapıya sahip olan kum taşları, kil ve silt taşları ile karşılaşıla bilinir.
Yüzeyde yer yer çökeltilerin olduğu bu bölge; kırılması beklenen deprem ana fayına 40-50 km uzaklıktadır. Deprem esnasında bu bölgede sıvılaşma oluşmayacaktır.
Sert zeminlerin kazılması için patlayıcı madde kullanımı gerekebilir. Patlayıcı madde kullanımı gerektiren kazı miktarının tespit olunabilmesi için derin sondajlar yapılmalıdır. Böylece hem zemin yapısı daha iyi tanınmış, hem patlayıcı madde kullanılarak yapılacak kazı miktarı hem de kullanılacak patlayıcı madde miktarı belirlenmiş olur. Yerleşim alanlarına çok yakın olmasından dolayı bu bölgede mümkün olduğunca patlayıcı madde kullanılmamalıdır. Ancak zorunlu hallerde gerekli emniyet tedbirleri alınmak suretiyle patlayıcı madde kullanılabilir.
II- Bu bölgenin Çevre riskleri açısından incelenmesi:
Bu bölge, en fazla kazının olduğu bölgedir. Zemin içindeki YAS seviyesi kazı ile birlikte aşağıya inecek veya kazı yüzeyinde boşalımlar oluşacaktır. Terkos gölünün güneyine rastlayan bu bölgedeki YAS hareketleri, Terkos gölü hidrolojisi için son derece önemlidir. Zira Terkos gölü hem yüzeysel sulardan hem de YAS ile beslenmektedir. YAS seviyesinin aşırı derecede düşmesi Terkos Gölünün beslenmesini olumsuz etkileyecek, bu olasılık İstanbul'un genel su dengesini bozacaktır. Kazıda patlayıcı madde kullanılması, YAS düzenini rahatsız edecektir. Bu nedenle patlayıcı madde kullanımı minimum düzeyde, ancak zaruri hallerde uygulanmalıdır. Kazı ekipmanı, bu durum göz önüne alınarak seçilmelidir. Kırıcı gücü yüksek ekipman kullanılmalıdır.
Kazı şevleri bekletilmeden bulon + hasır çelik + püskürtme betonu ile korumaya alınmalıdır. Göçme riski olan bölgeler istinat duvarları ile desteklenmelidir.
0.00 kotunda zemin sağlam değilse kanal kazısının sudan korunarak yapılabilmesi için uygun bölgelere slury - trench: (geçirimsizlik perdesi) yapılabilir.
Özellikle Terkos gölünün emniyeti için göle yakın olan son bölümlerde söz konusu perdenin mutlaka yapılmasını öneririm.
Bu bölgedeki kanal üstü kazıları tamamlandıktan sonra söz konusu geçirimsizlik perdesinin nerelere yapılıp yapılmayacağına; kanal kazısına başlanılmadan önce yerinde yapılacak gözlemlerle karar verilmelidir.
En önemli husus; bu bölgedeki mevcut YAS seviyesinin aşırı düşüşünü önlemektir.
III - Bu bölgedeki su, atık su ve ulaşım altyapısına gelecek yükler:
İSKİ, kanal kazısı nedeniyle bu bölgede mevcut Ø 2200 mm çapındaki çelik ve Ø 500 mm çapındaki düktil font boruları deplase etmek ve yine bu bölgede faaliyette bulunan Baklalı ve Dursunköy atık su arıtma tesisini ve atık su şebeke sistemini de yeniden yapmak zorunda kalacaktır.
IV - Bu bölgenin yapım maliyeti açısından incelenmesi:
*Km 25 + 000 ile 34 + 500 arasındaki kanal üstü kazısı: Kazı miktarı, 268 320 000 m3 olup ortalama taşıma mesafesi 18.700 km olarak hesaplanmıştır. Bu bölgede yapılacak kanal üstü kazısı 2. sırada yapılacak ve bu kazıdan çıkan malzeme Karadeniz sahilinde teşkil edilecek sahil depolama alanına taşınacaktır.
Kazının taşın hacmi: 268 320 000 m3 x 2.000 t/m3 x 18.700 km = 10 035 168 000 t.km olacaktır.
Kanal İstanbul projesinde en büyük kazı bu bölgede yapılacaktır. Bu kazı ile kanalın batısında yer alan bölgedeki YAS dengesinin bozulmaması son derece önemlidir. Zira söz konusu alanda YAS seviyesinde aşırı düşüş yaşanırsa bu durum Terkos gölünün altında bir denge konumunda olan YAS seviyesinin de düşmesine sebep olacaktır. Böyle bir durum, Terkos gölünün YAS ile beslenmesini azaltacağı gibi gölün kum ve siltten oluşan tabanında sızıntılara yol açacak ve bu iki nedenle gölün mevcut su dengesi olumsuz etkilenecektir.
Bu bölge ve bundan sonraki bölgede yapılacak kazılarda Terkos gölündeki mevcut dengenin korunması hayati önem kazanmaktadır. Kanal inşaatının getireceği en büyük risklerden biri de budur.
Terkos gölünün korunması için alınması gerekli tedbirlerden biri ve belki en önemlisi kazıda patlayıcı madde kullanımının zorunlu haller dışında yapılmaması gerçeğidir.
*Km 25 + 000 ile 34 + 500 arasındaki kanal kazısı: Kazı miktarı, 64 562 000 m3 olup ortalama taşıma mesafesi 33.800 km olarak hesaplanmıştır. Bu bölgede yapılacak kanal üstü kazısı 6. sırada yapılacak ve bu kazıdan çıkan malzeme Karadeniz sahilinde teşkil edilecek sahil depolama alanına taşınacaktır.
Kazının taşın hacmi: 64 562 000 m3 x 2.000 t/m3 x 33.800 km = 4 364 391 200 t.km olacaktır.
Kanal kazısına başlamadan önce YAS seviyeleri gözlenmeli ve su boşalımı muhtemel olan bölgelere slury- trench: (Geçirimsizlik perdesi) inşa olunmalıdır. Bu perdenin uzunluğu arazideki gözlemlerle belirlenmelidir. Yapılması halinde söz konusu geçirimsizlik perdesinin iki önemli faydası olacaktır. YAS seviyesinin daha fazla düşmesi önlenerek Terkos gölündeki su dengesi korunmuş olacak, bunun yanında kanal kazısının kuru ortamda yapılması sağlanacaktır.
V-Bu bölgenin yapım şartları ve süresi açısından incelenmesi:
Bu bölgede, Eosen yaşlı konglemera, kalker, gre, kil ve marnlardan oluşmuş sedimenter örtü tabakalar Terkos gölü batısından itibaren genişleyerek gölün güneyini kuşatmaktadır. Istranca masifinin uçları bu Eosen tabaka ile örtülmüştür. Aşağı kotlarda tabakalar sertleşebilir. Kanal İstanbul güzergahı üzerindeki en büyük kazı miktarı burada bulunmaktadır. Sazlıdere Barajı içinde yapılacak 22.40 kotu altındaki kazı ile birlikte 13.600 ile 34.5 00 km leri arasında yapılacak toplam kazı miktarı 301 976 420 m3 olmaktadır.
Bu kadar büyük miktarda kazı nasıl yapılacaktır?
Ne kadar patlayıcı madde kullanılacaktır?
Kazıdan çıkan malzeme depo yerine nasıl taşınacaktır?
Şimdi bu soruların cevaplarını arayalım.
*Bu bölgenin kazısına başlamadan önce, 40,5 ile 34,5 km’leri arasındaki kanal üstü kazısı tamamlanmalı ve Karadeniz kıyısındaki depo yerlerine ulaşım yolu açılmalıdır.
*Bu bölgedeki kazılar ise kademeler halinde yapılmalı, şevler devamlı korumaya alınmalıdır. Önce kazı, 70 kotuna indirilmeli, daha sonra sırasıyla 40, 20 ve 0 kotlarına inilmelidir. Zemin yapısı inildikçe sertleşeceğinden muhtemelen 40 kotlarından sonra patlayıcı madde kullanımına gereksinme olabilir. Yerleşim bölgelerine yakınlığı ve Terkos gölü hassasiyeti nedeniyle mümkün olduğunca patlayıcı madde kullanılmamalı, kazı güçlü kırıcı ekipmanlarla gerçekleştirilmelidir.
*Patlayıcı madde kullanımının kısıtlanması, günlük kazı miktarını azaltacağından bu durumun proje yapım süresinin uzamasına sebep olacağı bir gerçek. Diğer taraftan yerleşim merkezlerine yakınlık, Terkos gölünün güvenliği v.s. İstanbul Hava alanına olası olumsuz etkileri nedeniyle bu bölgedeki kazılarda patlayıcı madde kullanılmasının kısıtlanması zorunluluğu da diğer bir gerçek.
*Yapımcıların bu iki gerçeği göz önüne alarak en uygun çözümü bulmaları şart. Kanımca, bu bölgede kontrollü ve küçük miktarda atımlar yapılabilir. Böylece atım sonu oluşacak küçük titreşimler Terkos Gölüne ve çevredeki yerleşim alanlarına zarar vermez. Bu konuda Proje Güvenlik Birimi'nin görüşlerine itibar edilmeli, bu birim tarafından gerekli disiplin sağlanmalı ve önlemler alınmalıdır.
*Bu bölgenin kazısında kullanılması gereken kazı ekipmanı, taşıma ekipmanı ve kazı süresi, ileride toplu olarak değerlendirilecektir.
2.1 5.2 BÖLÜM: DURUSU ile KARADENİZ arası:
( Km 38 + 500 ile 44+530 arası);
1- Bu bölgenin Deprem riskleri açısından incelenmesi:
Olası depremde kırılacak fay hattına en uzak olan bölgenin jeolojik yapısı güneyden kuzeye büyük farklılıklar göstermektedir.
Terkos gölünün alanı 32 km2, .en derin yeri 11 m, max su kotu 4,5 m. doğudan batıya uzunluğu 40 km civarındır.
En büyük su beslemesi batıda Trakya formasyonu içinde yer alan Bin kılıç deresidir.
Bölgedeki yaygın formasyonlar Paleozoik yaşlı eski temel üzerine oturmaktadır. Kristalen şistlerden oluşan bu eski kütle kuzey batıya doğru büyük yayılma göstermekte ve yüksek Istranca masifini oluşturmaktadır. Bu bölge, bu yüksek kesimin dışında Eosen yaşlı konglomera, kalker, gre, kil ve marnlardan oluşmuş sedimenter örtü tabakaları, Terkos gölü batısında genişleyerek gölün güneyini kuşatmaktadır. Istranca masifinin uçları bu Eosen tabaka ile örtülmüştür.
Terkos gölünün kuzeyinde Karadeniz kıyıları yer almaktadır. Kıyılar girintili, çıkıntılı olup sahil genişliği 600 m ile 3 km arasında değişmektedir. Kuzey batı bölgesi, Pliosen formasyonlar ile kaplıdır.
Radiolit, kuvars ve kuvarsit çakılları yer alır. Gölün doğusunda Eoseninin kalın marn tabakaları bulunur.Terkos gölü Eosen kalker ve marnları ile yer yer bunları örten Neojen kum ve çakıl depolarından oluşan 100- 150 m yüksekliğinde tepelik bir sahanın kenarında yer almaktadır. Göl eski koyların dalgaların oluşturduğu setlerle denizden ayrılan bir lagündür.
Bölgede deprem etkisi batıda az, doğuda orta derecededir.
II- Bu bölgenin Çevre riskleri açısından incelenmesi:
En riskli bölgedir. Kanal, İstanbul hava alanına 1000 m. Terkos gölüne 1500 m uzaklıktan geçmektedir. Bu bölge hem Terkos gölünü hem de İstanbul Havaalanın temel yapısını olumsuz etkileyeceği için kanal güzergahının en sorunlu bölgesi niteliğindedir.
*Terkos Gölü’nü bekleyen riskler:
*Su miktarının azalması: Kanal İstanbul nedeniyle besleme havzasındaki küçülmeden dolayı yıllık su kaybı 4,2 milyon m3 olacaktır. Bu kayıp Yıldız projelerinden karşılanmalıdır.
*YAS seviyesindeki olası değişiklikler: Kanal İstanbul için yapılacak kazılar sonucunda çevredeki YAS seviyesi daha aşağı kotlara inebilir. Kazılarda Patlayıcı Madde kullanılması da, YAS seviyelerinde düşüşlere yol açabilir.
YAS seviyelerinde oluşacak düşüşler, Terkos Gölü'nün altındaki YAS seviyelerinin de düşmesine sebep olur. Bu durum göldeki su dengesini üç sebepten olumsuz etkiler,
I- Gölün YAS ile beslenmesini azaltır ve su kaybına neden olur.
II- Göldeki statik su dengesini göl aleyhine bozar. Göl, tabanından su kaçırmaya başlar.
III- Ya da tam tersi olur. Göl altındaki YAS seviyesinde oluşan boşluk, deniz suyu ile doldurulur. Göl dipten tuzlu su ile dolmaya başlar, giderek göl tuzlanır.
*Terkos Gölü şeddesinin olası depremden ve kazılarda patlayıcı madde kullanımından etkilenmesi; Terkos Gölünde Karadeniz'e paralel konumda yer alan sedde, 1960-70 li yıllarda yükseltilmiş ve temelden su kaçağını önlemek için -15 kotuna kadar enjeksiyon perdesi yapılarak sızdırmazlık sağlanmıştır. Bu seddenin oturduğu zemin alüvyon, kum ve siltten ibarettir. Bu sedde olası deprem titreşimlerinden olumsuz etkilenebilir. Kanal kazısında patlayıcı madde kullanılması enjeksiyon perdesindeki sızdırmazlığı azaltabilir ve su kaçağına yol açabilir. Bu etkilerin sonucu göl su kaybına uğrayabilir,
*Doğudaki iki derenin durumu: Kazısı yapılacak kanal, 35,5 km ile 37,5- 38,0 km’leri civarında Terkos Gölünün yaklaşık 600-700m yakınından geçmektedir. Terkos gölünü besleyen dere yataklarının olduğu bu bölgelerden kanala doğru su boşalımı oluşabilir. Bu konu yerinde incelenmeli ve gerekli önlemler zamanında alınmalıdır.
*SONUÇ: Kanal kazıları nedeniyle Terkos gölü risk altındadır. Bu riskleri sıfıra indirebilmek için İSKİ, kendine düşen görevleri yapmalı, şeddeleri güçlendirilmelidir.
Yine İSKİ özellikle bu son 6 km’lik bu bölümdeki kazılarda patlayıcı madde kullanımını mutlaka önlemelidir.
Yine İSKİ, gölden olası su kaçağını önlemek maksadıyla kanal boyunca gerekli geçirimsizlik perdelerini mutlaka yaptırmalıdır.
Terkos gölü, İstanbul için son derece önemlidir. Kanal İstanbul nedeniyle oluşması muhtemel bütün riskler önlenmeli ve Terkos Gölü mutlaka korunmalıdır.
*Yerleşim yerlerini bekleyen riskler:
Bölgede Arnavut köy ilçesi ile beldeler, köyler yer almaktadır. Kanal kazısı esnasında patlayıcı madde kullanımından bu yerleşim yerleri olumsuz etkileneceklerdir. Kanal kazısından çıkan bütün malzemelerin taşınacağı bölge olması açısında buradaki yerleşim alanları trafik yoğunluğundan gürültüden, tozdan, egzoz kokusu, dumanından ve hava kirliliğinden çok olumsuz etkilenecektir.
Bu nedenle başta Arnavut köy belediyesi olmak üzere bu bölgedeki tüm belediyeler; bu bölgede patlayıcı madde kullanımını mutlaka yasaklamalıdırlar. Taşıma yoğunluğundan oluşan her türlü kirliliğin önlenmesi konusunda çok titiz davranmalı, her türlü tedbirleri aldırtarak halkın güvenliğini ve sağlığını korumalıdırlar.
*İstanbul Hava alanının karşılaşacağı riskler:
İstanbul Havaalanı, yıllar önce linyit kömürü çıkarıldıktan sonra terk edilen, dipte balçıklarla kaplı gölcüklerden oluşan bu bölge İBB tarafından 2006 yılında yapılan 1/ 100 000 lik ana imar planında rekreasyon- günü birlik piknik alanı olarak belirlenmişti Yıllar sonra bu plan bir tarafa atıldı ve bu bölgeye hava alanı yapılmasına karar verildi. Balçık la kaplı gölcük alanlar, önce temizlendi. Sonra çeşitli yerlerden taşınan malzeme ile çok hızlı bir şekilde dolduruldu, ölçümlerle zemin oturmaları kontrol edildi ve oturmaların sıfırlandığı gözlendiğinde üst yapı inşaatına başlandı. Hava alanı çok kısa bir süre içinde inşa olunarak 29 Ekim 2018 tarihinde hizmete açıldı. Hava alanının kapasitesinin genişletilmesi ve hizmete alınması planlandı.
Hava alanı inşaatı esnasında yapılan dolgularda uygulanan teknik hakkında bir bilgiye sahip değilim. Söz konusu dolgular çok hızlı yapıldığı için gelecekte oturmalar olacağından endişeliyim. Umarım bu endişem yersizdir.
*YAS seviyesinin önemi: Hava alanı ve çevresinde yapılacak kanal kazısı, kanal içine YAS akımına sebep olur ve YAS seviyesi düşer. Bunun sonucunda zeminde oturmalar oluşur. Bu oturmalar yeni hava alanı terminal binası ile pistlerini olumsuz etkiler. Zeminde bu gibi oturmalar istenmez. Bu durumu ancak kanal kazısı yapılmadan havaalanı tarafına yapılacak Geçirimsizlik perdesi önler.
Bu perde mutlaka yapılmalıdır.
*PM kullanmanın önemi: Hava alanı civarında yapılacak kanal üstü ve kanal kazılarında patlayıcı madde kullanılması halinde oluşan titreşimler hava alanındaki terminal binası ve diğer yapıları olumsuz etkiler. Patlayıcı kullanımı dolayısı ile oluşacak toz bulutu sakıncalıdır. Bu nedenlerle söz konusu 6 km uzunluğundaki bölgede patlayıcı madde kullanılmamalıdır.
İstanbul Hava alanı yönetimi, hava alanına zarar vermesi muhtemel bu uygulamaları kesin olarak önlemeli, hava alanı tesislerinden olası zararlardan korumalıdır.
III - Bu bölgedeki su, atık su ve ulaşım altyapısına gelecek yükler:
Terkos Gölü, 1890’lı yıllarda Fransızlar tarafından yapılan tesislerle içme suyu kaynağına dönüştürülmüştü O tarihlerde Terkos Gölü, yaklaşık 3 km uzunluğundaki bir kanalla Karadeniz’e bağlıydı. Bir lagün gölü niteliğinde olan bu kaynağın önü kapatılmak suretiyle denizle irtibatı kesilmiş ve akarsuların getirmiş olduğu sularla göl, tatlı su kaynağı haline dönüştürülmüştür. Göl sahası içinde mevcut kaynaklardan çıkan sular, bu dönüşümü hızlandırmıştır.
Fransızlar, o tarihte göl kıyısına bir pompa istasyonu inşa etmişler ve suyu gölden alarak pompalarla belli bir kota çıkarmışlar, oradan da inşa ettikleri tünelli ve borulu isale hattıyla suyu Kağıthane arıtma tesislerine ulaştırmışlardır.
Terkos Gölü, Sultan Abdülmecid’in hanımı olan Pertevniyal Valide Sultan'ın bir Vakfıdır.
Yıllar sonra şehrin ihtiyacının artması nedeniyle Terkos – Kağıthane arasında yeni bir isale hattı döşenmiştir. 1960 – 70 li yıllar arasında yapılan bu isale hattı 1800 mm çapta ve font – çelik malzemeden meydana gelmekteydi. Terkos gölünden pompayla terfi edilen sular, belli bir kota ulaştırıldıktan sonra yapılan beton kaplamalı açık kanalla Alibeyköy Barajı gölüne ulaştırılmaktaydı.
Ülkemizde, yaygın olarak kullanılan ve temiz musluk suyu anlamına gelen Terkos kelimesi, işte yıllar önce inşa edilen bu tesisin isminden kaynaklanmaktadır. Terkos gölünün azami biriktirme hacmi 162,240 milyon m3, yıllık verimi ise 142 milyon m3 ‘tür. Bu rakamlardan anlaşılacağı üzere Terkos Gölü İstanbul'un Avrupa yakasındaki en büyük su kaynağıdır.
Terkos Gölü, Kanal İstanbul'un yapımı esnasında mutlaka korunmalıdır.
Günümüzde Terkos Gölü, kendi su kapasitesi yanında teorik verimi 235 milyon m3/yıl, uygulamadaki verimi ise 70 milyon m3/ yıl olan Yıldız Dağları sularının da şehre aktarılmasını sağlamaktadır.
Terkos Gölündeki sular Kağıthane ve İkitelli su arıtma sistemlerine Ø 2200 mm çapında çelik Ø 1800 mm çapında çelik Ø 1200 mm çapında çelik Ø 1000 mm çapında çelik Ø 500 mm çapında düktil font cinsi borular ile aktarılmaktadır.
Atıksu sistemi olarak sahile paralel konumdaki atık su sistemi ile Karaburun atık su arıtma tesisi kaldırılmaktadır.
Bu bölgede yapılacak kanal kazısı, bu boruların tamamının deplase edilmesine sebep olacaktır.
Bu bölge hem Terkos Gölü su dengesini riske sokması, hem de büyük çapta boru deplasmanların yapılacağı bölge olması açısından İSKİ için en sorunlu bölge mahiyetindedir.
*Terkos Gölünün su havzası 619 km2 büyüklüğündedir. Yapılacak kanal bu alanı 18 km2 küçültmektedir. Bu nedenle göle ulaşacak su miktarı, 18/ 619 = % 3 oranında yani yılda yaklaşık 4,2 milyon m3 azalacaktır.
*Olası PM atımlarından ve beklenen deprem ile artçı şoklarından etkilenmemesi içim İSKİ, Terkos Gölü şeddelerini kontrol ettirmeli ve gerekirse bu seddeler takviye etmelidir.
*Kanal, 35,5 km ile 37,5- 38,0 km’leri civarında Terkos Gölünün çok yakınından geçmektedir.
Bu bölgeler, Terkos gölünü besleyen dere yataklarıdır. Gölden, 0.00 kotuna akım oluşabilir.
Bu konu yerinde incelenmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır. Gölden -20.75 kotundaki kanala su akımı olmaması için aşağıda maliyeti verilen ve daha önce bahsedilen geçirimsizlik perdesi inşa olunmalıdır.
IV-Bu bölgenin yapım maliyeti açısından incelenmesi:
*Km 34 + 500 ile 40 + 500 arasındaki kanal üstü kazısı: Kazı miktarı, 86 386 000 m3 olup ortalama taşıma mesafesi 5.100 km olarak hesaplanmıştır. Bu bölgede yapılacak kanal üstü kazısı 1. sırada yapılacak ve bu kazıdan çıkan malzeme Karadeniz sahilinde teşkil edilecek sahil depolama alanına taşınacaktır.
Kazının taşın hacmi: 86 386 000 m3 x 2.000 t/m3 x 5.100 km = 881 137 200 t.km olacaktır.
Bu kazı ile kanalın batısında yer alan bölgedeki YAS dengesinin bozulmaması son derece önemlidir.
Zira söz konusu alanda YAS seviyesinde aşırı düşüş yaşanırsa bu durum Terkos gölünün altında bir denge konumunda olan YAS seviyesinin de düşmesine sebep olacaktır. Böyle bir durum, Terkos gölünün YAS ile beslenmesini azaltacağı gibi gölün kum ve siltten oluşan tabanında sızıntılara yol açacak ve bu iki nedenle gölün mevcut su dengesi olumsuz etkilenecektir.
*Km 34 +500 ile 40 + 500 arasındaki kanal kazısı: Kazı miktarı, 40 776 000 m3 olup ortalama taşıma mesafesi 28.250 km olarak hesaplanmıştır. Bu bölgede yapılacak kanal üstü kazısı 7 sırada yapılacak ve bu kazıdan çıkan malzeme Karadeniz sahilinde teşkil edilecek sahil depolama alanına taşınacaktır.
Kazının taşın hacmi: 40 776 000 m3 x 2.000 t/m3 x 28.250 km = 2 303 844 000 t.km olacaktır.
Kanal kazısına başlamadan önce kanalın her iki yakasında slury- trench: (Geçirimsizlik perdesi) inşa olunmalıdır. Bu perdenin uzunluğu 6 km olacaktır. Söz konusu geçirimsizlik perdesinin yapımı ile YAS seviyesinin düşmesi önlenerek Terkos gölündeki ve İstanbul Hava alanındaki YAS seviyesi dengesi korunmuş, bunun yanında kanal kazısının kuru ortamda yapılması sağlanmış olacaktır.
*25.00 kotuna kadar kanalın her iki tarafında yapılacak Geçirimsizlik perdesinin maliyeti:
6000 m x 25 m x 2 x 40 $/ m2 = 12 000 000 $ olacaktır. Bu bedel yapım maliyetine ilave olunmalıdır.
V-Bu bölgenin yapım şartları ve süresi açısından incelenmesi:
Kanal İstanbul Projesinin en son yapılacak bu bölgesi taşıdığı riskler açısından da en zor bölgesidir. Yukarıda geniş bir şekilde anlatıldığı üzere bu bölgede bulunan yerleşim yerleri, Terkos Gölü ve İstanbul Havaalanı yapıları kanalın inşaatından zarar görmemelidirler.
Bu nedenle bu bölgede yapılacak kazılarda patlayıcı madde kesinlikle kullanılmamalıdır.
YAS seviyesi korunmalı, bu maksatla kanalın her iki tarafına Geçirimsizlik perdeleri inşa olunmalıdır.
Kazılarda patlayıcı madde kullanılmaması hem kazı maliyetini, dolayısı ile yapım maliyetini artıracak hem de kazı süresini uzatacaktır. Geçirimsiz perdelerin yapılması da yapım maliyetini artıracaktır. Ancak bu bölgede bu tedbirlerin alınması zorunludur.
2.1.6. BÖLÜM. KARADENİZ SAHİL ŞERİDİ DOLGULARI ve ENDÜSTRİYEL LİMAN:
(İGA Limanı)
Bu bölgede yapılacak çalışmalar, Karadeniz sahil şeridinde yapılacak deniz dolguları ile kanalın ağzında inşa olunacak liman ve tesisleri ve deniz taramalarından oluşmaktadır. Kanalın doğu tarafında yapılacak dolgular lojistik amaçlı batısında yapılacak dolgular ise rekreasyon amaçlı olacaktır
I- Bu bölgenin Deprem riskleri açısından incelenmesi:
Deniz içinde yapılacak bu tesislerin deprem açısından riski, kırılması muhtemel faya yaklaşık 50 km uzaklıkta olunması nedeniyle en düşüktür. Genel jeolojik yapıya Danişmen formasyonu hakimdir. Terkos gölü ve çevresinin jeolojisi yukarıda verilmiştir.
II-Bu bölgenin Çevre riskleri açısından incelenmesi:
Karadeniz içinde yapılacak çalışmalar öncelikle Karadeniz' etkileyecektir. Yapılacak deniz dibi taramaları ile dolgular, bu bölgede yeni bir yapı oluşturacaktır. Yapım esnasında denizin kirlenmesi söz konusudur. Liman işletme çalışmaları ve gemi trafiği Karadeniz’e yeni çevre sorunlarını taşıyacaktır.
III-Bu bölgedeki su, atık su ve ulaşım altyapısına gelecek yükler:
Bu konu, bölüm 2.14 te ayrıntılı olarak anlatılmıştır. Kanal ve limanın gereksinmeleri olan su ve atık su altyapıları, kanal işletmeye açılmadan yapılmalıdır.
IV-Bu bölgenin yapım maliyeti açısından incelenmesi
Bu bölgede sırası ile şu çalışmalar yapılacaktır.
*Kanal çıkışında Karadeniz'de dip tarama çalışmaları:
Gemilerin Karadeniz'e sağlıklı giriş çıkış yapabilmeleri için - 25.00 kotuna kadar deniz içi dip taraması yapılmalıdır. Deniz dibindeki zeminin ortalama eğimi% 0,6’dır. Bu eğime göre yapılacak deniz taramasının uzunluğu 4 200 m olmaktadır. 600 m genişliğinde yapılması düşünülen deniz dibi taraması 63 000 000 m3 olacaktır. Bu malzeme deniz içinde uygun bir yere depolanmalıdır.
*Anroşman dolguların teşkil çalışmaları:
Kanal kazısından çıkacak kazı malzemesinin Karadeniz sahil şeridinde depolanması için önce bu dolguları kuşaklayacak ve denizin etkisinden koruyacak anroşman dolguların yapılması gerekir. Yapılacak anroşman dolgunun deniz içinde sahile uzaklığı en az 2 000 km olacağı hesaplanmıştır.
Buna göre anroşman dolguların toplam uzunluğu 60 km ve toplam anroşman dolgu hacmi 24 milyon m3 olacaktır.
Dolguda kullanılacak kaya bloklar Yalıköy kuvarsit ocaklarından temin olunabilir. Ortalama taşıma mesafesi 60 km’dir.
Toplam taşın miktarı: 24 000 000 m3 x 2,7 t/ m3 x 60.000 km = 3 888 000 000 t. km olacaktır.
Anroşman dolgu çalışmaları için kanal kazısı dışında ayrı bir çalışma gurubu teşkil olunmalıdır.
*Sahil şeridi dolgularının yapılması:
Kanal kazılarından çıkan kazı malzemeleri, kanalın her iki yakasında sahil şeridi boyunca hazırlanan dolgu alanlarına taşınıp döküldükten sonra serilip, sıkıştırılmalıdır. Kazı malzemelerinin kazı güzergahından taşınması en uygun çözümdür. Zira kazı malzemesinin kazı güzergahı kullanılarak nakledilmesi durumunda hem anayollar ve halk rahatsız olmayacak, hem de yeni yol yapmaya gerek kalmayacaktır. Bu durumda kanal güzergahı boyunca yapılacak kazı belli bir sıralamaya göre yapılmak zorundadır. Kanal kazıları şu sıralamaya göre yapılmalıdır.
1.sıra Km 40+500 ile 34+500 arasındaki kanal üstü kazısı 86 386 000 m3 L= 5.100 km.
2.sıra Km 34+500 ile 25+000 arasındaki kanal üstü kazısı 268 320 000 m3 L= 18.700 km
3.sıra Km 25+000 ile 13 +600 arasındaki kanal üstü kazısı 33 656 420 m3 L= 33.000 km
4.sıra Km 13+600 ile 7+700 arasındaki kanal üstü ve kanal kazısı 48 321 000 m3 L= 48.350 km
5.sıra Km 13+600 ile 25+000 arasındaki kanal kazısı 77 474 000 m3 L= 41.300 km
6.sıra Km 25+000 ile 34+500 arasındaki kanal kazısı 64 562 000 m3 L= 33.800 km
7.sıra Km 34+500 ile 40+500 arasındaki kanal kazısı 40 776 000 m3 L= 28.250 km
Bu sıralama ile bütün kazı miktarı kanal güzergahını kullanmak suretiyle depo alanına taşınabilir.
Not: Taşıma mesafesine kazı kesiti içindeki taşıma mesafeleri dahil edilmemiştir..
*İGA Limanının yapılması
V-Bu bölgenin yapım şartları ve süresi açısından incelenmesi:
Kanal güzergahından Kara Deniz sahil şeridindeki depolara taşınan kazı miktarı min.
619 495 400 m3 olmaktadır. Bu kazı miktarı beklenmeyen kazılardan ve daha hassas kazı kübaj hesaplarından dolayı artabilir. Ancak değerlendirmeler eldeki bu rakamlara göre yapılacaktır.
2.2 ARA DEĞERLENDİRME: ÇED Raporundan kanal uzunluğu ile kazı miktarları hakkında kamuoyuna yansıyan bilgiler gerçekçi değildir.
*Karadeniz sahil şeridine depolanacak kazı malzemesinin taşıma miktarları aşağıda toplanmıştır.
86 386 000 m3 x 2.000 t/m3 x 5.100 km = 881 137 200 t.km
268 320 000 m3 x 2.000 t/m3 x 18.700 km = 10 035 168 000 t.km
33 656 000 m3 x 2.000 t/m3 x 33.000 km = 2 221 296 000 t.km
48 321 000 m3 x 2.000 t/m3 x 48.350 km = 4 672 640 700 t. km
77 474 000 m3 x 2.000 t/m3 x 41.300 km = 6 399 352 400 t.km
64 562 000 m3 x 2.000 t/m3 x 33.800 km = 4 364 391 200 t.km
40 776 000 m3 x 2.000 t/m3 x 28.250 km = 2 303 844 000 t.km
TOPLAM taşıma miktarı = 30 877 829 500 t.km
*Sazlı dere Baraj’nda 750 000 m3 olarak hesaplanan 0.00 kotu üstü gövde kazısı, o tarihte kanal güzergahından ulaşım sağlanamadığından Karadeniz sahil şeridi depolarına taşınmayacak, yörede uygun bulunacak bir yerde depolanacaktır.
*Karadeniz sahil şeridinde yapılacak anroşman dolgu miktarı 24 000 000 m3 olarak hesaplanmıştır. Deniz içindeki oturmalar göz önüne alındığında bu rakam da artabilir. Anraşman taşı için en uygun kaya ocağı Yalıköy ( Podima) kuvarsit ocakları olabilir. Bu ocaklara sahilden ulaşılabilir
Yapılacak anroşman seddeleri taşın miktarı: 3 888 000 000 t.km olacaktır.
* Karadeniz içinde yapılacak deniz dibi taramalarında toplam kazı miktarı 63 000 000 m3 olarak hesaplanmıştır. Bu kazıdan çıkan malzemenin nereye taşınacağı bilinemediğinden, taşın miktarı hesaplanmamıştır.
2.2.1 ÇED Raporunun değerlendirilmesi: Sadece kazılar ve kanal boyutları üzerinde yapılan bu çalışma sonucunda ÇED Raporunun ne kadar yetersiz kaldığı görülmüştür. Rapordaki kanal uzunluğu 45.205 km iken gerçek boy 40.500 km, deniz dibi taramaları dahil kanal uzunluğu 46.420 km olmaktadır.
* Toplam kanal uzunluğu: 1920 + 40.500 +4.200 m olmak üzere toplam 46.620 km’dir.
Deniz dibi kazılarının toplam uzunluğu Marmara Denizi'nde 1250 ve Karadeniz'de 4200 m olmak üzere 5450 m.’dir. Küçük çekmece gölü içindeki kanal uzunluğu ise 7 700 m olmaktadır.
*Toplam kazı miktarı.
Küçük Çekmece sahil şeridi ve deniz dibi kazısı: 14 090 000 m3
-25.00 kotuna kadar Marmara denizi taraması: 18 750 000 m3
-25.00 kotuna kadar göl içindeki kazı: 55 440 000 m3
Karada yapılacak kazı toplamı: 619 495 400 m3
Karadeniz'de yapılacak anroşman dolgu miktarı 24 000 000 m3
Kara deniz dibi taramalarında kazı miktarı 63 000 000 m3 olmak üzere
Genel kazı toplamı: 795 475 400 m3 olarak hesaplanmıştır.
2.2.2 Kazılar hangi sırayla ve nasıl yapılmalı?
•Deniz içi tarama çalışmaları ile deniz içinde yapılacak anroşman dolgular için yapılacak kazılar, su üzerinden farklı yöntemlerle yapılacağından bu çalışmaların detaylarına girilmeyecektir.
•Küçük Çekmece gölü içindeki dip çamuru temizliği çalışmaları da yine su üzerinden daha farklı teknikler kullanılarak yapılacağından bu kazının da detayına girilmeyecektir. Bu bölgede yapılacak kazıdan çıkarılacak çamur önce susuzlaştırma merkezlerinde suyu alınıp paket haline getirilmeli, daha sonra bu malzemeler TCK’nın yol yapımlarında kullanıp terk ettiği en yakın taş ocağına teknolojiye uygun bir şekilde depolanmalıdır Taş ocağının konumunu bilemediğimden bu malzeme için taşın miktarı hesaplanamamıştır.
Ancak, çevre kirliliği oluşturmaması için bu malzeme üzerinde yukarıda ifade olunan çalışmalar mutlaka yapılmalı ve bu çalışmaların maliyeti genel proje maliyetine ilave olunmalıdır.
•İnceleme altına alacağımız kazılar karada yapılacak olan kazılardır.
•Bu kazılarda uygulanması gereken genel prensipler:
-Kazılar, çevreyi rahatsız etmeyecek tedbirler alınarak yapılmalıdır.
Bu maksatla 34+ 500 ile 40 + 500 km’leri arasındaki kazılarda kesinlikle patlayıcı madde kullanılmamalıdır.
-Patlayıcı madde kullanımı gereken yerlerde büyük sarsıntılara sebep olacak atımlar değil, küçük atımlar yapılmalı, YAS dengesi ve Terkos gölü mutlaka korunmalıdır.
-Kazıdan çıkan kazı malzemesinin taşınmasında TCK karayolları kullanılmamalıdır.
-Kazıdan çıkarılan malzemelerin Karadeniz sahilindeki depolama alanlarına taşınması işlemleri, 0.00 kotu üstündeki kazılar tamamlandıktan sonra bu kotta kanal güzergahı boyunca yapılacak yollar üzerinden yapılmalıdır. Taşıma işlemlerinin güvenliği için bu yollara özel önem verilmelidir.
•2.2.2.1 Kazıların yapım sıralaması:
Kanal güzergahının ulaşım yolu olarak kullanılabilmesi için kazılar şu sıralama ile yapılmalıdır.
İlk önce 40 +500 ile 34 + 500 km’leri arasındaki kanal üstü kazısı patlayıcı madde kullanılmadan,
2.olarak 34+500 ile 25 +000 km’leri arasındaki kanal üstü kazısı kısmi patlayıcı madde kullanarak,
3.olarak Sazlıdere Barajı gövdesi kaldırılıp barajın suyu boşaltıldıktan sonra 25+000 ile 13+ 600 km’leri arasındaki kanal üstü kazıları patlayıcı madde kullanılmadan,
4.olarak 13 + 600 ile 7 +700 km’leri arasındaki kanal üstü ve kanal kazıları, patlayıcı madde kullanılmadan.
5.olarak 13 +600 ile 25 + 000 km’leri arasındaki kanal kazısı patlayıcı madde kullanılmadan,
6.olarak 25+ 000 ile 34 + 500 km’leri arasındaki kanal kazısı kısmi patlayıcı madde kullanılarak,
7.olarak 34 + 500 ile 40+ 500 km’leri arasındaki kanal kazısı patlayıcı madde kullanılmadan kuruda yapılmalıdır.
Son olarak kanal kazılarını ve kazı içindeki imalatları kuruda yapmak için Küçük Çekmece gölü ve Karadeniz çıkışlarında bırakılan topuklar kaldırılarak kanala su alınmalıdır.
-Kanal üstü kazıları, palyeli yapılmalı ve şevler kazılır kazılmaz bulon + hasır çelik + püskürtme betonu ile desteklenmeli, kazı şevlerinde olası göçme ve heyelanlar önceden alınacak tedbirlerle önlenmelidir.
2.2.2.2 Karada yapılacak kazıların taşın miktarı:
Karada yapılacak kanal üstü ve kanal kazılarının tamamının kanal güzergah boyunca yapılacak yol ile Karadeniz sahil şeridindeki depolara nakledilmesi durumunda kanalda yapılacak kazıların Toplam taşın miktarı; 30 877 829 500 t.km olarak hesaplanmıştır.
Karadeniz içinde yapılacak anroşman dolgular ile Sazlıdere Baraj gövdesinin kaldırılması ile ilgili kazılara ait taşın miktarları, bu rakama dahil edilmemişlerdir.
2.2.2.3 Taşıma süresi, taşıma ekipmanı ve işin süresi:
Yukarıda ifade olunan esaslar doğrultusunda kazılardan çıkan malzemenin kamyonlarla yapılacak naklinde ya tamamının ya da bir kısmının kanal güzergahı boyunca nakledilmesi gibi 2 çözüm yolu bulunmaktadır. Her iki duruma göre hesaplanan taşıma süreleri ve günlük kazı miktarlar:
1. ÇÖZÜM: Kazı malzemelerinin tamamının Karadeniz sahil şeridindeki depo alanlarına taşınması:
1.sırada taşınacak kazı miktarı: 86 386 000 m3
Ortalama taşıma mesafesi: 5.100 km.
Taşın miktarı: 881 137 200 t.km.
Taşıma ekipmanı: 80 ton x 400 adet kamyon
1 günlük taşıma miktarı: 1026 000 ton. km. gün
Taşıma süresi: 835 gün
Kazı miktarı: 103 456 m3 / gün ( çok yüksek)
2.sırada taşınacak kazı miktarı: 268 320 000 m3
Ortalama taşıma mesafesi: 18.700 km.
Taşın miktarı: 10 035 168 000 t.km.
Taşıma ekipmanı: 80 ton x1000 adet kamyon
1 günlük taşıma miktarı: 1 760 000 ton. km /gün
Taşıma süresi: 5 702 gün (çok uzun)
Kazı miktarı: 47 058 m3/gün
3.sırada taşınacak kazı miktarı: 33 656 000 m3
Ortalama taşıma mesafesi: 33.000 km.
Taşın miktarı: 2 221 296 000 t.km.
Taşıma ekipmanı: : 80 ton x1000 adet kamyon
1 günlük taşıma miktarı: 1 360 000 ton. Km/gün
Taşıma süresi: 1633 gün
Kazı miktarı: 20 610 m3 / gün
4.sırada taşınacak kazı miktarı: 48 321 000 m3
Ortalama taşıma mesafesi: 48.350 km.
Taşın miktarı: 4 672 640 700 t.km.
Taşıma ekipmanı: 80 ton x1000 adet kamyon
1 günlük taşıma miktarı: 1 040 000 ton. Km/gün
Taşıma süresi: 4492 gün
Kazı miktarı: 10 757 m3 / gün
5. sırada taşınacak kazı miktarı: 77 474 000 m3
Ortalama taşıma mesafesi: 41.300 km.
Taşın miktarı: 6 399 352 400 t.km.
Taşıma ekipmanı: 80 ton x1000 adet kamyon
1 günlük taşıma miktarı: 1 112 000 ton. Km./gün
Taşıma süresi: 5 745 gün ( çok uzun)
Kazı miktarı: 13 485 m3 / gün
6.sırada taşınacak kazı miktarı: 64 562 000 m3
Ortalama taşıma mesafesi: 33.800 km.
Taşın miktarı: 4 364 391 200 t.km.
Taşıma ekipmanı: 80 ton x1000 adet kamyon
1 günlük taşıma miktarı: 1200 000 ton. km./gün
Taşıma süresi: 3636 gün ( çok uzun)
Kazı miktarı: 17 756 m3/gün
7. sırada taşınacak kazı miktarı: 40 776 000 m3
Ortalama taşıma mesafesi: 28.250 km.
Taşın miktarı: 2 303 844 0 00 t.km.
Taşıma ekipmanı: 80 ton x1000 adet kamyon
1 günlük taşıma miktarı:1 1440 000 ton. km
Taşıma süresi: 1600 gün
Kazı miktarı: 25 460 m3 / gün
* Toplam Taşın miktarı: 30 877 829 500 t.km
*Toplam taşıma süresi: 19 099 gün = 53 yıl ( 80 ton, 1000 adet kamyon)
1000 kamyonun park uzunluğu 30 km.’yi aşmaktadır. Bu kadar kamyonun bu kısıtlı bölgede çalışması mümkün değildir. Trafik güvenliği için simülasyon çalışmaları yapılmalıdır.
2. ÇÖZÜM. Kazı malzemelerinin bir kısmının mahallinde belirlenecek depolara taşınması:
3. 4 ve 5. bölümlerde yapılacak kazıların kanal güzergahı kullanılarak Karadeniz sahil şeridindeki depolara taşınması yapım süresini çok uzatmaktadır. Başka çözümler aranmalıdır. Bu bölgedeki kazılar, kanal yakınında kanala paralel uygun yerlere depolanırsa ki bence en uygun çözüm budur.
Bu durumda taşıma süreleri ve günlük kazı miktarları aşağıya çıkarılmıştır.
3.sırada taşınacak kazı miktarı: 33 656 000 m3
Ortalama taşıma mesafesi: 10.700 km.
Taşın miktarı: 720 238 400 t.km.
Taşıma ekipmanı: : 80 ton x1000 adet kamyon
1 günlük taşıma miktarı: 1 600 000 ton.km..gün
Taşıma süresi: 450 gün
Kazı miktarı: 74 790 m3 / gün
4.sırada taşınacak kazı miktarı: 48 321 000 m3
Ortalama taşıma mesafesi: 2.00 km.
Taşın miktarı: 193 284 000 t.km.
Taşıma ekipmanı: 80 ton x 200 adet kamyon
1 günlük taşıma miktarı: 400 000 ton. Km/.gün
Taşıma süresi: 484 gün
Kazı miktarı: 99 837 m3 / gün
5. sırada taşınacak kazı miktarı: 77 474 000 m3
Ortalama taşıma mesafesi: 10 700 km.
Taşın miktarı: 1 657 943 600 t.km.
Taşıma ekipmanı: 80 ton x1000 adet kamyon
1 günlük taşıma miktarı: 1 600 000 ton. Km./gün
Taşıma süresi: 1036 gün
Kazı miktarı: 77 482 m3 / gün
3.4. ve 5. bölümlerdeki kazıların yöresel depo alanlarına toplam taşıma süresi : 1970 gün
1.sırada taşınacak kazı miktarı: 86 386 000 m3
Ortalama taşıma mesafesi: 5.100 km.
Taşın miktarı: 881 137 200 t.km.
Taşıma ekipmanı: 80 ton x 400 adet kamyon
1 günlük taşıma miktarı: 1026 000 ton. km./gün
Taşıma süresi: 835 gün
Kazı miktarı: 103 456 m3 / gün ( çok yüksek)
2.sırada taşınacak kazı miktarı: 268 320 000 m3
Ortalama taşıma mesafesi: 18.700 km.
Taşın miktarı: 10 035 168 000 t.km.
Taşıma ekipmanı: 80 ton x1000 adet kamyon
1 günlük taşıma miktarı: 1 760 000 ton. Km /gün
Taşıma süresi: 5 702 gün ( çok uzun)
6.sırada taşınacak kazı miktarı: 64 562 000 m3
Ortalama taşıma mesafesi: 27 800 km.
Taşın miktarı: 3589 647 200 t.km.
Taşıma ekipmanı: 80 ton x1000 adet kamyon
1 günlük taşıma miktarı: 1360 000 ton. Km./gün
Taşıma süresi: 2639 gün ( çok uzun)
Kazı miktarı: 24 465 m3 / gün
7. sırada taşınacak kazı miktarı: 40 776 000 m3
Ortalama taşıma mesafesi: 22.250 km.
Taşın miktarı: 1 812 752 000 t.km.
Taşıma ekipmanı: 80 ton x1000 adet kamyon
1 günlük taşıma miktarı: 1 600 000 ton. Km.
Taşıma süresi: 1132 gün
Kazı miktarı: 35 986 m3 / gün
1.2.6 ve 7. bölümlerdeki kazıları Karadeniz sahil şeridine toplam taşıma süresi: 10 308 gün
*Diğer bir çözüm olarak kazı malzemelerinin TCK karayolları ile taşınması düşünülebilir.
Ancak bu büyüklükteki kamyonların karayolu trafiğine çıkması, hem can kaybına sebep olacak trafik kazalarını artıracağı, hem karayolu alt yapısını kısa sürede bozacağı ve hem de Karayolları trafik kurallarına aykırı olacağı için uygun bir çözüm değildir.
Projenin yapımında olası can kayıplarını artıracağından bu yöntem kesinlikle düşünülmemelidir.
2.2.2.4 Bu rakamlardan çıkan sonuçlar:
Kanal İstanbul projesinde en önemli sorun kazıdan çıkan malzemenin taşınması sorunudur.
Kanal İstanbul projesinde yapılacak kazıların karayolundan kamyonlarla depo yerlerine taşınma süreleri ifade olunduğu gibi 6- 7 yıl değil 28. 633 yıl olmaktadır.
ÇED Raporunda ifade olunan kanal boyuna ve kazı miktarlarına göre hesap yapılırsa bu süre çok daha uzayacaktır.
Mühendislik çalışmaları gerçek değerler üzerinden yapılır. Bu hesapları yaparak gerçek rakamları ortaya koymamın nedeni mensubu olduğum mesleğin yani mühendislik ahlakımın gereğidir.
Kanal İstanbul'un daha kısa sürede yapılması isteniyorsa: kritik eşik olan taşıma sorunu mutlaka çözülmeli, kamyonla taşımaya ek olarak başka taşıma yöntemlerinden de yararlanılmaya çalışılmalıdır.
- Günlük kazı miktarında 1. bölümdeki kanal üstü kazısı hariç sorun yoktur. Ancak patlayıcı madde kullanımının sınırlı tutulması, bazı bölgelerde hiç yapılmaması nedeniyle kazı verimi düşecektir. Bu durum tabii olarak günlük kazı miktarlarının azalmasına sebep olacaktır.
-Sorun kazı malzemesini taşıyan ekipmanın yetersizliğindedir. Yapılan hesaplarda 80 ton taşıyabilen kamyonlara göre yapılmıştır. En fazla 1000 adet kamyonun çalışabileceği düşünülmüştür. Daha fazla kamyon çalıştırılmak istenirse trafik simülasyonları yapılmalıdır. Karayolu taşımasının dışında başka taşıma yöntemleri de düşünülmelidir.
-Hesaplanan kazı malzemelerinin taşıma sürelerine kazılar tamamlandıktan sonra yapılacak imalat ve montaj çalışmaları süreleri eklenecek ve projenin yapım süresi belirlenmiş olacaktır.
-Bu rakamlara göre projenin yapım süresi; düşünülen sürenin en az 4 kat fazlası olacaktır. Rakamlar olağan üstü büyüktür.
Projede dile getirilen 7,5 yıllık yapım süresinin gerçekçi bir süre olmadığı açıkça görülmektedir.
2.2.3-Su ile mücadele: Kanal İstanbul projesinde kazı naklindeki sorunlardan başka diğer önemli sorun, kazı esnasında karşılaşılacak yer üstü ve YAS ile nasıl mücadele olunacağıdır.
*Bu kazı yapılırken kazı derinleştikçe artacak yer altı suları boşalımı ile karşılaşılacaktır. İnşaat mühendisliği sudan olabildiğince uzaklaşmak ve korunmak esasını taşıdığından kanal kazısı esnasında sudan kurtulmak için kanalın her iki yakasına genişliği en az 1.50 m ve derinliği en az 25 m olacak şekilde slury trench perdesi (Çimento + bentonit den oluşan geçirimsiz perde) teşkil olunmalıdır.
Yapılacak geçirimsizlik perdelerinin yeri ve maliyeti aşağıda özetlenmiştir.
-Km. 7 + 700 ile 13+600 Küçük Çekmece - Sazlıdere barajı arasındaki perdenin maliyeti: 2 x 5900m x 25 m x 40 $/ m2 = 11 800 000 $
-Sazlıdere barajı içi: Kanal kazısı yapılmadan önce kanalın her iki tarafında YAS seviyesini kontrol etmek maksadıyla slury- trench: Geçirimsizlik perdesi yapılmalıdır. Bu perdenin uzunluğu yerinde tespit olunmalıdır.
Yaklaşık 3.000 km uzunluğunda yapılacak perdenin yapım maliyeti: 2 x 3 000 m x 25m x 40 $/m2 = 6 000 000 $ - Km. 34+ 500 ile 40 + 500 arasında Terkos gölü ve İstanbul Havaalanını korumak maksadıyla kanalın her iki tarafında yapılacak Geçirimsizlik perdesinin maliyeti: 2 x 6000 m x 25 m x 40 $/ m2 = 12 000 000 $
- YAS dengesinin bozulmaması için yapılması zorunlu olan bu geçirimsizlik perdelerinin toplam maliyeti 29 800 000 $ olacaktır. Geçirimsiz perdenin yapım maliyeti, ilk maliyette yer almıyorsa; bu rakam maliyet bedeline ilave olunmalıdır.
-Söz konusu perdenin yerine başka teknikler ve uygulamalar da yapılabilir. Önemli olan kanal kazısının kuruda yapılmasını sağlamak ve daha önemlisi karstik boşalımlar nedeniyle YAS seviyesinde aşırı düşüşleri önlemek için bu tür uygulamalara gerek olduğunun bilinmesidir.
*2.2.4. Koruyucu yapılar: Küçük Çekmece gölü içindeki dip çamuru kazısı yapılmadan önce üst genişliği 360,00 m olan kanalın her tarafına: 1, 2 ve gerekirse üç sıra kesişen betonarme kazıklar çakılarak kanal boyunca betonarme perde teşkil olunmalı ve kazı sonrası dip çamurunda oluşması muhtemel deplasmanlar önlenmelidir. Olası muhtemel yamaç hareketlerinin önlenebilmesi için söz konusu betonarme perdeler, kazı yapılmadan önce mutlaka inşa olunmalıdır.
Küçük Çekmece gölü içinde kazılacak dip çamurunun dengesini korumak maksadıyla yapılması zorunlu olan ve derinliği en az 50. 00 m olarak düşünülen 2 sıra perdenin maliyeti.
2 x 2 x 7 700 / 0.80 x 50 m x 702 TL/m = 1 351 350 000 TL olacaktır.
Maliyet keşfinde yok ise bu bedel keşfe ilave olunmalıdır.
2.2.5 Diğer imalatlar: Şev kaplamaları, kanal içi betonları, liman betonları ve yapıları, yollar, kanal işletmesinde kullanılacak ekipman, gözlem ve kontrol merkezlerinin yapımları kanal inşaatı arasında yapılacak hizmetler olarak öne çıkmaktadır.
2.2.6 Diğer kuruluşların yapacağı çalışmalar:
Şehrin hayatiyetini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için gerekli altyapı çalışmaları kanal İnşaatına başlanılmadan önce tamamlanmalıdır. Başta, su ve kanalizasyon olmak üzere doğalgaz ve petrol altyapısı, elektrik ve iletişim sistemleri için gerekli düzeltmeler yapılmalı ve düzenlemelerin bedeli Devlet tarafından karşılanmalıdır.
Yapım zorluğu ve süresi açısından en zor çalışmalar İSKİ tarafından yapılacak veya yaptırılacaktır.
Bu nedenle bu bölümde sadece İSKİ’nin yapacağı çalışmalar ele alınmıştır.
*Şehrin hayatiyeti açısından da ilk sırada yer alan bu çalışmaların özeti şöyledir.
Terkos- İkitelli hattı isale geçiş tüneli 9 km 360 milyon TL
Terkos - Kağıthane isale geçiş tüneli 6 km 240 milyon TL
Terkos- Alibeyköy aktarma kanalı tüneli 3 km 120 milyon TL
Terkos- Taya kadın isale tüneli 6 km 180 milyon TL
Büyük çekmece hattı isale tüneli 6 km 180 milyon TL
Altın şehir hattı tüneli 6 km 180 milyon TL
Terkos - İkitelli Ø 2200 lük isale deplasesi 30 km 375 milyon TL
Terkos- İkitelli Ø 2500 lük isale deplasesi 30 km 450 milyon TL
Taş oluk- Karaburun isale hattı 20 km 30 milyon TL
Su şebeke hattı yapılması 60 km 60 milyon TL
Yeni baraj yapılması 1 adet 600 milyon TL
Sazlı dere barajı borçları 125 milyon TL
Kanal İstanbul ile iptal olan atık su sistemi bedeli 178 milyon TL
Kanal İstanbul ile yapılacak yeni atık su sistem bedeli 2142 milyon TL
Kanal İstanbul ile iptal olan atık su arıtma tesis bedeli 214 milyon TL
Yeni yapılacak atık su arıtma tesisleri bedeli 1308 milyon TL
İSKİ’nin acil olarak yapacağı işlerin toplam maliyeti: en az 6742 milyon TL olacaktır.
İSKİ’nin yapacağı altyapı değişikliklerinin toplam maliyeti ise 19 281 295 121 TL olmaktadır.
Yukarıda belirtilen alt yapı tamamlanmadan Kanal İstanbul projesine başlanılırsa şehir içme suyu ve atık su hizmetleri açısından çok büyük sıkıntı çeker. Bu tesisler normal şartlarda 5 yıldan önce tamamlanamaz.
Bu nedenle Kanal İstanbul 'un yapımına söz konusu altyapı düzenlemesi yapıldıktan sonra başlanılması zorunludur.
Su konusunda diğer önemli problem, bu sorunu kökten çözecek Melen Projesinin barajdaki sorunlardan dolayı tamamlanamaması ve baraj sularının 2023 yılından önce İstanbul'a ulaşamayacak olmasıdır.
Kanal İstanbul Projesinin yapımı esnasında ise mevcut su kaynaklarında yılda en az 59.2 (Sazlı dere 55, Terkos 4.2) milyon m3 su kaybı olacağı daha önce ifade edilmiş idi. Melen suları şehre ulaşmadan Kanal İstanbul projesine başlanılması durumunda şehrin Avrupa yakasında büyük su sıkıntısı yaşanacaktır..
Akılcı yaklaşım; şehrin susuzluk yaşamaması için Melen Barajının tamamlanarak baraj sularının şehre ulaşacağı tarihe kadar beklenilmesi, alt yapıların tamamlanması, bu nedenle Kanal İstanbul Projesinin yapımına bir kaç yıl geç başlanması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır
* Diğer kuruluşların yapacağı alt yapı çalışmaları bedeli yine devletten alınmak şartı ile ilgili kurumla